Bir başak tanesinde buldum özgürlüğü…
Islanmış nehir rüzgârları arasında…
Diyar-ı gurbet sarmış dört bir yanı…
Kına saçlı kadın…
Buğday benizli…
Zor geliyor yaşamak…
Gündüzler karanlıkken,
Gevşetme düğmelerini hayatın
Uyuyamazken gözlerim
Nefessiz kalırken rüya kelimeleri
Bilincimin altında
Yıldızları saydrıma bana tek,tek
varlığına aldanmışım ben
zindanlarında prangalarımı törpülerken
tırnak uçlarımla,
hiç gitmeyecekmişsin gibi
zamana karşı kendimi harcamışım…
Öyle ya
Daha dün gibiydi...
Farlarını yakmış sürerken
Kader virajında
Önce bir tını geldi
Derinden ama keskin
İzmirmiş orası üzerine ayak bastığımız toprak..
Saçlarını alıp götüren kordon rüzgarıymış..
Buğusu gözlerinin nemindenmiş Alsancağın...
Şehitler caddesiymiş meğer o ahengin adı...
Bir güne izmir sığmış farkında değilim...
Ben seni yaşamışım masumca...saklamışım yirmidört saatini avuçlarımda...
Ağlama;
Çırpınır düşlerim.
Boğulur arşın tam orta yerinde.
Bir oraya yakışır,
Gözlerinin grisi…
Kapısını çalma rüyalarımın,
Dokunma yüreğime soluk ellerinle.
İstanbuldayım...
Efkarı yetiyor bu kentin adama.
En harbisinden çocuk
Namert mi namert Ankara
Yokluk değil rutubet kokan
El alem ne der telaşı
Henüz bitmemiş yetimim
Ne başı ne saçı...
Bir ibrik…
Bir tesbih…
Sırtında,
Âlemin tüm kahrı.
Göz nizamda.
İplik iplik akmakta yaş…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!