Meral Dağkıran Adlı Üyenin Nedir Yazıları - A ...

  • yedi karanfil

    02.10.2006 - 00:52

    Unutanlar hatırlamış olsun, bilmeyenler de öğrensin ki; bir dönem tam da müziğin yozlaşmaya başladığı zamanlarda bu ülkeden tam 7 adet mükemmel enstrumental albüm geçti.(üniversite yıllarıma ait deftere düşülen yedi karanfil öyküsünü hatırladım.)

  • halay

    01.10.2006 - 03:59

    omuzdan tutun beni halaya katın beni diye başlar türkümüz...Sivas ve Yozgat halayları ilgi alanıma girer...G.antep'te çalıştığım yıllarda çekilen bir halay beni şaşırtmıştı.en baştaki üç kişi halay çekerken diğerleri sadece yürüyerek halaya eşlik ediyordu.gelenek böyleymiş,öğrendim...

  • davulun sesi uzaktan hoş gelir

    01.10.2006 - 03:11

    çalınış amacına bağlı biraz da...yer ve zamanla doğrudan ilintili.davul ve zurna eşliğinde halaya durmak çok keyifli gelir...)))))

  • mehmet eroğlu

    01.10.2006 - 01:00

    'Gökyüzünde başıboş bir aydınlatma fişeği, onun sağ yanında omzunu kaşıyıp duran Ali, solunda ise gecenin soğuğu vardı. Ben! Hatırlıyorum; ben O'nun birkaç metre..' Mehmet Eroğlu'nun yazdığı Adını Unutan Adam adlı roman, aslında devrimci romantiklere, 1968 kuşağına yakılmış bir ağıt; bu kitabın öyküsü de unutulan adların hikâyesidir.okurken biraz zorlandım sanki.düşle gerçek yaşam arasında kalan olaylar...'Düş Kırgınları'kitabı da okunacaklar listemde...

  • kız kurusu

    29.09.2006 - 11:38

    ...ne zaman icat edildi ki? patlıcan ya da biber kurusu gibi bişey mi acep? sultanlığın keyfini yaşamak olarakta algılamak isterim ben.bilinçli bir eve kapanma,evi sevme,benimseme,valla kuru muru da değilim bikerem,64kg.iyidir...hiiççç üstüme alınmıycam işte :)))))

  • hasan hüseyin korkmazgil

    28.09.2006 - 13:23

    ...Otuzun tadı nedir
    Tadı nedir kırka merdiven dayamanın
    Meyvalardan neye benzer elliden öte
    Kaç beş köşelidir yetmişbeşlerde dünya
    Seksende ne görünür kadın bacakları insanın gözüne

    Seksenden öte giden yolda ne yandan doğar güneş
    Öpüşmek tuzlu mudur ekşi midir kekremidir yoksa
    Belalı bir uçurum mu dönüp geriye bakmak
    Ne soracak vakit bulduk
    Ne de bir söyleyen çıktı
    Yaşadık yetmiş yaşın bütün sığlıklarını daha onbeşimizde
    ...

  • beyin yorgunluğu

    23.09.2006 - 22:39

    bir türlü uyutmaz,düşün,dön dur yatakta dakikalarca.sonra bir sigara içip geri yatarsın ama uyuyamazsın.ertesi gün herşey ağır gelir.kafanı toplayamazsın....

  • başucu kitapları

    22.09.2006 - 09:21

    Samed Behrengi masal kitapları,
    Cemal Süreya ve Yılmaz Odabaşı tüm şiir kitapları,
    mitoloji kitapları(aman ya yer kalmadı başucumda :))))

  • geri vermediği kitaplarla kütüphane kurmak

    21.09.2006 - 16:19

    ...bencilliktir.oysa birçok insan o kitapları kütüphane görevlisine sorar durur.ama mantıklı bir açıklama gerekir.ee şey kem küm yetmez,yetmiyor da)) .bir de en kötüsü bunu yıllar önce kütüphaneye gelen arkadaşın söylerse vah haline))) kütüphane kitaplarının hem de mühürlü haliyle kitapçıda satıldığı da biliniyorsa buna ne denir,bilemem ben,karışamam :))))

  • kaç yaşına gelmiş olup da hala masallara bayılmak

    21.09.2006 - 01:04

    geç oldu ama güç olmayacak sanırım adı üstünde masal bu ya.Samed Behrengi'nin 'küçük kara balık'ile başladım.bir de yatarken okuyacak biri olsa şimdi :))))

  • kısa cümlelerle uzun anlamlar

    21.09.2006 - 00:25

    ...neyi,kimi istediğini bilememek.....

  • eylül

    20.09.2006 - 15:46

    ...
    Sözlerin, kelimelerin, düşlerin, umutların tükendiği yerde duruyorum; 'eylül' diyorum...
    Yıpranmış defterinin sayfalarını karıştırırken, hayatının kokusu siniyor ellerime... Ürperiyorum..Sonra hayalinin gözlerine bakıyorum ve aynı kabusun birbirine sırtı dönük iki kahramanı olduğumuzu fark ediyorum... Meğer yalnızlığımızın içinde nekadar kalabalıkmışız.. Tıpkı kalabalıkların arasında yapayalnız olduğumuz gibi...
    Olur olmaz yerlerde hayatımıza dair dipnotlar düşüyoruz elimize geçirdiğimiz küçük kağıtların üzerine.. bazen bir sigara paketine, bazen bir fişin arkasına.. Sen başka bir yerde ben başka bir yerde... Senin dip notların şiir oluyor, benimkiler garip bir günce... Bak işte seni de dip not düştüm yıpranmış bir kağıdın üzerine...
    ...

  • incitmek

    19.09.2006 - 16:35

    farkına vararaksa müthiş acıtır ama bilmedense geri dönüşü olmalı bence,böyle diyorum ne kadar yapabiliyorum,kestirmek zor.(içkonuşmalarım)

  • bu sabah

    19.09.2006 - 08:47

    ...uykuya doyamadan kalkılan bir gün,hazırlanıp yola çıkma,minübüste terliği ayağından düşen yaşlı amcaya yardım etme,işyerinin koridorlarından geçerken odalara verilen sıcak bir günaydın :))))

  • düş

    19.09.2006 - 00:02

    düş

    ----------

    I
    Bir genç adamla bir genç kadın varmış. Bir uçak yolculuğunda tanışmışlar. Yanyanaymış yerleri. Kadın ürkmemiş adamdan, adam korkmamış kadından. Beraber dışarı bakmışlar. Kadın parmağıyla işaret etmiş, gülmüşler. Kadın gülünce, gözlerinde kaybolmuş adam. Bir şiir çıkarmış çantasından kadın. Beyaz kağıda kendi el yazısıyla yazmış o sabah. Güneşin doğuşunu balkonundan seyredermiş hep. Uyanırmış, gözlerini ovarmış serinlikte. Balkona çıkar, bir bardak kahve alır, düşünürmüş. Şiir okurmuş. Hüzünlenirmiş. Yine bu sabah böyleyken, hazırladığı çantalar onu bekliyorken yazmış şiiri, çıkarmış adama vermiş. Adam şiiri okumuş, gülümsemiş kadına. Kadın da ona gülümsemiş. Kadının yüzünde ilkokul sevinçlerini görmüş adam. Yanağından yansıyan güneş ışığını sevmiş. El ele tutuşmuşlar. Kadın adamın göğsüne yaslanmış. Arasıra adamın bilmediği bir şarkı mırıldanmış başka bir dilde. En güzel yerlerinde dönüp adama gülümsemiş. 'Rüyalarından geldim ben senin'.
    II
    yeni evli bir çift varmış. beraber bir hayat kurmuşlar. mutluymuşlar. kadın sabah işe yolcu edermiş adamı. adam hergün öpermiş karısını çıkarken. gün boyu görüşmezlermiş başka. adam akşam eve geldiğinde ama kadın kapıyı açmazmış bazen. adam merakla girermiş içeri. odaları ararmış. karısını bulurmuş evin bir köşesinde. güzelim yüzü kızarmış ağlamaktan, kıvrılmış dizlerini karnına çekip oturmuş. kazağının kolları avuçlarında, elleri gözlerinin önünde. adam yaklaşınca yanına, başını kaldırır buğulu gözleriyle, çok özledim seni, dermiş, nerdesin? sarılırlarmış, iyileşirmiş kadın.
    III
    duyduklarımı senin kulaklarına fısıldasaydım geceleri, gülüşünün ve gözyaşının o sıcaklığında yıkasaydın beni. ellerini dudaklarıma koyup ağladığın olsaydı. Saçların. Bir benimle yatışsaydın, delirseydin de. öyle çok özledim ki seni. cennetim olurdun ellerimde.
    Alıntıdır.

    Not:çok hoşuma gittiği için paylaşmak istedim.hani mevsim de 'sonbahar'dan yana ya...

  • öneri

    18.09.2006 - 01:29

    Önyargılı olma:Önyargılı davranma,toleranslı ve anlayışlı ol.Unutma ki; 'atomu parçalamak önyargılırı parçalamaktan daha kolaydır'.
    insanları sevmeye devam :))))))))))

  • öneri

    18.09.2006 - 00:18

    insanı sev:unutma insanı sevmeyen kendini de sevemez.(sözüm meclisten hatta nedir bölümünden içeri,ikili ve hoş olmayan bir diyalog için..)

  • şiir

    18.09.2006 - 00:10

    ...
    Anısı biz olalım bu sokakların
    ve hiç durmada yağmur yağsın
    Biz gürültüsüz sözcükler bulalım
    sarmaşık fısıldaşsın yine
    Gidersen birlikte gideriz
    yeni sevinçler buluruz hüzne benzeye

    Ahmet TELLİ

  • musa eroğlu

    17.09.2006 - 17:33

    TELLİ TURNAM

    telli turnam selam götür sevdiğimin diyarına
    üzülmesin, ağlamasın belki gelirim yarına, cananıma
    hasret kimseye kalmasın, sevdalılar ayrılmasın
    ben yandım eller yanmasın sevdanın, aşkın narına, cananıma

    gönüle hasret yazıldı, sevgiye mezar kazıldı
    iki damla yaş süzüldü gözlerimin pınarına
    hasret kimseye kalmasın, sevdalılar ayrılmasın
    ben yandım eller yanmasın sevdanın, aşkın narına, cananıma

  • öneri

    17.09.2006 - 16:26

    'Nedir Bölümü'ne gönderilen yazılarda kullanılan dilin kirletilmemesi,küfürlü cümleler kullanılmaması...bunlar öneri değil de bir temenni sadece...

  • hasan hüseyin korkmazgil

    15.09.2006 - 16:40

    CUMARTESİ
    birdenbire anladım
    sabahleyin balkonda gerinmenin güzelliğini
    otobüste gözgöze gelip gülümseşmenin
    bir bayram kartpostalında denizle bakışmanın
    gidilmemiş korularda yaz akşamları
    çam kokulu yellerle öpüşüp koklaşmanın
    birdenbire anladım
    eşsiz güzelliğini

    yüreğin birdenbire neden kabardığını
    neden ıslık çaldığını acı çekenin
    yeni açmış çiçeklerin neden ağlattığını
    birdenbire anladım

    ama işte anlamadım nedendse
    severken ağlatmanın güzelliğini
    günlük'ten

  • Mırıldandığım Öyküler

    15.09.2006 - 16:30

    'Julio Cortázar, tanımak mutluluğuna eriştiğim en etkileyici insandı. Üstelik o yaşlı 1956 sonbaharının bitimine doğru, arasıra uğradığı, parmaklarını boyayan kocaman bir dolmakalemle önündeki okul defterine yazılar doldurmak üzere, Jean-Paul Sartre'dan yüz metre ötede, köşe masalarından birine kurulduğu, İngilizce adlı Paris kahvesinde onu ilk gördüğüm günden beri... İlk öyküler kitabı Bestiario'yu okumuş, daha ikinci sayfasında, büyüyüp adam olduğum zaman böyle bir yazar olmak istediğimi anlamıştım. O belki de hiç istemeden herkesçe sevilmeyi başaran tek Arjantinliydi.'
    - Gabriel Garcia Marquez -

  • kitap dostları

    15.09.2006 - 15:04

    sizlerin varlığını bilmek umut verici.sokakta,arabada ya da hayatın hangi mekanında olursanız olun okuma eylemini her dem taze tutmanız çok sevindirici.

  • Füsun Demirel

    15.09.2006 - 11:28

    filmlerini beğenerek izlediğim ve 'Küçük Adam Büyük Aşk'ta da oyunculuğuna hayran kaldığım 'sanatçı'

Toplam 559 mesaj bulundu