koşmakla yürümek arası adımlarım
rüzgârların eteğinden yağmurlara tutuldum
önce saçlarım sonra yüzüm sonra ruhum ıslandı
şıpır şıpır ıslanmış kaldırımların çatlak seslerinden
melül şarkılar türeten sokaklar heyecanlı neşeli
bense üşümüş ıslanmış karanfil
nemden kaşıntı basmış yolcu
eve varsam iyi olacak
sıyırıp atacağım üzerimdeki
kalaylanmış bakır havasını
yine nemden yeşile gövermiş
eski hallerime döneceğim
bu yağmur hikayesinde sen yoksun
hangi hatıranın hangi sözün içinde
saklı incisin bir bulabilsem takacağım boynuma
renksiz günlerin ayrılığın ipini çekeceğim
ama yoksun yaz bitti güz geçti sıra kışta
tuz basılmış yaralarımla başbaşayım
bir ışık bulsam bir avuntunun kuyruğundan
tutacağım olmuyor gene yoksun
ayrılık yalnızlıkla hükümlüyüm
günler suskun vakitlerse büzmüş dudağını
umursamaz bense yaşanmamış bir aşkın
ince sızısı yanıyorum köz gibi içten içe
uykusuz gecelerin kanayan dişlerinden
tekrar tekrar dökülüyorum sabahlara
her aynaya baktığımda yüzümdeki geçmeyen
kar yanığısın içimdeki sensizliği sızım sızım sızlatan
...................
02102024
04:06
Kayıt Tarihi : 4.10.2024 19:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!