kaç bin yılın soluğu bilinmez şu kalemim
kaç bin yıldan emanet dilimdeki tahammül
çırılçıplak esaret aşka koyduğum her mim
her mim mühürlendiğim yılların cehennemi
kıskanç hayaller kadar huysuz divane gönül
kucaklarken kararmış ruhumdaki sersemi
Yüzbaşım, garajda nöbet tutarken
Hatırıma sıla düştü bu gece.
Güngören'in horozları öterken
Gönül kalktı yola düştü bu gece.
İçinde dışında yoktur yalanı
Devamını Oku
Hatırıma sıla düştü bu gece.
Güngören'in horozları öterken
Gönül kalktı yola düştü bu gece.
İçinde dışında yoktur yalanı