Ey fânî, sen yine aşk mı sandın bir bakışı,
Bir tende gizli sandın mı sonsuzun yakarışını?
Yanma boşuna…
Bir aşk varsa, o yalnız Yaradan’adır.
Yüz bin kere tövbe et Yaradan’a,
Sonra dön Mevlâna,
Çünkü dönmek, kendinden geçmekle başlar.
Ve her secde, vuslata açılan sır kapısıdır.
Gönlünde ne var, bil ey kul,
Ateş mi taşıyorsun, yoksa kibir mi?
Aşk mı sanıyorsun her dokunuşu,
Her yoksunluğu, her susuşu?
Yanmaksa, aşk için yan;
Ama bil, yandığın benlikse, o aşk değil,
Yandığın dünya ise, o hayâldir.
Alev alev çoğalmaksa muradın,
Sadece O’nun adıyla çoğal…
Ey fânî, kendine dönme,
Yaradan’a dön…
Çünkü aşk diye yanma boşuna —
Aşk, O'ndan başkasına sığmaz.
Ey Fânî
> Ey fânî, sen aşkı bilir misin?
Ateş olup yanmak mı,
Su olup akmak mı,
Yoksa kanat takıp göğe çıkmak mı?
Hangi aşk örtebilir ki
Yaradan’ın aşkını?
Hangi sevda denktir
Onun kudretle yoğrulmuş nuruna?
Yanmak mı bir aşkta,
Yoksa alev alev çoğalmak mı
Rabbin yolunda,
Küllerinden secdeye varmaktır aşk.
Ey fânî, elini sakın uzatma harama,
Dilini sakın fısıldama nifaka.
Belini sakın, temiz git Yaradan’a…
Bir damla kirle, sonsuzluğu kirletme.
Ne aranırsın yalan dünyada?
Gerçek, gözle değil gönülle görünür.
Kolay sanma hakikati görmeyi —
Yüz bin kere tövbe et yaradana,
Sonra dön Mevlâna…
Suzi Ayyıldız
Kayıt Tarihi : 5.6.2025 22:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!