Yakup Icik Şiirleri - Şair Yakup Icik

Ağlıyor kadın, süzülüyor yanaklardan /
çırpınıyorum gamzelerinde
Yığılmış dizüstü, kan canağı gözler /
sanki daglar yaslanmış bana
Umut rüzgarı yalıyor, saçları dalga dalga /
sanki ruhumda kasırga

gözlerini çizebilsem tuvallere
güzelliğini yazabilsem satırlara
senden ben doğacağım ölümsüz!
adımla yaşayacağım yoklugumda
ilelebet bu namım sürüp gidecek.

Köşe başlarında dikilip kaç kez bekledim okul yollarında
Her yüzünü gördüğüm an heyecan basardı afallardım ya
İliklerime işlerdin en ince kılcal damarlarımdan zerk olup
Tutulur kalırdım geldiğinde yanıma başım öne eğik, naif!
Geçti de o günler, bir tek sen geçmedin benden yıllarca.

her gördügümde yeni bir güzellik sende
dalga, dalga o saçların, altın renginde
sarıyor nice gönülleri acunda bir ateş
yakıyor, yandırıyor her gülüşünde haz.

koca evren için yaratılan venüs bile

"İcik Yakup Vecizeleri"

(00) *** Akıllara gelmeyen bir suçla boğulsa analar, hiç bir günah asla boğamaz 'ana'lıklarını, anaların.

(01) *** Her korkunun altında ölüm yattığı gibi, her ikisinin üstünde neşe keyifle yatar.

Hayat geçmekte leyla, mendil sallamak,ta
Düşünsene sevişip te ayrılanlar gözü yaşlı
Gülmedi hiç yüzleri gecti,de genclik çağları
Kırk yıllık viraneye döndüler, içten içe niceleri
İçirdiğin o aşkın şarabı, sarhoş etti beni leyla.

"Leyla,ya Sitem"

Şuurumdan çıktım, kendime geldim leyla
Aklımı alışın o ela gözlerin değil, unuttum
Kalp gözün kör, anladım bunu çok gec te olsa
Pervane gibi ekseninde dönmüyorum artık

Koyu mavi geceliğini giyinmiş gök, venüs dans ediyor evrenle
Piyano eşliğinde içli bir müzikle seninle, sarılmış kolların boynuma
Ellerim incecik belinde şühu ile döne döne, çalıyor adı; "Lal-ü aşk" bize.

İstiyorum dinsin acı, elem zamanı değildir ama, haykırmak çaresiz, olmuyorda
Çok derinlerimde, çok anlamlı, içlerimde gömülü yitik dünyası hıçkırıklarımın

(Yaramaz/Erkek Cocuk)

Iklimler güzelligini serptigi anda
Baslarsin sessizce dogayla flörte
Sen gelmeden haberin gelir bölgeye
Kilcaldamarlari catlatiyorsun El Nino!

Daha köşeyi dönünce başlar, hayranlık ve heyecan
Geçmiş yaşantım unutulur, gömülür sırların mezarına
Sarılır şu benliğime inceden inceye aşkın sevinçleri
Kurulur şenliklerden otağ, etrafında düğünler, halaylar.

Daha köşeyi dönünce başlar, en güzel hayaller, renkler