Bu dünyada vaktim saatim doldu
Alıp yüreğimi bir meçhule gidiyorum
Attım kendimi bir Nehir’in serin sularına
Sen Nehirdin uçsuz bucaksız umuda akan
Dağ, vadi ova durmadan çağlayan
Bense bir su damlası, tek başına yaşayan
Gözümde bir yaştın düştün,
Sana gelmek için yağmur damlası oldum.
Eylül ayında bir geceydi
Hava serinde
Gece sessiz ve sensizdi
Bu akşam bütün umutlarımı
Gündüzde bıraktım İstanbul
Geceleri yaşamayacağım
Yollara vuracağım kendimi
Yedi tepene gömdüm
Tüm Türkiye ve dünya ağlarken
Bende ağlamışım ilk defa o gün
Ulu önderimiz gözlerini kapamış
Ben ilk ınga ile merhaba demişim
Bin dokuz yüz otuz sekiz
Bin dokuz yüz yetmiş dokuz
Dün izin verdim kendime
Attım dağ başında su kenarına
Oltam sigaram zippom
Çocuklar torunlar
Bir tek sen yoktun
Ey sevgili
Hey sevgili gittiğim yerden döndüm geri
Bir daha gitmemek üzere sana geldim
Yemyeşil ormanı, masmavi gölü bıraktım
Arkama bile bakmadan batıdan doğuya aktım
Hey sevgili dediğin yerdeyim bir bankta
An gelir düşersin aklıma
Gecenin orta yerinde
Karnım aç iken
Seni düşünür karnımı doyururum
An gelir düşersin aklıma
Sabah ezanları okunurken




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!