Bazen her şeyin susması gerekir; tıpkı gözlerindeki o derin sessizlik gibi. İnsan hiçbir şey söylemese de, gözlerinden taşan sessizlik çoğu zaman kelimelerden daha fazlasını anlatır. Hayat dediğimiz şey aslında akıp giden anların toplamıdır; çoğunu fark etmeyiz, çoğunu duymayız ama hepsi içimizde birikir ve zamanla görünmez yükler, ağır hatırlamalar bırakır.
Bir kahve fincanının masada unutulması, yanındaki çayın yarım kalması, sofrada kalan boşluk… Bazen bütün hayatın özeti gibidir. Hep düşünürüm, neden her şey yarım kalır? Neden attığımız adımlar bizi varışa ulaştırmaz da hep yolun ortasında bırakır? Kurduğumuz cümlelerin devamı neden sessizliğe dönüşür? Umutlar neden tam çiçek açacakken unutulup gölgede kalır?
Çalışırken bile zihnimde aynı soru döner: “Bu iş ne zaman biter?” Oysa bilirim; bitmek diye bir şey yoktur. Hiçbir şey tam anlamıyla kapanmaz, her sonun ardında yankılar kalır. Her vedadan sonra fırtınalar, hatırlamalar sürer. İnsan sandığı kadar kolay bırakıp gidemez hiçbir şeyi; geriye mutlaka izler kalır.
Belki bir gün, çok da uzak olmayan bir zamanda, bütün bu parçalar anlamını bulur. Her şeyin neden yarım kaldığı anlaşılır, belki de yarım kalışların kendisi bütünün sırrıdır. O güne kadar hayat kendi etrafında dönmeye devam eder, biz de onun içinde savruluruz.
Zaman, nehrin kıyısındaki taşları bile sabırla aşındırır, en sert kayaları yavaş yavaş eritir. Geriye yalnızca izler kalır; ama o izler, bir ömrün en büyük hikâyesidir.
SİLEZYA
Silezya Şiirleri
Kayıt Tarihi : 4.9.2025 00:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!