Turan Dursun'un kitaplarına baktıgımız zaman dini yonden ilimsellik ile yakından alakası olmadıgını dinden cok az anlayan kisi hemen anlar. Tamamen ayet ve hadis carpıtmalarından ibaret olan, daha dogrusu kendisinden once batılı Islam dusmanı mustesrikler hakkında yazılmıs yazıları kendine has bir üslupla kendine has bir baslık altında toplamıstır. Bu Islam dusmanlarina Islam alimleri gereken cevabi fazlasi ile vermislerdir. Bu hususta bilgi edinmek isteyen Asim Koksal'in buyuk bir saheseri olan 'Islam Tarihi'nin 7nci cildine bakabilir. Orada acıkca goruluyor ki Italyan muste$rik Caetani Islam kaynaklarını, belgelerini ya ilaveler yaparak, ya kelime oyunu yaparak, ya da cıkartmalar yaparak tahrif etmis, bunu yaparken de alakalı alakasız 'kaynak' göstermekten geri durmamısıir,..
Turan Dursun, kendisini ateist olmaya götüren düsünce dolu bilimsel deneyini(!) , Yeniyuzyil Dergisi, sayi 6'da kendi agzından soyle anlatır:
' Allah'a inanıyordum. Ancak deneyimler yaptım kendi kendime. Su dolu kovanın icine süpürgeyi batırıp duvara sürdüm. Sekiller bir rastlantı... Dunya'nın oluşumu da öyle olmasın.. Bu arada o da tümden silindi.'Siz hala onu takip ede durun, Dursun babanızın zekasıniı durduğu boylece
tescil edilmiş oluyor...
Öncelikle, duvardaki su damlacıklarının evrendeki yıldız ve gezegenlere benzetilmesi yanlıstır, deneysellik ile uyuşmaz. Görünüş olarak benzetilmekten cok yapi olarak benzetilme vardir Turan Dursun'un 'supurge deneyi'nde. Yani duvardaki su damlacıklarından yola cıkarak 'evren de
öyle olmustur' demenin ilim ile yakından uzakta ilgisi yoktur.Ikincisi, sayın Dursun duvardaki su damlacıklarının tesadufen ve kendiliginden olduguna inaniyor, ki bundan yola cıkarak Allah'ı inkar ediyor. Halbuki o su damlaciklarinin kendisi (Turan Dursun) tarafından oluşturulduğunu unutuyor, veya düşünemiyor! 'Eger duvardaki gelisi guzel su damlacıkları dahi kendiliginden olamıyorsa bu mukemmel kainak/evren nasil olur ki kendiliginden bir Yaratıcı olmadan olabilsin? ' diye sorgulamıyor kendisini pesin hüküm vermeden once. Bundan anlaşılıyor ki sayın Dursun'un ilim-deney ile ilgisi pek görünmüyor. Olsa olsa Allah'in varligindan rahatsızlık duyan (cünkü yarin hesaba cekilme ihtimali var olacak!) bir kisinin en ufak bir ipucunu büyük bir delilmis gibi gormesinden ibarettir.
Ilk olarak, Turan Dursun'un kitaplarına baktıgımız zaman dini yonden ilimsellik ile yakından alakası olmadıgını dinden cok az anlayan kisi hemen anlar. Tamamen ayet ve hadis carpıtmalarından ibaret olan, daha dogrusu kendisinden once batılı Islam dusmanı mustesrikler hakkında yazılmıs yazıları kendine has bir üslupla kendine has bir baslık altında toplamıstır. Bu Islam dusmanlarina Islam alimleri gereken cevabi fazlasi ile vermislerdir. Bu hususta bilgi edinmek isteyen Asim Koksal'in buyuk bir saheseri olan 'Islam Tarihi'nin 7nci cildine bakabilir. Orada acıkca goruluyor ki Italyan muste$rik Caetani Islam kaynaklarını, belgelerini ya ilaveler yaparak, ya kelime oyunu yaparak, ya da cıkartmalar yaparak tahrif etmis, bunu yaparken de alakalı alakasız 'kaynak' göstermekten geri durmamısıir,..
Lakin, bilim bu arada bos durmuyor, işin gerceğini soyle acıklıyor:' Yapılan hesaplara göre, evrenimizin baslangıctaki gercek yogunlugu ile
otesinde olusması imkanı bulunmayan kritik yogunlugu arasındaki fark, yüzde birin bir kovadrilyonundan azdır. Bu, bir kalemi sivri ucu uzerinde bir
milyar yil sonra da durabilecek biçimde yerlestirmeye benzer. Ustelik evren genisledikce, bu denge daha da hassaslasmaktadır
Bilim ve Teknik:Sayi 201, s.16
nasıl kaçıp geleyim damlardan bacalardan
bir mektup gönderiyım can ayaz gecelerden
züleyhanın evinde iki küçük pencere
birinde seni gördüm diğerinde ölümü
YANKESİCİLER BENİM ŞİİRLERİMİ ÇALMIŞ
BÖYLE YAŞAMAKTANSA YAŞASIN ÖLÜM ÖLÜM
yaşantımdan bir şeyler aktardığım bildiklerimi aktarmaya çalıştığım bilmediklerimi öğrendiğim günah keçim iyilik meleğim bazen sevdiğim bazen nefret ettiğim yokluğu bi dert varlıği ayrı birder çocuk gibi sevdiğim geretiğinde hırpaladiğim...stres topum
Bilmezler yalnız yaşamayanlar,
Nasıl korku verir sessizlik insana;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle;
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler...
o.v.k
Dursun, “Allah İnancı” konusunu işlerken anlatacağımız, bilimsel olarak nitelediği ilginç bir deneyle Allah’ın da olmadığına karar verir. Bu aşamadan sonra din, şahsiyetinin belirleyici yönlerinden biri olan ve İslâm’a karşı şekillenen “kin, nefret ve saldırganlık” duygularını besler. Bunu kendisi de ifade etmekten çekinmez: “O an bende öyle bir hınç oluştu ki, çünkü o (din, peygamber) benim gençliğimi, çocukluğumu aldı, onun yüzünden çocukluğumu yaşayamadım. Hiçbir hastalığın, kanser AİDS vb. hiçbir felâketin korkunçluğu, dinden gelen korkunçluk kadar korkunç değildir. O dakikadan itibaren dinle savaşa girdim.”[5] Bundan dolayı Dursun’un önerdiği dünyada öncelikle dinsizlik olacaktır.[6]Dursun aslında sadece dinle kavgalı değildir. Çevresiyle de uyumsuzdur. Gerek müftülüğü gerekse TRT’deki görevi esnasında yaşadığı sürgünlerin gerçek sebebi de bu olsa gerektir. TRT’den emekli olmasına sebebiyet veren son sürgüne gerekçe olarak “bunalım içine düşmek”, “iş çevresiyle uyumsuzluk” ve “psikolojik dengesizlik” gibi nedenlerin gösterildiğini yine kendisi anlatır.[7] O, bu sürgünlerini her yerde doğruyu söyleme kararlılığına bağlarsa da bu tam olarak gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü o hayatının her döneminde bulunduğu yer ve konumla uyumlu görüşleri, en sivri ve uç düzeyde savunmuştur.
Dursun’un kişiliğinde belirgin olarak öne çıkan unsurlardan birisi de cinsel içerikli tecrübeleridir. Bunda bulunduğu eğitim ortamlarında kendisinden yaşça büyük olan talebelerde şahit olduğu, sağlıksız cinsel davranış ve konuşmaların yetiştiği ortamdaki katı geleneklerin vs. etkisi olmuş olabilir. Çünkü Kulleteyn isimli romanında bunlara uzunca yer verir. Dursun yine aynı romanında köpeklerin, koyunların çiftleşmesi gibi anlatımlara doğal görünmeyen bir tarzda yer verirken, koça masturbasyon yaptırdığını da anlatır. Rüyasında gördüğü peygamberden, sevdiği kızı elinden alacağı endişesiyle kaçar. Çocukluğunu anlattığı bu çalışmasında yazar, bazen aynı sayfada onlarca olmak üzere, yüzlerce defa argo ve iğrendirici ifadeye yer verir. Çoğu zaman da bu kullanımlarla İslâmî kavram ve değerler arasında irtibat kurar. Bütün bunlar aynı zamanda onun çocukluğunda din adına yaşadıklarının kişiliğinde bıraktığı derin izlerin işaretleri olarak görülebilir. Dursun’un bu üslûbu sadece bu romanında değil, başta Hz. Muhammed’i tanıtırken olmak üzere bütün yazılarında öne çıkar. Öyle ki kitaplarının yayıncısının bile, zaman zaman küfür derecesine varan bu ifadeleri “.......” işareti koyarak çıkarmak durumunda kaldığı anlaşılmaktadır. Onun İslâmî değerleri tanımlarken kullandığı üslûp ancak kendi kişiliğini tanımlaması bakımından bir anlam ifade edebilir. Çünkü herhangi bir nesneyi/değeri tanımlarken kullanılan sıfatların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ancak tartışmalı yollardan sabit olabilir, fakat uslûp ve ifade tarzının sahibiyle alakası direkt ve tartışmasızdır.
nasıl kaçıp geleyim damlardan bacalardan
bir mektup gönderiyım can ayaz gecelerden
züleyhanın evinde iki küçük pencere
birinde seni gördüm diğerinde ölümü
YANKESİCİLER BENİM ŞİİRLERİMİ ÇALMIŞ
BÖYLE YAŞAMAKTANSA YAŞASIN ÖLÜM ÖLÜM..
göz menzilinden çıkmak
her zaman hüzün verir.bıraktığın yerde elbet vardır bırakmak istemediklerin.
doğru. örneğin tuvalete giderken televizyonu da götürmek istiyorum ama mecburen bırakmak zorundayım, hüzün verici. bakkala giderken hangimizin gözleri dolmaz? ya da addâ
kimi zaman** gereklilik, kimi zaman zorunluluk*, kimi zaman da feragat***.
ama hepsinin ozunde, hepsinin temelinde ya savunma, ya kacma, ya da korku var... korkularimizla yuzyuze gelmeyi ogrenemedik hicbirzaman. ve bu gidi$le ogrenemeyecegiz. bilincsizce tukettigimiz son sanslarimiz tukendiginde, artik 'ne elde ne avucta kaldi' deyip de borc sans isteyebilecegimiz bir yer, bir kurum, bir insan yok.
bazen $ans tanimak yeniliklere, bazen de beklenilenin gercekle$mesi icin zaman tanimak kadere.
istemeyerek, korkarak, icinden gelmeyerek* de olsa, cogu zaman en asil davrani$tir gitmek...
yerine nobetci olarak sessizligi birakmak...
ekşiden
diyorlar kafa kesiyorlar.. hiristiyanlığa kudurmuşçasına saldırırsan o dinin mensubu gelir seni keser yani bundan doğal ne olabilir gezerken efendı gibi gezecen kedinin kuyruğuna basarsan kedi tırmalar..
zevfk olsun diye kımse kafa kesmez :)
nasıl kaçıp geleyim damlardan bacalardan bir mektup gönderiyım can ayaz gecelerden züleyhanın evinde iki küçük pencere birinde seni gördüm diğerinde ölümü YANKESİCİLER BENİM ŞİİRLERİMİ ÇALMIŞ BÖYLE YAŞAMAKTANSA YAŞASIN Ö ...
zamansız zemheri
09.03.2006 - 00:40çalışasın didinesi yorulup tükenesin
kıymetın bilinmesin
ağlayasin inleyesin dert görüp sürünesin
gözyaşin silinmesin
zamansiz zemherinin orospusu talan oldu gönül bağim kurudu
çakallar etrafimda semah döndü
yaralıyam isyanlıyam çağırma
osman öztunç şarkısı
turan dursun
06.03.2006 - 20:09Turan Dursun'un kitaplarına baktıgımız zaman dini yonden ilimsellik ile yakından alakası olmadıgını dinden cok az anlayan kisi hemen anlar. Tamamen ayet ve hadis carpıtmalarından ibaret olan, daha dogrusu kendisinden once batılı Islam dusmanı mustesrikler hakkında yazılmıs yazıları kendine has bir üslupla kendine has bir baslık altında toplamıstır. Bu Islam dusmanlarina Islam alimleri gereken cevabi fazlasi ile vermislerdir. Bu hususta bilgi edinmek isteyen Asim Koksal'in buyuk bir saheseri olan 'Islam Tarihi'nin 7nci cildine bakabilir. Orada acıkca goruluyor ki Italyan muste$rik Caetani Islam kaynaklarını, belgelerini ya ilaveler yaparak, ya kelime oyunu yaparak, ya da cıkartmalar yaparak tahrif etmis, bunu yaparken de alakalı alakasız 'kaynak' göstermekten geri durmamısıir,..
ateist
06.03.2006 - 01:48NASIL ATEİST OLUNUR?
Turan Dursun, kendisini ateist olmaya götüren düsünce dolu bilimsel deneyini(!) , Yeniyuzyil Dergisi, sayi 6'da kendi agzından soyle anlatır:
' Allah'a inanıyordum. Ancak deneyimler yaptım kendi kendime. Su dolu kovanın icine süpürgeyi batırıp duvara sürdüm. Sekiller bir rastlantı... Dunya'nın oluşumu da öyle olmasın.. Bu arada o da tümden silindi.'Siz hala onu takip ede durun, Dursun babanızın zekasıniı durduğu boylece
tescil edilmiş oluyor...
Öncelikle, duvardaki su damlacıklarının evrendeki yıldız ve gezegenlere benzetilmesi yanlıstır, deneysellik ile uyuşmaz. Görünüş olarak benzetilmekten cok yapi olarak benzetilme vardir Turan Dursun'un 'supurge deneyi'nde. Yani duvardaki su damlacıklarından yola cıkarak 'evren de
öyle olmustur' demenin ilim ile yakından uzakta ilgisi yoktur.Ikincisi, sayın Dursun duvardaki su damlacıklarının tesadufen ve kendiliginden olduguna inaniyor, ki bundan yola cıkarak Allah'ı inkar ediyor. Halbuki o su damlaciklarinin kendisi (Turan Dursun) tarafından oluşturulduğunu unutuyor, veya düşünemiyor! 'Eger duvardaki gelisi guzel su damlacıkları dahi kendiliginden olamıyorsa bu mukemmel kainak/evren nasil olur ki kendiliginden bir Yaratıcı olmadan olabilsin? ' diye sorgulamıyor kendisini pesin hüküm vermeden once. Bundan anlaşılıyor ki sayın Dursun'un ilim-deney ile ilgisi pek görünmüyor. Olsa olsa Allah'in varligindan rahatsızlık duyan (cünkü yarin hesaba cekilme ihtimali var olacak!) bir kisinin en ufak bir ipucunu büyük bir delilmis gibi gormesinden ibarettir.
Ilk olarak, Turan Dursun'un kitaplarına baktıgımız zaman dini yonden ilimsellik ile yakından alakası olmadıgını dinden cok az anlayan kisi hemen anlar. Tamamen ayet ve hadis carpıtmalarından ibaret olan, daha dogrusu kendisinden once batılı Islam dusmanı mustesrikler hakkında yazılmıs yazıları kendine has bir üslupla kendine has bir baslık altında toplamıstır. Bu Islam dusmanlarina Islam alimleri gereken cevabi fazlasi ile vermislerdir. Bu hususta bilgi edinmek isteyen Asim Koksal'in buyuk bir saheseri olan 'Islam Tarihi'nin 7nci cildine bakabilir. Orada acıkca goruluyor ki Italyan muste$rik Caetani Islam kaynaklarını, belgelerini ya ilaveler yaparak, ya kelime oyunu yaparak, ya da cıkartmalar yaparak tahrif etmis, bunu yaparken de alakalı alakasız 'kaynak' göstermekten geri durmamısıir,..
Lakin, bilim bu arada bos durmuyor, işin gerceğini soyle acıklıyor:' Yapılan hesaplara göre, evrenimizin baslangıctaki gercek yogunlugu ile
otesinde olusması imkanı bulunmayan kritik yogunlugu arasındaki fark, yüzde birin bir kovadrilyonundan azdır. Bu, bir kalemi sivri ucu uzerinde bir
milyar yil sonra da durabilecek biçimde yerlestirmeye benzer. Ustelik evren genisledikce, bu denge daha da hassaslasmaktadır
Bilim ve Teknik:Sayi 201, s.16
hep bir umut vardır
05.03.2006 - 19:35Bilirmisin umudun yeşerdiği yeri?
Olmayı en çok istediğin yerdir orası..
Birazcık ışık yeter, hayallerindeki,
Sonsuz karanlıkları delmeye...
İkisinin ortasındaysa insan,
Ve...
Bazen, bastığı yerleri göremiyorsa,
Görmesi için tüm güzellikleri,
Kendisini anlayan gerçek bir dost yeter.
ağlamak
05.03.2006 - 19:21iyidir iyi..ama yinede Allah ağlatmasin
umutların tükendiği an
05.03.2006 - 19:19Bilirmisin umudun tükendiği yeri?
Olmayı istemediğin yerdir orası...
Ufkunu saklamak ister senden,
Kıyısında gezindiğin deniz bile!
son yeniçeri
05.03.2006 - 19:04liğe adayım :)
osman öztunç
05.03.2006 - 18:58nasıl kaçıp geleyim damlardan bacalardan
bir mektup gönderiyım can ayaz gecelerden
züleyhanın evinde iki küçük pencere
birinde seni gördüm diğerinde ölümü
YANKESİCİLER BENİM ŞİİRLERİMİ ÇALMIŞ
BÖYLE YAŞAMAKTANSA YAŞASIN ÖLÜM ÖLÜM
nedir bölümü
05.03.2006 - 18:53yaşantımdan bir şeyler aktardığım bildiklerimi aktarmaya çalıştığım bilmediklerimi öğrendiğim günah keçim iyilik meleğim bazen sevdiğim bazen nefret ettiğim yokluğu bi dert varlıği ayrı birder çocuk gibi sevdiğim geretiğinde hırpaladiğim...stres topum
yokluğun
05.03.2006 - 18:45u iliklerime kadar his ettiğimde bende yok olacağım....
merdiven
05.03.2006 - 18:34ağır ağır çıkacaksın bu merdıvenlerden demış ahmet haşım
rab
05.03.2006 - 18:31ya rab yokmu bu uğursuz gecenin sabahi?
gelme!
05.03.2006 - 18:09Geçti, istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni,
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar? ...
n.f.k
Yalnız
05.03.2006 - 18:07Bilmezler yalnız yaşamayanlar,
Nasıl korku verir sessizlik insana;
İnsan nasıl konuşur kendisiyle;
Nasıl koşar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler...
o.v.k
turan dursun
05.03.2006 - 17:36Dursun, “Allah İnancı” konusunu işlerken anlatacağımız, bilimsel olarak nitelediği ilginç bir deneyle Allah’ın da olmadığına karar verir. Bu aşamadan sonra din, şahsiyetinin belirleyici yönlerinden biri olan ve İslâm’a karşı şekillenen “kin, nefret ve saldırganlık” duygularını besler. Bunu kendisi de ifade etmekten çekinmez: “O an bende öyle bir hınç oluştu ki, çünkü o (din, peygamber) benim gençliğimi, çocukluğumu aldı, onun yüzünden çocukluğumu yaşayamadım. Hiçbir hastalığın, kanser AİDS vb. hiçbir felâketin korkunçluğu, dinden gelen korkunçluk kadar korkunç değildir. O dakikadan itibaren dinle savaşa girdim.”[5] Bundan dolayı Dursun’un önerdiği dünyada öncelikle dinsizlik olacaktır.[6]Dursun aslında sadece dinle kavgalı değildir. Çevresiyle de uyumsuzdur. Gerek müftülüğü gerekse TRT’deki görevi esnasında yaşadığı sürgünlerin gerçek sebebi de bu olsa gerektir. TRT’den emekli olmasına sebebiyet veren son sürgüne gerekçe olarak “bunalım içine düşmek”, “iş çevresiyle uyumsuzluk” ve “psikolojik dengesizlik” gibi nedenlerin gösterildiğini yine kendisi anlatır.[7] O, bu sürgünlerini her yerde doğruyu söyleme kararlılığına bağlarsa da bu tam olarak gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü o hayatının her döneminde bulunduğu yer ve konumla uyumlu görüşleri, en sivri ve uç düzeyde savunmuştur.
Dursun’un kişiliğinde belirgin olarak öne çıkan unsurlardan birisi de cinsel içerikli tecrübeleridir. Bunda bulunduğu eğitim ortamlarında kendisinden yaşça büyük olan talebelerde şahit olduğu, sağlıksız cinsel davranış ve konuşmaların yetiştiği ortamdaki katı geleneklerin vs. etkisi olmuş olabilir. Çünkü Kulleteyn isimli romanında bunlara uzunca yer verir. Dursun yine aynı romanında köpeklerin, koyunların çiftleşmesi gibi anlatımlara doğal görünmeyen bir tarzda yer verirken, koça masturbasyon yaptırdığını da anlatır. Rüyasında gördüğü peygamberden, sevdiği kızı elinden alacağı endişesiyle kaçar. Çocukluğunu anlattığı bu çalışmasında yazar, bazen aynı sayfada onlarca olmak üzere, yüzlerce defa argo ve iğrendirici ifadeye yer verir. Çoğu zaman da bu kullanımlarla İslâmî kavram ve değerler arasında irtibat kurar. Bütün bunlar aynı zamanda onun çocukluğunda din adına yaşadıklarının kişiliğinde bıraktığı derin izlerin işaretleri olarak görülebilir. Dursun’un bu üslûbu sadece bu romanında değil, başta Hz. Muhammed’i tanıtırken olmak üzere bütün yazılarında öne çıkar. Öyle ki kitaplarının yayıncısının bile, zaman zaman küfür derecesine varan bu ifadeleri “.......” işareti koyarak çıkarmak durumunda kaldığı anlaşılmaktadır. Onun İslâmî değerleri tanımlarken kullandığı üslûp ancak kendi kişiliğini tanımlaması bakımından bir anlam ifade edebilir. Çünkü herhangi bir nesneyi/değeri tanımlarken kullanılan sıfatların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ancak tartışmalı yollardan sabit olabilir, fakat uslûp ve ifade tarzının sahibiyle alakası direkt ve tartışmasızdır.
AYRINTILI BİLGİ İÇİN
http://www.islamustundur.com/okudusunanlayasa.html
kaçmak
05.03.2006 - 17:14nasıl kaçıp geleyim damlardan bacalardan
bir mektup gönderiyım can ayaz gecelerden
züleyhanın evinde iki küçük pencere
birinde seni gördüm diğerinde ölümü
YANKESİCİLER BENİM ŞİİRLERİMİ ÇALMIŞ
BÖYLE YAŞAMAKTANSA YAŞASIN ÖLÜM ÖLÜM..
ırak savaşı
05.03.2006 - 16:06Ateş çemberi
Kur'andır müslümanın yaşadıkça rehberi
Yanayi, Ortadoğu, oldu ateş çemberi
Zulüm var işkence var, bu acı dayanılmaz
Bakın yaptıklarına bunlar insan sayılmaz
Hilale saldırıyor haçlı denen densizler
Fadime'ye Ayşe'ye çöküyor şerefsizler
Uyan kardeşim uyan! Kumdan çıkar kafanı
Dünyanın her aynında akar müslüman kanı
Yokumudur panzehiri bu hain planların
Üstüne bomba yağdı namazda duranların
Amerika'nın gücü Arap'ın petrolü var
Bütün bu olanlara İsrail'in rolü var
Sömürdüler dünyanın petrolünü gazini
Bunlardan çektiğimiz alnımıza yazi mi?
Duymadın feryatları tıkadın kulağını
Allah belanı versin zamane firavunu
Terör var, katliam var. Ne demek tarafsızım?
Müslüman Türk olarak bu şten rahatsızım
Yapmışlar planları gidiyorlar derinden
Tepkisi ne olurdu, Atam kalksa yerinden?
Sahipsiz Çeçenistan, işgalde Afganistan
Çin'in esaretinde yıllar boyu Türkistan
Şimdi arka bahçemde kuracaklar Kürdistan
Demediler mi bize, siz de çıkın Kıbrıs'tan
ismail türüt
NEYAZİK Kİ BU ŞARKIYI KİLİBİ HİÇ BİR KANAL YAYINLAMAYA CESARET EDEMEDİ
ŞARKIYI DİNLEMEK VEYA İNDİRMEK İSTİYENLER İÇİN LİNK
http://sevay.weburada.net/kategori.asp? harf=i
vatan
05.03.2006 - 15:32VATAN DOĞDUĞUN YER.. yaşadığın büyüdüğün geberdiğin yer değil.. :)
bir de gittiğin yeri vatanlaştırırsın mesela orta asya nere anadolu nere :)
hayde
05.03.2006 - 14:58hayde gidelım hayde
dağa kara yemışa
elun nişanlısına
ben nasil diyeyim hayde
güzel bir kazım koyuncu şarkısı
dua
05.03.2006 - 14:07Dünyaya taptık,ölüm yok sandık.
Bir çok helalin içinde harama kandık.
Kibirle,gururla dolaştık durduk.
Sıddıklar hürmetine affet Allahım.,
hamas
05.03.2006 - 01:45tc diş işeri bakanliği ile görüşen terör örgütü :)
filistinde tek başına ıktıdar olmuş bir örgüt :)
gitmek
05.03.2006 - 01:41göz menzilinden çıkmak
her zaman hüzün verir.bıraktığın yerde elbet vardır bırakmak istemediklerin.
doğru. örneğin tuvalete giderken televizyonu da götürmek istiyorum ama mecburen bırakmak zorundayım, hüzün verici. bakkala giderken hangimizin gözleri dolmaz? ya da addâ
kimi zaman** gereklilik, kimi zaman zorunluluk*, kimi zaman da feragat***.
ama hepsinin ozunde, hepsinin temelinde ya savunma, ya kacma, ya da korku var... korkularimizla yuzyuze gelmeyi ogrenemedik hicbirzaman. ve bu gidi$le ogrenemeyecegiz. bilincsizce tukettigimiz son sanslarimiz tukendiginde, artik 'ne elde ne avucta kaldi' deyip de borc sans isteyebilecegimiz bir yer, bir kurum, bir insan yok.
bazen $ans tanimak yeniliklere, bazen de beklenilenin gercekle$mesi icin zaman tanimak kadere.
istemeyerek, korkarak, icinden gelmeyerek* de olsa, cogu zaman en asil davrani$tir gitmek...
yerine nobetci olarak sessizligi birakmak...
ekşiden
buzlu gazoz
05.03.2006 - 00:49nerden çağrişim yapiyor anlamıyorum :)
demek
04.03.2006 - 21:20diyorlar kafa kesiyorlar.. hiristiyanlığa kudurmuşçasına saldırırsan o dinin mensubu gelir seni keser yani bundan doğal ne olabilir gezerken efendı gibi gezecen kedinin kuyruğuna basarsan kedi tırmalar..
zevfk olsun diye kımse kafa kesmez :)
Toplam 142 mesaj bulundu