bir tambur ki suadiye telleri teşrîn yaprakları
mehtabın sihri canlandırır yıkılmış eski konakları
lâkayt video gençlerinin farkına varmadıkları
en kalın kederlere batmış en imkânsız aşkları
o mahzun küçük hanımları o telkâri halayıkları
mehtabın sihri canlandırır yıkılmış eski konakları
perşembe akşamları ah bambaşka beklenirdi
kolağası necip süleyman karanfillerle gelirdi
dallarda japon fenerleri yemek dışarda yenirdi
gözleri buldukça gözlerini nasıl derinleşirdi
içinde şimşek teğelleri mavi yeşil titreşirdi
görünmez bir elektrikle çekilirdi dudakları
oysa onun sevdiği onda elbette kendi hayalidir
varlığı değildir onun varlığına katılıp ikmalidir
aşkı ölümsüzleştiren gerçekleşmemek ihtimalidir
mutsuzluk dediğin mutluluğun her günkü hâlidir
en yoğun arzuların bilinç altına intikalidir
cinselliğin makas değiştirmesi ve delilik tuzakları
kanlı bir serencamdı tek tük kurtulanları
meçhul bir kıt'a gibi keşfettiler bestenigâr'ı
tırmanır göklere kıvılcım sarmaşıkları
kanunların bitirip bitirip başladıkları
gerçek mi bu şerâyin gerçek mi yaşadıkları
meçhul bir kıt'a gibi keşfettiler bestenigâr'ı
gurup vakti güneş bulutlardan sıyrılınca
bir tâvus kuyruğudur menevişli kanlıca
hayata anlam veren ölümmüş anlaşılınca
ölümü aşmak için ölesiye yaşanınca
ne korkuya yer kaldı ne öfkeye ne hınca
meçhul bir kıt'a gibi keşfettiler bestenigâr'ı
Attila İlhan
serencam: akıbet, bir olayın sonu
şerâyin:eskiden bayram gecelerinde düzenlenen ışıklı gösteriler..
bazı üyelerin resim konusunda ki -//[[resim sanatını ilkokul seviyesinde değerlendirenler, resim ne kadar büyükse, ne kadar fotoğraf gibiyse o kadar iyi olduğunu sananlar, ünlü ressamlar konusunda bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar]]//- engin fikir bilgi ve düşüncelerinden yararlandığımıs bölüm... :)))
sürün cezvelerde sürün kabarsın esmer kahveler
yakın yakın mumları büyüsün divanhaneler
çekip çekip coşmuştur mestâne hânendeler
zil gibi titreşirler / aah / selâtin meyhaneler
âvâre kuyrukluyıldız dillerde sûz-i dil-ârâ
teşrin yağmurlarıdır simsiyah hicrânım efendim
hanidir iftirakımızdan vallahi pişmanım efendim
yâdınıza hiç mi gelmez aşkımız cânım efendim
bulutlara ulaşmıştır âhım efgânım efendim
âvâre kuyrukluyıldız dillerde sûz-i dil-ârâ
Attila İlhan
Sabâ
sazlarımız gülüşürdü yıldızların yaz bahçesinde
böyle dargın değildik biz o incesaz bahçesinde
sevdalar damıtırdı mehtabın beyaz bahçesinde
dağılırken eski çekingenlikler nâz bahçesinde
böyle dargın değildik biz o incesaz bahçesinde
oyulup ışığından kahkahaların sürahileri
sütlü mavi aydınlatırlardı halka halka sahilleri
yukarda samanyolunun göz kamaştıran çilleri
ağaçlara yansımıştı sabâ'nın gizli yeşilleri
böyle dargın değildik biz o incesaz bahçesinde
şebboyların debdebesi ağır kumrallığında akşamın
başımızı döndürürdü hem benim hem müjgân'ın
bir çatışma olduğunu unutmasak da yaşamanın
yoğun doğurganlığına inandığımızdan insanın
böyle dargın değildik biz o incesaz bahçesinde
Attila İlhan
aynalarda kalsa da vazgeçilmez güzelliğin
sen de bir gün elbet ferâhfezâ'yı seveceksin
içinde yorgunluk bulutları belki biraz da kin
pişmanlıkların dumanıyla kararmış olsa da için
sen de birgün elbet ferâhfezâ'yı seveceksin
küskün içlenmelerle geçti izmir'de kaç akşamımız
nereye kaydıysa sonbahar oraya yöneldi aklımız
gitmekle kalmak arasında oldum olası kararsız
hiç ummadığın anda aydınlanarak apansız
sen de birgün elbet ferâhfezâ'yı seveceksin
kadehler parıldardı zengin tambûrla kanûndan
lâleler düşerdi körfeze şâir nedîm'in ruhundan
ölüme doldursa da yalnızlığı çınlamalarla zaman
son gülümseme bir ömrün özeti olduğundan
sen de birgün elbet ferâhfezâ'yı seveceksin
Attila İlhan
Attila İlhan'a ait, isimleri Türk Sanat Müziği makam isimlerinden oluşan bir dizi şiir grubunun adı... Attila İlhan'ın sayfasına eklemeye çalıştım ama eklenmiyor...! !
... :))
Kenan Evren konusuna tamamen katılıyorum.. :)) Kesin daha iyisini yapar bence de.. Hatta biraz sıksa Leonardodan da iyisini yapar.. Bizim güzeller güzeli Hande Ataizi'mizin yanında Monalisa da kim olur dimi ama... :)))
''...güzel resimleri var ama öldükten sonra meşhur olmuş diyolar.. :))) ''
şeklindeki not silinince üzerine yazdığım not'ta epey saçmalamış görünmüşüm.. Ama olsun silmiycem yazdıklarımı.. :))
Çünkü aynı şeker kardeşimin (bilimsel bir bilgiye dayanmasa da) başka bir terime yazdığı fikirlerden öğreniyos ki; benim yaşımın bulunduğu aralıktaki kadınların birascık saçmalama hakkı varmış.. :)) Bende onu kullanıyım dedim...
Sarışın olup olmadığı buradan görünmüyor tabii ama bir yavru kuşla daha karşı karşıya olduğumuz kesin... :)
Picasso sağlığında meşhur olmuş ve sağlığında bu işten para kazanmış, hem de inanılmaz rakamlarda paralar kazanmış İLK hatta tek ressamdır...
Ölmüş olduğu doğru bilgi... :)) Bir espriye kurban edilmiş geri kalan kısmıy saa...; Tam da Uğur Mumcunun bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak dediği şey...))
Herkes bilir ki; bakmak görmek demek değildir..! Bu konuda pek çok hamasi nutuklar atılmışsa da gözden kaçan bi durum var ki; görmek için önce dönüp bakmak gerek..
Görmek için bakmanın ikinci aşaması da denebilir.. Dileyen herkes birinci aşamayı, yani bakma eylemini gerçekleştirebilir.. Diğer aşamalar olan; görmek, hissetmek, anlamak...vs kişinin ilgisine, yeteneğine ve düzeyine bağlı bir durum...!
elimden tut yoksa düşeceğim
yoksa bir bir yıldızlar düşecek
eğer şairsem beni tanırsan
yağmurdan korktuğumu bilirsen
gözlerim aklına gelirse
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
geceleri bir çarpıntı duyarsan
telaş telaş yağmurdan kaçıyorum
sarayburnu'ndan geçiyorum
akşamsa eylülse ıslanmışsam
beni görsen belki anlayamazsın
içlenir gizli gizli ağlarsın
eğer ben yalnızsam yanılmışsam
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
Bir tek şimdiyi istediğinde senin olacağım. Bir tek şimdiyi istediğinde hep senin olacağım. Şimdi aldığım nefesin son nefesim olabileceğini gördüğünde, son nefesime kadar senin olacağım. Giderayak olduğumu, giderayak olduğunu, giderayak olduğumuzu görünce gitmez olacağım. Ne yılan ne tavus ne de elmaydı günah olan. Hesaptı.Yarındı günah olan. Şeytanın zamanıydı: Gelecekti günah olan. hesap günü, bir tek hesaplarımız hesaba çekilecek. Biliyor musun şeytan yarında yaşar? Tıpkı senin gibi. Senin elmanı ısırsam şeytanı gebe bırakacağım. Kabil'i doğuracaksın. Hırsı ve hasedi doğuracaksın. Ki onlar da geleceğin çocukları...
Sen 'şimdi'ye ağlamadıkça gözyaşlarını hep geleceği sulayacak. 'Sonra'nın tohumları var senin yumurtanın içinde.Ve onlar Habil'i öldüren ve kırk gün ölüsünü ne yapacağını bilemeyen Kabil'in tohumları.Onu gömmesi gerektiğini bile bir kargadan öğrenecek. Sen ölümsüz bir aşkı ararken asla ölümsüz olamayacak aşkımız.
Bense daha şimdiden senin olmayışının haberini getiren kanatları kana boyanmış o karganın yanmış yıkılmış ötüşüne ağlıyorum. daha şimdiden elimde olan tek şeye, sensizliğe ağlıyorum. Akşam gelecek. İstemesen de gelecek. Ağlayacaksan karardığına gününün, hiç bekleme şimdi ağla. Belki gözyaşlarının ışıltısı birazcık aydınlatır geceyi. Ama durduramıyacaksın güneşin batışını.
Herşeye bir ömür biçiyorlar. ''Aşkın ömrü'' diyorlar. Aşkın ömrü bir an sevgilim. Aşkın ömrü yok. Senin de, benim de yok. Ömür biçtikçe kısaltıyorlar. Şimdi'yi bırakıp geleceğe uzattılça ellerini şimdi'nin upuzun, geniş ve derin sonsuzluğunu kesip biçiyorlar. Hiç ölmemek istiyorlar. Senin yüzün yaşlanmasın istiyorlar. Daha şimdiden ne kadar güzelsin oysa. Gözlerin açıkken bile güzelsin. Sen korkuyorsun. Korkunun kaynağı korkuyor olman oysa.
Bensizliğin hesabı seni bensiz bırakıyor. Oysa ben hep sensizdim. Sensizlikten başka hiçbirşey beni sana kavuşturamazdı çünkü. Şimdi gerçekten yoksun. Sen sonra var olmayı seçerken nasıl burada, yanımda olursun ki? Sen benim olmadığım bir zamandasın. Elmanla, yılanınla ve tavusunla belki yine olacağımız bir zamanın kâbusunu düşlüyorsun.
Elimdeki son kitabı olan HASSAS RUHLAR TERAZİSİ'inin ilk bölümünü üşenmeden yukarıya aktardığım Psikiatrist Yazar
EŞCİL
Aşksa bu, ben buna varım, günlerim sığı;
Gündüze dek kalasın diye sevdim seni geceden
Eşcilim ben, ben buyum, ne güzel huy bu;
Bir hız gelsen, hemen olsan, sonra yazlar;
Bunca yıldan tatmadığım bir tınarça balığı;
Hadi git azıcık İstanbul işte
Kosunlar o denizi bir çanağa
Bir çıkına elesinler o günlerimi
O yazdan Üsküdar'dan ne kaldıysa Elif'ten
Doldur ceplerine
Onlarda yoksa komşularında vardır
Tanırlar sevinirler
Beni bay Metin gönderdi, de ''.....
Attila İlhanın en güzel şiirlerinden biri.. Tam buraya aktaracaktım..! ! sayfa açılmadı.. Tekrar tıkladım ki eklenmiş...! ! ! !
Sen tut yıllarca bir sürü kadına şiir yaz.. Ne kadınlar sevdim zaten yoktular de.. Sonra da son zaman şiirlerinden birinde 'kimi sevsem sensin' diye işi tek bi kadına indirge... ta içerde biyerde tek bir kadında birleşen bişeylerin arayışı mıydı acaba, hani zaten olmayan ne kadınlarda gezinen imgeler..
Perşembe günü tv 8 de yayınlanan yaşamdan dakikalar da Haşmet Babaoğlu da benim gibi aynı hisse kapılmış...! !
RUBAİ
Sarılıp yatmak mümkün değil bende senden kalan hayâle.
Halbuki sen orda, şehrimde gerçekten varsın etinle kemiğinle
ve balından mahrum edildiğim kırmızı ağzın, kocaman gözlerin gerçekten var
ve âsi bir su gibi teslim oluşun ve beyazlığın ki dokunamıyorum bile...
N.Hikmet
kusmak
23.12.2005 - 16:42birazdan bütün nedircilerin ifrazat olarak sami yusuf çıkaracakları eylem...
İncesaz
22.12.2005 - 17:30Acemaşirân
bir tambur ki suadiye telleri teşrîn yaprakları
mehtabın sihri canlandırır yıkılmış eski konakları
lâkayt video gençlerinin farkına varmadıkları
en kalın kederlere batmış en imkânsız aşkları
o mahzun küçük hanımları o telkâri halayıkları
mehtabın sihri canlandırır yıkılmış eski konakları
perşembe akşamları ah bambaşka beklenirdi
kolağası necip süleyman karanfillerle gelirdi
dallarda japon fenerleri yemek dışarda yenirdi
gözleri buldukça gözlerini nasıl derinleşirdi
içinde şimşek teğelleri mavi yeşil titreşirdi
görünmez bir elektrikle çekilirdi dudakları
oysa onun sevdiği onda elbette kendi hayalidir
varlığı değildir onun varlığına katılıp ikmalidir
aşkı ölümsüzleştiren gerçekleşmemek ihtimalidir
mutsuzluk dediğin mutluluğun her günkü hâlidir
en yoğun arzuların bilinç altına intikalidir
cinselliğin makas değiştirmesi ve delilik tuzakları
Attila İlhan
İncesaz
21.12.2005 - 18:21Bestenigâr
kanlı bir serencamdı tek tük kurtulanları
meçhul bir kıt'a gibi keşfettiler bestenigâr'ı
tırmanır göklere kıvılcım sarmaşıkları
kanunların bitirip bitirip başladıkları
gerçek mi bu şerâyin gerçek mi yaşadıkları
meçhul bir kıt'a gibi keşfettiler bestenigâr'ı
gurup vakti güneş bulutlardan sıyrılınca
bir tâvus kuyruğudur menevişli kanlıca
hayata anlam veren ölümmüş anlaşılınca
ölümü aşmak için ölesiye yaşanınca
ne korkuya yer kaldı ne öfkeye ne hınca
meçhul bir kıt'a gibi keşfettiler bestenigâr'ı
Attila İlhan
serencam: akıbet, bir olayın sonu
şerâyin:eskiden bayram gecelerinde düzenlenen ışıklı gösteriler..
nedir bölümü
20.12.2005 - 13:45bazı üyelerin resim konusunda ki -//[[resim sanatını ilkokul seviyesinde değerlendirenler, resim ne kadar büyükse, ne kadar fotoğraf gibiyse o kadar iyi olduğunu sananlar, ünlü ressamlar konusunda bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar]]//- engin fikir bilgi ve düşüncelerinden yararlandığımıs bölüm... :)))
İncesaz
20.12.2005 - 13:11Sûz-i dil-ârâ
sürün cezvelerde sürün kabarsın esmer kahveler
yakın yakın mumları büyüsün divanhaneler
çekip çekip coşmuştur mestâne hânendeler
zil gibi titreşirler / aah / selâtin meyhaneler
âvâre kuyrukluyıldız dillerde sûz-i dil-ârâ
teşrin yağmurlarıdır simsiyah hicrânım efendim
hanidir iftirakımızdan vallahi pişmanım efendim
yâdınıza hiç mi gelmez aşkımız cânım efendim
bulutlara ulaşmıştır âhım efgânım efendim
âvâre kuyrukluyıldız dillerde sûz-i dil-ârâ
Attila İlhan
İncesaz
17.12.2005 - 17:48Sabâ
sazlarımız gülüşürdü yıldızların yaz bahçesinde
böyle dargın değildik biz o incesaz bahçesinde
sevdalar damıtırdı mehtabın beyaz bahçesinde
dağılırken eski çekingenlikler nâz bahçesinde
böyle dargın değildik biz o incesaz bahçesinde
oyulup ışığından kahkahaların sürahileri
sütlü mavi aydınlatırlardı halka halka sahilleri
yukarda samanyolunun göz kamaştıran çilleri
ağaçlara yansımıştı sabâ'nın gizli yeşilleri
böyle dargın değildik biz o incesaz bahçesinde
şebboyların debdebesi ağır kumrallığında akşamın
başımızı döndürürdü hem benim hem müjgân'ın
bir çatışma olduğunu unutmasak da yaşamanın
yoğun doğurganlığına inandığımızdan insanın
böyle dargın değildik biz o incesaz bahçesinde
Attila İlhan
İncesaz
17.12.2005 - 17:32FERÂHFEZÂ
aynalarda kalsa da vazgeçilmez güzelliğin
sen de bir gün elbet ferâhfezâ'yı seveceksin
içinde yorgunluk bulutları belki biraz da kin
pişmanlıkların dumanıyla kararmış olsa da için
sen de birgün elbet ferâhfezâ'yı seveceksin
küskün içlenmelerle geçti izmir'de kaç akşamımız
nereye kaydıysa sonbahar oraya yöneldi aklımız
gitmekle kalmak arasında oldum olası kararsız
hiç ummadığın anda aydınlanarak apansız
sen de birgün elbet ferâhfezâ'yı seveceksin
kadehler parıldardı zengin tambûrla kanûndan
lâleler düşerdi körfeze şâir nedîm'in ruhundan
ölüme doldursa da yalnızlığı çınlamalarla zaman
son gülümseme bir ömrün özeti olduğundan
sen de birgün elbet ferâhfezâ'yı seveceksin
Attila İlhan
İncesaz
16.12.2005 - 15:38Attila İlhan'a ait, isimleri Türk Sanat Müziği makam isimlerinden oluşan bir dizi şiir grubunun adı... Attila İlhan'ın sayfasına eklemeye çalıştım ama eklenmiyor...! !
Picasso
14.12.2005 - 13:47... :))
Kenan Evren konusuna tamamen katılıyorum.. :)) Kesin daha iyisini yapar bence de.. Hatta biraz sıksa Leonardodan da iyisini yapar.. Bizim güzeller güzeli Hande Ataizi'mizin yanında Monalisa da kim olur dimi ama... :)))
Picasso
13.12.2005 - 18:03''...güzel resimleri var ama öldükten sonra meşhur olmuş diyolar.. :))) ''
şeklindeki not silinince üzerine yazdığım not'ta epey saçmalamış görünmüşüm.. Ama olsun silmiycem yazdıklarımı.. :))
Çünkü aynı şeker kardeşimin (bilimsel bir bilgiye dayanmasa da) başka bir terime yazdığı fikirlerden öğreniyos ki; benim yaşımın bulunduğu aralıktaki kadınların birascık saçmalama hakkı varmış.. :)) Bende onu kullanıyım dedim...
Picasso
09.12.2005 - 11:21Sarışın olup olmadığı buradan görünmüyor tabii ama bir yavru kuşla daha karşı karşıya olduğumuz kesin... :)
Picasso sağlığında meşhur olmuş ve sağlığında bu işten para kazanmış, hem de inanılmaz rakamlarda paralar kazanmış İLK hatta tek ressamdır...
Ölmüş olduğu doğru bilgi... :)) Bir espriye kurban edilmiş geri kalan kısmıy saa...; Tam da Uğur Mumcunun bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak dediği şey...))
affetmek
16.11.2005 - 10:31Kendini affedemiyen birinin, bir başkasını affetme şansı hiç yoktur...
rüya
14.11.2005 - 15:20endişe kaynağı...
görmek
10.11.2005 - 12:04Herkes bilir ki; bakmak görmek demek değildir..! Bu konuda pek çok hamasi nutuklar atılmışsa da gözden kaçan bi durum var ki; görmek için önce dönüp bakmak gerek..
Görmek için bakmanın ikinci aşaması da denebilir.. Dileyen herkes birinci aşamayı, yani bakma eylemini gerçekleştirebilir.. Diğer aşamalar olan; görmek, hissetmek, anlamak...vs kişinin ilgisine, yeteneğine ve düzeyine bağlı bir durum...!
nöbetçi eczane
08.11.2005 - 17:22bu akşam yine ben...
attila ilhan
25.10.2005 - 19:09Yağmur Kaçağı
elimden tut yoksa düşeceğim
yoksa bir bir yıldızlar düşecek
eğer şairsem beni tanırsan
yağmurdan korktuğumu bilirsen
gözlerim aklına gelirse
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
geceleri bir çarpıntı duyarsan
telaş telaş yağmurdan kaçıyorum
sarayburnu'ndan geçiyorum
akşamsa eylülse ıslanmışsam
beni görsen belki anlayamazsın
içlenir gizli gizli ağlarsın
eğer ben yalnızsam yanılmışsam
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
Attila İlhan
cem mumcu
24.10.2005 - 17:50Bir tek şimdiyi istediğinde senin olacağım. Bir tek şimdiyi istediğinde hep senin olacağım. Şimdi aldığım nefesin son nefesim olabileceğini gördüğünde, son nefesime kadar senin olacağım. Giderayak olduğumu, giderayak olduğunu, giderayak olduğumuzu görünce gitmez olacağım. Ne yılan ne tavus ne de elmaydı günah olan. Hesaptı.Yarındı günah olan. Şeytanın zamanıydı: Gelecekti günah olan. hesap günü, bir tek hesaplarımız hesaba çekilecek. Biliyor musun şeytan yarında yaşar? Tıpkı senin gibi. Senin elmanı ısırsam şeytanı gebe bırakacağım. Kabil'i doğuracaksın. Hırsı ve hasedi doğuracaksın. Ki onlar da geleceğin çocukları...
Sen 'şimdi'ye ağlamadıkça gözyaşlarını hep geleceği sulayacak. 'Sonra'nın tohumları var senin yumurtanın içinde.Ve onlar Habil'i öldüren ve kırk gün ölüsünü ne yapacağını bilemeyen Kabil'in tohumları.Onu gömmesi gerektiğini bile bir kargadan öğrenecek. Sen ölümsüz bir aşkı ararken asla ölümsüz olamayacak aşkımız.
Bense daha şimdiden senin olmayışının haberini getiren kanatları kana boyanmış o karganın yanmış yıkılmış ötüşüne ağlıyorum. daha şimdiden elimde olan tek şeye, sensizliğe ağlıyorum. Akşam gelecek. İstemesen de gelecek. Ağlayacaksan karardığına gününün, hiç bekleme şimdi ağla. Belki gözyaşlarının ışıltısı birazcık aydınlatır geceyi. Ama durduramıyacaksın güneşin batışını.
Herşeye bir ömür biçiyorlar. ''Aşkın ömrü'' diyorlar. Aşkın ömrü bir an sevgilim. Aşkın ömrü yok. Senin de, benim de yok. Ömür biçtikçe kısaltıyorlar. Şimdi'yi bırakıp geleceğe uzattılça ellerini şimdi'nin upuzun, geniş ve derin sonsuzluğunu kesip biçiyorlar. Hiç ölmemek istiyorlar. Senin yüzün yaşlanmasın istiyorlar. Daha şimdiden ne kadar güzelsin oysa. Gözlerin açıkken bile güzelsin. Sen korkuyorsun. Korkunun kaynağı korkuyor olman oysa.
Bensizliğin hesabı seni bensiz bırakıyor. Oysa ben hep sensizdim. Sensizlikten başka hiçbirşey beni sana kavuşturamazdı çünkü. Şimdi gerçekten yoksun. Sen sonra var olmayı seçerken nasıl burada, yanımda olursun ki? Sen benim olmadığım bir zamandasın. Elmanla, yılanınla ve tavusunla belki yine olacağımız bir zamanın kâbusunu düşlüyorsun.
Elimdeki son kitabı olan HASSAS RUHLAR TERAZİSİ'inin ilk bölümünü üşenmeden yukarıya aktardığım Psikiatrist Yazar
talaş böreği
24.10.2005 - 10:51Ankara İstanbul yolunun en güzel kısmı olan bolu dağı.. Mola... Koru Motel
şair eşref
22.10.2005 - 09:42Hiciv ustası....
Eylemem ölsem de kizbi ihtiyar
Doğruyu söyler gezer bir şairim
Bir güzel mazmun bulunca Eşrefa
Kendimi hicveylemezsem kafirim
kizb: yalan
mazmun: anlam, kavram
metin eloğlu
20.10.2005 - 17:05EŞCİL
Aşksa bu, ben buna varım, günlerim sığı;
Gündüze dek kalasın diye sevdim seni geceden
Eşcilim ben, ben buyum, ne güzel huy bu;
Bir hız gelsen, hemen olsan, sonra yazlar;
Bunca yıldan tatmadığım bir tınarça balığı;
Belki gözlerimin kıymığı şu denizler!
metin eloğlu
20.10.2005 - 16:58Yitikçi
Hadi git azıcık İstanbul işte
Kosunlar o denizi bir çanağa
Bir çıkına elesinler o günlerimi
O yazdan Üsküdar'dan ne kaldıysa Elif'ten
Doldur ceplerine
Onlarda yoksa komşularında vardır
Tanırlar sevinirler
Beni bay Metin gönderdi, de ''.....
DİYEN ŞAİR
kimi sevsem sensin
19.10.2005 - 13:18Attila İlhanın en güzel şiirlerinden biri.. Tam buraya aktaracaktım..! ! sayfa açılmadı.. Tekrar tıkladım ki eklenmiş...! ! ! !
Sen tut yıllarca bir sürü kadına şiir yaz.. Ne kadınlar sevdim zaten yoktular de.. Sonra da son zaman şiirlerinden birinde 'kimi sevsem sensin' diye işi tek bi kadına indirge... ta içerde biyerde tek bir kadında birleşen bişeylerin arayışı mıydı acaba, hani zaten olmayan ne kadınlarda gezinen imgeler..
Perşembe günü tv 8 de yayınlanan yaşamdan dakikalar da Haşmet Babaoğlu da benim gibi aynı hisse kapılmış...! !
düş
18.10.2005 - 17:26Ard arda ve endişelendiriyor..! ! ! !
özlemek
18.10.2005 - 17:25RUBAİ
Sarılıp yatmak mümkün değil bende senden kalan hayâle.
Halbuki sen orda, şehrimde gerçekten varsın etinle kemiğinle
ve balından mahrum edildiğim kırmızı ağzın, kocaman gözlerin gerçekten var
ve âsi bir su gibi teslim oluşun ve beyazlığın ki dokunamıyorum bile...
N.Hikmet
Toplam 1393 mesaj bulundu