Saime Yadigar'ın 27 Eylül 2006'da Hrant Dink'e email olarak gönderdiği metin:
'Sevgili Hrant Dink,
Size sıcak bir merhaba demek istedim. Bugüne kadar, yazılarınızı okumak, yeterli görünmüştü. Peki, bu 'merhaba' ihtiyacı nereden doğdu? Irkçılığın, tahammülsüzlüğün iliklerimize kadar işlediği bir ülkede yaşıyoruz. Bu tahammülsüzlük psikolojisi, toplumu öylesine sarmış ki, adınızın yalnızca 'Hrant Dink' olması bile bazılarının sizi sevmemesi için yeterlidir. Bu topraklarda doğmuş olabilirsiniz. Hatta dedeleriniz de bu topraklarda doğmuştur, emek vermişlerdir, kültür mirasları vardır. Siz ömrünüzü özgürlük, demokrasi, çağdaşlık, ilericilik ideallerine adayarak, ödünsüz mücadele vermiş ve vermekte olabilirsiniz. Hiç önemli değil, çünkü adınız, 'Hrant Dink'. Siz bu topraklardaki insanların kardeşliğine inanmış ve sıcacık elinizi uzatmış olabilirsiniz. Hem de bu kadar baskıya, dışlanmışlığa, aşağılamalara, ötekileştirmelere rağmen. Hiç ama hiç önemli değil. Çünkü sizin adınız, 'Hrant Dink'.
Ama ben yine de şuna inanmanızı istiyorum. Hatta inandığınızı da biliyorum. Ve ben yalnız olmadığımı da biliyorum. Hrant Dink, yanınızdayım. Yaşadıklarınıza rağmen, en ufak bir kin gütmeden verdiğiniz mücadeleye gıpta ederek yanınızdayım. Demokrasi, barış, kardeşlik, insana saygı, ayrımcılık karşıtı inançlarınızda ve mücadelenizde size ve sabrınıza gıpta ederek HRANT DİNK, yanınızdayım.
Umarım, yarınlarda insanların bakışları, sözcükleri, kanunları, mahkemeleri, toprakları bu kadar kin dolu ve zavallı olmaz.'
'Hepimiz Ermeniyiz,' diyenler (diyebilenler) milliyetçilik takıntısı olmayanlardır. Önemli olan, insan olmaktır. Farklı kültürler, farklı renk ve ses demektir. İnsanı insan olduğu için seviyoruz.
Grubun 'Neden Biraradayız' başlıklı karma resim sergisi, 27 Ocak-27 Şubat 2007 tarihleri arasında Karai Galeri, Kemeraltı Caddesi 1/3, Kat:8 Karaköy/İstanbul (Fortis Bank yanı) adresinde.
(Açılış Kokteyli: 27 Ocak Cumartesi 18:30-21:30)
'Biz Güneşeresim Grubu'yuz. Bu, ilk merhabamız ama son olmayacak.
Aslında biz hep vardık. Şimdi sesimizi birleştirdik.
Güneşeresim, farklı seslerin, farklı renklerin, farklı tatların birleşerek oluşturduğu, çok sesli, görsel bir senfoni olmaya çalışıyor. Özündeki çok seslilik: hem tarzlarımızın farklılığında, hem resim, izleyicisini çoğaltma, çeşitlendirme amacımızda yatıyor.
Kendimizi sanatçıda ve izleyicide farklı seslere açarak ve bu farklı sesleri harmanlayarak yeni açılımlar yapmak istiyoruz. Yeni açılımlar hem resimsel tadımızı çeşitlendirmek hem de farklı yaş ve sosyal gruplara yönelme isteği ve amacıdır.
Güneşeresim bir resim tarzı değil, eylem tarzıdır. İzleyiciyi resme sokakta ve eylemde, düşüncede ve inançta katmak amacına yönelmektir.'
Hrant Dink, sen gerçekten ölmedin, dün insanların gözlerinde gördüm bunu. Ellerinde, ayaklarında, onları Agos Gazetesi'nin önünden Yenikapı'ya kadar yürüten senin dostluğun, yüreğinle birlikte ölümsüzleşen insan sevgindi. Ben de Hrant'ım, ben de Ermeni'yim.
'Yaşam Radyo'da çarşamba günleri 22.00-23.00 arasında 'Melodistan' isimli bir program yapıyor. Genelde değişik dillerde otantik müzikler çalıyor. Bazen sanatçı konukları da oluyor. Bu konuklar ressam, şair, müzisyen olabiliyor.
çoluk çombalak
04.02.2007 - 11:03Çoluk çocuk.
deniz gezmiş
29.01.2007 - 21:44Hiçbir hesabı yok. Son derece içten, olduğu gibi yaşayan bir insan.
söylenebilen fakat yazılamayan kelimeler
29.01.2007 - 21:42Yazamıyorum.
değişim
29.01.2007 - 21:31Değişmez demek, değişimin doğasına aykırıdır.
BÜYÜLÜ TINILAR
29.01.2007 - 21:29Kazım'ın şarkıları.
ziyafet
29.01.2007 - 20:12Nerde? Yalnız ben vejetaryenim, bana göre yemekler de olsun. (Turşu da olabilir.)
mustafa hakkında herşey
29.01.2007 - 20:06Fikret Kuşkan için oyunculuğun ne olduğunu anlamak istiyorsanız bu filmi izleyin. Kuşkan bu filmde tam anlamıyla psikopata bağlanmış.
son osmanlı yandım ali
29.01.2007 - 19:42Yönetmen Mustafa Şevki Doğan, üniversitede bir alt sınıfta idi.
Film, Kara Murat'a benzer bir tipi anlatıyor. Konuya sempati duyduğum söylenemez.
asi ve mavi
29.01.2007 - 17:24Deniz.
Hrant Dink
29.01.2007 - 15:50Saime Yadigar'ın 27 Eylül 2006'da Hrant Dink'e email olarak gönderdiği metin:
'Sevgili Hrant Dink,
Size sıcak bir merhaba demek istedim. Bugüne kadar, yazılarınızı okumak, yeterli görünmüştü. Peki, bu 'merhaba' ihtiyacı nereden doğdu? Irkçılığın, tahammülsüzlüğün iliklerimize kadar işlediği bir ülkede yaşıyoruz. Bu tahammülsüzlük psikolojisi, toplumu öylesine sarmış ki, adınızın yalnızca 'Hrant Dink' olması bile bazılarının sizi sevmemesi için yeterlidir. Bu topraklarda doğmuş olabilirsiniz. Hatta dedeleriniz de bu topraklarda doğmuştur, emek vermişlerdir, kültür mirasları vardır. Siz ömrünüzü özgürlük, demokrasi, çağdaşlık, ilericilik ideallerine adayarak, ödünsüz mücadele vermiş ve vermekte olabilirsiniz. Hiç önemli değil, çünkü adınız, 'Hrant Dink'. Siz bu topraklardaki insanların kardeşliğine inanmış ve sıcacık elinizi uzatmış olabilirsiniz. Hem de bu kadar baskıya, dışlanmışlığa, aşağılamalara, ötekileştirmelere rağmen. Hiç ama hiç önemli değil. Çünkü sizin adınız, 'Hrant Dink'.
Ama ben yine de şuna inanmanızı istiyorum. Hatta inandığınızı da biliyorum. Ve ben yalnız olmadığımı da biliyorum. Hrant Dink, yanınızdayım. Yaşadıklarınıza rağmen, en ufak bir kin gütmeden verdiğiniz mücadeleye gıpta ederek yanınızdayım. Demokrasi, barış, kardeşlik, insana saygı, ayrımcılık karşıtı inançlarınızda ve mücadelenizde size ve sabrınıza gıpta ederek HRANT DİNK, yanınızdayım.
Umarım, yarınlarda insanların bakışları, sözcükleri, kanunları, mahkemeleri, toprakları bu kadar kin dolu ve zavallı olmaz.'
deniz gezmiş
29.01.2007 - 14:24'TUTANAKLAR (1)
Sen kalbini savunurken düşmana uluorta
bağrından alkış benzeri bir gürültüyle yükselerek
şehri beyaz bir örtüyle kaplıyor içindeki duygular
Sen kalbini savunurken
habire göğsünde yumruklanan dünya
nemli duvarlarında hücrelerin
kanayan parmakların izleri gibi
Bilemem
hatıralar mı artık
seni
karanlık bir sokakta unutulmuş
sessiz gözyaşları mı gizler
Akarsular kadar berraksın oysa
adımların
kayalıklar kadar görkemli senin'
Nihat Behram
takva
29.01.2007 - 13:08Ustalıkla çekilmiş bir film. Erkan Can da oyunculuğunu konuşturuyor.
Sıradan Faşizm
27.01.2007 - 14:18Faşizmi alkışlamak, sıradan faşizmin bir parçası olmaktır.
Hepimiz Ermeniyiz
25.01.2007 - 20:34'Hepimiz Ermeniyiz,' diyenler (diyebilenler) milliyetçilik takıntısı olmayanlardır. Önemli olan, insan olmaktır. Farklı kültürler, farklı renk ve ses demektir. İnsanı insan olduğu için seviyoruz.
Hepimiz Ermeniyiz
25.01.2007 - 17:41Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeni'yiz.
'İnsan ı Kamil Sosyalisttir'
25.01.2007 - 10:28Gelişmiş insan, sosyalisttir anlamında. Doğru bir saptama.
cesaret
24.01.2007 - 19:43Deniz'i çağrıştırıyor. Ölüme meydan okuyan o genç adamı.
Güneşeresim Grubu
24.01.2007 - 15:21Grubun 'Neden Biraradayız' başlıklı karma resim sergisi, 27 Ocak-27 Şubat 2007 tarihleri arasında Karai Galeri, Kemeraltı Caddesi 1/3, Kat:8 Karaköy/İstanbul (Fortis Bank yanı) adresinde.
(Açılış Kokteyli: 27 Ocak Cumartesi 18:30-21:30)
Güneşeresim Grubu
24.01.2007 - 14:51Güneşeresim Grubu ressamları: Arzu Dağaşan, Banu Dikici, Burhan Ersan, Deniz Örnek, Ercan Dağ, Ercan Süelden, Fehim Güler, Funda Namal, Gökçe Özay, Gülsün Erbil, İsmail Tetikçi, Kübra Şirinyurt, Mustafa Albayrak, Neşegül Ekinci, Nil Strauss, Peyman Kurban, Saime Yadigar, Serkan İleri, Tezcan Duman, Tolga Boztoprak.
Güneşeresim Grubu
24.01.2007 - 14:44Güneşeresim Grubu'nun tanıtım metni:
'Biz Güneşeresim Grubu'yuz. Bu, ilk merhabamız ama son olmayacak.
Aslında biz hep vardık. Şimdi sesimizi birleştirdik.
Güneşeresim, farklı seslerin, farklı renklerin, farklı tatların birleşerek oluşturduğu, çok sesli, görsel bir senfoni olmaya çalışıyor. Özündeki çok seslilik: hem tarzlarımızın farklılığında, hem resim, izleyicisini çoğaltma, çeşitlendirme amacımızda yatıyor.
Kendimizi sanatçıda ve izleyicide farklı seslere açarak ve bu farklı sesleri harmanlayarak yeni açılımlar yapmak istiyoruz. Yeni açılımlar hem resimsel tadımızı çeşitlendirmek hem de farklı yaş ve sosyal gruplara yönelme isteği ve amacıdır.
Güneşeresim bir resim tarzı değil, eylem tarzıdır. İzleyiciyi resme sokakta ve eylemde, düşüncede ve inançta katmak amacına yönelmektir.'
Hrant Dink
24.01.2007 - 13:30Hrant Dink, sen gerçekten ölmedin, dün insanların gözlerinde gördüm bunu. Ellerinde, ayaklarında, onları Agos Gazetesi'nin önünden Yenikapı'ya kadar yürüten senin dostluğun, yüreğinle birlikte ölümsüzleşen insan sevgindi. Ben de Hrant'ım, ben de Ermeni'yim.
istanbul
22.01.2007 - 19:02Bugünlerde hüzünlü.
Ali Nafile
21.01.2007 - 10:58'Yaşam Radyo'da çarşamba günleri 22.00-23.00 arasında 'Melodistan' isimli bir program yapıyor. Genelde değişik dillerde otantik müzikler çalıyor. Bazen sanatçı konukları da oluyor. Bu konuklar ressam, şair, müzisyen olabiliyor.
Refleks
21.01.2007 - 10:03Sosyalist gençlerin çıkardığı bir dergi. Kendilerini 'popüler muhalefet dergisi' olarak tanımlıyorlar.
Toplam 1628 mesaj bulundu