Yaman Aşkı Şiiri - Dursun Özden 3

yaman aşkı

-1-

gidengelmez dağı’nda, cinli-çinili göl donunda kınalı gönlüm-mendilim kaldı
akkaya burcu-medetsiz zirvesi ucu-bolkarlı acı-kardelen sessiz şafağa daldı
darboğazlı son firari, beline doladı 68 kuşağı, ulusoy otağı, elma pınarı bağı
o gök gözlü derviş-mersin moru düşe yattı-göğe baktı-derinden bir çığlık attı

parka-postal-sarkık bıyıklı;’ülkücü-devrimci’ deli-kan panço nail’i kim vurdu?
o sırtını yasladığı-güven duyduğu-asırlık dev çınardı ‘karaçam’dı, dağ kurdu
dağ başını duman almadan ’gün doğdu-hep uyandık’ diyerek-göğe savruldu

şekerpınarı’nda sulanan gelin kızlar, o kara keçili konar göçerler, yola çıktı
çift hörgüçlü-çıngıraklı-süslü deve yoldaşı, at gözlüklü-yuları aynalı kısraktı
semere bağlı ayaz çocukları, salına-salına yolculuk etmekten yoruldu, bıktı

gelin atı, gelin devesi başını dayı çeker, bu kam düzeni, bu töre, o gerekti
halay başı kamil emmi-damat ile sağdıç boynuna-anaerkil güven şalı taktı
bayraklı-kilim örtülü gelin alayı göçü, toy zamanı, seherde erken yola çıktı

aşkla, zevkle işe koyuldu, şavkıyan gözler, yitik izler, karanlıkta yüzlere aktı
çoban-yitik çocuklar, kör mağarada, el sallayan, kendi fotoğrafıyla konuştu
el yordamıyla sevişen deli-kanlar, birbirine hevesle, telaşla, kaçamak baktı

gece dinginliğini bozan ağız dolusu gülüşler, ürkek yankı, alınlara yansıyan
ince kırmızı ufuk çizgisi, yeni günü ‘günaydın’ ile müjdeleyen tanı yakıyordu
mat-mor boyalı kardelen resmin içinden, ıslak bir çift sürmeli göz bakıyordu

-2-

su gözesinden avuç dolusu soğuk su içen-su ile dans eden, azize ile azizdi
şiir alayı komutanı can baba, şiirin resmini göğe çizen-güzel ana'nın kızı su
sıdıka sevisi-bir anadolu çığlığı, sazla sözün aksı, ruh ikizi, gür sesli ruhi su

zemzem-ayazma, kutsal su perisi karızı-göksu ırmağı-kaynağına akan seldi
şifalı aşkla sınanan sevgiler sebildi, kanayan sırdaş çileler, yeni nesle kefildi
su başını yurt tuttular, onlar yoksul-halk öyle bildi, gönlü varsıl dervişti-sefildi

subaşı-ilbay oymağı, kale burcu otağı yurttu, yörük çadırı sulak ildi, maralım
koru, mersin moru bereketi, gülnar ayazı-alın yazı-o kara kıl çadırda yatalım
son güzden önce, kınalı koç katımı anı, nardugan bayramı yağız ata çıkalım

21 aralık; tan-kam şafağı, köy göçüren aşklar, nar çiçeği göğe kanat açalım
sarı sıcakta firari düşler-yitik gülüşler, o sırdaş, kaçamak, dudak alı saçalım
zemheri ayazında göğsümüzü gere gere, ozan dadaloğlu aşkı-dağa çıkalım

'vurun ulan vurun-ben kolay ölmem' diyerek; bile bile, kalleş-yalaka ispiyoncu
kara cahil-baş düşman tuzağı-hile, göğsümüzü kör kurşuna siper edip açalım
'ya özgürlük-ya ölüm' andı içip, çalım-arım-balım, şu karanlığa korku saçalım

kırmızı pazartesi yitik günüm, sallanan salım, tek nefeslik ömür, öteki yarım
dervişin köpeği pek ‘yaman’dı, o sadık candı, odak sevgiyi, yareni arıyorum
yanıtı olmayan bu son sorum, ah! türkünün şinanayı, sevdam-kar ile korum.

dursun özden