Merhaba diyerek birleşen ellerin elveda diyerek ayrılması acıtır yüreği....!
Dilek/çe....!
Merhaba diyerek birleşen ellerin elveda diyerek ayrılması acıtır yüreği....!
Dilek/çe....!
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Dilek Karagüzel Pıtırcık Hakkında Yazılanlar Sayfası Antoloji.com
20 Temmuz 2025 Pazar - 18:00:13
24.02.2020 - 15:44
Fena şiir.
Nerede yalnış yaptığımı itiraf etmedi AŞK...
Şiir şiir hep şiir.
Anılar öptü dudaklarımı
(..çok zaman sonra belki de sen..)
sesi soluğu kesilmiş bir aşkın ortasından yürüyoruz
acılarımızı saramayacak kadar uzağız artık
kirpiklerimizde beslenen düşler,
yeni doğacak sevgililere miras
düşünüyorum da,
belki biz sevgiyi değil, hep ayrılığı büyüttük seninle
çıplak bedenlerimizden akan özlemler yanılttı bizi
yağmur yağarken anımsadığın ben değil,
yalnızlığındı belki de
ve ben yalnızlığını bile özledim desem,
beni duyamayacak kadar sessizsin artık
nakaratındayım anıların
beni bu gece dehlizlere sürükleyen Timur Selçuk,
babasının şarkılarını söylüyor
öyle hüzünlü, öyle hasret, öyle tutkulu
ben de senin şarkılarını söylüyorum
is gibi, sus gibi, öyle vurgulu
kaçırıp getireyim kendimi yanına bir an için desem,
sana sarılamayacak kadar yorgunum artık
dağınıklığını toparlarken odamın,
elimde kaldı bir kitabın içinden düşen resmin
göz göze geldik bir an,
gözlerinde 'seni seviyorum' bakışın
kara çalılar ardına saklanan sinsi bir isyan kaşıdı yüreğimi
resimlerde kalacak kadar yabancı değildik o zaman
her şeyden önce dostumdun,
ıslak hüznümü bile varlığınla gülümsetebildiğim
şimdi gözlerinde yeniden kulaç atmak istiyorum desem,
mavilerinde yüzemeyecek kadar bitkinim artık
nerede yanlış yaptığımı itiraf etmedi aşk
ilam kağıtları birikmiş bir sevda duluyum
şarkıların sakiliğini tek başıma yapıyorum,
rakı makamına göre kadehe doluyor
bilirsin işte, artık sevmek istemeyen kadınlık halleri
an geliyor,
kalbim kanatlanıp göğüs kafesine girmek istiyor desem,
semalarında süzülemeyecek kadar yaralıyım artık
ağdalı sevdim seni ama yapışkan değil
sevmek çekip gitmekti gerektiğinde, bunu bildim
sadece şiirlerimde konuşabildim, bağıra..çağıra
kızdın ve kırıldın sitemlerimin tavşan dudaklarına belki ama
sevdim seni, ayazda..boranda
ah o sadekâr ellerin bedenime yeniden dokunsa desem,
ellerini bedenimde tutamayacak kadar titriyorum artık
bir kedi gözlerimin içine baktı
ruhumdan bir deniz geçti, dalgaları göğsüme çarpttı
antika bir fincanda iç çekişlerim kaldı
gül kurusu perdeler, mutluluğuma kapandı
anılar dudaklarımı öptü, dudaklarım sızladı
çok zaman sonra sen de öp beni desem,
öpüşlerimiz bizi yakacak kadar sıcak değil artık
ve sen, her şeye rağmen gelip, 'seni seviyorum' desen,
bu iki kelimeden ölesiye korkuyorum artık..
Pelin Onay
24.02.2020 - 15:42
Bazi Insanlar
Bazı insanların yürekleri büyüktür kendilerinden,
Gülüşlerinde saklarlar geçmişinden emanetleri...
Elmastan tılsımdır gözyaşları; paylaşmazlar!
Kan davası gibidir sevgileri; geçmez-bitmez...
Kopmadan, bir bütün durmanın o zorlu metaneti,
Taşınır iliklerinde, derinliklerinde...
Misyoner duruşları üfürülmüş gibidir kulaklarına,
doğuşlarıyla gelir-gitmez...Bazı insanların yürekleri ağırdır çektiklerinden,
Kaç gizli kainat saklıdır kim bilir o gönüllerde?
Kaç kez kirlenmiştir iyi niyetleri?
Kaç dost kazığında yıkanmıştır az zamanlı derelerde?
Çok sevilirler de, neden buruk olur sevgileri?
Siyah kadar sert, gri kadar muamma, beyaz kadar yok!
İzleri vardır gizlerinden çok,
Altın mihenkler bırakmışlardır gerilerde...Bazı insanların değeri büyüktür hissetiğinden,
Varlığı bile yeter, hayatında taşımak şereftir.
İsmini sıcak bir tebessümle hatırlarsın.
Belki yanında olur belki olmaz,
Belki sarılırsın, belki ulaşamaz,
Ama eksiltmez çoğaltırsın hep...
Çünkü bilirsin kirli ruhların adi mevcudiyetleri sarmıştır her yanı,
Onun bu kadar temiz kalmışken kanı,
Aramazsın başka sebep...
Seversin pamuk şekeri kadar...
Belki dillendiremezsin çekindiğinden...
Bazı insanlar çoktur onların bildiğinden,
Bir şiir yazdırırlar bir akşam,
Bakarken resimlerinden...
Atlas KAYA
24.02.2020 - 00:01
Kız kaptırdı gönlünü
sevdiği oğlan kalpsizin biri
alay etti, güldü..
Hiç aşka gülünür mü?
Ne çare cahil aklı kız hastalandı, yattı
Mumda yandı pervane öldü.
Oğlan sormakta haklı
Hiç aşktan ölünür mü?
Behçet Necatigil
21.02.2020 - 15:37
Anlatamadığım
İlk canıma dokunması ruzgarının
sonra ırmağıma sürüklediğin yagmurun
derenin alabora ettiği toprağımın
denizime düşürdüğün öfkeli izdüşümün
bir dua kadar masum yüreğinde günahkarlığım
ve dalgakıransız kıyılarına vuruşumah
sensizliğimi
anlatamadığım yarkırbaçlanan gönlümün alevine isyan edişinle
yaşlarımı yanaklarımdan eteğini dolduruşun
yüzünden sızar benleşmiş üzüntün bilirim
derin ah çekişlerimi gizleyemedigimdenah
sensizliğimi
anlatamadığım yardudağıma tırmanır hecelerin gözlerinden
yanağımdaki utangaç yavruyu sarmalar
kralsız ülke gibi gözlerine sürüklenişim
masumlğuna ek beni kurumadan ellerimizah
sensizliğimi
anlatamadığım yar
Mehmet Selim BATAROĞLU
21.02.2020 - 08:41
"Hiç okumadan ezberlenen şarkı gibisin"
Demiş şair....
Hiç okumadan ezberlenen
Hiç okumadan ezberlenen
Şarkı sözleri gibisin
Tamamen bilinçaltı
Bir o kadar
Ruhumun derinliğine işleyenHerhangi bir uçurumun
Derinliğini tahmin etmeden
Kendini boşluklara salmak gibisin
Ölüp, ölmeyeceğimi düşünmeden
Sadece yok olup gitme isteğisinÖyle bişeysin işte
Durup durup sevme,
Ölüp ölüp dirilme sebebisin.
Murat TUGAN
20.02.2020 - 21:48
????GÖRÜR MÜ BİLMEM ????
Bir gün gidersem, yaban illere
Sevdiğim arayıp, sorar mı bilmem
Alır da eline resimlerimi
Nerdesin diyerek, sarar mı bilmemKapatır gözünü, ağlarcasına
Yüreğini ateş dağlarcasına
Ben gibi karalar, bağlarcasına
Hasretten mateme, girer mi bilmemAçıp ellerini, dilek dilerken
Aşk elinden acı, acı inlerken
Yüreğinden kini, bir bir silerken
Göğsüne göğsüne, vurur mu bilmemNasipsiz eline alıp başını
Düşüne düşüne üçü-beşini
Ardından sıkarak, azı dişini
Bahtın işine son, verir mi bilmemDuyarsam ardımdan, ben olanları
Mateme kedere, har salanları
Yıkılır zalimin tüm planları
Yüreğimin yağı, erir mi bilmemVelhasıl durumu, anlattım size
Bir kanat takarım, bilumum söze
Kurbanı olduğum, o nurlu yüze
Gönül gözüyle de, görür mü bilmem.
Veysel ÇAKIR
19.02.2020 - 20:58
kanımca pıtırcık hanım,siteye neşe katan takımından
iyiki varlar haaaa...
19.02.2020 - 12:56
Yaşı kaç olursa olsun,
Yorgun kadınların hisleri yüksek'tir…
Veda vakti demenize bile gerek duymazlar.!
’ O ’ verdiğiniz mesajı çoktan almıştır bile..
Duygularını toplamış..
“Kendi yolunu tutmuştur”..
Bu gidiş kadını daha da kadınlaştırır….
Gidenin arkasından bakacak kadar..
Hayatın uzun olmadığını anlamıştır o…
Aklı sen de olsa da gider..
Gönlü sende olsa da gider..
Eğer bir kadın, bir erkeğin sesini duymamaya alışırsa
Daha sonra duymaya tahammül bile edemez….
Ezgin Kılıç
19.02.2020 - 12:51
İçli bir şarkının hiçli tarafından bakıyorum gözlerinin kendinden ödün vermeyen telvesine .
Bir yanım zarf tümleci bir yanım ümit Besen.
Nasıl
niçin
neden..
"Nikahına kimi istersen çağır sevgilim ayağına basan ben olacağım" diyemem sana.
Diyemem bir çok şeyi hali hazırda yasalar gereği
seni seviyor olmam dışında.
Yastığım da ihtimaller
parmaklarımin arasında izmaritler birikiyor saçların olmadığından mütevelli
Saçların olmadığından mütevelli avuclarimda zemheri
Saçların omuzlardan akan Nil,saçların Fırat.
Bâbilin asma bahçeleri ,saçların Sırât.
Masam da geç kalınmış bir akşam, radyo da geç çalınmış bir şarkı ve yüzün şahit olduğum en muazzam doğa olayı
Yasaklanmış kitaplar gibisin,
Bulundurmam yasak
Okumam yasak
Dokunmam yasak
Sevişm... neyse ..!
Hani değerse elim eline bu büyü bozulacak.
Miş'li geçmiş zamanlarda kalmış aşk
Vade mevduatı hesabı değil ki kalbim
Seni çoğaltarak sevsem
Her gün daha çok.!
Ama yok yok..
bizi linç eder hüzün
O yüzden belkide
gözlerimden uzak kalmalı yüzün..
Ben şiyirli köyün kavalcısı
Sen ayakkabısını başka bir sarayın avlusunda yitirmiş kül kedisi
Beni anla
Beni affet
Öpersem yüreğini yüreğim yıkılacak
Nikah düşmez gözlerimize
Sen bana öznesi gizli bir şiiir olursun ancak...
Kemal Yazgan
19.02.2020 - 12:45
“Bir erkekle mutlu olabilmek için,
Onu çok iyi anlamak ve az sevmek gerekir.
Bir kadınla mutlu olabilmek için,
Onu çok sevmek ama anlamaya çalışmamak gerekir.” (Alıntıdır)
19 şubat. 2020
18.02.2020 - 01:12
tatlı mı tatlı,minik mi minik...pırcık ya işte..
15.02.2020 - 14:41
Sustum
Sordum yüreğime usulca unuturmuyum dinermi bu acı zamanla
Özlüyormusun diye sordu
Sustum
Bekliyormusun hala
Sustum
Dönsünmü peki
Sustum
Ve
Sadece
Gözyaşlarım süzüldü yanaklarımdan.
Songül BÜYÜKPINAR
15.02.2020 - 01:25
Sen Beni İyi' ki Hiç Sevmedin
Sevgin; perde,perde inecekti gözlerime.
Ne gecenin sessizliğini duyacaktı kulaklarım,
Ne yıldızların parıltısını görecekti gözlerim,
Sen beni iyi’ ki hiç sevmedin
Kara saplı bir bıçak gibi saplanacaktın yüreğime
Çıkarabilene aşk olsun,
Verilmiş sadakalarım’mı var,ne
Sen beni iyi’ ki hiç sevmedin
Mevsimlerim hep kış olacaktı,
Bazen parçalı bulutlu,bazen yağmurlu.
Baharı görene aşk olsun,
Sen beni iyi’ ki hiç sevmedin.
Burhan Karadağ
14.02.2020 - 20:03
Aşk İle Demlense Ruhumuz
Gelsen tüm yaşanmışlıklardan arınmış olarak
Yeniden dalsam gözlerine
Acemi bir aşığın saf ve incinmemiş duygularıyla
Saklasam, çalan müziğin tınısına
Yakalasan içinden bir bir
Sevdamın sessiz haykırışlarını
Gelsen aramızda ki duvarları yıkarak
Sessizce başımı koyup göğsüne
Dinlensem yüreğinin atışında
Sussam, yalnızca sen konuşsan
Dudaklarından çıkan kelimelere takılıp
Savrulsam havaya, mutluluğun coşkusuyla
Dinse özlemlerim, tutsam ellerinden
Kanatlansam ay ışığında,
Yıldızları seyretsem, büyülenerek
Gelsen, ah gelsen
Tüm yitirdiklerimize rağmen
Gönül soframa yeniden
Sevgili elinden sunulan bir kadeh şarap meze olsa
Aşk ile demlense ruhumuz,
Umurumda olmaz inan
Güneş doğmasa bile bir daha……..
Serap Şen
14.02.2020 - 19:57
Kendine İyi Bak...
KENDİNE İYİ BAK
O kadar çok sevmiştimki seni tarif edemem,
Upuzun saçların menekşe gözlerin,
Hele o gül yüzün.sen gülerken gülen gözlerin,
Mademki gidiyorsun kal diyemem.bir tanem
Ne olur kendine iyi bak......................................! .
Çok kısa zamanda çok şey yaşattın bana,
Çok güzel şeyler paylaştık,minnetarım sana
Bundan böyle ben olmayacağım hayatında,
Mutlaka gitmek istiyorsan git,kal diyemem,
Yalnız kendine iyi bak..................................!
O kadar çok,çok bağlanmıştımki sana,
Sensiz yaşamak,biliyorum ölüm bana,
Mutlaka gideceksin,gitme kal desemde,
Herşeye rağmen,genede aklım sende,
Ne olur, kendine iyi bak..........................!
Eğer pişman olurda,bir gün dönersen
Sakın üzülme, beni bulamazsan,,
Kalbim seninle,benden uzaklarda bile olsan,
Sana kıyamam,gülüm,canım,bir tanem,
Kendine iyi bak..........................................
Kendin geldin,gitmeyi de sen istedin,
Bu kadar sevileceğini tahmin etmedin,
Benim gibi sevmeyi cesaret edemedin,
Aşk yürek ister, mademki gideceksin.
Herşey gönlünce olsun,güle güle sevdiğim,
Ne olur kendine iyi bak...................................!
Hani son defa elveda dedinya giderken,
Kalbim sökülüyor sandım yerinden,
İki damla yaş süzüldü gözlerimden
Gitme kal diyemedim boğazımdaki düğümden.
Sadece kendine iyi bak diyebildim içimden.....!
SözYazarı:Erol Sagun.
Tarih:24 Mayıs 2007.
Gün: Perşembe.
Saat:03.40
14.02.2020 - 19:21
Tutup '' O '' şehri ortadan ikiye ayırasım var..!
'' O ''nun bana gelmediği,
Benim de '' O ''na gidemediğim yerden...
13.02.2020 - 14:00
Cebimde aşkınla
Ve şimdi yokluğuna adım atarken,
Cebime aşkını da koyup ayrılırken bu şehirden, ihbar ediyorum kendimi.Bakalım hangi polis ikna olacak, cebimdekinin tek kullanımlık olduğuna.
Senden kopmanın, bende ortaya çıkardığı promilin normalin üstünde olmadığına.Ve nasıl inandırabilirim hakimleri, sevmekten başka suçumun olmadığına
Kim bilir daha kaç müebbetlik mahkumiyetle uzak tutacaklar senden.
Bu gidişin, affı olur mu bilmem.
Murat AKAGÜNDÜZ
13.02.2020 - 13:08
Eylul Issizligi
Hümeyra Gün
Eylül ıssızlığı düştü yüreğime
Durup durup kendimi dinliyorum...
Dalından düşüveren bir yaprak bile
Sıçratıyor beni yerimden...Bazen bir serçe cıvıltısı
Ya da güneşte gerinen kedi
Koparıyor beni ıssızlığımdan
Acıktığımı,susadığımı anlıyorum...Eylül vurgunu muydu, bunun adı
Yoksa bir *sonbahar* sızısı mı?
Aklımda yitirdiğim baharlar
Yüreğimde yetim kalmış duygular...Sanki uzun bir yoldan gelmişim
Üstüm başım hep eylül sarısı
Ses etmese de kimseler
Yarım kalmış bir şiirle avunsam...Konuşsa ıssızlığım sesiz harflerle
Tamamlansa yarım kalmış cümlelerim.
Dökülse hüzün dilinden bir şiir.
"Duy beni! "dese suskunluğum...Bir şimşek çaksa ansızın
Hüzünlü bulutlar yağmura dönse
Yüreğimden akıp gitse eylül sarıları
'Bir gün herkes gider' desem / Kabullensem.
Hümeyra Gün
13.02.2020 - 12:51
Güneş şafağa çöküyordu
Sokaklar bir ucundan diğer uca karanlık yalnızlığın hiç eksikliği yok, telaştı tüm hüküm süren yalnızlıksa ön sırada bekleyişte.
Uzaklar ise yalnızlığın konuk evi, kimsesizliğin doyurucu gücüyle açlık ve yalnızlık ise, telaş ve sabır bekleyişinde.Bense uzaklardaki gözlerimle kendi kendime sabır bekleyişinde iken, sense aklımdaki labirent boyu düşüncede.
Düşler ve düşünceler sevgili sen varlığıyla doluşmuş her an bir anı, her an her geçen zaman yalnızlığa küskünlükte.
Zaman baş edilemez hızı ile beklenti aşımında sadece içine özlem bezendirip yarınları özlendiren amaçta.Bense küskünlük duraksamasında yaşamasında nefes almak kendi başına kendi kendine zorluk peşinde, yarınsızlık korkuları hudut aşımındaki heyecanlarla dünleri özleme geçmişine dayalı garip garip duygular ve yalnızlığın can acıtan tarafındaki nefes alma nöbetiyle bedensel yorgunlukta.Sesler ve sessizlik dayanışması birinin yokluğu diğerinin varlığı gibi aşkı anımsatan dünler bu günlere özlem ile sarkarken ki zorlaşan yaşam anlarını içinde barındırırken, umut bitmek üzere iken tutunmakmış yaşamda bugüne sarkmak için.Uçtan uca sarkan yol yorgunluğu ve bekleyiş limitinin aşımı.
Soluk alıyorum, kendimden habersiz hem de soluk soluğa bedenim sarsılıyor heyecan ve kaybetme korkusundaki kendini bekleyiş.
Dünler bu günlere öksüz düşler bırakırken elde kalan sadece yalnızlık.Ve yalnızlık sadece sen demek olsaydı katlanmak ömre uzardı ama yalnızlık kendine küsmek olunca zoru zoruna ulaşılan zaman yorgunluğu.
Yolun sonunu düşlüyor insan her yolcu gibi ama bendeki yolun sonu çıkmaz olunca karşımda duran boşa düşmek oluyor. Nereden bilecektim ki seni sevmenin uçurumdan atlama korkusu yaratacağını veya zirveye çıkıp yükseklik korkusu ile başım dönme ivmesinde düşüşlere varacaktım sensiz.Oysa var olan yalnızlıkla daha fazla yol yürümek gerekti taban çatlaması ile.
Saplanmış kalmışım bana göre yaşamın bu ters tarafına.
Sevgi adına adadığım ömrün son zamanlarıydı yaşama küskünlüğüm.
Geceleri yol alıyordu uzun zamana sarkan düşünceler.
Kaybedilecek benlik korkusuydu belki de bu telaş salınımları.Kendime yabancılaşma ertesiydi bu korkularla beden titremelerine sebep olan zorlu yaşam zamanları.Ardı arkasına saklanan öfke sıralanışları ile doğan düşünce dağınıklığı. Sahiplenme duygusunun sebep olduğu pişmanlık çıkmazları ile dara düşen yaşam zamanları.Yıllarım ardına gizlenen, avuçlarıma düşen avuçlarının sıcaklığını yaşanmışlıkların içinde farz etmek belki de olamayacak duyguların peşinde koşmayı gerektiriyordu.Gecenin karanlığı olsa, köşe başındaki bir direkte yanan tek lamba olsa, uzaktan bir Kayahan sesi gelse ve ben doyasıya ağlamaya başlasam ve sabah olsa ben köşe başında bir taşın üstüne oturmuş olsam ve mırıldansam bu şarkının tınısı ki çöksem köşe başına ki gözlerimin yaşını silsen, gün doğsa ve ben kısıklaşmış bir sesle “canım diye diye” desem.Bense hâlâ yorgun bayramlarda unutulamayanlarla ulak olan.
Sessizliğin göz yaşlarıydı bu göz diplerinden yanaklarda süzülerek göğsümde toplanan ılık sıcak bir hisle birikimdi bu düş yorgunluğu sonunda.Ölçüsüydü bu yaşamın içinde toplanan zamana yayılan çarpık hislerle yaşam umudunu içinde barındıran acılanma birikimi.Belki de dudaklarda birleşen hasret buluşmasıydı bu son bakışlardaki yoğun acılanmalar.İçerlere, taki ruhun derinlerine ulaşan bir düşsel acılanma hasreti içinde barındıran. Belki de son koşuşturmalardı ruhsal çöküşe. Yarınsızlık düşleri ile kabullenmekti belki de yaşamın bu kısmı?
Ruhumda başlayıp bedensel düşüncelerle çaresiz kabullenişlerdi bu ruhsal yıkılıştan önce.Yağmur bu ter izlerini bedenden defeden. Aklıma geldi de bir zamanlar hep bana sen bensiz derdin nasıl benlik bu sadece kendine teklik mücadelesi verirken.Kaybettiklerim neydi, bu yaşamın farklı karelerinde. Elde kalanlar neydi, okuduğum kitaplar neler vermişti bana, ya hasreti, ya da özlem ve bir bir sıraladıklarım, pişman olduklarım veya özlemini asla es geçemeyeceğim var olma zamanları sonundaki yalnızlık ve pişmanlık yoğunluğu geçmişi irdelemek veya yaşadıklarımın sebebi olan kaç olgu vardı ve ben hâlâ o oluşların peşinden koşarken, sadece kendime karşı yoğun acılanmaların sebebi neydi ki hâlâ sorun olarak yaşamımda var oluyordu?Kendi kendime tekrarladığım iki kelimelik cümle ve cevabı tek kelime ile yaşamıma hükmeder olmuştu “yalnız değilsin” ile “ben, ben” anlatımıydı yaşamıma hükmeden.
En çok düşlediğim ve taraf tutacağımı hiç tahmin edememiştim.
Güçlülerin ve de en güçlülerin kendi kendine bir köşeye sıkışarak ellerini başına bastırarak omuzları sarsıla sarsıla ağlayışlarını da düşünmek belki de oluru olmayan bir olguydu?En güçlüler, güçlerinin ardına sığan yaşamların. Kendi kendilerine güvenleri eksildikçe, yaşamları da çarpıklaşıp, güç de olsa zoru yaşarlar.
Oysa yarınlardı umutlarını düze çıkarmaya sebep olan.Belki de zamandı, çok şeyi değiştireceğinden şüphesiz olduğumuz. .
Mustafa YILMAZ
13.02.2020 - 12:31
En derinde olan.Dile gelmeyen boğazından yüreğine düğüm düğüm kalan....
" "Gece herşeyin üzerini örter diye düşünür insan.
Oysa gecenin örttüğünden çok, hatırlattıkları vardır
Hatırlatırken sarstıkları,
Sarsarken suskunlaştırdıkları,
Suskunlaştırırken acıttıkları !.."
_Tarık Tufan
13.02.2020 - 00:43
Derler ki sizi seven hiçbir zaman terketmeyecektir çünkü gitmek için 100 sebepte olsa kalmak için tek bir sebepte olsa onu bulacaktır,kalacaktır...
Söylediler inanmadım.
13şubat 2020 perş.
13.02.2020 - 00:27
13.02.2020 - 00:22
En Fazla Ölürdük Zaten
Yorulmuş, yıpranmıştı. Eskitmişti onu el değmiş aşkları.
Gidenlere bir bir üzülmüş, kendine sarılıp uyumuştu yıllar boyu.
Hayatına girenler incitmişti bir kere, benim sevgime de kırgınlıklarıma da, küskünlüklerime de tahammülü yoktu.
El değirmedi sevgimize. Yürek hiç değirmedi. Öngörüleri o kadar gerçekti ki.. Sonunu kendi yazdı. Yaşamadan bildi acımızı...Ayrıldığımızı...
Bense hiç bilemedim...
Acabalar dolu yarınlarımızı...
Acaba gelseydi nasıl olurdu?
Acaba sevseydi nasıl olurdu?
Acaba burayı o da sever miydi?
Ne olurdu acaba birlikte olsaydık?
Yani en kötü ne olurdu?
Yaşadık doya doya sevgimizi diyelim,
Gezdik, eğlendik, güldük, ağladık...
Belki kırdık, küstük...
Hadi diyelim ayrıldık...
Ne olurdu?
Günlerce ağladık, sövdük, içtik.
Lanetler okuduk karşı cinse,
Bazen de kadere...
Sonra...
Susmalar, sessizleşmeler...
Belki yeniden umut etmeler...
Ya da umut etmeyi bıraktık diyelim.
Sonrası... Derin bir yalnızlık...
Zaten yalnızız.
Gitti diyelim ömrümüzün kalanı.
Sonra..
Sonrası ölüm... Önünde sonunda ölüm...
Hiç... Hiçlik...
Kefenin cebi yaşanmamışlıklarla dolu.
Boş birer hatıra olmuşuz iki üç kişinin tanıdığı.
Hiç işte...
Öleceğimizi bile bile nasıl yaşıyorsak,
Üzüleceğimizi bile bile sevmektir hayat.
Cesur olmaktır aşka.
Aç olmaktır sevgiliye.
Sonu ne olursa olsun diyebilmektir bazen.
Sonum ne olursa olsaydı da,
Seninle dolu yaşanmışlıklarım olsaydı.
...
acaba?
....
Seval Deveciler
13.02.2020 - 00:10
Toplam 1356 mesaj bulundu