ve bu arada, dizelerinin neden beşli yazıldığını da biliyorum; dem bu dem ayniyetlerinde, ikindi, akşam, yatsı, sabah, öğle…, ki beş kadim vakte işaret olsun için, ve biliyorum hiçbir duayı, ayet el kürsî kadar okumadığını da…, tek ibadet ve tek duanın vasılı kalbinde, ah;
bir körpenin peçeli yüzü kadar saklı bir hüzünle, dikine dikine gidiyorum yüreğimin ve çağın çöplük kalbine tahammül harcım değil…, gel gör ki, hale bakar mısın dediğim şu hale isyana ve ayaklanmaya hazırlıklaraysa dermansızım…, ama işte düşüyor umutvar bir gül yaprağı daha ılık bir mevsi ...
/ah t\aksim, ki henüz yeni yeni başlamıştım yazmaya seni ki, çukurovada depremler oldu ve, bu katastrofik ötesi deprem tarihe geçerken, elahe themis; babasından mezuniyet hediyesi maurice/m/lacroix kol saatli büyüğünün cübbe töreninden üç sene sonra, avukatlık cübbesini giyiyordu…, zalim ...
külçe gibi sevmek de var, leş gibi sevmek de, defterden silip sevmek de var, canda taşıyıp sevmek de, aklına getirmeyerek sevmek de var, hatırdan çıkaramadan sevmek de, kaybolarak sevmek de var, araya araya sevmek de, suyu çekilerek, kupkuru dal olup sevmek de var, sevmek de var ça ...
ahtapot ayaklı ve üstünde insanların ancak kuğu gölü balesi figürleri ile ilerleyebildikleri bir kent üstgeçidinin, ömür törpüsü uğultulu ses kirliliği pisliğinden, kuduz köpekten kaçar gibi kaçıp, ecdat yadigârı, geniş ve huzurlu ön avlusu ve bilge sütunları olan, kibirsiz mimarili bir ...
bahar gibiydi hava ama, dijital devrin kuzuları ne de olsa, martı kanadının yeliyle bile üşüyordular; ayaz görmüş, bağrı yufka bir babanın yüreğindeki, sızıdır aşk…, ah,
garip kalmıştım yine bu dağ başında, ki kabaran öfkemi bastırıyordu, mazlum hatırımın yıkılmışlığı her nefeste, ...
viraj viraj üstüne geçtiğim yollarda, etraflıca seyrederken dört yanı, içinden geçtiğim bu plato ve şu çam yaprakları üstünde gözümü alan o kar kristallerinin ışıltısı, ağırbaşlı adımlarını andırıyor ve anadolu kadar gurbet çeken bakışlarını…; ki her vaktin cehd içre, sevgili can yol ...
ve şimdi küskün küskün çöreklenir bağrıma hüzün, ki... yoksun…, yağmur kuşlarının kanatları altında koşan nefes nefese kuzuların eve dönüşünde, anne sevgisiyle öpülen ıslak başlarınca okşasın o gün görmüş saçlarını, nice bahar müjdecisi kabayel rüzgarı...,
bir düş daha; camdan bir doğum günü tabutu içinde, sensiz kokular burnumda tüterken, gardenya bahçesinde yedi cüceler, on dört gözbebeği ile, türlü renkte yaşlar içinde, ormanın derinliklerinden gelen, kaval sesini ve beni beklerken; yedi tepeli istanbul dahi utanıyor, yönsüzlüğümün ...
şifa bekleyişlerinde yorgun düşenler, sevilmeyi itham ederler gafillikle, yatalaklık yakıştırırlar kötürümce, oysa beşerce korkular, her dem kamçılanarak yenilenir, ve her dem gençtir, körpedir/diridir; var olmak umudu, ve hasret; yürekte ince bir sızıdır ayrılıkta, ve unutmak da, susmak ...
affet…, açlıkla terbiye oluyorum, ayyaş bir nefes gibi kokarak, sensizim, ve öyle görünüyor ki özlemiş olmalıyım…, bunca değersizlik hisli ve, kırık dökük sızım sızım, iç çekmelerimden belli,
bu, /yeniden kavuşmaya itikadı bozuk dünyanın, sevda manastırında, yokluğunun kırbaçladığı b ...
bir uçuk turunç güle benzer o yüzün, yakışır mı o gece gözlere hiç hüzün, eğme öyle başını yetimce ve küskün, bir nilüfer gibi açsın durgunluğuma gülüşün, ki sen bildiğim tek elbistan türküsüsün…,
kalbe doğan ve yok saydığımız, yakındaki hasretliğin malumuyla, ve içimize akan göz yaşlarıyl ...
kimi duygular vardır, aşkımtırak ve dünya metası, gelir, geçer, yaşanır, tükenir ve biter, tek tük aşklar da vardır ki, varı yoğu baştan ayağa hasret, ve ışıltılı ilham, ve efsunlarla gelen muhabbettir…, bütün berheva olacakların üzerinden aşkın olan ve ebediyete kavuşacak aşklar bun ...
kundak kokulu bebek masumluğuyla bulmak yokluğu, ve gözyaşlarıyla yürek katranını yıkamak dem be dem; zamanın sarkacında umut tohumları çatlasa, tufan sonrası durulan umman; kalpte bir ab/ı hayat katresi olsa…, ve konma/göçme aleminin ayrılıkları, için için, içine akan bir ırmak, ah kardeş ...
uyudum ve düşümde, hep o nar ağacı…, öylece bana bakar, dallarını gözlerimden ayırmadan, hep o kederli nar ağacı…,
küçüldüm rüyaya ve; içine girdim, gördüğüm en güzel bahçeydi…, eğildim, yerde bir eflatun ayrılığın çiçek tozları, eflatun çiçek tozları her yer, nar çiçeğim; senden mi sü ...
yaradanın herkese uzanan ve ışıldayan kolları vardır, anladım ki; umut insanın en karmaşık güzelliğidir, peki o halde dahi, içimdeki şeytanın yollarına, kırmızı halılar seren kim…
ki sonunda tükürdüm kalbimi, ağzımda çivit mavi boya tadı, süzüldü gözyaşı gibi, dudağımın kenarından çenem ...
iki yanı körpe çınar ağaçlarıyla bezeli, o atasız bulvarın çamur deryasına bulandığı gecede, ve ayaklarımın yere basmadığı bir demde, onca senelik yıkıntıdan, ve virâneden çıkmışlığın yürek gücüyle inerken yokuş aşağı, bildim ki; vaktinden çok sonra gelen meşkin, transandantal ve gizeml ...
Dem
İsmet Anik
07.11.2025 - 20:39ve bu arada,
dizelerinin neden beşli yazıldığını da biliyorum;
dem bu dem ayniyetlerinde,
ikindi, akşam, yatsı, sabah, öğle…,
ki beş kadim vakte işaret olsun için,
ve biliyorum hiçbir duayı,
ayet el kürsî kadar okumadığını da…,
tek ibadet ve tek duanın vasılı kalbinde,
ah;
hoşçakal v ...
Hâl Böyle...
Hasan Belek 2
07.11.2025 - 20:31bir körpenin peçeli yüzü kadar saklı bir hüzünle,
dikine dikine gidiyorum yüreğimin
ve çağın çöplük kalbine tahammül harcım değil…,
gel gör ki,
hale bakar mısın dediğim şu hale isyana ve
ayaklanmaya hazırlıklaraysa
dermansızım…,
ama işte düşüyor umutvar bir gül yaprağı daha
ılık bir mevsi ...
Zalim
Nevzat Güzeldere
07.11.2025 - 20:12/ah t\aksim,
ki henüz yeni yeni başlamıştım yazmaya seni ki,
çukurovada depremler oldu ve,
bu katastrofik ötesi deprem tarihe geçerken,
elahe themis;
babasından mezuniyet hediyesi
maurice/m/lacroix kol saatli büyüğünün
cübbe töreninden üç sene sonra,
avukatlık cübbesini giyiyordu…,
zalim ...
Gel
Muhayyel Gizliay
07.11.2025 - 19:52külçe gibi sevmek de var,
leş gibi sevmek de,
defterden silip sevmek de var,
canda taşıyıp sevmek de,
aklına getirmeyerek sevmek de var,
hatırdan çıkaramadan sevmek de,
kaybolarak sevmek de var,
araya araya sevmek de,
suyu çekilerek, kupkuru dal olup sevmek de var,
sevmek de var ça ...
Tenha Bir Yolda, Geceye Doğru
Sabit Süreyya Sirer
07.11.2025 - 14:52ah üstad;
bu sonbahar resmindeki,
ruhuma dökülen ıslak, sarı, kızıl yapraklar,
örtmüyor sevdalı çınarımın üstünü,
kanadı kırık kollarımı talan ediyor hüzün...,
ah sevgili hocam, sonbaharım...;
kuru yaprakların uçuştuğu göğün harasında,
ak yeleli bir burak koşturur...,
yorgunmuş, gö ...
Bilgelik Onu Bilmekle Ondan Bilgi Alabilmektir
İlyas Ateş
07.11.2025 - 14:26ahtapot ayaklı ve üstünde insanların
ancak kuğu gölü balesi figürleri ile
ilerleyebildikleri bir kent üstgeçidinin,
ömür törpüsü uğultulu ses kirliliği pisliğinden,
kuduz köpekten kaçar gibi kaçıp,
ecdat yadigârı, geniş ve huzurlu ön avlusu
ve bilge sütunları olan,
kibirsiz mimarili bir ...
Sazlık Yol
Gülcan Arıkan
07.11.2025 - 13:59halsizim;
yollarında büyülü bir uykuya meyyalim,
yalnızlığın en korkak deminde...,
merdivenler dayadım,
ellerinin köprüsüne ah ki ah;
yeşil damarlı nehirler öptüm,
büktüm ruhunun haritasını,
peşine düştüğüm hazine;
sensiz kayıbım...,
sıyırdım yüreğimin zarını,
kızıl denizin tuzu gözlerim ...
Vicdan Ve Merhametin Öldüğü Bir Toplumda
İlyas Ateş
07.11.2025 - 13:45talan, dolan ve takladan,
var git ve bir daha hiçlikle dahi gelme huzura,
ve sayfamızı arala...,
anla;
ki bilirsin,
masal bu ya…;
rapunzelin saçlarını kestiler mülevvesler,
ah evet bir donquichetteyi sevdiyse gönül,
suç deli dumrulun muydu ey korkut dede,
yüreğimin yel değirmenleri,
...
Sahi senin yüreğin hiç ayazda kaldı mı?...
Suskun Adam Zeynepp
07.11.2025 - 13:42bahar gibiydi hava ama,
dijital devrin kuzuları ne de olsa,
martı kanadının yeliyle bile üşüyordular;
ayaz görmüş,
bağrı yufka bir babanın yüreğindeki,
sızıdır aşk…,
ah,
garip kalmıştım yine bu dağ başında,
ki kabaran öfkemi bastırıyordu, mazlum
hatırımın yıkılmışlığı her nefeste,
...
Mutabakat
Kürşat Ak
07.11.2025 - 12:36viraj viraj üstüne geçtiğim yollarda,
etraflıca seyrederken dört yanı,
içinden geçtiğim bu plato
ve şu çam yaprakları üstünde gözümü alan
o kar kristallerinin ışıltısı,
ağırbaşlı adımlarını andırıyor ve
anadolu kadar gurbet çeken bakışlarını…;
ki her vaktin cehd içre,
sevgili can yol ...
Beklerken
Naifbilge Naifbilge
07.11.2025 - 12:18ve şimdi küskün küskün çöreklenir
bağrıma hüzün, ki... yoksun…,
yağmur kuşlarının kanatları altında koşan
nefes nefese kuzuların eve dönüşünde,
anne sevgisiyle öpülen ıslak başlarınca
okşasın o gün görmüş saçlarını, nice
bahar müjdecisi kabayel rüzgarı...,
zamanın aramıza çektiği perdele ...
Kayboluyorum
Murat Akbaş
07.11.2025 - 11:41Mesela, hazır mamalar...
Kediler avlanmayı unuttu...
Korkar oldular farelerden...
harika bir anlatım ve tespit, tebrikler...
Hayallerimin Kaptanı
Serpil Koçar
07.11.2025 - 11:29ah sevgili marjinalim,
boğuluyo/rum,
ki rotasız gemi,
ma/ss/mavi ummanına
atıyor demir…,
ah;
Sahte Dostluklar Temelsiz Binaya Benzerler
İlyas Ateş
07.11.2025 - 10:14bak dostum,
ömrüne vurduğun kilit kadar özgürsün
ve aşkın kadar prangalısın gerçek hayata
unutma, ki tutsaklığınca yudumluyorsun
sevdayı…,
Aklımla sevmedim
Aygül Zade
07.11.2025 - 06:29bir düş daha;
camdan bir doğum günü tabutu içinde,
sensiz kokular burnumda tüterken,
gardenya bahçesinde
yedi cüceler,
on dört gözbebeği ile,
türlü renkte yaşlar içinde,
ormanın derinliklerinden gelen,
kaval sesini
ve beni beklerken;
yedi tepeli istanbul dahi utanıyor,
yönsüzlüğümün ...
Ne diye ?
Ozan Ahmet Zile
07.11.2025 - 05:50Ben bu ummana neden daldım. ?
güzel soru :)
ah yâr,
sevginle eriyorum…,
dağ taş dümdüz, yol alıyorum;
bana irşâdınla verdiğin güçle,
her gün daha iyi oluyorum,
seni seviyorum…,
geçmiş ve gelecek bütün dizelerimi toplasam,
bir harfin bile etmez,
sensin eksiltmez ve eksilmez, sevgil ...
Otizmli Abdullah Sarper'e Sinirlenince 12
Mehmet Tevfik Temiztürk 2
07.11.2025 - 05:23şifa bekleyişlerinde yorgun düşenler,
sevilmeyi itham ederler gafillikle,
yatalaklık yakıştırırlar kötürümce,
oysa beşerce korkular,
her dem kamçılanarak yenilenir,
ve her dem gençtir,
körpedir/diridir; var olmak umudu,
ve hasret; yürekte ince bir sızıdır ayrılıkta,
ve unutmak da,
susmak ...
Otizmli Kantininde Masa Ayakları 13
Mehmet Tevfik Temiztürk 2
07.11.2025 - 05:05affet…,
açlıkla terbiye oluyorum,
ayyaş bir nefes gibi kokarak,
sensizim,
ve öyle görünüyor ki özlemiş olmalıyım…,
bunca değersizlik hisli ve,
kırık dökük sızım sızım,
iç çekmelerimden belli,
bu, /yeniden kavuşmaya itikadı bozuk dünyanın,
sevda manastırında,
yokluğunun kırbaçladığı b ...
Yeniden Doğan Kadın
Mihrican Tunç
07.11.2025 - 04:24bir uçuk turunç güle benzer o yüzün,
yakışır mı o gece gözlere hiç hüzün,
eğme öyle başını yetimce ve küskün,
bir nilüfer gibi açsın durgunluğuma gülüşün,
ki sen bildiğim tek elbistan türküsüsün…,
kalbe doğan ve yok saydığımız,
yakındaki hasretliğin malumuyla,
ve içimize akan göz yaşlarıyl ...
Her Şey Geçer
Mihrican Tunç
07.11.2025 - 04:04kimi duygular vardır,
aşkımtırak ve dünya metası,
gelir, geçer, yaşanır, tükenir ve biter,
tek tük aşklar da vardır ki,
varı yoğu baştan ayağa hasret,
ve ışıltılı ilham,
ve efsunlarla gelen muhabbettir…,
bütün berheva olacakların üzerinden
aşkın olan ve ebediyete kavuşacak aşklar
bun ...
Bir Ömür Keder
Mihrican Tunç
07.11.2025 - 03:32kundak kokulu bebek masumluğuyla bulmak yokluğu,
ve gözyaşlarıyla yürek katranını yıkamak dem be dem;
zamanın sarkacında umut tohumları çatlasa,
tufan sonrası durulan umman;
kalpte bir ab/ı hayat katresi olsa…,
ve konma/göçme aleminin ayrılıkları,
için için,
içine akan bir ırmak,
ah kardeş ...
Bende Kaldın
Mihrican Tunç
07.11.2025 - 03:20uyudum ve düşümde,
hep o nar ağacı…,
öylece bana bakar,
dallarını gözlerimden ayırmadan,
hep o kederli nar ağacı…,
küçüldüm rüyaya ve;
içine girdim,
gördüğüm en güzel bahçeydi…,
eğildim, yerde bir eflatun ayrılığın çiçek tozları,
eflatun çiçek tozları her yer,
nar çiçeğim;
senden mi sü ...
Sessizliğin Taşması
Ferhat Gören 3
07.11.2025 - 03:19yaradanın herkese uzanan ve
ışıldayan kolları vardır,
anladım ki;
umut insanın en karmaşık güzelliğidir,
peki o halde dahi,
içimdeki şeytanın yollarına,
kırmızı halılar seren kim…
ki sonunda tükürdüm kalbimi,
ağzımda çivit mavi boya tadı,
süzüldü gözyaşı gibi,
dudağımın kenarından çenem ...
Aziz Atam Biz Yolundayız 10 Kasım 1938 Atatürk
Ali Okur
07.11.2025 - 02:53iki yanı körpe çınar ağaçlarıyla bezeli,
o atasız bulvarın çamur deryasına bulandığı gecede,
ve ayaklarımın yere basmadığı bir demde,
onca senelik yıkıntıdan,
ve virâneden çıkmışlığın yürek gücüyle
inerken yokuş aşağı, bildim ki;
vaktinden çok sonra gelen meşkin,
transandantal ve gizeml ...
Toplam 527 mesaj bulundu