pazar gunlerı gene trt de yayınlanırdı. hannibal takımın lıderı rolundekı beyaz saclı abı, face devlet ıslerı, evraklar bılmemnelerle ugrasan abıyı, murdock teknık servısı, baracus ıse ayı servısını canlandırıyordu (baracus aynı zamanda yukseklık korkusu vardı) . efenım bunlar askerden kovulmus kısılerdı, haklının yanında kotunun karsısında oldular her zaman. bırde bunların gmc marka mınıbuslerı vardı konforluydu araba gri dosemelıydı, dısı sıyahtı fln....
efenım dızı esnasında maki bitkisinin nasıl rampaya donustugunu, arazı jeeplerinden 20 takla sonra nasıl sag cıkıldıgını ogrenmıstık. ve ılgınc bır olay daha her bolumde bunların hepsı bı yere kapatılır. kapatıldıkları yerde dınamıt, levye, kaynak makınesı, bozuk gorunumlu bır tank ıpler halatlar olurdu. e ozmnlar cocuktuk yıyorduk bu numaraları.
don johnson'un kolları kıvrık ceketiyle moda yarattigi dizi. sony karakteri ile goz doldurmaktaydi. ferrari testarossa marka arabasının kapıları yukarı dogru aciliyordu waooowww oluoduk evde 'nasil yaa yukari dogru acilo nasil bir teknolojidir buuu' gibi soylemler evde gezinir dururdu. zenci ortagi rico ise takılırdı ortamda surekli bir fırlama jön kıvamında gezinirler olayları cozerler ee iki hatun bunlardan hoslanir falan. ne zaman yayınlandigini pek hatirlamiyorum. beyaz ceket kollar kıvrık iceri beyaz badi salvar model kumas pantalon ve corapsız ayakkabi giyerek cılgın bir moda baslangicina yelken acmistir bu sony abimiz. uyusturucu ceteleriyle mucadele ediyordu surekli oyleydi boyleydi....
burus vils ve adını hatırlayamadıgım kadının cılgın dedektiflik dizisi, burus vils david rolunde, hatun kişisi ise maddie rolunde, gokdelenin bi katında detektiflik brosu isletmektedirler. cılgın maceralara ikisi birden atlamakta, maddie temkinli rolunu, david ise çılgın, her olaya zıplayan, burnunu sokan, rolunu ustlenmisti. yanlıs hatirlamiosam pazartesi saat 9 da yayınlanıyordu. sarkısı halen kulanmalarımda, sozleri buraya yapistiriorum.
some walk by night
some fly by day
nothing could change you
set and sure of the way
there is the sun and moon
they sing their own sweet tune
watch them when dawn is due
sharing one space
we'
ll walk by night
we'll fly by day
moonlighting strangers
who just met on the way
edindigim bilgiye gore sarkıyı 'al jarreau' soylemiş. cümbür cemaat izlerdik evde hatırlamaktayim. birde sekreter vardı ismi bayan topesto mu triesto mu neydi? . meksikalıydı. çok guzel diziydi burus vils hatta bunun pesine birde kaset cıkarmıstı. sora paranın karıyerin doruklarına cıktı kendisi biliyorsunuz ki....
altın kızlar 85' 92' yılları arasında yayında olan, çocukluk yıllarımın populer dizilerindendi. çogunlukla salon odasinda geçen dizide 4 teyze basrolleri oynardi. hepsi ayri bir karakteri temsil edercesine hırpalarlardı kendilerini.
Beatrice Arthur.... Dorothy Petrillo-Zbornak
Betty White.... Rose Nylund
Rue McClanahan.... Blanche Devereaux
Estelle Getty.... Sophia Petrillo
Herb Edelman.... Stan Zbornak
bir huysuz ihtiyar vardı, hatta sora silvestir ile muthis anne diye (yanlis hatirlamiyorsam) bir filmde oynadi. diğeri saf teyzeydi,inanırdı herseye. bi tane ortam teyzesi,her türlü cevizi kendisi kırardı. sonuncusu da bilgi küpüydü uzun boylu olani, hepsinin tek ortak yonu dul olmalariydi. bunca zaman evlenemeden butun kardeslerin ayni evde yasamasi ise komiklikler silsilesini doguruyordu. e hal ole olunca bizede izlemek dusuodu
80li yillarda oldukca populeritesi artan hakki bulut dugunlerinize gelir, eline gul verdiginizde tutar sarkisini soyler, yandan siz sus diyerek el hareketi yapsaniz bile o doner fotograf makinesine guler hakki bulut bu herseyi yapar. sizin hayatinizdaki en onemli bir gun olan dugun gecenizde neden hakki bulutu cagirmiyosunuz ki?
sezen kızıltunc'un canlandırdıgı bir diziydi. sihirli parmaklarıyla milleti dondudur, camasir mandalını kaldırır, tencereleri havada tutar falan. cok manyak bisiydi. gunes patlamalarindan etkilenmis doga ustu gucleri gelismisti. cok salak espiriler yapardi, salak bir kizdi zaten, bazen akıllı tavırları olsada dizi geregi salaktı,
babası zekiyeee nerden cıktın seeen? sorusuna ee merdivenlerdeeeen! (sozlukten alıntıdır) diyebilecek kadar kus beyinli bir kurgusu olan karakterdi. ne diye trt bunu 2005 yılına gelmis olsak bile beynimize kazıycak kadar oynattı orası bilinmez... ama out of space yani
seksenli yılların gazetelerinde feci sekilde furya olmustu bunlar bizim eve hurriyet gelirdi okumazdim ben onları ama kuçük emrah olsun sezen aksu olsun hatta emel sayin bile bu romanlarda yerini almislardır. küçük emraha bu aralar takmış durumdayim. yani çocukken bile beynime kazınmış. isyakar varoşların tövbekar çocugu olarak. foto romanlarda bile bir mağdur bir haksızlıga ugrayan insan idi kendisi. bu fotograflarda bir tanesi 'gelinligimi istiyorum ile emel sayın ve engin çağlar rolleri paylasırken, çalıkuşu sezen aksu basrolde pos vermiştir.
Petrol sirketleri olan ewing ailesinin basindan gecen kıskanclık, entrikalar, gizli cemiyetlerin yaptiklarini anlatan bir diziydi. ne diziydi ama, deli gibi izlenirdi cunku baska dizi yoktu en azindan ben oyle hatirliyorum. bu dizinin bir baska edisyonu yalan ruzgariydi, hayat agaci da gene ikisinin karmasi bir diziydi.
J.R. in o uyuz gulusu herkesi uyuz eder ama para babasi oydu, Sue Ellen vardi alkolikti ama kabul etmezdi, Bobby ise iyilik dolu sanki sulaleye evlatlik edilmis gibi hinlik dusunmeyen tek ferd idi. puro yu ilk defa bu dizide gorduk amerikan yasantisini tanimaya basliyoduk, vay bee luks servet icersinde hepsi derdik, para gani toplumda, onlarda para halen gani gani, biz gene fısss....
Larry Hagman.... J.R. Ewing
Ken Kercheval.... Cliff Barnes
Patrick Duffy.... Bobby Ewing
Linda Gray.... Sue Ellen Ewing
Barbara Bel Geddes.... Miss Ellie
Steve Kanaly.... Ray Krebbs
Victoria Principal.... Pamela Ewing
Charlene Tilton.... Lucy Ewing
Jim Davis.... John Ross Ewing
seksenli yılların adamı. sanki doksanlı yıllara geldigimizde adamın miladı dolmus gibi yok oldu piyasaden o gozlukleri neydi yahu, sapık coskun yanında halt etmis valla o saclar daima siyaha boyalı, gozluk camları kiyafete uygun olmaya calisiodu e bi gozlugu olunca butun kiyafetleri bordo renkli idi. feci adamdı yaa sesiyle gürlerdi. sanki adam cok yavas soyluomus gibi cıkardı sesi, aaaaayyrrrııoollldııııoooommm! ! ! ! aglatırdı bizi ama işkenceden aglatırdı...
pazar gunleri trt de eglence programlarında cikardi, o komik dekor dizaynıyla trt gene iskence yapardı bize bu adamla, agzında pis bir gulusle soylerdi sarkılarını, kahverenkli kapaklı bi albumu vardı parlıodu falan,....ne adamdın sen be metin abi! ! !
kara gözlüm senden ayrı
ne gecem var ne gündüzüm bilmezsin
bu yürekte yangın oldun
ne yapsam sönmezsin
yarım kalan bir masalın
söylenmemiş sözlerim var bilmezsin
hasretinle geçti ömrüm senden geçemedim
laf anlamaz deli gönlüm söz dinletemedim
duvarlara yazdım ama yüzüne diyemedim
karagözlüm seni nasıl sevdim bilmezsin...
adı bende saklı bir kadındır istanbul
her gece onu seyre cıkarım...
balattaki evimin balkonuna...
ışıl ışıl haliç...buluştuğumuz noktada bogaz...
eminönü, galata, karaköy...
vapur iskeleleri...
Kadıköy, üsküdar, beşiktaş vs....
kelimelerle oyun oynayan...onları yoguran...onlara duygu yükleyen..ezglerle ona can veren...muhtesem sanatcı, beyfendi, karizma, harbi türk insanı ve erkeği, adamın hası...
A takımı
11.07.2006 - 16:25pazar gunlerı gene trt de yayınlanırdı. hannibal takımın lıderı rolundekı beyaz saclı abı, face devlet ıslerı, evraklar bılmemnelerle ugrasan abıyı, murdock teknık servısı, baracus ıse ayı servısını canlandırıyordu (baracus aynı zamanda yukseklık korkusu vardı) . efenım bunlar askerden kovulmus kısılerdı, haklının yanında kotunun karsısında oldular her zaman. bırde bunların gmc marka mınıbuslerı vardı konforluydu araba gri dosemelıydı, dısı sıyahtı fln....
efenım dızı esnasında maki bitkisinin nasıl rampaya donustugunu, arazı jeeplerinden 20 takla sonra nasıl sag cıkıldıgını ogrenmıstık. ve ılgınc bır olay daha her bolumde bunların hepsı bı yere kapatılır. kapatıldıkları yerde dınamıt, levye, kaynak makınesı, bozuk gorunumlu bır tank ıpler halatlar olurdu. e ozmnlar cocuktuk yıyorduk bu numaraları.
Miami Vice
11.07.2006 - 16:21don johnson'un kolları kıvrık ceketiyle moda yarattigi dizi. sony karakteri ile goz doldurmaktaydi. ferrari testarossa marka arabasının kapıları yukarı dogru aciliyordu waooowww oluoduk evde 'nasil yaa yukari dogru acilo nasil bir teknolojidir buuu' gibi soylemler evde gezinir dururdu. zenci ortagi rico ise takılırdı ortamda surekli bir fırlama jön kıvamında gezinirler olayları cozerler ee iki hatun bunlardan hoslanir falan. ne zaman yayınlandigini pek hatirlamiyorum. beyaz ceket kollar kıvrık iceri beyaz badi salvar model kumas pantalon ve corapsız ayakkabi giyerek cılgın bir moda baslangicina yelken acmistir bu sony abimiz. uyusturucu ceteleriyle mucadele ediyordu surekli oyleydi boyleydi....
moonlighting / mavi ay
11.07.2006 - 16:20burus vils ve adını hatırlayamadıgım kadının cılgın dedektiflik dizisi, burus vils david rolunde, hatun kişisi ise maddie rolunde, gokdelenin bi katında detektiflik brosu isletmektedirler. cılgın maceralara ikisi birden atlamakta, maddie temkinli rolunu, david ise çılgın, her olaya zıplayan, burnunu sokan, rolunu ustlenmisti. yanlıs hatirlamiosam pazartesi saat 9 da yayınlanıyordu. sarkısı halen kulanmalarımda, sozleri buraya yapistiriorum.
some walk by night
some fly by day
nothing could change you
set and sure of the way
there is the sun and moon
they sing their own sweet tune
watch them when dawn is due
sharing one space
we'
ll walk by night
we'll fly by day
moonlighting strangers
who just met on the way
edindigim bilgiye gore sarkıyı 'al jarreau' soylemiş. cümbür cemaat izlerdik evde hatırlamaktayim. birde sekreter vardı ismi bayan topesto mu triesto mu neydi? . meksikalıydı. çok guzel diziydi burus vils hatta bunun pesine birde kaset cıkarmıstı. sora paranın karıyerin doruklarına cıktı kendisi biliyorsunuz ki....
altın kızlar
11.07.2006 - 16:17altın kızlar 85' 92' yılları arasında yayında olan, çocukluk yıllarımın populer dizilerindendi. çogunlukla salon odasinda geçen dizide 4 teyze basrolleri oynardi. hepsi ayri bir karakteri temsil edercesine hırpalarlardı kendilerini.
Beatrice Arthur.... Dorothy Petrillo-Zbornak
Betty White.... Rose Nylund
Rue McClanahan.... Blanche Devereaux
Estelle Getty.... Sophia Petrillo
Herb Edelman.... Stan Zbornak
bir huysuz ihtiyar vardı, hatta sora silvestir ile muthis anne diye (yanlis hatirlamiyorsam) bir filmde oynadi. diğeri saf teyzeydi,inanırdı herseye. bi tane ortam teyzesi,her türlü cevizi kendisi kırardı. sonuncusu da bilgi küpüydü uzun boylu olani, hepsinin tek ortak yonu dul olmalariydi. bunca zaman evlenemeden butun kardeslerin ayni evde yasamasi ise komiklikler silsilesini doguruyordu. e hal ole olunca bizede izlemek dusuodu
Hakkı BULUT
11.07.2006 - 16:1680li yillarda oldukca populeritesi artan hakki bulut dugunlerinize gelir, eline gul verdiginizde tutar sarkisini soyler, yandan siz sus diyerek el hareketi yapsaniz bile o doner fotograf makinesine guler hakki bulut bu herseyi yapar. sizin hayatinizdaki en onemli bir gun olan dugun gecenizde neden hakki bulutu cagirmiyosunuz ki?
Uzaylı Zekiye
11.07.2006 - 16:13sezen kızıltunc'un canlandırdıgı bir diziydi. sihirli parmaklarıyla milleti dondudur, camasir mandalını kaldırır, tencereleri havada tutar falan. cok manyak bisiydi. gunes patlamalarindan etkilenmis doga ustu gucleri gelismisti. cok salak espiriler yapardi, salak bir kizdi zaten, bazen akıllı tavırları olsada dizi geregi salaktı,
babası zekiyeee nerden cıktın seeen? sorusuna ee merdivenlerdeeeen! (sozlukten alıntıdır) diyebilecek kadar kus beyinli bir kurgusu olan karakterdi. ne diye trt bunu 2005 yılına gelmis olsak bile beynimize kazıycak kadar oynattı orası bilinmez... ama out of space yani
fotoroman
11.07.2006 - 16:10seksenli yılların gazetelerinde feci sekilde furya olmustu bunlar bizim eve hurriyet gelirdi okumazdim ben onları ama kuçük emrah olsun sezen aksu olsun hatta emel sayin bile bu romanlarda yerini almislardır. küçük emraha bu aralar takmış durumdayim. yani çocukken bile beynime kazınmış. isyakar varoşların tövbekar çocugu olarak. foto romanlarda bile bir mağdur bir haksızlıga ugrayan insan idi kendisi. bu fotograflarda bir tanesi 'gelinligimi istiyorum ile emel sayın ve engin çağlar rolleri paylasırken, çalıkuşu sezen aksu basrolde pos vermiştir.
Dallas Dizisi
11.07.2006 - 16:09Petrol sirketleri olan ewing ailesinin basindan gecen kıskanclık, entrikalar, gizli cemiyetlerin yaptiklarini anlatan bir diziydi. ne diziydi ama, deli gibi izlenirdi cunku baska dizi yoktu en azindan ben oyle hatirliyorum. bu dizinin bir baska edisyonu yalan ruzgariydi, hayat agaci da gene ikisinin karmasi bir diziydi.
J.R. in o uyuz gulusu herkesi uyuz eder ama para babasi oydu, Sue Ellen vardi alkolikti ama kabul etmezdi, Bobby ise iyilik dolu sanki sulaleye evlatlik edilmis gibi hinlik dusunmeyen tek ferd idi. puro yu ilk defa bu dizide gorduk amerikan yasantisini tanimaya basliyoduk, vay bee luks servet icersinde hepsi derdik, para gani toplumda, onlarda para halen gani gani, biz gene fısss....
Larry Hagman.... J.R. Ewing
Ken Kercheval.... Cliff Barnes
Patrick Duffy.... Bobby Ewing
Linda Gray.... Sue Ellen Ewing
Barbara Bel Geddes.... Miss Ellie
Steve Kanaly.... Ray Krebbs
Victoria Principal.... Pamela Ewing
Charlene Tilton.... Lucy Ewing
Jim Davis.... John Ross Ewing
metin milli
11.07.2006 - 16:07metin milli nin, 'milli kıro' diye bir lakabı vardı..
ya da babam mı uydurmuştu bunu?
nezaman bahsi geçse, 'milli kıro! ' deyip kahkahayı basardı
metin milli
11.07.2006 - 16:06seksenli yılların adamı. sanki doksanlı yıllara geldigimizde adamın miladı dolmus gibi yok oldu piyasaden o gozlukleri neydi yahu, sapık coskun yanında halt etmis valla o saclar daima siyaha boyalı, gozluk camları kiyafete uygun olmaya calisiodu e bi gozlugu olunca butun kiyafetleri bordo renkli idi. feci adamdı yaa sesiyle gürlerdi. sanki adam cok yavas soyluomus gibi cıkardı sesi, aaaaayyrrrııoollldııııoooommm! ! ! ! aglatırdı bizi ama işkenceden aglatırdı...
pazar gunleri trt de eglence programlarında cikardi, o komik dekor dizaynıyla trt gene iskence yapardı bize bu adamla, agzında pis bir gulusle soylerdi sarkılarını, kahverenkli kapaklı bi albumu vardı parlıodu falan,....ne adamdın sen be metin abi! ! !
kara gözlüm
11.07.2006 - 12:09kara gözlüm senden ayrı
ne gecem var ne gündüzüm bilmezsin
bu yürekte yangın oldun
ne yapsam sönmezsin
yarım kalan bir masalın
söylenmemiş sözlerim var bilmezsin
hasretinle geçti ömrüm senden geçemedim
laf anlamaz deli gönlüm söz dinletemedim
duvarlara yazdım ama yüzüne diyemedim
karagözlüm seni nasıl sevdim bilmezsin...
şehit
11.07.2006 - 12:06il göçsün göçtüğün vakit
yol yansın geçtiğin vakit
suyundan içtiğin vakit
kaynak senden incinmesin
burdayım de ararlarsa
doğru söyle sorarlarsa
tabuduna sararlarsa
bayrak senden incinmesin
yollar uzun yollar ince
yol kısalır aşk gelince
yat kurban ol ismailce
bıcak senden incinmesin
yeşilçam şarkıları
11.07.2006 - 11:57sevemedim kara gözlüm doyunca...Türkan şoray-Kadir inanır ve o muhteşem orhan gencebay bestesi...
uğur ışılak
11.07.2006 - 11:55gözlerime perdeyim
her şey bir muamma gibi nerdeyim
aklım durdu ben kendime sır oldum
nere baksam gözlerime perdeyim
cemalinden gayrısına kör oldum
gecmiyor zaman
dayanmıyor can
gün olurda sürgün ömrüm bitmezmi
başımdan bu karabulut gitmezmi
çağır artık bu ayrılık yetmezmi
hasretinle yandım yandım kor oldum
gecmiyor zaman
dayanmıyor can
uğur ışılak
11.07.2006 - 11:49gittin gideli düzenim kalmadı
ne yapsam ne etsem
boşluğun dolmadı
senden başkası
göz ağrım olmadı
hasret gül açtı
umudum solmadı
imar bankası
11.07.2006 - 11:46milleti yüksek fazi vaadiyle dolandıran banka...insanımızda saf galiba emeksiz çok para kazanılmıyor ki...
konuşacak konu bulamamak
11.07.2006 - 11:43hımmm..işte öyle deyip durmak gibi birşey...
şekerleme
11.07.2006 - 11:42ufaktan ufaktan inceden inceden uyuklamak
hayalin rengi
11.07.2006 - 11:42hayalin rengi kimine göre gri...kimisine göre toz pempe...bence en makbulu mozaik gibi olanıdır..rengarenk yani
metin milli
11.07.2006 - 11:41metin milli trt nin 80 li yıllardaki arabeskçilerinden biri....
cariye
11.07.2006 - 10:15hımmmmmmmm.....benimde olsa 3 tane 5 tane 7 tane...
adı bende saklı
11.07.2006 - 10:14adı bende saklı bir kadındır istanbul
her gece onu seyre cıkarım...
balattaki evimin balkonuna...
ışıl ışıl haliç...buluştuğumuz noktada bogaz...
eminönü, galata, karaköy...
vapur iskeleleri...
Kadıköy, üsküdar, beşiktaş vs....
uğur ışılak
11.07.2006 - 10:11kelimelerle oyun oynayan...onları yoguran...onlara duygu yükleyen..ezglerle ona can veren...muhtesem sanatcı, beyfendi, karizma, harbi türk insanı ve erkeği, adamın hası...
entomoloji
11.07.2006 - 10:09ent-omo-loji....yani;
ent = son
omo = deterjan
loji = bilimsel bir ek...uzmanlık belirten takı....
Toplam 655 mesaj bulundu