2.Kitap: Debussy'nin ilk onunu 1912'de, son ikisini de 1913'te bestelediği 2.Kitaptaki prelüdler ise öncekilerden biraz daha farklıdır... Yine küçük fikirler alınarak bir tablo gibi işlenmiş olmasına karşın anlatım şekli daha kısıtlı ele alınmış, ima edilen daha soyutlanmış, biraz bilmece gibi bir hava kazanmıştır... Ancak buna karşılık yapı, armoni, ritmik iskelet daha belirginleşmiştir... Bu unsurlar da Debussy'nin son eserlerinin ortak karakteridir... Bu prelüdlerin tonalitesi genelde temel bir renk olmasına karşın, o kadar ince üst üste getirilmiş intervaller ve genişletilmiş akorlarla parçanın tonalitesi nötrleşir, tarafsız olur...
No.1 - Brouillards (Sisler) : Do Majör tonda, 4/8'lik ölçüde, ılımlı (Modéré) tempodaki prelüd yine bir doğa izleniminin, daha doğrusu bunun çoksesli (polifonik) yansımasını canlandırır... Böylece tekrar, sisli manzaralı bir Monet tablosunu düşünmemek de olanak dışıdır... Sonbaharın ıslak, yapışkan sisi melodik çizginin ustaca kontrolü ile hissettirilir...
'Serbest piyasa' üzerine çekilen neo-liberal söylevlerin nihayete erdiği; yani iflas edip, karaya oturduğu bir güzergâhta yol alan kriz gerçeğinin ortaya koyduğu çok önemli bir şeyi de Ergin Yıldızoğlu şöyle dillendiriyor: 'Bilmem farkında mısınız? Kapitalizm, piyasa serbest de olsa (1920'ler 30'lar) , düzenleniyor da olsa (1950'ler ve 60'lar) eninde sonunda krize giriyor... Ve hep aynı şarkı: Düzenlenmişse, serbestlik isteyen çığlıklar atıyorsunuz, serbest ise düzenleme, devlet müdahalesi istiyorsunuz...
Beyler, dediğim gibi sorun piyasada değil, hatta sermayede de değil... Sorun bunların gereksinimlerine uymayan insanda... İnsanlar olmasa serbest piyasa da kapitalizm de gerçekten mükemmel sistemler... Ancak insanlardan vazgeçmek söz konusu değil, en iyisi insanların özelliklerine uyumlu, onlara öncelik veren yeni bir sistem düşünmek...'
Haklı bir şöhret kazanan ilk Amerikan operası olan Porgy ve Bess üç perde ve dokuz sahneden oluşur; tüm şahısların hepsi zenci ve basit insanlardır... 1920 ve 30'ların caz unsurlarının bol bol kullanıldığı, sokak gürültülerine yer verildiği gibi bozuk İngilizce konuşan zenci halkın kullandığı tipik halk çalgıları, türlü vurma çalgılar ve banjo da geniş orkestrada yer alır... Operanın konusu da 1930'lu yıllarda Charleston ve civarında, eskiden zenginlerin oturduğu, şimdi ise zenci mahallesi olan Catfish Row'da geçer... Erkek kahraman Porgy kötürüm bir dilenci, Bess ise sokak kadınıdır...
İşgâlin, sömürünün perdelendiği, işgâlcinin gece-gündüz evinize baskın yaptığı ama sizden görünen adamları kukla olarak iktidara getirdiği, halkın her gün ölümle, açlıkla, işsizlikle, yoklukla boğuştuğu demokratik bir düzeni mi istersiniz; yoksa iş-aş, namus, yaşama garantisinin olduğu, yarınından ve çocuğunu sokağa rahatça salabileceğinden emin olduğun, değil evine işgâlcinin girmesi, yabancı akser görüp bilmediğin, senden, seninle aynı toprakta yetişmiş fakat dışarının adamı olmamış, ama demokratik değil, askerî bir otoriteye sahip adîl ve ahlâkî bir idareyi mi istersiniz?
Orhan Veli, 1950 sonbaharında, bir haftalığına geldiği Ankara'da, 10 Kasım 1950 gecesinde, yolda, onarım için kazılmış bir çukura kafa üstü düşerek yaralandı... İstanbul'a döndükten sonra, bir arkadaşının evindeyken, durumu birdenbire kötüleştiği için kaldırıldığı Cerrahpaşa Hastanesi'nde, 14 Kasım 1950 tarihinde beyin kanamasından öldü...
hatıralar
02.12.2008 - 22:14Blue Magic - Just Don't Want To Be Lonely...
hiç bitmesin denilen anlar
02.12.2008 - 22:12Rob D - Clubbed To Death...
adım gibi biliyorum
02.12.2008 - 22:10The Beatles - You're Going To Lose That Girl...
farzet
02.12.2008 - 22:05Bir fındığın içini
Yar senden ayrı yemem
Bugün gördüm yarimi
Öldüğüme gam yemem
Aldır aslanım aldır
Al yanakları baldır
Kınalı ellerinle
Beni uykudan kaldır
Fındık toplayan gelin
Fındık dalda kalmasın
Gel biraz konuşalım
Aklım sende kalmasın
Aldır aslanım aldır
Al yanakları baldır
Kınalı ellerinle
Beni uykudan kaldır...
fıkır fıkır
02.12.2008 - 22:01The Chordettes - Lollipop...
neşvedâr
01.12.2008 - 22:18Gülen gözlerinin mânâsı derin
Gönlümün tahtıdır güzelim yerin
Aşkımın ufkunda doğar güneşin
Gönlümün tahtıdır güzelim yerin...
teknikler ve mistikler
01.12.2008 - 22:122.Kitap: Debussy'nin ilk onunu 1912'de, son ikisini de 1913'te bestelediği 2.Kitaptaki prelüdler ise öncekilerden biraz daha farklıdır... Yine küçük fikirler alınarak bir tablo gibi işlenmiş olmasına karşın anlatım şekli daha kısıtlı ele alınmış, ima edilen daha soyutlanmış, biraz bilmece gibi bir hava kazanmıştır... Ancak buna karşılık yapı, armoni, ritmik iskelet daha belirginleşmiştir... Bu unsurlar da Debussy'nin son eserlerinin ortak karakteridir... Bu prelüdlerin tonalitesi genelde temel bir renk olmasına karşın, o kadar ince üst üste getirilmiş intervaller ve genişletilmiş akorlarla parçanın tonalitesi nötrleşir, tarafsız olur...
No.1 - Brouillards (Sisler) : Do Majör tonda, 4/8'lik ölçüde, ılımlı (Modéré) tempodaki prelüd yine bir doğa izleniminin, daha doğrusu bunun çoksesli (polifonik) yansımasını canlandırır... Böylece tekrar, sisli manzaralı bir Monet tablosunu düşünmemek de olanak dışıdır... Sonbaharın ıslak, yapışkan sisi melodik çizginin ustaca kontrolü ile hissettirilir...
geçiş
01.12.2008 - 22:09...
'Serbest piyasa' üzerine çekilen neo-liberal söylevlerin nihayete erdiği; yani iflas edip, karaya oturduğu bir güzergâhta yol alan kriz gerçeğinin ortaya koyduğu çok önemli bir şeyi de Ergin Yıldızoğlu şöyle dillendiriyor: 'Bilmem farkında mısınız? Kapitalizm, piyasa serbest de olsa (1920'ler 30'lar) , düzenleniyor da olsa (1950'ler ve 60'lar) eninde sonunda krize giriyor... Ve hep aynı şarkı: Düzenlenmişse, serbestlik isteyen çığlıklar atıyorsunuz, serbest ise düzenleme, devlet müdahalesi istiyorsunuz...
Beyler, dediğim gibi sorun piyasada değil, hatta sermayede de değil... Sorun bunların gereksinimlerine uymayan insanda... İnsanlar olmasa serbest piyasa da kapitalizm de gerçekten mükemmel sistemler... Ancak insanlardan vazgeçmek söz konusu değil, en iyisi insanların özelliklerine uyumlu, onlara öncelik veren yeni bir sistem düşünmek...'
...
kült film
01.12.2008 - 22:08'Nashville' (1975)
Robert Altman
âfitâbcemâl
01.12.2008 - 22:03Edremit Van'a bakar
İçinde Şamran akar
Öyle bir yar sevmişem
Her gören ona bakar
O süsem o sümbül o gül o bağındır
O inci o mercan beyaz gerdanındır
Oynamak sıçramak eylenmek çağındır
Kale dibi kayalık
Denizde dolu balık
Kızın gönlü oğlanda
Oğlan da ona yanık
O süsem o sümbül o gül o bağındır
O inci o mercan beyaz gerdanındır
Oynamak sıçramak eylenmek çağındır...
Porgy and Bess
01.12.2008 - 21:50...
Haklı bir şöhret kazanan ilk Amerikan operası olan Porgy ve Bess üç perde ve dokuz sahneden oluşur; tüm şahısların hepsi zenci ve basit insanlardır... 1920 ve 30'ların caz unsurlarının bol bol kullanıldığı, sokak gürültülerine yer verildiği gibi bozuk İngilizce konuşan zenci halkın kullandığı tipik halk çalgıları, türlü vurma çalgılar ve banjo da geniş orkestrada yer alır... Operanın konusu da 1930'lu yıllarda Charleston ve civarında, eskiden zenginlerin oturduğu, şimdi ise zenci mahallesi olan Catfish Row'da geçer... Erkek kahraman Porgy kötürüm bir dilenci, Bess ise sokak kadınıdır...
...
rejim
01.12.2008 - 21:43...
İşgâlin, sömürünün perdelendiği, işgâlcinin gece-gündüz evinize baskın yaptığı ama sizden görünen adamları kukla olarak iktidara getirdiği, halkın her gün ölümle, açlıkla, işsizlikle, yoklukla boğuştuğu demokratik bir düzeni mi istersiniz; yoksa iş-aş, namus, yaşama garantisinin olduğu, yarınından ve çocuğunu sokağa rahatça salabileceğinden emin olduğun, değil evine işgâlcinin girmesi, yabancı akser görüp bilmediğin, senden, seninle aynı toprakta yetişmiş fakat dışarının adamı olmamış, ama demokratik değil, askerî bir otoriteye sahip adîl ve ahlâkî bir idareyi mi istersiniz?
...
Zincirlenmiş Zamanlar
01.12.2008 - 21:41Sam Cooke - A Change Is Gonna Come...
tahassür
28.11.2008 - 22:14Peter Gabriel & Elisabeth Fraser - Downside Up...
berzah
28.11.2008 - 21:47'Gone to Earth' (1950)
Michael Powell
Emeric Pressburger
kendime not
28.11.2008 - 21:46Orhan Veli, 1950 sonbaharında, bir haftalığına geldiği Ankara'da, 10 Kasım 1950 gecesinde, yolda, onarım için kazılmış bir çukura kafa üstü düşerek yaralandı... İstanbul'a döndükten sonra, bir arkadaşının evindeyken, durumu birdenbire kötüleştiği için kaldırıldığı Cerrahpaşa Hastanesi'nde, 14 Kasım 1950 tarihinde beyin kanamasından öldü...
bir sen bir de ben
26.11.2008 - 20:18Betty Everett & Jerry Butler - Let It Be Me...
film replikleri
26.11.2008 - 20:16- 100000 kişiyi inandırmak, bir kişiyi inandırmaktan daha kolay...
(S1m0ne)
sistemi okumak
26.11.2008 - 20:16VIVALDI - Neville Marriner (7CDs)
reddedilen kadın öfkesi
26.11.2008 - 20:14'The Car' (1977)
Elliot Silverstein
Harf Devrimi
26.11.2008 - 20:13'The Unknown' (1927)
Tod Browning
maziden biri
26.11.2008 - 20:11Ignaz Friedman - Complete Solo Recordings (1923-36)
2001 Uzay Yolu Macerası
26.11.2008 - 20:10Rage Against The Machine - Wake Up...
sistematik hatalar
26.11.2008 - 19:51'The Heart Is Deceitful Above All Things' (2004)
Asia Argento
Toplam 3989 mesaj bulundu