Kabul et
Bu kedi etin için
Mart adlı bir tefeciden aldım
Sırnaşık olana ihtiyacı için ellerinin
Şefkatle gösterişli bir gök asarsın yüzüne
Göğsünde muhabbet kuşları yuvalanır belki
Başlangıçta kediler yoktu
İlkin düş yağmış balçığa
Sonra çiçeklenmiş kaba boşluk
Bir avuç umudu çitleyip içinde
Ceplerinde çiçekli uğraşlar arayan
Dua eskileri yoksun/lar yokuşlarda
Zaman silince insan ağarırmış, oysa
Alınlarda uzun soluklu siyahlar görürüm
Karaya müptela aklar, çocuğu kırık oyuncaklar
Sımsıkı tutulmuş dilekler kaçkın bulutlar arasında
İçlenmem bir yağmur bekleyişi sayılabilseydi
Ah onlar gibi düşseydim şevkle, onlar gibi gökyüzünden
Kavuştu işte, göz hizamıza güneş
Rüzgâr, avludaki pembe güle
Ve gökyüzü, Midyat’ın kadim düşüne
Sen, o şirin balkondan bakarken
Görmesen de başındaki peri alayını
Binlerce yıllık bir ayin içindesin




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!