Nazlıhan Hasköylü Adlı Antoloji.com Üyesinin ...

şiir adına düşün fırtınası yaratmak sevindirici...bu nedenle, şiir için grup üzerinden yapılan iki ayrı değerlendirmeyi geç de olsa sayfama taşıyıp diğer okurlarla da paylaşmak istedim...her iki dost kaleme teşekkürlerimle...
========================================
** YANITLANAN MESAJ ********** ...

hem alnından hem ayasından öpülecek bir şiir daha...her zamanki gibi beni suskunluğa iten bir İrfan Sarı şiiri...Sevgili Ahmet Tahsin çok iyi çözümlemiş...bana da söz bırakmamış...imzamı atıyorum altına...

teşekkürler bu güzel paylaşıma...devamı dileğiyle...sevgiler...

Boraboy Şiir Günleri Etkinliği’nin olağanüstü bir gayret ve özveriyle düzenlenmiş olmasına bir kez daha tanıklık etmenin keyfiyle, merhaba Ali Rıza Bey...başta siz olmak üzere emeği geçen herkesi tüm içtenliğimle kutluyor ve hep söylediğim gibi, umuyor ve diliyorum ki; şiir ve dostluk yolunda verile ...

tamamen art niyetle yazılmış olan bu yorumları şiddetle kınıyor, yazanı ayıplıyor ve değerlendirmesini sadece şiir için burada olan antolojinin değerli üyelerine ve antoloji yönetiminin anlayışına bırakıyorum...sevgim ve saygım; insan olmanın erdemini onurla taşıyanlara...

' biraz da ben öleceğim...dirilsin diye hayat ' demek geldi içimden şiirinizi okuyunca...şiir; insan olmanın, aydın olmanın ayırdına varmış bir yüreğin kendi kendisiyle hesaplaşması, sorumluluklarını yerine getirmedeki duyarlılığının yansıması ve en çok da ölüm uykusundakileri hayata ve varolmaya ...

' SEVMEK VAZGEÇ( EBİL )MEKTİR BAZEN '...

artık biliyorum ki en az iki kişi var, en güzel şekerlerini sunan; kapıyı çalan çocuklara...ben en az yirmi çocuğun gözlerindeki ışıltıda unuttum bir çorabım bile olmadığını...siz kaç çocuğun gözlerindeki ışıltıda unuttunuz ayakkabılarınızın olmadığını bilemem ama kim bilir kaç çocuk yılı sundunuz a ...

1961...doğduğum yıl...Elazığ...doğduğum ve çocukluğumun geçtiği yer...o zamanlar başkaydı Elazığ...sokakları başkaydı...domatesin çekirdeği kırmızı kırmızı Şükrü Kacar Elazığ' ın yıldızı yıldızı diye çocuk kahkahaları yankılanırdı...bir kültür mozaiğini barındırırdı içinde...dağları başka bağları ba ...

heri velle bawemın...yama yamadır allısı aklısı ne farkeder...bu şiire tema olarak uymaz ama bir şiirimde demişim ki bitirirken;

' istersem kırk yama yapayım yama üstüne
yine bir yanım çıplak
yine bir yanım hep üşümekte...

evet, ya biz dikiş tuturamıyoruz yada yamaların gönlü yok üşümel ...

ne yalan söyleyeyim; ayaklarım üşüdü...ve sızladı toprağa değip de yarılan topuklarım...şükür ki dost yürekli şairler var sağımda solumda, nilüferli gölleri besleyen su kenarlarında...

hep naif kırılgan bulduğum kaleme yakışır dizelerdi okuduğum yine...kırıp dökse de hayat içinde hep umut taşıyan ...

bir çaykolik olarak kayıtsız kalmam mümkün değil bu şiire...hele hele o çay, bayat deniz renginde hasretle dem almışsa ve koyultmuşsa bardak bardak rengini...acıdır tadı, iyi bilirim...

bir de asıl özne ardıç kuşu var...bilenler bilir, zor seviler adına gönüllü de olsa ardıç kuşu dalında vuru ...

insanın varlığına ilişkin kendi kendine oturup yaptığı hesaplardan öyle yada böyle bir sonuç çıkarması mümkün elbette...şair; varlığıyla ilgili problemi kendiyle dalga geçercesine çözmeye kalkmış ve pozitif bilimlerin canına okumuş şiirinde…olmaz mı, olur…en doğru cevabı yine kişinin kendi bulur…ist ...

hımmm...bu hımmm, ne menem bir sözcükse her işe yarıyor...söz bulamadığınızda...zorda kaldığınızda...ne diyeceğinizi bilemediğinizde...beğendiğinizde...ne diyor acaba şurda derken kendinizce bir yanıt bulduğunuzda...uzatmak mümkün...ama benimkisi şiirin hakkını teslim etmeyi unutmadan bir tek dize i ...

Güneşi izleyip doğuracaktık
Taze yağmur yıkayacak alnımızı
Yeni sevdalara uyanacaktık
Oy, Madımak; eğer… mümkün olsaydı!
Oy,Madımak… kandilinde yağ bitti...

ağıdınıza duydum ve sustum...söz kaleme kalsın yine...

And Olsun Otuz Yedi Can' a

onlar ki; otuz yedi can' dılar
cana can kan ...

ki o çocuklar; kaç yangın mavisinde uçurtmalarını uçurdular...

yüreği onikiden vuran bir şiir...bir de üstüne gönlü kırık bir ezgi...başka bir türküyle tadını çıkarmaya devam edelim şiirin...

' telli turnam sökün gelir
inci mercan yükün gelir
elvan elvan kokun gelir
yar oturmuş yele karşı...'

hayır, ağlamayacağım...varsın göz pınarları dolu olsun...yür ...

' dostum dostum güzel dostum ' diye başlayıp,
' yaprak döker bir yanımız,
bir yanımız bahar bahçe ' diye biten o kırık türkü geldi dilime, okurken...şiirin üstüne sözüm yoktur bundan gayrı...şimdi zaman, susup ; en deli isyanlardayken yürek, onu dinleme zamanı...her zamanki gibi...okunmaya ve ...

sesinizi duydum ve kattım çığlığımın içine...bütün dünya çocuklarının barış ve huzur içinde yaşayabilmeleri dileğiyle...teşekkürler...

sonra umut mavisi ve bereket yeşilini boyadılar aşk kırmızısına
gökyüzünde artık bir değil iki ay vardı uykuya daldıklarında …çok güzel bir final...çook...tebriklerimle...

ben bu filmi görmüştüm...:-))

' Niçin
onlari selamlamak için
kutsal bir bayrak gibi tasidim kollarimda
elimden hiç yere düsürmedigim pankarti? ' diye soruyorsunuz ya hani...doğru yanıtını siz bilirsiniz elbette ama düşünsenize siz de ezip geçseydiniz ne kalırdı geriye...bir tatlı serzeniş sezmeme karşın hakettikleri ilgiyi ...

' oy havar ' ki, hem nasıl...bilen bilir; buraya eklenmemiş daha kaç hikayeyi taşıyor bu şiir içinde...derinde bir yerlerde saklı olan hikayedir asıl benim gördüğüm...ondandır; bir ince sızı gizliden akar yüreğime...tebrikler...

bu kadın bana çok tanıdık geliyor...hiç yabancılık çekmedim okurken...o yüzden ben de üşüdüm, o orda üşürken...

size kızamıyorum...:-))