ben gurbetime giderken
annem duvara asmış beni,
çerçevemin camından öpüp
...gittiğimin akşamı
dantelden sırmalarla süslemiş asılı kenarlarımı
Bir dilenci gibi mendil açtık sevmeye, sokak ortasında
Sergiledik her cadde kaldırımları başında aşkımızı
Aldıran yok aşktan fakirliğimize, sevgiden susadığımıza
El ele gezen parklarda, banklarda sevişen sevgililer sandığımıza.
Bir satıcı gibi tezgah açtık, sevgiliyiz pazar ortasında
Aklımı çeliyor şu bahar yosması
Tutuluyorum, işliyor iliklerime her zerresi
Her gün dönümü kollarımda sarması
Okşar tenimi yatağımda, fahişesi gecesi!
Saz olur kimi zaman, söz olur dilde bahar yosması
'Laedri'
Zamanı sen yaşarken, unutuldun köhne köşede
Ele düştün mazilerin derinliklerinden çıkıp dillerde
Neydi kendine kastın, ağıtların şimdi başka gözlerde
Ağlaşır durur, bin bir figan eyler yarlar yar üstünde
Aleme bir bak güzelim
Nasılda fıkır fıkır
Sen somurtup duruyorsun
Aklını kullan güzelim.
Senden güzel ne var
Keyfinize diyecek yok / Tanrı'nın ikramı boldur!
Hele sefillikten geldinse, / hakkındır senin gülmek...
23062004
Katran rengi gecelerin yoğunluğu çöktü üstüme sensiz
Havada öyle bulanık ki, kapkaranlık
Ne ay var, ne de yıldızlar gökte
Çok uzaklarda, şimşekler şakıyor
Görüyorum, duyuyorum sesini
Hüzün veriyor.
Dostlarım, bana bunca yıl hep acı verdiler, ben ise onlara içimden koşarak gelen neşe verdim..
Beni baharın koynuna gömün
Az bir toprak yazdan alın, biraz da güzden
Ama gazelli olsun
Kışın beyaz çarşafıyla da örtün üstümü
Mezarımın adı
'dört bir mevsim' olsun mezar taşımda!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!