Yaka paça götürüldü gençliğimiz.
Birkaç düz adamın aklıydı,
Karşısında durup söz istediğimiz.
Yine de;
Bir dirhem korku barındırmadık içimizde,
Haykırmamız gerekti,
Dün de, bugün de.
Tutmadıysak da içimizde öfkemizi,
Alınan derin yaraların peşi sıra,
Silahımız bildik ucu yitik kalemleri.
Tıkamadık kulaklarımızı kimselere,
İnanmadıklarımızı da dinledik,
Bize de sıra gelecek diye.
Yargımızın özetiydi, ben yerine koymak bizi.
Yaka paça götürüldü gençliğimiz,
Eksildikçe büyüdük, güçlendik.
Taş kesildik vurulan zincirlere,
Derinlere çektiler toprak olduk.
İnceden yağdık, alınan acı haberlere,
Kışlar ardında, yine bir bahar yeşerdik.
Yasaklı dostlukları borç bildik üzerimize.
Bıraktık kimliklerimizi, başkaları olduk,
Sevdamızı sürdürmek adına.
Sınır dışı ettiler defalarca,
Üzüldük, incindi yüreğimizin bir yanı,
Yine de içindeydik çizilen tüm sınırların…
Uyamadık diye onların aklına,
Taş duvarlara yasladık başımızı.
Dalga seslerine uyandık.
Bir bacağı kırık sandalyelerin üzerinde,
Derme çatma masaların dayandığı,
Yazdıklarımızla, okuduklarımızın ağırlığında uyuduk.
Karanlık koridorları tükettik,
Hukuka eğdik boynumuzu.
Yine de dile getirdik doğrumuzu…
Kayıt Tarihi : 23.11.2022 12:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!