şehrin camlarında yine bir akşam yanıyordu
dilinin çektiği mızrak göğüs cebimde nicedir
yüzümüz esmer yabani yırtıklar
sabahlara dek içine kanıyordu
kadim kentlerden geliyordun sözümün çağrısına
sözüm yüzünün yongasına hazır kıta
köhne bir levha asıyordum geceleri dişlerime
onarırsın diye dilindeki hoyrat çekiçle
varoşların saltanatında bağrışarak
baltalarla savaşıyordu çocuklar
hep aynı ay aynı yerden tutulurken
senden çaldığım öfkeyi saklıyordu
aşkı bırakalım şimdi bir yana
geçtik orayı, iyi düşün…
kim açar göğsünü böyle sana
vur, gazâbına kuvvet ,diyerek…
neydi o beyzâdem
başlarken göveren başaklar gibi
biterken vuruşa vuruşa çekilerek…
23.02.2021/ankara
Kayıt Tarihi : 23.2.2021 14:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Teşekkür ederim Yasemin Hanım.
Saygılar.
Ne bileyim..
Başlarken "taze güç, birikmiş büyüme hormonu" devrede..
Biterken "koruma içgüdüsü" can havliyle!
Oluyor demek ki...
Ya da ben öyle anladım, şiirden....
Etkisiyle yine her zamanki gibiydi...
Şiirin yakıştığı şahsınızı kutlarım Ceyda Hanım..
Mustafa Bey,
Aşkta kelle koltukta giden kadındır.
Erkekse önünü ardını,toplumsal statüsünü,marjinal faydalarını,günün sonunda edineceklerini,kaybedeceklerini hiç unutmadan yaşar aşkı.Kendince bir aşktır onunkisi...
Suçlasak mı,fıtratı böyle ne yapalım mı desek yoksa,bilemedim...
Ahmet Altan'ın bu konudaki hayli sert romanıdır;Tehlikeli Masallar.
Binbir Gece Masalları'ndan bir hikaye anlatılır romanda.
Yılan prensle evlenen kız, gerdek gecesi prensin karşısında çırılçıplak soyunursa prens, evlendiği diğer kızlara yaptığı gibi onu da sokup öldürecektir.Bir ulu kişi görünür gözüne ve ''Üzerine kırk kat gömlek giyerek çık karşısına.O sana soyun dediğinde ,önce sen,diyeceksin.O bir derisini atınca sen bir gömleğini çıkaracaksın.Birer birer,karşılıklı derilerinizi ve gömleklerinizi atacaksınız.Ama asla ondan önce çıplak kalma,sokup öldürür seni.Önce o bitirecek deri atmayı ve o çıplak kalacak karşında.O anda yakışıklı ve gerçek bir insana dönüşecek.'' der kıza.Kız bunu uygular ve karşısında derilerinden arınarak insana dönüşen ''prensle'' mutlu bir hayat yaşar.
Masal bu ya!..
Yeryüzü ,kırkıncı gömleğini,yılanın son derisinden önce çıkarıp atan kadın mezarlarıyla doludur.
başlarken göveren başaklar gibi...
biterken vuruşa vuruşa çekilerek...
Umarım çok cinsiyetçi olmamışımdır gözünüzde. :))
Çok teşekkür ediyorum zihin jimnastiği yaptıran güzel yorumunuza.
Saygımla Üstadım.
Yıllar önce yazdığım bir başka şiirdir; ''Ertelenmiş Kıyamet''
Ertele ertele ,nereye kadar ?!.. :))
Bir tevafuk oluşturdu benim için yorumunuz...
Teşekkür ediyorum Sayın Logos,özgün yorumunuza.
Selam ve saygımla.
başlarken göveren başaklar gibi harika dizeleriniz
Özellikle kutlarım.
Sevgiyle kalın
Ömer Bey,çok teşekkür ediyorum.
Selam ve saygılarımı gönderiyorum.
Kutlarım Ceyda hanım çok güzeldi
.
.
Sahra Hanım,şiirin bam teline dokunmuş yorumunuz.
Çok teşekkür ediyorum,sağolunuz.
Sevgim ve saygımla.
TÜM YORUMLAR (6)