Kucaklıyorum seni. İncinmeden ve incitmeden birilerini. Müzik güzel Ve ışık oyunları,güneşin. İşte orda sol anahtarı, Aç kapıları Kolay bulunmaz bir an bu, Gün gibi ortada. Homurdanmayı kes. O lekeli dostlukları çıkardım Artık bizden. İmzanı attım buraya. Bir tren yaklaşıyor. Çok uzaklarda gözü yaşlı Bir kadın daha kalmasa bari... Yürüyoruz,uzun bir yolu. İşte o yolun ağzında İkinci kez çok oturuyorum ben. Ve bizi düşünüyorum. Nasıl biz diyebildim,diye İkimize. (İstanbul) .
Işıl BaşkalemKayıt Tarihi : 4.12.2011 19:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

'Uzun Yol'da kökleri okyanus derinliğindeki bir aşkın bitişinden sonraki hüzün okyanusunu buldum...Herbir dizesinde derin duyguların geride kalan hüznünü acısını debisi yüksek bir nehir gibi mısralara akışını gördüm...Şiirde duygu bir sel gibi taştıkça taşmakta gönüllerdeki sevda ovalarını basmakta...Bence bu aşk bu sevda bu sevgi hiç bitmemiş duygu seli mil bırakmış geriye...Bu şiir demek ki seven bir yürek acıları da yaşasa bir mutluluk payı çıkarıyormuş kendine dedirtti bana......
'Uzun Yol'anlaşılır içi dolu duygu yüklü sözcüklerden oluşan mısralarla rengarenk süslenerek,bir hüznün bir hayıflanmanın bile muhteşem bir mutlulukmuş gibi sunulduğunun ifadesiydi bence...
Sevgili Şairem,bir şelale gibi coşan bir ırmak gibi akan bir rüzgar gibi esip duran duygularınızı içeren bu harika şiiriniz için sizi yürekten tebrik ediyorum...Saygımla...Savaş GÜRSOY
TÜM YORUMLAR (4)