Karla karışık yağmurdun sen; saçlarıma tenime, düşen
Ellerimi üşütüp elimi cebimle buluşturan sonra,
Son sigaramı yakıp ciğerlerime işkence çektiren
Rüzgârla dokundun sanki dün gece yüzüme, gözüme
Titrek ve ürkek bir kardın dudaklarıma süzülen
Ceketimle atkımla sana inat direnirdim soğuğa sımsıkı tutunurken geceye
Kendi cesedimin önünde seviştim özlemlerle
Sana gebe kalan yüreğimin bir parçasını attım aç çakallara
Savruldum yoruldum ama durmadım
Koştum ben bu gece ölüme
Koşarken kendi gözyaşlarıma takıldı ayaklarım
Bir bıkkın sevda sokağında
Bir rüya olsa gerek bu
Allahım ne güzelliktir bu
su olup akıyor karşımda
dur gitme kal biraz daha dur
Nerden çıktın karşıma
kalbimi çaldın bir anda
Çiçeğim bu yaşama kanmayasın
hayatım Sensiz güzel sanmayasın
Dertler beni koynuna sakın almayasın
Öldürsem bu ayrılığı sakın suç saymayın
Dokunma eller yalan
Sokulma kollar yalan
kadın bir kar tanesidir
ne leke götürür nede fazla sıcak hemen salar kendini dönüşü olmayan o nehre kadın buluttur ne fazla rüzgara gelir neden nede düz ovaya iner inerse incilir kalkar dağ eteğine
kadın siyah saçlı bir okyanusdur ne ucu belli neden sonu içine girersen yutar seni sadece bakması keyifli sahilden..
kadın bu ne de kelimeye ne de iki heceye dedik ya kadın bu..
Korkmayacaksın hiç bir şeyden. Koskoca ağaçtan kopan yaprak gibi Dalıp gideceksin kendine Yol boyu aşağı kayan araba gibi Eski bir minibüs gibi İhtiyarlığın ve sefaletin kaldırılmış bir dolmuşu gibi Hayattan kaçacaksın… Umursamayacaksın ve ardına bakmayacaksın, Sevdalara çeyrek kalmış diyeceksin. Umudun bitmesine yakın bir mum yakacaksın. Sonra tüm anıları sileceksin beyninden, Sevmenin o eşiz sarhoşluğunda uykuya dalacaksın, gözlerin kıpır kıpır ederken kalbinin sessiz ayak sesi kesiliverecek
Göklerden kayan bir yıldız gibi düşecek düş gözlerinin düşü ve duyulmayan bir şarkı yasacaksın sevdiğine dair Sen duyacaksın o duyacak sevdalı dudakların küf kokarken aşka kıyamet koptu diyecekler sen korkmayacaksın
Umurunda olmayacak hayata dair ne varsa savrulan bir yaprağın sevdası olacak ve toprak kokacak yağmur yüklü bulutlar toprağı selamlarken sen sonsuzluğun oğlu ve sen üşüyen sevdanın kızı
Cennet kokan bir tebessüm olurken aşk yanaklarınızda; siz sevdadan korkmayacaksınız
NAZLI
bir avuntu bir sestin bende arkadaşım sırdaşım kefenimdim sen benim bir tanesi vardı aşkım olan uzak diyarlardan gelip kalbime konan sevgilim sevdiçeğimdin
benim hazan sarhoşluğu aldı seni benden
ikinci bedenimdin aslında sen benim
günleri köle yorgunluğu ile vurdum sırtıma
DÜNYAM
Camdan gizlice bana baktığında
Ayaklarım ansızın durduğunda
Düşüncelerim sensiz yorulduğunda
Dönmeyi unutur ya dünyam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!