Belirtildiği gibi,gerçek bir klasik...
Unutulmazlar arasında.
Gene Kelly zaten müthiş.
Yönetmeni yanlış hatırlamıyorsam eğer,Stanley Donen olmalı.
İzleyiniz.
'Madde,ruhun hizmetine girdiği anda,kuvveti yüz binlerce kez büyür.O zaman bir teneke parçası,bir süngüye ve bir çakmak taşı bir topa bedel olur.O zaman kemik,çeliği yer ve kan,ateşi yutar.Maraş'ı böyle anlayın.'
Rahvan; atın yürüyüş şeklidir.En enteresan yürüyüştür benim için.Dört nala ve tırıstan çok farklıdır.Doğuştan öğrenilmiş değil de,eğitimle öğretilmiş bir yürüyüş şeklidir.Ne koşar,ne de tam olarak yürür.Her ayağı ayrı ayrı yere vurur.Buda ilginç,'şak,şak,şak' gibisinden sesler doğmasına neden olur.Alkışlarmışçasına sanki... :)
'Ramazanların Atam için çok büyük önemi vardı. Ramazan gelir gelmez incesaz heyeti Çankaya Köşkü'ne giremezdi. Kandil geceleri de saz çaldırmazlardı. Sadece beni huzurlarına çağırır, Kur'an-ı Kerîm'den bazı sureler okuturlardı. Ben okurken gözleri bir noktaya takılır, derin bir huşû içinde dinlerlerdi. Ruhen çok mütelezziz oldukları her halinden anlaşılırdı (...) Peygamber Efendimiz'den de büyük takdirle bahsederlerdi. O devirler için hep, 'Hz. Peygamber'in zaman-ı saadetlerinde' diye saygı kelimeleri kullanırlardı.' (Hafız Yaşar'ın ifadesi; Gottard Jaesche'nin 'Yeni Türkiye'de Kur'an-ı Kerim Kursları' isimli makalesinden)
Pantolonunu severim.Sık sık giyerimde.Üstüne birde 'yeşil' kazak,onun da üstüne 'siyah' mont çektin mi,olmuş demektir.Siyah atkı da ilave edilebilir... ;)
Sezercik geçim sıkıntısı yüzünden şeker satar,alışveriş yapan çocuk da ağzını şapırdata şapırdata Sezer 'in karşısında şekeri yer:
Sezer:
-Güzel mi?
Diğer çocukta gıcık ve fena olduğundan:
-'Hmm baldan tatlı' der.
Sezer:
-Bir gün bende yiyecem.
-Fena çocuk: Oldu yersin. :)))
Caddelerde rüzgâr,aklımda maç var.
Gece yarısında eski taraftarlar,
Şarap içiyorlar,sessiz usulca,
Özlediğim Buca,çok uzaklarda...
Hey gidi be! O deplasman senin bu deplasman benim.
Her ne kadar,özlediğimiz Buca çok uzaklarda olsa da,hafta içi tüm İzmir'lileri Gençlerbirliği maçına bekliyoruz.
Bazı konularda ve bazen yazarken arkadaşlar, -yine döktürmüşsün- derler,her ne kadar abartsalarda.
Birde oynarken döktürmek vardır ki,bu beni aşar işte... :)
Katran bir maddedir.Macun gibi.Öyle koyu siyahtır ki,insanlar mübalağa olsun diye katran karası derler.
Kullanım yerlerini bilmiyorum.Biz atların tırnaklarına ve mayalarına süreriz.Yumuşatır,daha sağlıklı bir hâl aldırır.
Isıtıldıktan sonra sürülmesi daha iyidir.Kokusu da çok hoştur.
Nizam...
Dünyanın en büyük arap atlarından biri olarak gösterilen kır safkan...
Soyunun zaten nerelere dayandığı muamma olan bu safkanın sahibi,ünlü yetiştirici Sheikh Abdullah Al Thani'dir.
Bir çok başarılara imza atan Nizam,sahibine tam,7.564,60 milyon dolarcık para kazandırmıştır. :)
Katar'da Emir'in kılıç kupalarını kazanmış bu şampiyon safkan şimdileri yarış hayatının son dönemlerine girmiş bulunuyor.
Babası zaten Dünya'nın en iyi aygırı konumunda olan,Amer'dir.
Bir istikrar abidesi olan Nizam,Al Anood,Portmer,Mutabahi ve Al Dahma gibi atlarla da kardeştir.
Hiç yapmadığım bir şeyi yaptım,bugün.Chelsea'ye ve Morinho'ya güvendim.
Neticede yıkılan yine biz olduk.
Kahrolsun Chelsea!
Yaşasın Barcelona,Arsenal! ;)
Öterken ağaçlarda kuşlar tahayyül içinde.
Bakışlarında sükûnun zehri, dinliyeceksin,
Türlü acılar şekillenecek yine içinde
'Ah! Şairim bu akşam da geçmedi' diyeceksin.
Orhan Veli'nin, 'Helene İçin' başlıklı şiirinden.En sevdiğim şiirlerinden biridir.
Kimse duymadan ölmeliyim, Ağzımın kenarında bir parça kan bulunmalı. Beni tanımayanlar; ''Mutlak birini seviyordu''demeliler. Tanıyanlarsa ''Zavallı'' demeli ''Çok sefalet çekti''. Fakat hakiki sebep, Bunlardan hiçbirisi olmam ...
Singin in the Rain / Yağmur Altında
18.12.2006 - 19:52Belirtildiği gibi,gerçek bir klasik...
Unutulmazlar arasında.
Gene Kelly zaten müthiş.
Yönetmeni yanlış hatırlamıyorsam eğer,Stanley Donen olmalı.
İzleyiniz.
rocco e i suoi fratelli / rocco ve kardeşleri
18.12.2006 - 19:49-Luchino Visconti-
Mutlaka izlenmesi gereken filmlerden biri,olduğunu düşünüyorum.Epey zaman geçti aradan,tekrar seyretmeliyim.
Muazzam bir film.
Michael Curtiz
18.12.2006 - 19:46Kazablanka.
Şüphesiz unutulmadı,unutulmayacak.
Velhasıl,ölümsüz.
madde
17.12.2006 - 11:40'Madde,ruhun hizmetine girdiği anda,kuvveti yüz binlerce kez büyür.O zaman bir teneke parçası,bir süngüye ve bir çakmak taşı bir topa bedel olur.O zaman kemik,çeliği yer ve kan,ateşi yutar.Maraş'ı böyle anlayın.'
-Necip Fazıl Kısakürek-
akira kurosawa
17.12.2006 - 11:38Ran-Akira Kurosawa...
fırın makarna
17.12.2006 - 11:34Sevemedim.Sevemiyorum.
Üstündeki iyice kızarmış kabuğu hariç tabii. :)
Trafik lambası
17.12.2006 - 11:31Hep merak etmişimdir,niçin trafik lambalarının yakınındaki figür,bir erkek figirüdür diye.Ekseriya şapkalı üstelik.
Eşitlikten yanayız ya,öyleyse kadın da olsun,çocukta olsun!
Ama Dünya'nın hiçbir yerinde yokmuş bu eşitlik,tek bir yer hariç.
Yanılmıyorsam,Belçika'da hem kadın,hem erkek,hemde çocuk el ele geçiyorlarmış,karşıdan karşıya...
Rahvan
17.12.2006 - 11:21Rahvan; atın yürüyüş şeklidir.En enteresan yürüyüştür benim için.Dört nala ve tırıstan çok farklıdır.Doğuştan öğrenilmiş değil de,eğitimle öğretilmiş bir yürüyüş şeklidir.Ne koşar,ne de tam olarak yürür.Her ayağı ayrı ayrı yere vurur.Buda ilginç,'şak,şak,şak' gibisinden sesler doğmasına neden olur.Alkışlarmışçasına sanki... :)
Tırıs
17.12.2006 - 11:16Atın bir yürüyüş şekli.Tırnaklarının ucunda gibi...
sinir olmak
12.12.2006 - 21:13Doğrusunu bildikleri hâlde,bazı kelimeleri saçma ve gereksiz bir şekil değişikliğine uğratanlara,sinir oluyorum.
Mümkün (Mömkün) gibi...
ramazan
12.12.2006 - 21:06'Ramazanların Atam için çok büyük önemi vardı. Ramazan gelir gelmez incesaz heyeti Çankaya Köşkü'ne giremezdi. Kandil geceleri de saz çaldırmazlardı. Sadece beni huzurlarına çağırır, Kur'an-ı Kerîm'den bazı sureler okuturlardı. Ben okurken gözleri bir noktaya takılır, derin bir huşû içinde dinlerlerdi. Ruhen çok mütelezziz oldukları her halinden anlaşılırdı (...) Peygamber Efendimiz'den de büyük takdirle bahsederlerdi. O devirler için hep, 'Hz. Peygamber'in zaman-ı saadetlerinde' diye saygı kelimeleri kullanırlardı.' (Hafız Yaşar'ın ifadesi; Gottard Jaesche'nin 'Yeni Türkiye'de Kur'an-ı Kerim Kursları' isimli makalesinden)
asker
12.12.2006 - 20:52Pantolonunu severim.Sık sık giyerimde.Üstüne birde 'yeşil' kazak,onun da üstüne 'siyah' mont çektin mi,olmuş demektir.Siyah atkı da ilave edilebilir... ;)
iğrenç espriler
12.12.2006 - 20:36Bir adamın karnı gazlanmış,elide fuel oillenmiş. :((
herkes
12.12.2006 - 20:28Bana lokmacıyı hatırlattı.
Geçenlerde lokmacının biri,arabasının arkasına şöyle yazmış; 'HerkeZ lokma yapamaz.' :))
Şeytan dedi,sende üstüne şöyle yaz Yeşil;
'HerkeS yazamaz.' ;)
enteresan diyaloglar
12.12.2006 - 20:24Sezercik geçim sıkıntısı yüzünden şeker satar,alışveriş yapan çocuk da ağzını şapırdata şapırdata Sezer 'in karşısında şekeri yer:
Sezer:
-Güzel mi?
Diğer çocukta gıcık ve fena olduğundan:
-'Hmm baldan tatlı' der.
Sezer:
-Bir gün bende yiyecem.
-Fena çocuk: Oldu yersin. :)))
enteresan diyaloglar
12.12.2006 - 20:19(annem) O kız kim?
(ben) arkadaşım.
(annem) Neden? :(
atasözü
12.12.2006 - 20:13'Görünen köy uzakta değildir.'
'Tencere yuvarlanmış,yemek dökülmüş.'
Bunlarda Kemal Sunal'ın atasözleri. ;)
buca
12.12.2006 - 20:07Caddelerde rüzgâr,aklımda maç var.
Gece yarısında eski taraftarlar,
Şarap içiyorlar,sessiz usulca,
Özlediğim Buca,çok uzaklarda...
Hey gidi be! O deplasman senin bu deplasman benim.
Her ne kadar,özlediğimiz Buca çok uzaklarda olsa da,hafta içi tüm İzmir'lileri Gençlerbirliği maçına bekliyoruz.
Forza Buca! ;)
Döktürmek
12.12.2006 - 19:58Bazı konularda ve bazen yazarken arkadaşlar, -yine döktürmüşsün- derler,her ne kadar abartsalarda.
Birde oynarken döktürmek vardır ki,bu beni aşar işte... :)
katran karası
12.12.2006 - 19:47Katran bir maddedir.Macun gibi.Öyle koyu siyahtır ki,insanlar mübalağa olsun diye katran karası derler.
Kullanım yerlerini bilmiyorum.Biz atların tırnaklarına ve mayalarına süreriz.Yumuşatır,daha sağlıklı bir hâl aldırır.
Isıtıldıktan sonra sürülmesi daha iyidir.Kokusu da çok hoştur.
galatasaray lisesi
10.12.2006 - 21:18Sultanların mektebi...
nizam
10.12.2006 - 21:09Nizam...
Dünyanın en büyük arap atlarından biri olarak gösterilen kır safkan...
Soyunun zaten nerelere dayandığı muamma olan bu safkanın sahibi,ünlü yetiştirici Sheikh Abdullah Al Thani'dir.
Bir çok başarılara imza atan Nizam,sahibine tam,7.564,60 milyon dolarcık para kazandırmıştır. :)
Katar'da Emir'in kılıç kupalarını kazanmış bu şampiyon safkan şimdileri yarış hayatının son dönemlerine girmiş bulunuyor.
Babası zaten Dünya'nın en iyi aygırı konumunda olan,Amer'dir.
Bir istikrar abidesi olan Nizam,Al Anood,Portmer,Mutabahi ve Al Dahma gibi atlarla da kardeştir.
Görünüşü ise muhteşemdir...
Özel hayvan vesselam.
Chelsea
10.12.2006 - 20:37Hiç yapmadığım bir şeyi yaptım,bugün.Chelsea'ye ve Morinho'ya güvendim.
Neticede yıkılan yine biz olduk.
Kahrolsun Chelsea!
Yaşasın Barcelona,Arsenal! ;)
Tahayyül etmek
10.12.2006 - 20:33Öterken ağaçlarda kuşlar tahayyül içinde.
Bakışlarında sükûnun zehri, dinliyeceksin,
Türlü acılar şekillenecek yine içinde
'Ah! Şairim bu akşam da geçmedi' diyeceksin.
Orhan Veli'nin, 'Helene İçin' başlıklı şiirinden.En sevdiğim şiirlerinden biridir.
Toplam 959 mesaj bulundu