Yahya Oğuz Şiirleri - Şair Yahya Oğuz

Yahya Oğuz

Sudan
Suya yazılmış
Milyon sorum var
Milyon sorunun şerhi
Milyon geçiştirilmemiş cevap
Cevaplarım imgelerden sarı surat

Devamını Oku
Yahya Oğuz

Yüzün dupduru, yaklaştırıp yüzüme
Burnumu burnuna dayayarak
Sen de gözlerini ovuştur ve bekle
Bir Amerikan filmi gibi olmalı sahne
Unutulmaz bir replik olmalıyız milyonların diline
Mutlak aşkı söyler gibi ciddi ve ağlayarak

Devamını Oku
Yahya Oğuz

Tadılmayı gözleyen nadide şarap
Aklımın beşiğinde bekleteceğim seni
Yatağımda bekleyen taşkın kadın
Seni de hatırlamalıyım elbet
Fakat sesim şimdi herkesin şarkısı
Hava gibi ciğer ciğer dolaşan

Devamını Oku
Yahya Oğuz

Ey gerçeğim, herkesin gerçeği
Seni hiçbir şeye değişmem
Değişmem somurtkan yüzünü yücelerden düşüme
Değişmem yıldırmaz umuduma bile
Semayı ufukta sananlar almazlar seni
Baloncular bütün balonlarını minnet ederek sattı

Devamını Oku
Yahya Oğuz

Gördünüz işte her şey yerli yerinde
O hırçın şey -üç harfli - en olağan haliyle işliyor
Savaşlar, taze çığlıklar, mezarlar serpiyor masalımıza
Gizli bir aşkı açığa vurarak tarih diyor dilimiz
Gerçeği çiğnemiş kutsal her bayrak gibi
Televizyonların, gazete manşetlerinin, politikacıların

Devamını Oku
Yahya Oğuz

Ah uykusuz sanrım ben ne yaptım
Umutlarımdan kestim ödlek başımı
Ölmeden yapmazdım hüznümden utansam
Sorumsuzluktu kahkaha kervanlarını görmezden gelmek
Yıpranmaz bir yeisle ölü yarınlara gebe kalmak
Hep camekanlarda bırakmak muhtemel körpe aşkları

Devamını Oku
Yahya Oğuz

Su uyumaz ve her şeyi unutur
Yavrusunu sırtlanlara bırakan bir anne
Yeşerttiği her şeyi çöl kumlarında soldurur
Suyun mahrem yaşama şekli böyle
Bedenlerden kendine nehirler çizer durmadan
İnişi fazla cömert gidişi gizli soygun

Devamını Oku
Yahya Oğuz

Hüzne ant olsun
Ki en sahici ant budur
“Şimdilik ölemezdik
Harabelerde alelade düşemezdik
Tebessüme doymadan gidemezdik
Tutuk ölüler kadar haklıydık

Devamını Oku
Yahya Oğuz

Ey asil Roma, ey yakılmış kentin halkı
Beni küllerin şahidi olarak mı diktiniz
Bir tanrıysam, nasıl olur da sesim yok
İki yüzüm de ruhsuz duvarda sancılı

Gelirdiniz, örttüğünüz acıları ufalarak izlerdim

Devamını Oku
Yahya Oğuz

“Törpülenmiş umutlarımız da yavaş”
Diye bir dizeyi tenha maviliğe üflüyorum
Sonraki dizenin sonuna “savaş” zoraki sokuluyor
“Benliğim telleri koparılmış antik bir arp” desem
Uyum adına bastırıyor “harp” işgale niyetleniyor
Oysa şöyle olmalı: Joseph denince K., Gregor denince Samsa

Devamını Oku