1951 kırıkkale delice küçükafşar köyü doğumluyum .çayırova zıraat okulu mezunuyum. 1973 yılında yurt dışına çıktım. 1 yıl bir yunan gemisinde gemici olarak çalıştım.1974 kıbrıs barış harektinde ayrıldım almanyaya geçtim. orada gemici olarak uzun yıllar çalıştım.1989 yılında yurda döndüm.
şiirle çocuk yaşta tanıştım o gün,bu gün hala yazıyorum..
Üçyüz altmışbeş gün, kasıp kavuran
Neme gerek senin, hayırsız oniki ayın
Maske taktım, ilaç yuttum uyudum
Neme gerek senin, boş mevsimlerin...
Çok korkunç geldin,kovitinle anıldın
Aberdeen balıkçı barınağında
Liman mavi beyaza bürünmüş.
Martılar göz koymuş denize
Rıhtımında bar ışıkları
Bar blue men.
Ve kuzey, kadınlar...
gurbet elde ayrılığın boyunca
uzak ufuklarda gün agırınca
gözlerimde yaşlar buharlanınca
acı ile yatak da uyanıyorum...
Ayrılırken yollarda göz yaşı dökdüm
Boynuma sarıldın,boynunu büktün
Tez mektup yaz dedin, ben dilek tuttum
Ağlama yolumu bekle sevdiğim...
Denizlerde sürgündeyim özledim
Dere çay olmazsa nehirler akmaz
Sakın yetim kalma kimseler bakmaz
Muhanet çerağı ocaklar yakmaz
Bulandırma gönülü ak duru dur...
Güller domur domur, kokar dalında
ayaklarım sırtımın kamburu
gözlerim üçyüz altmış beşderece
hangi düzlüğü gözetirim,?
kör ebe oyunu hayat
kah kayboluyorum
kah o beni söbeliyor.
Aklım durdu,fikrim firarda
Milyarlarca yıl yaşamış gibiyim
Çözülemeyen sırlar var yaşamda
Dünya karanlık
Atmosfer içindeyim
Ruhlar bedenleri terk etmişler
Aklım durdu fikrim firarda
Milyarlarca yıl yaşamış gibiyim.
Çözülemeyen sırlar var yaşamda,
Dünya karanlık
Atmosfer içindeyim,
Ruhlar bedenlerini terk etmişler
Akşam Güneşi parlatırken rayları
Son vagon uzaklaşır
Islak nemli bakışlar kalır geride
Yolcum uğurlanır uzaklara
Acı öten tren düdüğünde
Bir anlamsız acı takılır gözlerime
akşamlarda sen varsın
Ufukları seyirediyorum
Güneşin ufukları kızıla boyadığında,
Can verdin dudaklarınla bana.
Rüyamı gördüklerim



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!