Hasretler ayrilikla baslar
Yanar yürek sessizce aglar
Bütün anilar canlaniverir
Sanki hiç bitmemisler gibi
Yolu gözlenen giden sevgili
Geri dönecekmis gibi
Için için har gibi
Kaplar bütün benligini
Bir garip olursun bunun ardindan
Bazi bir rüzgar gibi
Eser ayrilik yeli
Giden sevgilin ardindan
Önceleri sessizdir ayrilanlar
Mutlulugu baska yerde ararlar
Oysa geçen günlere yakinirlar
Ayriliktir bu çeken anlar
Için için har gibi
Kaplar bütün benligini
Bir garip olursun bunun ardindan
Bazi bir rüzgar gibi
Eser ayrilik yeli
Giden sevgilin ardindan
Ah ayrilik ah ayrilik...
(haluk levent in şarkısı)
Istanbul’da 1913’te dogan ve çagdas Türk resim sanatinin öncülerinden olan Abidin Dino’nun yasami çogunlukla yurt disinda geçmistir. Daha dogdugu yil ailesi Istanbul’dan ayrilarak Isviçre’nin Cenevre kentine yerlesmistir. Sanatsever bir ailenin ve çevrenin içinde büyüyen Abidin Dino’nun resme olan ilgisi erken yaslarda baslamisti. Bir süre de Fransa’da kaldiktan sonra, 1925’te ailesiyle birlikte Istanbul’a dönen Dino, Robert Kolejine girdi. Ama ders çalismaktan çik resim ve karikatür yapmaya çalisiyordu. Sonunda okulu birakti. Bu alanda kendi kendini yetistirmeye çalisiyor, karikatürler, resimler yapiyor ve bu arada edebiyatla da ilgileniyordu. Dino’nun edebiyata olan ilgisi, ressamligin yani sira daha sonra da sürdü. 1931’de artist adli dergide ilk çizgileri ve yazilari yayimlanmaya basladiginda 18 yasindaydi. Bu arada Nazim Hikmet’in siir ve oyun kitaplarina kapak desenleri çizdi. Çizgileri gelirli bir olgunluga ulasmis, ressam olarak kendini kabul ettirmisti. Ama henüz hiçbir resim akimina bagli degildi. Agabeyi sair Arif, Dino’nun yenilikçi düsüncelerinden etkileniyor, resim çalismalarini yenilik arayislari içinde sürdürüyordu. 1933’te ressam arkadaslari Nurullah Berk, Cemal Tollu, Zeki Faik Izer, Elif Naci ve heykeltras Zühtü Müritoglu ile birlikte “D grubu” adiyla anilacak olan toplulugun kuruculari arasinda yer aldi. Bu toplulugun baslangiçta ortak bir resim anlayisi yoktu. Ama düsünce yani agir basan resimler yapmak amacindaydilar. Batida gelisen çagdas akimlarla boy ölçüsecek bir yenilik pesindeydiler. Bu dogrultuda yaptiklari resimlerle birçok sergi açtilar.
1933’te SSCB’li yönetmen Sergay Yutkeviç Türkiye’nin kalbi Ankara adli filmi çekmek için Türkiye’ye geldiginde, Abidin Dino’nun resimlerini görerek ilgilendi. Dino’nun SSCB’de dekoratör ve ressam olarak kendi çalismalarina akitilmasini istedi. Dino bu çagriya uyarak, SSCB’ye gitti ve 3 yil orada kaldi. 1937’de Paris’e yerlesen Dino, Bir süre burada da resim çalismalari yaptiktan sonra 1939’da yurda döndü. O yillarda ressamlar arasinda, Istanbul’da yasamini güç kosullar içinde kazanan yoksul insanlara, özellikle de ekmegini denizden çikaran balikçilara karsi büyük bir ilgi baslamisti. Abidin Dino’nun da içinde bulundugu “Liman Grubu” diye de anilan “Yeniler” adinda bir topluluk 1941’de Liman çevresindeki balikçilari konu alan ve yanki uyandiran bir sergi açti. Abidin Dino ayni yil siyasal nedenlerle önce Mecitözü’ne sonra da Adana’ya sürgüne gönderildi. Sürgündeyken Adana’da Türk Sözü gazetesini yönetti. “Kel” adli bir oyun yazdi. Bu dönem resimlerinde Çukurova’nin pamuk isçilerini konu aldi. Daha sonra Istanbul’a dönen ve 1951’den sonra Paris’te yasamini sürdüren Dino zaman zaman Türkiye’ye gelerek kisisel sergiler açti. “Esrarkesler” (1931-32) , “Parmak Istifleri” (1931-32) , “Ikinci Dünya Savasi” (1952) adli dizileri gerçeklestirdi. Tek bir konu çevresinde yaptigi resimlere de belli bir ad vererek “Iskence” (1955) , “Atom Korkusu” (1955) , “Uzun Yürüyüs” (1955) , “Uzay” (1959) , “Adalar” (1964-65) , “Savas ve Baris” (1966) , “Çiplaklar” (1976) diye sergiledi. Yasar Kemalcin “Deniz Küstü” (1978) adli romanini Ilhama Bekir’in “Unuttum” (1979) ve Melih Cevdet Anday’in “Tanidik Dünya” (1984) adli siir kitaplarini resimledi. Sanatçi ayrica “Çingeneler” (1950) adli bir filmin senaryosunu yazmis, ve yönettigi “Gol” adli belgesel bir filmle yurt disinda Flaherty Ödülü’nü almistir. (1966)
1940’lı yılların başında doğmuş, oniki yaşından itibaren halk ozanlığı geleneğini devam ettirmiştir. Toplumsal sorunların neden ve sonuçlarını sorgulayan, toplumsal hemen her konuyu eserlerinde bilinçlendirici bir şekilde dile getiren günümüz halk ozanlarındandır....
her türlü pisliğin, rezilliğin, kötülüğün mevcut olduğu; buna rağmen her geçen gün nüfusu artan; çeşit çeşit insanı barındıran; adına şiirler, türküler yazdıran; kopulamayan kutsal memleket(asitane)
-hakkında sayısız şiir yazılan ve yurtdışında türkiye'nin başkenti diye bilinen kent
-taşı toprağı altındır diyenler acaba gerçekten öylemidir?
-enazında hayatımızda bir kerede olsa istanbulun o ışıltılı şehrini görmek
alt kimlik fakir fukara olan kişilerdir.üst kimlik mafya.dokunulmazlığı olan,zengin kişilerdir.ülkemizde insanlar alt ve üst kimliğe göre muamele görürde.? ?
Türk sinemasına adını yazdıran en değerli bir oyuncusuydu Sadri Alışık. Oynadığı rollerinin çoğunluğunda güldüren, zaman zaman duygusallaştıran, hemen hemen bütün filmlerinde fakir insani canlandiran sinema üstadı. Allah rahmet eylesin.
Aşk ikidir sevgi bir; Aşk yalan,sevgi gerçektir. Aşk sudur,sevgi susuzluk. Bu yüzden sevgi hasrettir, Özlemektir,beklemektir. Asıl maharet: Susuzken suyu içmek değil Karşısına geçip se ...
ayrılık şarkıları
17.05.2006 - 17:06Hasretler ayrilikla baslar
Yanar yürek sessizce aglar
Bütün anilar canlaniverir
Sanki hiç bitmemisler gibi
Yolu gözlenen giden sevgili
Geri dönecekmis gibi
Için için har gibi
Kaplar bütün benligini
Bir garip olursun bunun ardindan
Bazi bir rüzgar gibi
Eser ayrilik yeli
Giden sevgilin ardindan
Önceleri sessizdir ayrilanlar
Mutlulugu baska yerde ararlar
Oysa geçen günlere yakinirlar
Ayriliktir bu çeken anlar
Için için har gibi
Kaplar bütün benligini
Bir garip olursun bunun ardindan
Bazi bir rüzgar gibi
Eser ayrilik yeli
Giden sevgilin ardindan
Ah ayrilik ah ayrilik...
(haluk levent in şarkısı)
canım
17.05.2006 - 17:02canım kelimesi sevdiğim insanlar için geçerlidir.
abidin dino
17.05.2006 - 16:44Istanbul’da 1913’te dogan ve çagdas Türk resim sanatinin öncülerinden olan Abidin Dino’nun yasami çogunlukla yurt disinda geçmistir. Daha dogdugu yil ailesi Istanbul’dan ayrilarak Isviçre’nin Cenevre kentine yerlesmistir. Sanatsever bir ailenin ve çevrenin içinde büyüyen Abidin Dino’nun resme olan ilgisi erken yaslarda baslamisti. Bir süre de Fransa’da kaldiktan sonra, 1925’te ailesiyle birlikte Istanbul’a dönen Dino, Robert Kolejine girdi. Ama ders çalismaktan çik resim ve karikatür yapmaya çalisiyordu. Sonunda okulu birakti. Bu alanda kendi kendini yetistirmeye çalisiyor, karikatürler, resimler yapiyor ve bu arada edebiyatla da ilgileniyordu. Dino’nun edebiyata olan ilgisi, ressamligin yani sira daha sonra da sürdü. 1931’de artist adli dergide ilk çizgileri ve yazilari yayimlanmaya basladiginda 18 yasindaydi. Bu arada Nazim Hikmet’in siir ve oyun kitaplarina kapak desenleri çizdi. Çizgileri gelirli bir olgunluga ulasmis, ressam olarak kendini kabul ettirmisti. Ama henüz hiçbir resim akimina bagli degildi. Agabeyi sair Arif, Dino’nun yenilikçi düsüncelerinden etkileniyor, resim çalismalarini yenilik arayislari içinde sürdürüyordu. 1933’te ressam arkadaslari Nurullah Berk, Cemal Tollu, Zeki Faik Izer, Elif Naci ve heykeltras Zühtü Müritoglu ile birlikte “D grubu” adiyla anilacak olan toplulugun kuruculari arasinda yer aldi. Bu toplulugun baslangiçta ortak bir resim anlayisi yoktu. Ama düsünce yani agir basan resimler yapmak amacindaydilar. Batida gelisen çagdas akimlarla boy ölçüsecek bir yenilik pesindeydiler. Bu dogrultuda yaptiklari resimlerle birçok sergi açtilar.
1933’te SSCB’li yönetmen Sergay Yutkeviç Türkiye’nin kalbi Ankara adli filmi çekmek için Türkiye’ye geldiginde, Abidin Dino’nun resimlerini görerek ilgilendi. Dino’nun SSCB’de dekoratör ve ressam olarak kendi çalismalarina akitilmasini istedi. Dino bu çagriya uyarak, SSCB’ye gitti ve 3 yil orada kaldi. 1937’de Paris’e yerlesen Dino, Bir süre burada da resim çalismalari yaptiktan sonra 1939’da yurda döndü. O yillarda ressamlar arasinda, Istanbul’da yasamini güç kosullar içinde kazanan yoksul insanlara, özellikle de ekmegini denizden çikaran balikçilara karsi büyük bir ilgi baslamisti. Abidin Dino’nun da içinde bulundugu “Liman Grubu” diye de anilan “Yeniler” adinda bir topluluk 1941’de Liman çevresindeki balikçilari konu alan ve yanki uyandiran bir sergi açti. Abidin Dino ayni yil siyasal nedenlerle önce Mecitözü’ne sonra da Adana’ya sürgüne gönderildi. Sürgündeyken Adana’da Türk Sözü gazetesini yönetti. “Kel” adli bir oyun yazdi. Bu dönem resimlerinde Çukurova’nin pamuk isçilerini konu aldi. Daha sonra Istanbul’a dönen ve 1951’den sonra Paris’te yasamini sürdüren Dino zaman zaman Türkiye’ye gelerek kisisel sergiler açti. “Esrarkesler” (1931-32) , “Parmak Istifleri” (1931-32) , “Ikinci Dünya Savasi” (1952) adli dizileri gerçeklestirdi. Tek bir konu çevresinde yaptigi resimlere de belli bir ad vererek “Iskence” (1955) , “Atom Korkusu” (1955) , “Uzun Yürüyüs” (1955) , “Uzay” (1959) , “Adalar” (1964-65) , “Savas ve Baris” (1966) , “Çiplaklar” (1976) diye sergiledi. Yasar Kemalcin “Deniz Küstü” (1978) adli romanini Ilhama Bekir’in “Unuttum” (1979) ve Melih Cevdet Anday’in “Tanidik Dünya” (1984) adli siir kitaplarini resimledi. Sanatçi ayrica “Çingeneler” (1950) adli bir filmin senaryosunu yazmis, ve yönettigi “Gol” adli belgesel bir filmle yurt disinda Flaherty Ödülü’nü almistir. (1966)
beklenen
17.05.2006 - 16:33bekleyenin beklediği nesne
ölüm
17.05.2006 - 15:02sevdiğinden uzak olmak.her gün senin olmadığın bir şehirde sensizliği yaşamak.
ölüm
17.05.2006 - 14:59hoşgeldin.sefalar getirdin.
boşanmak
17.05.2006 - 14:56Her tartışmadan sonra herif seni boşuyorum diyenler
mahsuni şerif
17.05.2006 - 13:25maraş/afşin berçenek köyü doğumludur.Gerçek adı Şerif Cırık olan halk ozanı
mahsuni şerif
17.05.2006 - 13:171940’lı yılların başında doğmuş, oniki yaşından itibaren halk ozanlığı geleneğini devam ettirmiştir. Toplumsal sorunların neden ve sonuçlarını sorgulayan, toplumsal hemen her konuyu eserlerinde bilinçlendirici bir şekilde dile getiren günümüz halk ozanlarındandır....
istanbul
17.05.2006 - 10:55her türlü pisliğin, rezilliğin, kötülüğün mevcut olduğu; buna rağmen her geçen gün nüfusu artan; çeşit çeşit insanı barındıran; adına şiirler, türküler yazdıran; kopulamayan kutsal memleket(asitane)
istanbul
17.05.2006 - 10:53-hakkında sayısız şiir yazılan ve yurtdışında türkiye'nin başkenti diye bilinen kent
-taşı toprağı altındır diyenler acaba gerçekten öylemidir?
-enazında hayatımızda bir kerede olsa istanbulun o ışıltılı şehrini görmek
alt kimlik, üst kimlik
17.05.2006 - 10:39alt kimlik fakir fukara olan kişilerdir.üst kimlik mafya.dokunulmazlığı olan,zengin kişilerdir.ülkemizde insanlar alt ve üst kimliğe göre muamele görürde.? ?
sadri alışık
17.05.2006 - 10:28Türk sinemasına adını yazdıran en değerli bir oyuncusuydu Sadri Alışık. Oynadığı rollerinin çoğunluğunda güldüren, zaman zaman duygusallaştıran, hemen hemen bütün filmlerinde fakir insani canlandiran sinema üstadı. Allah rahmet eylesin.
sadri alışık
17.05.2006 - 10:25eski istanbul argo edebiyatının lügatisyenlerindendir.o bir profesyoneldir.
- ansiklopedi hayvanatı
- yaz tahtaya al haftaya
- arkadaşın mı var allah artırsın
- bedava kayıntıya klark çekmek
- mezarlık mermeri gibi bakmak
- kaçan kurtla kaçan kadından zarar gelmez
(°bkz: vaziyet bamya)
sadri alışık
17.05.2006 - 10:04kerem alışık'ın babası,çolpan ilhanın eşi
Ağa
17.05.2006 - 09:39osmanlı devletinden bu yana ağa kelimesi çok farklı kullanılmış.şimdiki dönemde yöre göre değişiyor.babaya,abiye amcaya veya zengin kişilere denir.
abd
17.05.2006 - 09:26dünyanin demokratik bir anayasa ile kurulan ilk devleti olarak bilinir.
abd
17.05.2006 - 09:18acımasız,sömürgeci,diğer devletlere egemenliğini zorla kabul ettirmeye çalışan ülke
bahar şenlikleri
16.05.2006 - 18:07antep üniversitesinin heryıl mayıs ayında düzenlediği şenlik.bizimde orda bulunmamız.bu gün şenliğin birinci günü
hayatımın hatası
16.05.2006 - 18:04insanlara gereğinden fazla değer vermek
hayatımın hatası
16.05.2006 - 18:03ölümüne sevmek
saç dökülmesi
16.05.2006 - 17:55-kel başa şimşir tarak
-kelin ilacı olsa başına sürerdi.
-vardıda yokmu dedik
fare
16.05.2006 - 17:48onu evde besleyen arkadaşlara bravo,iyi mide var...)))))))
fare
16.05.2006 - 17:47küçük olmasına rağmen sevimsiz bir hayvan
Toplam 471 mesaj bulundu