28 Ağustos 2008 İstanbul
dudakların uykularıma bir nehir gibi akardı
yırtılan gökkubbenin ıssız ormanlarından
pencerenin önünden hep bir yabancı bakardı
seni durmaksızın kaçırırdı uykularımdan
mavi bir göğün üzerinde el ele gezerdiniz
siz gezerken kanlı yağmurlar gözlerimi buladı
Uykuların kaçar geceleri
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık
Devamını Oku
Bir türlü sabah olmayı bilmez
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar, ne yastık
Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık



