Yalnızlığı bence çok pişen bir yemeğe benzetebiliriz.
Kimileri,çok pişen bir yemeği zevkle yer çünkü öyle seviyordur, kimileri için o yemek gözlerinde çok pişmiş değilde, dibi tutmuş bir yemek gibidir, tahammül edilemez,rahatsız edici,kusma noktasına getirecek derecede,kimileri için ise tadı fena sayılmaz,şükür sebebidir. Bazılarımız bunlardan birini mutlaka yaşamıştır,çünkü herkesin yalnız kaldığı bir zaman dilimi vardır.Bazılarımız ise hepsini yaşamıştır.
Mesela, o hayatınıza girmeden önce yalnızlık sevdiğiniz bir şeydir,etraftaki kalabalığın arasında olmaktan çok tek başına olmayı seviyorsunuz.Fakat o girdikten sona bunca zaman yalnızlığa nasıl tahammül edebilmişim düşüncesine kapılırsınız. Ve sonra bir zaman gelir, o hayatınızdan çıkar,
kalbinizde,hayatınızda büyüttüğünüz insan, sevgili sıfatının yanından geçemeyecek insanın hayatınızdan çıktığı için şükredersiniz.
Bana kalırsa,yalnızlık iyidir, sevdiklerin yanında olmasına gerek yok, kalbinde olmaları en iyisidir. Zamanla hayal kırıklığına uğrayıp,kırılmaktan çok iyidir.
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta