Sokak lambalarının altında ince bir sızı gibi yağıyordu yağmur. Her damla gökyüzünden değil unutulmuş kalplerden düşüyordu sanki. Kaldırımlar, yılların yükünü taşıyan eski bir kitabın sayfaları gibi nemli ve yorgundu.
Elif elinde yıpranmış bir şemsiye ile ağır adımlarla yürüyordu. Bu şehirde yıllar geçmişti ama hiçbir sokak ona yurt olmamıştı. Her köşe başı tamamlanmamış bir cümlenin boşluğu gibiydi; eksik bir ses eksik bir yüz, eksik bir bakış.
Yağmurla yıkanmış bir bankın önünde durdu. Bankın tahta sırtında silik harflerle yazılmış bir cümle vardı: “Beni hatırla Belki de o yazmıştı, belki de unuttuğu biri Çünkü bazı acılar silinmezdi, yalnızca sessizce taşınırdı.
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.
Devamını Oku
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta