Hasan Tan Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ve ...

Şaire on sene şiir yasaklansa hiç bir kuş uçmayacaktır artık ve hiç bir gök kanamayacaktır..!

Bu adamın şiirlerini seviyorum..

Haylaz bir anıma denk getirip, meryemden bir tutam serinlik aşırarak ve sinerek kelimelerin hevengine, örseleyeceğim hüznümü..bir başka olunca zaman, bir başka şehre dönünce mekan..

sözü edilen ayraç olacak elimde ve yılgınlığım figandan arınmış olacak... kınsı ...

şehir düşerse incinir şairin kalbi
ve yanar dümenleri bütün gemilerin

sesine taht kurar putlar
halkına kasabanın..
yıkılır tüm kaleler
hançeresine kan doğranır
kırmızılaşır gözyaşları şairin..

şehir düşerse üşür ve isyana meyleder çocuk
ıslanır yanakları bütün peygamberlerin..

Çok geniş zamanlı bir son..daracık bir bahar olmuş.

Kulun doğrusu ile yaratıcının doğrusu benzeşmeyebilir..

Gazze'li bebeğin parçalanmış cesedine korlu bir yürekle bakabilir ademoğlu, Allah her iki durumu da merhametle temaşa edecek kadar ADİL'dir..

Nefretle bakıyorsa bir yerine hayatın Allah, orda mutlaka Muhalefet'un lil-havadis'tir..

:)

Muhteşemsin be şair, nasıl ihtiyaç vardı siyahî bir tebessüme bilsen..

Bir masal en sevimli yerinden başlıyor
can çekişmeye
ölüyor siyah..

harika..

iki ex bir alaz mızrabı..

Kuzgunun eti yenmez mezhebimizde Hasan Buldu Beyefendi:)

Ben yenmesine yensin diyorum ama, tuzlanıp baharatlanıp çattalla yenmesine ses çıkarsın istiyorum kuzu..

:)

Neyse bir gelir siler süpürür..sofrayı..

ben de günde beş asır kınıyorum kuzu eti sevmeyeni;) ve kuzguna işeyen çocukları

ama çocuktur işte ve revize edilebilir bir yaşam biçimidir çocukluk.. çünkü ve galiba ırakta çocuklar bombalanırken (ki şairi daha çok hiroşima falan alakadar eder) petrole bulanan kargaları gösteren bir medyadan ve ...

İnsanın içine çıktığı her seferden Allah'a yenik dönmesi farz kılınmıştır insana..
Dönmüşse yenik sayılmaz diyenler olabilir ( esmer bir çocuk anımsanır) Bizzat Allah tarafından döndürülürseniz ala kulli hal yeniksinizdir derim..( esmer bir çöl çocuğu gibi gülümserim)

Ve innemel a'malu bin-niyat ...

Düzeltiyorum önceki yorumumu, hatta siliyorum ve yeniden silinmek üzre düşüyorum;

evet!
evet!
hayır!

diyerek, üç evet, üç ünlem ve bir hayır'la uğurluyoruz şiiri..

Kliklerimde bin manzara, hepsinin delisiyim
hangisi benim söyle , söyle ben ben hangisiyim...

Herhangi bir köşe başında rastlayabilrisin dizlerine abanmış haline çocukluğumun..

Seyirlik bir vitrindir çocukluğum..

Epriyen bir mum alevinde mührü kırıldı gözlerimizin..

'bu da mı yalan eyy' bu da mı yalan!!?!'

-bu da mı gol değil hakim bey!!

Balkıyan bir kederle bakıyor dünyaya kırkı çıkmış çocuklar..
diyesim geldi, nedense artık..

ve;
şair için el-cevap;

ayrılabilemem büyütebilme umuduyla bir aşkı..
namütenahi bir sürek..
ilel ebed minel evvel
kısır ve döngü bir cereyanda üşüyerek

Okurun kendisini sınaması açısından bir fırsat veriyor sanki şiir.. Hem kendini, aşkını, ayrılığını yani hissiyatını sınıyorsun hem de şiire ısınmak için, okurun hem aklına, hem yüreğine hitap ediyor..

Çünkü şiiri okuduğumuzda, onun karşısında bir barikat oluştururuz, dize dize üzerimizden geçmek ...

Deniz'e sordum, onayladı sevgini. Artık hürsün şair.

Giden gider kalan sağlar haindir:)

'böğürtlen çocuk' tabiri çok hoş be yaw..

Uzamsı bir şeydir şirde aşk..

Lastik gibi mi yani:)
elbette evet-hayır..
Yanisi;Sınırsız bir evrende sınırlandırlmış ve ölçülmüş bir şeydir..
yani diyorum ki, aşk şiirden ayrılmış ama hala onun parçası olmaya devam eden bir şeydir.
bazen kelimelerim beni anlamıyor:)
aman epey yorgunum..

...

Kısmet olursa
namütenahi bir açılımda bulunabilirim ruhumda..!

İnsan ne acaip bir 'şey'dir.. insan şey midir, kısmet olursa değildir..

Ekleyecek sözüm yok ama ben o sihirli değneği aramaya çıkıyorum. Dokundurduğum her şeyi özüne ve iyiye çevirmek için. Olmadığını biliyorum ama yine de aramaya gidiyorum..

Şairler dörtlük yazsın yitişime..