Bıktım sabahı olmayan gecelerin soğuk yüzünü seyretmekten. Bıktım, boş duvarların arsız sırıtışlarından, kaş çatışlarından. Umut ekmekten, hüzün biçmekten bıktım.
Gidişin soğuk bir kış gecesiydi. Buz kesilmişti kaldırımlar, buz kesilmişti bedenim. O zaman biliyordum dönmeyeceğini. O zaman biliyordum bütün yolların çıkmaza uzandığını. Ama bir umut, kücüçük de olsa bir umut kalsın içimde istemiştim. Kaldı mı sence.?
Bir haber yollayacaktın, bir selam, bir mektup, ya da geri döneceğin umudu saklayan bir işaret. Hani nerede?
Zaman, çok acımasız. Her derde ilaç derlerdi de inanırdım. Zaman ilaç değilmiş derdime. Bir yok oluşun, kahroluşun takvimlerdeki yansımasıymış zaman.
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Devamını Oku
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,



