Merhaba diyerek birleşen ellerin elveda diyerek ayrılması acıtır yüreği....!
Dilek/çe....!
Merhaba diyerek birleşen ellerin elveda diyerek ayrılması acıtır yüreği....!
Dilek/çe....!
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Dilek Karagüzel Pıtırcık Hakkında Yazılanlar Sayfası Antoloji.com
4 Eylül 2025 Perşembe - 22:14:56
11.01.2025 - 22:31
BENDEN ÖNCE GİTME HANIM
Adımların yavaştan at
Benden önce gitme hanım
Yıllarına yılları kat
Benden önce gitme hanım
Sen olmazsan hayat durur
Bağım bahçem erken kurur
Evimizi deprem vurur
Benden önce gitme hanım
Kapım örtük açan olmaz
Yanımda bir kalan olmaz
Kimse bana derman olmaz
Benden önce gitme hanım
Sensizligi taşıyamam
Adam gibi yaşayamam
Sırtım bile kaşıyamam
Benden önce gitme hanım
Üşür elim ayaklarım
Sanmayasın uyuklarım
Hep ismini sayıklarım
Benden önce gitme hanım
El eleyken kaçmak niye
Kanatlanıp uçmak niye
Ahirete göçmek niye
Benden önce gitme hanım
Yastık yorgan diken olur
Ne yüzüme bakan olur
Sanma kahrim çeken olur
Benden önce gitme hanım
Gözüm gelmez yola bakar
Çok ağlarım yaşım akar
Kackari'yim canım cikar
Benden önce gitme hanim
18.10.2017
Yalçın Temiz @dilfez4
Vadem dolup ben ölünce
Sen gönlünce yaşa hanım
Mezardan eve dönünce
Sen gönlünce yaşa hanım
Yasin oku hatim indir
Yönünü kabrime döndür
Gözündeki yaşı dindir
Sen gönlünce yaşa hanım
Deme sensiz hayat durur
Kalbimi depremler vurur
İş olacağına varır
Sen gönlünce yaşa hanım
Tanıyorsam eğer seni
Evi döşe baştan yeni
Aklına getirme beni
Sen gönlünce yaşa hanım
Kalk dolaş gez uyuklama
Anıları ayıklama
İsmimi de sayıklama
Sen gönlünce yaşa hanım
Çağır dostlarını çaya
Git nişana, katıl toya
Çocukları getir köye
Sen gönlünce yaşa hanım
En mağrur halini takın
Sağa sola iyce bakın
Yaşamdan vaz geçme sakın
Sen gönlünce yaşa hanım
Gelir diye yola bakma
Yüreğini boşa yakma
Milleti kafana takma
Sen gönlünce yaşa hanım
09.01.2023
Avni Temiz
06.01.2025 - 23:16
Acıtıyor yüreğimi
Ramazan Teke
Eskisi kadar özlemiyorum seni,
Düşlemiyorum, olur olmadık zamanlarda.
Eskisi kadar adını zikir etmiyor dilim,
Sen dolu cümleler yazmıyor kalemim.Resimlere her baktığımda
Gözlerim dolmuyor,
Yollarını gözlemiyor,
Şarkılarda aramıyorum seni.
Eskisi kadar özlemiyorum seni.
Alıştım mı? Yokluğuna,
Unuttum mu? Seni,
Bilmiyorum.Tutkularım, heyecanlarım da olmuyorsun,
Ne dualarıma uğruyorsun,
Ne dileklerim oluyorsun.
Eskisi kadar korkularımda olmuyorsun.Yıldızlara senden bahsetmiyorum,
Uyanır uyanmaz sen aklıma gelmiyorsun.
Eskisi kadar özlemiyorum seni.Bazen, uzun uzun düşlemek istiyorum seni,
Zorlasam da kendimi, hatırlayamıyorum gülüşlerini,
Söylediklerin dışında,
Resimler dışında,
Hiç olmamışsın gibi.Üzgünüm aslında,
Seni unutuyor olmak,
Seni özlemiyor olmak,
Adını zikir etmiyor olmak,
Seni yazmıyor olmak,
Acıtıyor yüreğimi.
02.01.2025 - 21:00
?si=8cqyS_4tmKaDXTAv
02.01.2025 - 19:41
?si=XCKOfylSrVBn3vRE
01.01.2025 - 09:01
Hayat işte olduğu gibi. Bildiği gibi gelecek.Sağ olan yaşayacak yine güzellikleri de tatsızlıkları da, hüznü de, mutsuzluğu da
Hayat karışık renkte ve herkes bu renklerin içinde.
Kimi ayrılığın, çaresizliğin, özlemin dibine vuruyor, kimi sevdikçe sevildikçe güzelleşiyor;umutlarına umut, hayallerine yenisini ekliyor en mavisinden. Kimi zor ulaşıyor hayaline,kimi zorlasa da kapısını umudun, hayalin;hayat diyor ki dur bunu sen haketmedin. Bazen küfrettiriyor hayat,yüreğine yara olana,bazen de şükrettiriyor birinin varlığına.
Yeni bir yıla girerken kimi yüreği buz, kalbini esir almış celladını öldürüyor sessizce ve kimseler görmüyor bu maktülü de, katili de.Kimi kalbinde çiçekler açtıranı sarılmanın mutluluğuyla can kırığı kanamalarını durduracak,yürek yaralarını saracak,kimileri de ait olmadığı yerde, ait olnadığına sarılırken ona çok uzak biriyle yüreği ona rehin,bedeni başkasında tutsak, kendi mutsuzluğunu sadece kendi bılerek yaşlanacak.
Ve sen halen sevmeyi öğrenemeden,seni sevenleri incitecek, masumiyetinden, iyi niyetinden, , seni güvendiği yerden vurarak devam mı edeceksin, geçmiş yıllarda olduğu gibi gelecek olan yılda da hayat dediğin sözde maskeli yaşamına.
Sizler bayım;asarım, keserim, öldürürümle güçlü olunmuyor insan hiç olunmuyor, yüreğinden tutabiliyorsan kadının, çiçekler büyütebiliyorsan çocuğunun kalbinde boy boy bu yıl da bunu başarırsın mutluluğunuzu çoğaltırsın.
Ve kendim...
Kırgınlıklarım da oldu kırmışlıklarım da. Hüznümü de yaşadım dibine kadar mutluluğumu da. Kaybettiklerim de oldu kazanmışlığım kadar. Ama geçmişte de olduğu gibi bu yolda da adil olmayı, sevmeyi, sevilmeyi vicdanımın sesini duymayı bilmeyi, bakmaktan ziyade görmeyi;çocuk kalbimi büyütmeyeceğimi,kırmalarına da izin vermeyeceğimi kalbime söz olsun.Artık sizler, bizler ne yaşadıysak yaşadık ne olduysa oldu,geçti bitti ,gitti. Terkettin, terk edildin, çok sevdin;hiç sevilmedin, savaştın, seviştin ,küfrettin,dayak yedin parasız kaldın....Sil baştan olsun. Geçmişini inkar etme, unutma. Lakin geçmişi de,geçmişte bırak, tekrar yaşama, takılı kalma. Önüne bak. Her neyse, iyisi de kötüsü de daha iyisini yaşaman için bir öğretiydi o geçmişin. Yanında olanlar şimdi olmayabilir rolleri bitmiştir yaşamındaki. Yeni sayfalar açılması için gitmiştir birileri. Hayatında yanında yürüyenlerle yola devam. Madem hayattasın yeni güne yeni yıla açmışsan gözlerini sarıl umutla yaşama. Durma, devam yeni güne yeni güzelliklere ,yeni kaybedişlere kazanımlara. Hayat çünkü hep siyah değil hep beyaz da değil;hep cimri değil hep cömert de değil ve hayat hep güzel ama hep kolay değil çelişki barındıdır hep ve zıddıyla anlam kazanır.
O vakit yaşa yaşayabildiğince, yaşat, paylaş çoğalt mutluluğu. Sende, bende o da,bizde yeniden hayat bildiği gibi gelsin o zaman. Biz olup güzelleştirelim,büyütelim sevinçleri, mutlulukla.
Yeniden doğsun sevgi, barış.
Bu çok çok çom çok güzel bir yıl olsun tamam mı? Sen de ben de o da bunu birlikte başaralım olur mu?
Gelsin 2025 ...
Dilek dedi.
#yeniyılımızdünyayasevgibarılgetirsin
30.12.2024 - 20:54
Sağlık, esenlik ve 2024'ü aratmayan bir yıl dilerim,
Sevgi, saygı, muhabbetle...
30.12.2024 - 00:04
Olurda görüşemezsek
Ölür, de söyleyemezsek
Ben seni çok sevdim
Beni unut bunu unutma
“Otuz ömür geçse de ömrümün üstünden,
Yine yarınım gibi severim seni...”
______________________________Can YÜCEL
28.12.2024 - 20:40
Dilekçe
Ahmet Ak
Ya al benden bu sevdayı ya dayanma gücü bahşet
Anlasaydı canan haden eder miydin hiç şikayet
25.12.2024 - 23:17
?si=4NhsAqL2zJp4hxJy
25.12.2024 - 00:25
Söz geçiremediğin rüyaların,bir saniye ayrı kalmaya tahammülün yokken bin sene olsa bir kez sarılamayacağını bilmenin yükü, tam da güvendiğin ;sığındığın yerden vurulmuşlukların, anlamını yalnızca senin bildiğin şarkılar , o şarkılarda inanmışlıkların aldanışların mutlu olduğum anlar, buluşma sonrası ayrılıkların, bir sofrada paylaştığın lokmaların, aynı bardaktan içtiğin ağzında tat bırakan çayın acılığı, bir filmde birlikte ağlamışlıkların, aynı şarkıda kadeh kaldırmışlıkların ,özlemlerin,sonrası birbirine yabancı kalmışlığın....
Ve...
Hiçbir kadın ya da erkek,acılarından, çaresizliğinden, vurulmak istemez güvendiği sığındığı yerden...
Nedense dokundu biraz yazdığımda, okuduğumda. İnsan kendi yazdığı cümlelere de gözleri dolabiliyormuş.
#ağlamakgüzeldir
#sulugöz
Dilek KARAGÜZEL
Alttaki yazıdan birdenbire akıp giden çıkarım benden gelsin
Kelimelerinin böldüğü gecelerden sesini unutarak uyandığım sabahlara ne ara geçiş yaptım? Hayret! Kendimi ait hissetmediğim bir şehirde kendime söz geçiremediğim bir rüyadayım sanki. Üstelik gerçeklerin de farkındayım. En acısı da bu değil mi? Yalnızlığımı susturmak için çabalamıyor mu kulaklığımdan yükselen ezgiler?
Kalbime sırlarımı gömdüm diyor mesela şuan. Ben neler gömmüşüm şu gökyüzüne diyorum kendi kendime. Sırlar hafif kalır.
Şarkı sanki ruh halime göre değişiyor. İçime içime bağırıyor şimdi de. Kulaklarımı takıyorum ama dilim söylüyor istemsizce...Anlaşılıyor ki benimsemişim içimdeki müziği...
Şu hayatta herkesin bir iç müziği vardır.Yada zihnine ve kalbine dokunan şarkılar...
gbg.
24.12.2024 - 07:58
Genel Bakış
Dinle
Şarkı Sözleri
Küs olduk, ayrı düştük, duramadık ki
Savaşları sevemedik, barış olduk biz
Hüzünlendik dilden kaçan bazen iki lafla
Sevişmeye sebep ettik ayrılıkları
Niyet ettik, söz verdik en büyük aşka
Başkasının sevdasına imrenmedik biz
Ne acıdan ne kayıptan korkmadık ki hiç biz
Ne kavgalar atlattık da yılmadık ki bir gün
Üstüne gittik sevdanın, yenilmedik ki
Kimsenin duygusundan çalmadık biz
Başkasının oyununu bozmadık biz
Ne acıdan ne kayıptan korkmadık ki hiç biz
Ne kavgalar atlattık da yılmadık ki bir gün
Üstüne gittik sevdanın, yenilmedik ki
Kimsenin duygusundan çalmadık biz
Bu dünyanın uyumunu bozmadık biz
Niyet ettik, söz verdik en büyük aşka
Başkasının sevdasına imrenmedik biz
Neysek oyduk, öyle kaldık aynı inançla
Kimsenin öyküsünden kopya çekmedik
Ne acıdan ne kayıptan korkmadık ki hiç biz
Ne kavgalar atlattık da yılmadık ki bir gün
Üstüne gittik sevdanın, yenilmedik ki
Kimsenin duygusundan çalmadık biz
Başkasının oyununu bozmadık biz
Ne acıdan ne kayıptan korkmadık ki hiç biz
Ne kavgalar atlattık da yılmadık ki bir gün
Üstüne gittik sevdanın, yenilmedik ki
Kimsenin duygusundan çalmadık biz
Başkasının oyununu bozmadık biz
?si=GhqjY6fSGxFtDHrK
17.12.2024 - 12:14
Sevgisiz ve ilgisiz bıraktığınız hiçkimseden hayatınıza dahil etmediğiniz birinden ,sizden soğumamasını beklemeyin öyle bir soğur ki dünyayı yaksan ısıtamazssın soğuyan severken vazgeçen yüreği...
Ve güveni yaraladığınızda ne kırgınlığa benzer ne kızgınlığa öldürürsünüz masumiyeti, iyi niyeti affediciliği,şefkati dondurursunuz size kor kalbi. Sona ermiştir gönüllü esareti sizdeki müebbeti. Bir zamanlar koşar adım size gelen ,şimdi kaçar adım uzaklaşmıştır. Yabancıdır artık her gün tuttuğu ellerin ,bakarken dalıp gittiği gözlerin. Ve acıyan nedir biliyor musun birlikte olduğu kişinin yokluğu değil mutlu mutsuz ettiği anılar da değil ,inandığı kişinin ondan koparıp gittikleri ve iyi niyetinden bıçaklandığı yerlerdir.
Vazgeçmişse birinden çok severken emin olun görünmeyen tarafı vardır dağın. Anlatılana görünene bakmayın. Bazen gördüklerin göründüğünden farklıdır. Uzaktan gördüğün dağ yaşadını yaşattıklarımı bilemezsin.
Dilek çe yazılanlar....
16.12.2024 - 00:25
Ee bu şiirde bitti. Bu rakıda bitti. Az kaldı kış da bitiyor hatta yıl bitiyor masal, hikayehatta dinlediğimiz o şarkı da bitti. Şimdi nerden başlıyordyk. Yine mi ....
Kalksın o zmn o şerefsize o kadeh...
16 Aralık 2024
Saat 00:25
16.12.2024 - 00:19
Göz kapaklarımın altında sevdiğim ten
Adını yazamadığım sayfalara
kuş resimleri çiziyorum
Kağıttan gemilerim yok benim
Pulları hasretten mazruflarım var
Ayaklarım kesik
Kollarım sağır
Sana gelemediğim günlerin adını
sızı koyuyorum
Dudaklarımın çatlayan yanları
düş lekeli sözlerin mabedi
Bilmezdim uzak sevdaların
yıldızlara dokunabildiğini
Gözkapaklarımın altında sevdiğim ten
Elini tutamadığım sokakların duvarlarına
kuş resimleri çiziyorum
Adını anmadan geçeceğim
şiirlerim yok benim
Gözlerim ahraz
Kirpiklerim yağmurlu
Sana sarılamadığım günlerin adını
sızı koyuyorum
Seçil Oğuz
14.12.2024 - 07:55
Benim bu güne kadar rakı üzerinde okuduğum en güzel yazıdır...
“Puslu bir İstanbul akşamında,
güneşi boğazda batırmaya ant içmiş yakamozların dansını izleyip
kadehler tokuşturulurken
yan masada memleket kurtarılıyorken
avucumun içindeki buz gibi bardağa baktım da;
‘Ne menem bir şeysin sen’ dedim.
‘Bir içecek, sarıldığı gazete kağıdına da,
sakız kokulu beyaz keten örtüsü yayılmış masaya da,
ete, ciğere, mezeye de maviye de bu kadar mı yakışır.
Neşeye de efkara da yoldaştır.
Ondan mı ki, geceye inat bembeyazdır’.
Bira gibi ayağa, çoluk çocuğa düşmemiştir,
belli bir yaşanmışlığı, anıları, en basitinden
hazırlanmış bir masası vardır rakının.
Viski gibi boğazı yakmaz, süzülerek akar gider. Rakının silueti sevgilidir, kokusu yar, tadı can.
Ne zaman bir efkar bassa içi,
ne zaman çıkamasak işin içinden,
kafada deli sorular, bassa afakanlar,
bir koşu meyhaneye gidilir.
Oysa rakı, cevabı bulmak için değil,
soruyu unutmak için içilir…
Lübnan’ın Arak’ı,
Yunan’ın Uzo’su,
İtalyan’ın Sambuca’sı,
gaflet ve delalete düşüp alternatif olmaya çalışsalar da rakıya, hüzünlerini sulandırmadan
sek içmeye çalışmış bir milletin evlatları
buna izin vermemiş, korumuşlardır bu anason kokulu
cesaret hapının sıvılaştırılmış halini.
Milli içkimiz olur kendileri;
Son nefes verilene, son aşık ölene,
son ümit tükenene kadar eğdirmeyiz başını öne.
Düşündüm de rakı, dünyada çift bardakla içilen tek içki;
Ruhla beden gibi, iki sevgili, gece ve gündüz gibi.
Yan yana durup birbirinin derdini dinlermişçesine,
bir dudakta birleşip sevişircesine…
Rakı olmasaydı hayat olurdu yine belki ama
şarkılar yetim, besteler öksüz kalırdı;
Bir ihtimal daha olmazdı;
Senede bir gün bile.
Dalgalansak da durulsak da,
yine bütün meyhanelerini dolaşırdık İstanbul’un
ama o tatlı huzuru bulamazdık Kalamış’ta mesela.
Bir bekleyenimiz olmazdı ada sahillerinde,
deniz ve mehtap sormazdı;
Neredesin diye.
Ve Elbet bir gün kavuşacağız desek de
kavuşmak hayal olurdu,
dönülmez akşamın ufkunda…
Derdi, gamı, tasayı unutturup
anda dondurabilme özelliği de vardır bu rakının.
Hatta işin ucunu umuda bağlayıp
gökyüzüne salıverdirir alimallah.
Ben bizzat yaşadım da oradan biliyorum.
Geçenlerde bir rakı muhabbetinin ilerleyen saatlerinde;
‘ O iş imkansız’ lafı çıkmış ağzımdan.
‘ Bak imkansızın içinde bile imkan var’ dediler; ‘Etme !’
Ne diyeyim;
Adam rakıyı icat etmiş, hala psikologa giden var;
‘Gitme !’
Yaaa şöyle günahtır,
böyle haramdır, acıdır, ağırdır
muhabbetinden çıkıp
keyifli bir masanın etrafında toplanıp
rakıdan dem vurunca
başka bir alemin içinde buluyor insan kendini.
Çokça komik, bolca eğlenceli, esprili.
‘Üç rakı kapağı getirene pilot belgesi bedava’
yazan bir kapıdan girip;
‘Garson, kapı getir, dışarı çıkıcam’ a giden bir yolda sallanmadan yürüyebilirsen şanslısın.
Unutma; Şarap yaşayanlar için,
rakı ise hikayesi yarım kalanlar içindir.
Böyle zamanlarda, bir ‘büyüğe’ danışmak iyi gelir.
Rakı içmek de adap gerektirir;
Bir kiminle içtiğine dikkat edeceksin
bir de kimin için içtiğine.
Şarkı da önemli bak,
Zeki Müren iyi gider mesela yanında.
Derdini en iyi nağmeler anlar.
Çünkü rakı yanındakiyle içilse de
kadeh aklındakine kalkar!
Rakı seven adam kalitelidir.
Beyaz peynir tercih eder, kaşarla işi olmaz.
Bir erkek için en büyük keyiflerden biridir dostla,
ahbapla erkek erkeğe içmek
tamam da sevdiği kadınla rakı içmek bir başkadır.
Güzeldir kadın, içtikçe güzelleşir.
Ondan derler ki; "Çirkin kadın yoktur, az rakı vardır".
Kadının içindeki beyazdır rakı, buğudur, dumandır.
Ütüsüz kadınlardır rakı sevenler.
Oysa şarap sevenler, ütülüdür.
Çantaları, ayakkabıları, kemerleri aynı renktir.
Şöyle bir bakınca tastamamdırlar.
Oysa rakı sevenlerin üstleri başları değil
belki ama dertleri, kederleri tastamamdır.
Bardağa atılmış üç-beş buz söndürmez yangınlarını.
Alayına isyan etmez bu kadınlar.
Aksine kadehlerini, alayının şerefine kaldırırlar.
Sen hiç ömründe bütün aşkını gözlerine yükleyip o gözlerle ruhuna dokunan bir kadınla rakı içtin mi?
İçmedinse, rakı içen bir kadından daha güzel olan tek şeyin, o kadının seni sevmesi olduğunu bilemezsin!
Aynen dediğin gibi Aydın Boysan;
Rakı sofrasına meze olmuş yürek yangınlarının kibritle oynayıp kaçan faili de, büyük kahkahaların ardındaki nemli gözlerin sahibi de bir kadındır.
Unutma; Rakı sofrasında kadın yoksa, uğruna sofra kurulmuş bir kadın vardır...”
Vakti kerahattir...
Alıntı
12.12.2024 - 22:54
Sen geldin, değişti havası dünyanın, bulutların şekli değişti, denizlerin rengi değişti, kokusu değişti çiçeklerin.
Sen geldin, en güzeli ben değiştim, anlıyor musun...
Ümit Yaşar Oğuzcan
12.12.2024 - 22:26
Eyy #yâr...
"Mümkün olsaydı eğer,
Sesini ekerdim saksıya,
Bir çiçek gibi...”
Sesini duymak için saksıdaki çiçekle konuşurdum...
Mümkün olsaydı eğer,
Kokunu salardım gök yüzüne,
Güneşin, ayın, yıldızların yanına...
Her nefes alışımda kokunu çekmek için,
Yıldızlara, aya, güneşe bakardım icime çeke çeke...
Mümkün olsaydı eğer,
Gözlerini çizerdim dağlara taşlara
Kırlara, bayırlara .
Her gözümü açtığımda dağlara, taşlara bakardım o güzel gözlerini göreyim diye...
#Şiirmisaliaşklar...
05.12.2024 - 16:15
Herkes rakıyı erkekler içer zanneder.
Oysa bence rakıyı en güzel kadınlar içer.
Rakı kadındır, kadın da rakı.
Birbirlerinin halinden, tadından anlarlar.
Hiç konuşmadan anlaşırlar.
Yalnızlık zor ve çekilmez geldiğinden,
ikisinede de, yanlarında mutlaka balık ve peynir ararlar.
Ufak tefek tatlardan ve hatta acılardan da haz aldıklarından, yanında mezesi olmadan duramazlar.
Kadının içindeki beyazdır rakı.
Buğudur, dumandır. mesafedir.
Hem şeffaftır, hem bulanık.
Temkin ister.
Alışmak için zaman ister, alıştın mı da dikkat ve özen ister.
Kadın o yüzden pek güzel içer rakıyı.
Kadınlığının içinde saklanan erkektir rakı.
Güçtür.
Meydan okumadır.
Elinde rakıyı erkek gibi tuttun mu, gözdağı verdirendir.
Dik durmaya zorlar adamı.
Eşitliktir rakı.
Doğu'nun içindeki batı, batı'nın içindeki doğu'dur.
Anadolu'dur.
Anadolu kadar yaşlı, onun kadar çeşitli, renklidir.
Politikadır, yenilen kazıktır, şikayettir, isyandır.
kalabalık sevdiğinden doğurgandır.
Bir kişi başlarsın bazen içmeye, bakmışsın olmuş masada 10 kişi.
hiç bilmediğin nağmeleri öğretir rakı.
Bildiklerini unutturur.
Mucizedir.
Turk sanat müziğidir.
Durup dururken ağlatır, olmadık yerde kahkaha attırır.
Kadın ruhludur rakı.
Daldan dala her türlü duyguyu tek kadehte yaşatır.
Kafayı buldun mu, bet sesindeki buğulu nağmedir rakı.
Masadan kalkmadan, yıkılmadan, rezil olmadan darmaduman olmaktır.
Kadın gibidir rakı diyorum ya, çünkü içmeyi bilmeni ister rakı.
Kolay değildir.
Dalgaya gelmez, hassastır.
“şerefe!” dedin mi, o sofrada anlatılan her şeyi sır gibi tutacağına dair “şeref sözü” verdiğin namustur rakı.
Kandırılmak istemez
yalandan haz etmez.
Gerçekleri ortaya döker rakı.
Hesaplaşmadır,
Yüzleşmedir,
Rahatlamadır.
Rakı-balık masasında yoksa kadın, masadaki erkeğin dilindedir, havasında vardır.
Rakı kadınsız olmaz.
Haremlik selamlık durmaz.
Bir tek önyargı rakıyı erkek içer zanneder.
Rakıyı erkek gibi kadın da içer.
bu toprakların parçasıdır rakı.
Dil, din, ırk, köken bakmaz, tanımaz, ayrımlarla uğraşmaz.
uhu'dur rakı; birleştirir.
Sarı zeybek'tir, yeşil efe'dir, eskiden kalma ama yeni'dir rakı.
Beyaz leblemizdir.
Geçmişten bugüne, bugünden geleceğimize mirastır gelenektir.
Yasak tanımaz. özgürdür.
Hicazdır, nihavenddir. “makberdir”, “bir ihtimal daha var o da ölmek mi dersin” diyerek hayata avaz avaz tutturandır.
Deşarjdır, “ikinci bahar”ımızdır bizim.
“kalamış”tır.
Bizimdir, bizdendir.
Eskimiz, yenimiz, tarihimizdir.
yadigardır.
Sozünü esirgemeyen kadın gibidir.
benim gibidir...
Alıntı-yazarını bilmiyorum
18.11.2024 - 23:30
"Kendine iyi bak" bir "veda" değil "elveda" cümlesidir çoğu zaman.
O üç kelimeden çok daha fazlasını gizler içinde...
"Kendine iyi bak.
Çünkü bundan sonra ben yanında olmayacağım.
Olamayacağım.
İstesem de istemesem de.
Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum
ve benden sonra da mutlu olmanı istiyorum.
Olur da bir gün dönersem seni iyi bulmak istiyorum."
"Kendine iyi bak.!
Can YÜCEL
17.11.2024 - 00:39
BEN OLMAYI SEÇTİM
Susmayı öğrendim çok konuşanlardan...
Alçak gönüllü olmanın erdemini tattım çok bilmişlere inat...
Gerçekten bilenlerin az konuştuğuna şahit oldum sessizce...
Her yaşananın sadece bir deneyim olduğunu kavradım...
Değmeyenlere çok anlam yüklemenin ruhuma verdiği zararı keşfettim...
Kendim olmayı seçtim başkalarından alınmış parçalardan oluşmayı değil...
Kendi hayatlarını YÖNETEMEYENLERİN diğer hayatlara müdahelelerine güldüm sadece!!...
Kokuşmuş zihniyetlerin yalan gülümsemelerin için de yer almaktansa uzaktan onlara seyirci kalıp İNSANLIĞIMI korumayı öğrendim..
Varlığımı "hakedenleri" hayatıma dahil etmeyi "haketmeyenlere"
HOŞÇAKAL demeyi öğrendim .....
&&&
Bazen susmak, söylenen bir sürü sözden
çok daha fazlasını ifade eder...
Montesguieu
17.11.2024 - 00:39
Beni sorarsan;
Bildiğin gibiyim işte.
Az uyuyor çok şarkı dinliyorum...
Kitaplar diziyorum odamın raflarına.
Sonra birini alıp okuyorum...
Altını çiziyorum yüreğime dokunan yerlerinin.
Bazen uyuyakalıyorum kanepede..
Yağmurun gürültüsüne uyanıyorum.
Ya da çalan bir telefon sesine.
Şimdilik böyle buralar.
Sessiz sakin kimsesiz.
Geçecek biliyorum geçecek elbette.
Yani demem O ki,
Her şey bildiğin gibi işte...
Cemal Süreya
08.11.2024 - 00:25
Birgün çok özleyeceksin beni,
Rüzgar kokumu getirecek sana.
Sesim hiç ummadığın anda dolacak kulaklarına.
Bu aşk için ne kadar çabaladığım gelecek aklına.
Hepsinden önemlisi seni sevişimi hatırlayacaksın.
Bir çocuk gibi üzerine titreyişimi,
Yersiz kıskançlıklarımı özleyeceksin,
Koşulsuz şartsız sana inanışımı...
Ve her ne olursa olsun gönlümün hep senden yana oluşunu.
İşte o gün ben olmayacağım yanında.
Keşkelere teslim edeceksin ruhunu.
Keşke diyeceksin,
Keşke ...
Almasaydım ahını.
07.11.2024 - 00:08
?si=BrA4ctTa2Ma76x_1
05.11.2024 - 23:20
Bu anlamlı hediye içiin teşekkür ederim.
Akrostiş
Kelam etmeden yüzene bakmakla yetindiğim
Büyülü edana vurulduğum günden beri
Aklımı senden alamıyorum elimde değil
En çok da ela gözlerinde kaybolmak yok mu
Ruhsal açlığımı sende gidermek lutfun
Hayat gülerek çalıyor her sabah kapımı
Aşka aç olduğumdan habersiz
Başınla selam verirken sesini esirgiyorsun
Gidiyorsun kokun kalıyor sokağın başında
İçime her çekişte şükrediyorum varlığına
Üç ihlas bir Fatiha okuyup el açıyorum
Kuşlarla kendi dilleri ile konuşuyorum
Zannediyorum seni hoş ediyor sevilmek
Geçerken böyle gülümsemezdin yoksa
Elimde değil pencerene bakan sotede
Perdenin kımıldaması vuslat değilse ne
Lise talebelerinin heyecanın girdabında
Saati saate ekleyip akşamı karşılıyorum
Dilimde içli bir bozlak içimde elem
Omuzlarım çökük serkeş dönüyorum eve
İkimizde yarım asrı devirmişiz
Önümüzdeki günler beklide sayılı
Lütfetsen adım dilinde bayram etse
Bastığım her yerde yediverenler bitse
Ey geçkin çağımın suna boylusu
Bana hayatı sevdiren küheylan
Kim derdi ki bu yaşta aşka bulan
Azrail’e name yazdım biraz daha oyalan.
10.10.2024
B u r s a
Toplam 1402 mesaj bulundu