Fahrettin Köseoğlu Adlı Antoloji.com Üyesinin ...

yav abi çok düşündüm dörtlük yazamadım altına ...bende burdan herkese selam edeyim bari...:)))) gerçekten gönülleri bir araya getiren bir çalışma olmuş okurken kendimi o kalabalığın içinde hissettim...senin olduğun yerde yalnızlık olmaz zaten


saygılarımla

bu tarzın binlercesinden , daha tutarlı, daha sağlam basan ve daha kaliteli olmuş...kimi yeni yitmeler ! saçmaladıkça güzel şiir yazdığını sanıyor, bu hanımefendiyi örnek almalılar (B.E.N.C.E)

Şiir belki şiirdir, yazarını da tebrik ederim...lakin türkiyenin en büyük şiir sitesinde birinci olmayı hakedecek ölçüde olmadığını altına methiyeler düzenler dahil herkes biliyor...ama nedense bir akıl tutulmasımıdır nedir...kralın çıplak olduğunu kimse cesaret edip yazamıyor...! ! ! ! !

(şimdi ...

abi Fahrettin Ben 05055765406 SİVRİ KALEMMLERDEN 29 TEMMUZDA ANKARADA ŞİİR YARIŞMAMIZ VAR....KATILMAK İSTERSEN BİZE ULAŞ...

nicedir....imge heceyle birleşir mi dye düşünüp dururken sen canlı örneğini karşıma çıkardın...hem de öyle mi çıkardın...bu muhteşem şiirinle

'Bin mahlûkun içinde bilinmedik bir şeyim... '

diyerek...beni bin sorunun içinden çekip çıkardığın için...bin defa varol sevgili ağabeyim...

inci gibi uc uca dizilmiş maniler ....

Kelkit sevdası başka, ne diyebilirim

ve bir ömre sığmayacak kadar sevdim
ama
bir söz ile bitecek kadar değil ...


burası güzel....birde dikkatimi çekti özellikle ilk bölümlerde 'u'ların hakimiyeti var.yani şair kasıtlı bir şekilde gizli bir uyum ortaya çıkarmış ve ölçüsüz şiirlerin ölçüsüsdür bu...


bütün bunların yanında s ...

bir aşk şiiri düşlüyorum, içinde 'çiçeğin, böceğin, ağacın, yaprağın,baharın, ölümün...vs. olmadığı bir şiir...

arabesk kokmayan, sözün ve Edebiyatın ciddiye alındığı bir şiir düşlüyorum...

evet sanırım şiirinizin hece ölçüsüne uyması gibi bir gayretiniz olmamış yazarken ama dörtlüklü şiirde akıcılığı sağlayamazsanız; ki devrik cümlelerle zaten ahenk kpuyor yeterince, ozaman şiiriniz okurken zevk vermez ve her şiir okuyan içindeki anlamı merak etmeyebilir sadece kulağa hoş gelmesi de ç ...

yanında duygusal bir müzikle dinlendiğinde ve yavaş yavaş okunduğunda tıpkı sizin yazarken hissettiklerinizi hissedbilir insan !!! ama ne var ki şiir insanın aşka gelipte öyle kulağına aşina olmuş kelime ve güzel sesleri peşpeşe yığması değildir...


mesela şu birinci sorum ne işi var o kadının g ...

Marş gibi türkü gibi bir şiir, sayın ümüt abim içindeki o gemalmaz duygularını yine çağlatmış, sürmüş ufuklara...teknik olarakta çok güzel..yalnız tek bir eleştirim olacak


biz şairler acaba bu 'şehit' kelimesini böyle sık sık yerl,i yersiz hemen hemen her vatan şiirinde kullnarak biraz eskitmiş ...

cümleleri devirerek klasik hece şiiri kokusu verdiğiniz halde birbirinden çok farklı hece sayılarından oluşmuş mısralarla bence kırmışsınız şiirin akıcılığını alabildiğince uzun mısraları yer yer zoraki uydurulan kafiyelerde kurtaramamış bence şiiri...


saygılarımla

merhaba Mehmet müsade ederseniz şiirinizi biraz eleştirmek istiyorum...

şiiriniz okumaya değer, değişik bir cümle kuruş tarzınız olduğundan sıradan bir konu bile ilgi çekici olabiliyor...lakin kafiye ve dörtlük olmuşken göz heceyi de arıyor ister istemez yani şöyle kabaca bir elden geçirmeyle çok ...

yemketn sonra çikolata niyetine köksaldan bir şiir okumak daha iyidir bence....göz göre göre 21. yüzyılda bir Karacaoğlan yetişiyor....


kurumuş çimenler, sararmış güller.
dibine yapışmış, kurumuş göller.
lal olmuş ozanlar, titremiş diller.
parlamış geliyor, ay gizli gizli


:)))))

bu ...

bu şiirin bu ay Sızıntı dergisinde yayınlanıyor olması da seninle gurur duymamın diğer bir nedeni...

Okan bey'e katılmıyorum. Zira kan ve vahşeti tarif eden bir şiirde 'süs' e gerek yok....o sade haliyle derin mesajlar veren verikende hecenin bütün kurallarına dikkatle uyan bir şiir....özellikle kafiye konusunda sıkıntı çekilmemiş olması ve hak eden kafiyenin hak ettiği yere denk gelmiş olması göze ...

bu Şiirle İstanbul daha güzel....


demekten başka çarem yok...buram buram Abdülkadir kokan bir şiir,

İşlediğin konu ve Tuncay Abi'ninde dediği gibi harika yüreğine diyecek laf bulamıyorum...Allah razı olsun, ölümü unutmuş dünyaya dalmış katı kaplere seslendiğin onları yumuşatacak bu haleyi yaptığın için Allah senden razı olsun....
yazının kendisine baktığımız zaman ise, hayli uzun olması ...

:) ne diyebilirm.....her türlü eleştiriye açığım...tavsiyelerinizi de dikkate alacağım

okadar öz ki sevgili Tülay, aklıma hemen Hoca nasrettinden esinlenerekten şu cümle geçiyor...


bu da, düşüncenin suyunun suyu....:))))

sanırım MTA senin yüreğinde bir sondaj çalışması yapsa....bütün yurda yetecek kadar 'hüzün ham maddesine' rastlayacaktır ...ama ne yazık ki
ellerinde onun senin gibi ustaca işleyecek bir rafinerileri olmadığından, seni tekrar köy kuyunla baş başa bırakıp gideceklerdir....


:)

kafiyeler o kadar yerlerine oturmuş ki....bu kadar olur dedirtiyor adeta, gerçi kafiyeleri ve ölçüyü bir taraf bırakın, şiirde ki sade ve hüzünlü anlatım, ve betimlemelerde ki başarı ,bir yıl daha yaşlanmış gibi hissettiriyor insana kendini....

okumak bir zevkti....

1 ve 3. kıtalarda, doyumu olmayan bir haz yaşadım. 'hece bitti' diyenlerin sözlerini tersyüz edecek nitelikte güzel....


saygılar hocam

tebrik ederim, değerlendirmeler esnasında göze çarpan en güzel şiir di benim için de...ama sözümün arkasındayım yine de ...:)))))...yer yer tekrarlara ve kafiyelere başvurulsaydı bir harika harikası olabilirdi (bence)....

saygılarımla