Vefa bir gün bir köprüde vefasızla karşılaşırlar. Hemen başlar ağzı laf yapmaya, vefasızın. Çok yorgunum, vefa der, beni sırtına alsana.
Der ki, vefa--"Pek makbul biri değilsin. Beni görmesen, pekâlâ yürüyecektin. Çıkart cehrendeki o maskeni, adam ol, birazda yürüsene kendin.
Vefasız derki---Kolay mı sanıyorsun vefasızlığı, vefasızlık benim görevim. Bilsen her yanım yoruluyor, rol kesmekten. Olamıyorum bir türlü kendim.
O bencillik yok mu vefa! Beni bu hale koyan bencillik yok mu, bizi biz olmaktan çıkaran.
Vefa dedi ki--Bilmek gerekir kıymetini iyiliklerin. Açken bir ekmek vereni, karnımız doyunca itmek değil. Bütün var olanı beraberce Paylaşmak, birlikte yemek gerekir.
Ama dedi vefasız---Kurnaz olan yaşıyor bu hayatta, hadi söyle vefa, biz kurnaz olmayalım mı? Hayatı çok mutlu yaşamayalım mı?
Dedi ki vefa--Mutluluk paylaşmak vefasız, değerini bilmek yapılanın. Değerini bilmezsen, seni bırakır gider hep dostların.
kandil geceleri bir şehrin buhur kokmuyorsa
yağmurdan sonra sokaklar ortadan kalkmıyorsa
o şehirden öcalmanın vakti gelmiş demektir
Duygular paketlenmiş, tecime elverişli
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta