Günaydın, mutlu sabahlar: günümüz, gönlümüz aydın olsun sevgili günlüğüm✍🏻
Doğanın güzelliğini içimizde taşıyıp yaşamamız dileğiyle alalım elimize kalemimizi… Hasrete kapatıyorum kapımızı bundan böyle gözlerimiz aydın olsun.
Yalnız sen ve ben.. Bu saatler en güzel anlarımızı oluşturuyor… Kelebekler gibi koza örüyor sonra özgürlüğümüzü ilan ediyoruz kalemin kağıda sürtünme kuvveti ile çıkıyor tümü ortaya. Mutluyum, huzurluyum..
Mutluluğu ve de huzuru kendimize borçluyuz. Zaruri ihtiyaçlarımız listemizde ilk sırada olmak zorunda yoksa nasıl nefes alabiliriz söyler misin lütfen… Hadi aldık diyelim nasıl vereceğiz içimizde huzur yoksa!
Çoğu insanın aradığı aşkı ben seninle yaşıyorum..
Temennim odur ki; herkes eline alsın kalemi…
İç dünyamıza ulaşmanın tek yolu bu!
Alfabeyle tanıştıktan hemen sonra seninle tanıştım, yazdık yazdık yazdık…
Dereleri aşıp tepeleri geride bıraktık. Kâh güldük, kâh ağladık… Kadim dostum hep yanımdasın…
Cenab-ı Haktan sağlıklı, huzur dolu ömür dilerim.
Ne zaman elimi uzatsam tutanımsın. Böylesi nadide bir birliktelik…
Efendim?
Bak işte!
Kime, kimlere benzemeye başladın sen? Hımm hımmm!
Sen, ne zaman elini uzatsan, tutamıyor muymuşum elini!
Bir dünya hikayelerimiz var canım… Yoğunsam hikayelerde yaşıyorum ya!
Hem zaten usulca sana ne zaman baksam. Cümlelerin arasında oyuncuklar oynuyorsun çocukluğumuzdaki gibi.
Seni sessiz uzaktan izlemek şüphesiz aşkların en güzeli biliyor musun?
Kendi kendine oyuncuklar oynaman çok şirin.. İşte o, anlarda koşup sarılasım kocaman kucaklayasım geliyor seni… Öyle sevgi dolu ve dünyada yaşanan, yaşatılan hoş olmayan şeylerden uzaktasın bazen sana ulaşmam zaman alıyor… Hele o gün haberleri es kaza izlediysem, mesafe koyuyorsun aramıza anlamıyor muyum zannediyorsun!
Her şeyin farkındayım.. Gözlerinden anlıyorum, yan dönüşünden, ben yanındayken bir ağacın gölgesinde oturman bile konuşuyor benimle…
Söz verdim sonrasında haberleri çıkardım hayatımdan. Dinledimde ne değişti hayatımda?
Duydum, öğrendim de ne değişti?
Olan insanın hayatına oluyor ne yazık ki!
Yüce Yaradanın, her bir kuluna, tek kullanımlık armağanı olan anları kaybettik, kaybediyoruz!
Değer mi?
Yok yok bence değmez… Dün bahsettik yazımızda
“Uzay Çöplüğünden” yazık değil mi; yıldızlara!
Yeryüzünde, çöp konteynırları gözlerden uzağa, şehrin dışına taşıyorken göremiyoruz kirliliği: başımızı kaldırıp gökyüzüne dikince gözlerimizi set var atmosfer var göremiyoruz uzayın insan eli ile kirletilişini!
Peki ya yıldızlar ne yapsın!
Hiç düşündün mü yıldızların halini!
Düşün, bi düşün!
Edebiyat ile düşün, felsefe ile düşün!
Hadi yıldız olalım.. Hatta en sıcağı Mavi Yıldız olalım, dünyaya insan eliyle kirliliğin ardından bakalım!
Ne kadar yaşam bildiğimiz kadarıyla sadece dünyada olsada; dönüp bir daha bakar mısın; kirlilik önünde; perde!
2.Bölüm
Hülya KırklaroğluKayıt Tarihi : 7.4.2025 10:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!