Sultan Fatih Yağcı Adlı Üyenin Nedir Yazıları ...

  • öküz altında buzağı aramak

    26.10.2006 - 20:13

    Oluyor oluyor..
    Öküz altında buzağı arayana değilde
    buzağının öküzün altında dolaştığını gördüm..
    E haliyle birde oraya bakıvereyim diyor insan..

  • Şair ayrımı yapmadan şiirleri sevebilmek

    26.10.2006 - 20:09

    ben Emine Halamın yemeklerini sevmiyorum..
    aynı yemeği
    Havva Halam yapsın o zaman yerim işte..

  • cehalet

    26.10.2006 - 18:44

    aydınlığın üzerine serpiştirilmiş ışık geçirmeyen kalın karanlık bir perde..

  • engizisyon

    26.10.2006 - 18:42

    şöyle bir manzara düşünün ki;
    kişi tanrıyı inkar ettiği gerekçesiyle yakılarak infaz ediyor
    ve yanarken
    'Tanrım! Tanrım yardım et bana' diye feryâd ediyor.
    ve oradan çıkan bir keşiş
    halk bu samimi yakarışları duymasın diyerek
    -bakın, bakın gördünüz mü şeytan bu adamın ruhuna işlemiş artık!
    diyerek bağırıyordu..
    suçu -sözde- tanrıyı inkar etmek..
    şüphesiz o zamanlar hristiyanlık kilisenin tekelinde idi.
    ve kiliseyi eleştirmek
    tanrıyı inkâr etmek anlamına geliyordu..

  • engizisyon

    26.10.2006 - 18:30

    Engizisyonun en büyük işkence icadından birisi 'Böğüren Boğa'dır.
    Metalden yapılmış olan bu boğanın karnındaki kapağa suçlu
    canlı olarak konur ve ardından kapak kapatılır.
    Boğa ateşe tutulurken içinde kavrulan mahkum bağırmaya başlar.
    Bu da boğanın böğürme gibi ses çıkarmasını sağlar.
    Sesin şiddetine göre kişinin suçunun ne kadar olduğu anlaşılır.
    Şayet kişi hiç bağırmadan can verdiyse,
    ailesine mahkumun iyi bir hıristiyan olduğu söylenir...

    cehaletin dini, dili, ırkı ve mezhebi olmuyor maalesef..
    pandoranın kutusunu
    yeryüzünde ilk cinayetini işleyen kabil
    açmış zaten..
    ve başlamış insanın yeryüzü macerası...

  • pazarlama

    26.10.2006 - 17:58

    pazarlama..
    bir meslek
    sevmedim, sevemedim pazarlamacıları..
    bir de bu sitede kendi reklamını çok iyi yapan pazarlamacı arkadaşlar var..
    'dişilik' lerini pazarlıyorlar..
    ısrarla 'kadın'lığını ön plana çıkartıpta.. neyse bitsin bu cümle burada..
    isteyen herkes üzerine alınabilir..

  • sokak

    26.10.2006 - 17:39

    :)
    tövbe tövbe..
    neyse biz diğer anlamını yazalım
    'zûgak' arapçadan türkçeye geçmiş..
    türkçede bu kelimeyi iğfal ederek
    'z' yi 's'
    'g' yi 'k' yapmış haklı olarak..

    dar geçit
    anlamına geliyor..

  • dost

    26.10.2006 - 17:28

    etimolojik kökeni
    aparatif bir yiyecek olan
    'tost'
    değil..
    alakası yok

  • Sünepe

    26.10.2006 - 16:51

    'sünbe'
    'sünbîden' aldanmış, iğfâl edilmiş..
    yalnız buradaki 'iğfâl' türkçede kullanılan
    'evlenme vaadiyle kandırılıp ilişkiye girilen kimse'
    manasında değil tabi.. zaten bu kullanım türkçeye has..
    türklerin iğfâl ettiği kelimelerden yani 'iğfâl'..
    iğfâl= gâfil= gaflette olan anlamında..
    sünepe.. birileri bu kelimeye müdahale etmezse yakında küfür olarak kullanılacak..

  • istediklerim ve yapamadıklarım

    26.10.2006 - 16:36

    terketmek isteyipte terkedemeyip bağlandığım,
    benden gitmek isteyipte göndermediğim
    gönderdiğim zamanlar aramızdaki sıkı ipleri bahane edip dönen
    alışkanlıklarımı
    örümcek ağının bir teliyle kendime bağlayıp
    hem alışkanlıklarımın
    hem kendimin gönlünü eylemek isterdim..

  • rakı şişesinde balık olmak

    26.10.2006 - 16:31

    bknz.
    darı ambarına kilitlenmiş tavuk olmak

  • istediklerim ve yapamadıklarım

    26.10.2006 - 16:29

    Atmosferi delip yeryüzüne düşmekte olan bir
    metoora zıplayıp rövaşatayla vurup
    jüpitere gol atmak isterdim

  • Gönül

    26.10.2006 - 14:44

    'gönenen yer'
    gönenmek = ince duyguların hareketini ifade etmek bakımından
    'isteme, arzulama, sevinme yetisi' demektir.

  • ve

    26.10.2006 - 14:38

    ..ve..
    ben ve sen..
    kollarını iki yana açmış
    ayrılın!
    diye bağıran bir adam gibi..
    neden 'BAĞlaç' demişler o zaman?
    'ben sen' olsaymış
    eksilirmiydik; bağlanamaz mı idik..
    hımm..
    evet eksilirdik;
    zira
    bir yere 'ben sen' gitmek var
    birde
    'ben ve sen' gitmek var..
    ilkinde aciz
    ikincisinde daha bir heybetli gitmek var..
    gibi sanki..

  • armut piş ağzıma düş

    26.10.2006 - 12:53

    herkesin çocukluğunda anlamına vâkıf olamadığı kelimeler
    cümleler vardır..
    mesela 'sittin sene'.. yahu derdim adamlar seneden ne istiyorda onu sitmeye mitmeye çalışıyor..
    işte şu yukarıdaki terimde öyleydi benim için..
    armudu neden pişirirler,
    hem madem pişirirler ağaçta neden pişirirler
    e ağaçta pişirmezlerse ağıza nereden düşecek falan filan..
    sonradan öğrendik pişirenin güneş olduğunu..

  • bahtsız deveyi çölde kutup ayısı öpermiş

    26.10.2006 - 12:18

    bunun konumuzla hiç bir alakası yok
    şimdiden söyliyeyim.. :)

  • Benim filmimin repliği

    26.10.2006 - 12:17

    Çölde bir yalnız Âdem..
    :)

  • çöl

    26.10.2006 - 12:15

    Çölde bir gece geçirmek demek,
    insanın kendine dönmesi,
    kendini tanımaya başlaması demektir.
    Orada yalnızsın. Orada, başkalarıyla olsan da yalnızsın.
    Yıldızlardan hangisini gözüne kestiriyorsan oraya kadar uzanıp geceyi orada geçirmen mümkündür.
    O yıldız ki, çöl ufkunda parıldamaktadır,
    hem de bir maytap gibi pıtırcıklı sesler çıkartarak seni kendisine davet etmektedir.
    İşte o davete icabet ederek o yıldıza kadar uzanıyor ve
    çöl gecesini orada geçirmeye karar veriyorsun.
    O yıldızın, çöl ufkunda seçilen parıltılı görüntüsüne rağmen,
    biliyorsun ki,
    orası karanlıktır ve tam da gecenin sakin,
    yatıştırıcı bir gecenin geçirileceği yerdir

  • istediklerim ve yapamadıklarım

    26.10.2006 - 12:09

    ne yalan söyliyeyim..
    çölde yalnız başıma bir gece geçirmek isterdim
    böyle yıldızlar avuçlarımın içinde olacak..
    ufkum açılırdı o genişlikte..
    hatta bir gecede bilge bile olabilirdim çölde;
    bir gecede..
    kimbilir..

  • alt kültür

    26.10.2006 - 11:58

    yükseklere kar yağdı üşümedin mi?
    sen bu işin sonunu düşünmedin mi?

    *bazen sarı/gri leşesim geliyor..

  • hokkabaz

    26.10.2006 - 11:52

    'hokka' küçük kutu, şişe
    'baz' temel alınan, esas
    'hokkabaz' hokka ile oynayan anlamında.
    birde cem yılmazın yeni vizyona girmiş filminin,ismi..
    espriler inceydi
    'sosyal mesaj içerikli' bir film olmuş..
    ayrıca
    ben yedim filmin sonunda..
    seyredenler anlar ne demek istediğimi..

  • merak

    26.10.2006 - 11:46

    karikatürde bir koyun tezgâh kurmuş ot satıyor.
    bir başka koyun yaklaşıp soruyor
    -burada bu kadar ot varken kim alır senin otlarını üstelik parayla
    -alırsın alırsın, çünkü merâk ediyorsun! :)

  • dinlemek

    26.10.2006 - 11:44

    'tınlamak' tan türemiş..
    'tın' eski türkçede nefes, soluk manalarına geliyor.
    tınlamaksa sadece nefes alıp vermek manasında.
    konuşmadan yapılan eylem yani..

  • mahreç

    26.10.2006 - 11:27

    hâriç(çıkanın çıktıktan sonraki yeri,dışarıda olan)
    haraç (zorla çıkarılan)
    harç (cepten çıkan ama zorlama olmasada yaptırım mevcut ufaktan)
    ihracat (malların ülke dışına bedel karşılığı çıkması)
    ve
    mahreç (boğazdan çıkan)
    birde 'hariciler' vardır islam siyasi tarihinde
    ehl-i sünnet tarafından verilmiş bu isim
    fikir ayrılığı sebebiyle
    ehl-i sünnet topluluğundan çıkmış olan demektir...
    hepsinin orijininde bir 'çıkmak' var..

Toplam 3332 mesaj bulundu