YANAKLARIMA YAĞAN YAĞMUR
Sıradan bir gündü uyanmak kahvaltı okul derken cafe… Görmezdim ve duymazdım çalan müzikten başkasını; Gözlerim dolanırdı her zaman ki gibi avare avare ve o an takıldı ayakları sürçüldü yüz üstü bakışlarım düşerken teninin yansımasına;
Usulca sokuldu yüreğime gülüşün, sessizdi, sakindi ama sıcaktı ılık ılık aktı çalan müzik durmuştu KUSURSUZ AŞK’tı aşkın ilk kusuru hayatımı dondurmuştu ben ki kelimelerle dans ederken o gün suskunluğa dair ne kadar elbise varsa giymiştim sıkı sıkı sanki zemherisindeydim kışın …
Senin bakışın konuşman ve saçlarının dalgalanışı tıpkı akdenizdi ben ise soğuk Erzurum yaylası gibi kalmıştım kat katı şaşkınlığımdan sanki dallarına kar yağmış bir çamdım da ormancıdan saklanırcasına karları üzerime çakerdim donuk donuk..
Artık okul kahvaltı ve cafe sırasını bozmuş ve hayatıma cafeden başlıyordum kahvaltım okulum umudum ve yarınım olmuştu sanki şehre yaz gelmişti sanki kanım kaynarken mevsim kıştı oysa.
Nasıl bir aşksa: Aşk nasılsa! Banan şiirler yazdırmıştı şiirleri duvarlara yazdırmıştı ve nasıl bir aşksa balonu çiçeğe bağlayıp yurt kapısından yukarı bırakıp tıpkı bahçede elma kayısı çalan ve ardına bakmadan koşan çocuk keyfi verirdi bana sen camı açardın yakalama çabası ile gülerdin yankısı kulaklarımın boş odalarında dolaşırdı okul kapanınca hiç beklemediğim kadar okulun açılmasını beklerdim ne ilginç değimli okulu sevmeye ben şimdi okul açılması için gün sayar olmuştum.
Usulca sokul bana Dokun kanıma
Suskun kalbim Durmaya yakın
İçim üşür ölüm sanki arkadaşım
Akşamlarda gidişindir beni yakan
Mevsimin olup sana açayım
İliklerime kadar kin ve nefret kokarken
sabahın o serinliğinde ölüme gülümsedi gamzelerim
ve bir çılgınlık yapıp o sessizliği sessizce vurmak istedim tam anlından
küf kokan dudaklarımdan adın düştü usulca
Bak oğlum ben üşüdüm şehir üşüdü
Hadi yavrum gir koynuna uykunun yoksa sende üşürsün usulca...
Nasılda aldattım buğulu tenini
Aşkın katili oldum zindana atın beni
Bir anlık hataydı bu benimkisi
Susma giderken; susmaların kurşun olur
Başka tene dokunan ellerim utancım olur
Gitme kal diyemediğim Gültanem
UYKUSUZ YAĞMUR
Uykularımda sen vardın
Ben yağmur olur sana yağardım
Bir damla olurdum süzülürdüm yanaklarından
Silerdin beni elinin tersi ile salardın kaldırımlara
Çağların gerisinden geldim
Aşkı yazamadım ki en baştan
Kalsam sonbaharda hiç anlatamam yazı
Ruhum geçmişle sevişirken
Sen ilkbaharsın bense sonbahar
*
SENİ NE İNCİTE BİLİR Kİ
Benim gözlerime bakarak beni aldattığını düşünen sen
Oysa benim haberim vardı her yaptığından
Bana rüzgarın tozları savurduğu gibi yalan savurmandan
Nasılda mutlu oluyordun
Mutluluğun resmini çizemediğim için seviyorum seni
Mecnunla keremi yaşamak adına,
Ateşler içinde yanmak için...
Evimdeyken yağmurlarda ıslanmak için seviyorum seni
Karlarda üşümemek adına,
Sen benden gittiğin gün
Masamı Şaraba boğdum ben o gün
Ağlayarak içmek değil derdim
Gidişine eşlik etsin şişeler diye
Ben senin uğurundum diyordun
Sana uğurlar olsun gülüm
SENSİZ İYİ GİTTİ
Beni sahillere bırakıp öylece gittin ya
Şarap dolu gülleri içimden söküp bende bittin
O büyülü dünyam sensiz dönmezdi ya
Sen melektin oysa bende kahpe felek
Sildim seni bu yürek defterimden sildim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!