Dilek Karagüzel Pıtırcık Adlı Antoloji.com Üy ...

  • Hüsamettin Sungur
    Hüsamettin Sungur

    10.06.2022 - 01:56

    Şiirinizi
    beğeni ile okudum

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    10.05.2022 - 09:31

    Bakmayın siz ;
    Hayat kimseye çok iyi davranmıyor;
    Sadece bazılarımız gülerken biraz daha iyi rol yapıyor.!!!

    Cihat Kök__????

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    04.05.2022 - 12:14

    AYNALAR DA YANILTIR

    Aynalar da yanıltır. Bazen, kendini gördüğünü sanırsın. Ama o sen değilsin. Gördüğün bir ateştir yüreğini yakan.

    Gizemi çekmesin derim karanlık dehlizlerine. Öyleyse sarıl hayallerine koş koşabildiğin kadar. “Dünyaya hangi amaçla geldim?” Diye sor kendine.

    Ve tekrar sarıl hayallerine sen belki pembe olamazsın ama düşlerin pembedir.

    Öfkeni ödüllendir. Ama yenik düşme zamana. Çünkü öfke kişinin yargı gücünü zayıflatır. İntikamı ise, asla düşünme! Seni sen olmaktan çıkarır. Ne değeri kalır Rağmen’lerin, ne de sevginin?

    Hey sen, ilkel benliğine yenik düştüğünü gördüm. Ondan dır güzel olanı gözlerin görmez...

    Her şeye rağmen seviyorsan, bedel ödemenin figanlar da işi ne?

    Susmak bir çare değil, biçare olursun ancak.

    Bundan değil mi; Bülbülün güle figanı? Figan eden haksız olur sanma. Bazen figan aşktan olur. Bazen ise ıstırap tan! İki figanı aynı kefede, ölçecek olur isen, sevgi fazla, figanın bakiyesi az olur. Olur ise figanda bakiye fazla, beden teslim olur ateşe.

    Ruh’u uzak tutmalısın. Ruh’u, teslim edersen, yensen de bir yenilsen de. Dik durmalısın yaşamda! Kendin için değilse bile Seni sevenler için her şeye RAĞMEN dik durmalısın.

    Bazen çelişkiye düşer, kavga ederiz kendimizle. Araya birilerini sokmanın mantığı ne? Merak etme yorgun düşer ama barışçıl bir sonuca ulaşırsınız. Mesela, bu gün keşkelerinizle kavgaya tutuşun. Hani kimilerinin hiç keşke si olmaz ya(!) İşte o türden bir keşkeyle kavga edin. Bakın sonuçta o keşkelerinizle, barış için masaya oturacaksınız! Bu bende, sadece bir temenni, bir dilektir.

    Dilemek, dilde emek; Her dil'in söylediğine her yüreğin onayı mümkün değil. Ama yüreğin hükmüyle söylenen her söz ebediyen muteberdir. Hele hele yürek puslanmadan dile hükmetmişse, işte o dil emektir. Ondandır; yüreğine, yüreğinize sağlık temennisinde bulunuruz. Tam da bu noktada, işte siz onlardan biri ve ender olanısınız. Yüreğinize sağlık.

    Sadece dilemek yetmiyor tabi. Bak geçen yılda rakamlara misyonlar yükleyerek çok şeyler diledik. Bir önceki yılda ve gelecek yılda. Yani her yılbaşı rakamlara misyonlar yükleyecek ondan bize güzellikler getirmesini dileyeceğiz. Bilinsin ki güzellikler sana gelmez. Sen gitmelisin güzelliklere.

    Evrende hiçliği düşündünüz mü? İşte o hiçliği yaşayan sadece zamandır.

    İlkel benliği tatmin ya da hazza ulaşma erdemli olanın işi değil. Yani sizin, benim veya bizim gibilerin işi değil. Biz ya da bizim gibiler zaten özü yaşamaktadır. Öz sorumluluk sahibidir. Nesnellikten uzaktır. İlkel benliğimizin şehvani isteklerine yenik düşmememizi emreder.

    Belki başka semtlerde sabahladık sensizliğinle
    Kelepçe takılmış yüreklerimiz, aldırmaz isyanlarına rağmen;
    Ehemmiyetini kavrıyordu koynunda gecenin
    Bir tutam sevgi çığlık çığlığa!
    Sabahı selamlıyordu sensizliğim.
    Devamında gördüğüm;
    Hep sen oluyordun düşlerimde.
    Unutma ben yanındaydım zaten.

    Erdemli olmayı şiar edindiysen, öz olmaya hoş geldin. Öze dönmeden özden daha öz olanı bulmak ne kadar zormuş meğer. Öz olmaya hoş geldin.

    Öz olmada kaçınılmaz olan nedir? Sizin bilge kişiliğiniz mi? Benim bilgiye olan açlığım mı? Yoksa çirkin bir Dünyada erdeme dair olan arayışım mı?

    Neydi kaçınılmaz olan? Eceline susamış bir köpeğin inlemesi sizi tedirgin etmesin. Yerle gök arası ne kadar yakındır? Ya da iki dudağın arası ne kadar uzak? Anlam çıkarmamak gerek güzelliklerden sadece yaşamalı ve yaşatmalı. böylece öze döner, hiçliği yaşatırsın!

    Ben ilkel benliğine yenik düşmeyen bir dünyalıyım. Ben özünde hiçliği yaşayan biriyim! Kim olduğum bilinciyle yaşıyorum.

    Şüpheniz mi var? Sormaya ne hacet. Hiç dersiniz olur biter.

    Kim özün analizini yaptı bilmem. Ama bildiğim Öz sizsiniz Özge ben.

    İlkel benliği “İD” tatmin etmekle Öz'ü tatmin etmek arasındaki farkı, eminim biliyoruz.

    Elbette; rağmen sevgi olması gerekendir. Değilse adı konmamıştır. Kaçınılması gerekendir. Kaldı ki "Hükmen ya da hükmetmeyle olacak sevgi ister İD, ister öz tarafından olsun, sevginin sevdaların acze düştüğünü ve ya düşürüldüğünü gösterir. Her iki durumda da sevgi hiçliği değil yokluğu yaşar. Yok olanın ise adı sevgi değildir. Ne siz yüreksiz, ne de karşıda ki çok yüreklidir...

    Hacı Bektaş’ın hiçlik duygusunu benim gibi yaşayan var mı? Diye düşünürken, sizin varlığınızı öğrenmek ne kadar kötü ben sizlerin hiçliğini yaşamak isterdim yüreğimde. Oysa ki varlığınızla taht kurdunuz virane gönlüme sağ olun güzel dost sevgiyle tanıştırdınız yüreğimi, İlkel benliğini içinde barındıran bir yürekle değil!

    Kendini bana anlatmaya ne hacet, lakin hayatında ne kadar yer alıyorsam, hayatımda bir o kadar yerin var!.. Bunu bilmeni isterim. Yalnız nedir bu depremler, sarsılmalar, yıpratılmalar, Yağmalanmalar? Bana anlat, anlat ki çözülmesi gerekeni birlikte çözelim. Onarılması gerekeni onaralım.

    Özneyi bilmeyen, nesneyi nasıl sever? Ondandır özümde özünü görüp, özünü sevdim.

    Özünü sevdim çünkü; özü sevmeyen hep özge kalır, sığ kalır. Bu sebeple, bana mutlu olduğun, neşelendiğin gülüp eğlendiğin bir günde değil, kederli olduğun, mutsuz olduğun, sıkıntılarını paylaşma gereği duyduğun, hatta ağlamak istediğinde gel. Gel ki seninle ben de ağlayabileyim yoksa tek başına ağlamanın bile bir anlamı yoktur. Sen bende ağla, ben zaten senin için yüreğimde ağlarım.

    Özü bulabilmek, hiçliği bulabilmek, sevgiyi bulabilmek zor olmasa gerek!

    Onu görebilmek için uzaklara gitmeye gerek de yok. O çölde ya da deniz aşrı ülkeler de değil. O bizim yakınımızda içimizdedir. Ne var ki Öze özümüze baktığımızda hep olumsuz hep kötü yanlarımızı açığa çıkarmaya çalışır ve çıkardığımız gibi de o kötü olumsuz yönlerimizi kabulleniriz! Ve biz, işte buyuz deriz. Çünkü ilkel benliğimizi, en güzel doyuran tatmin eden kötü yanlarımızdır. Ondan değil mi ki içimizdeki fırtınaların dinmediği? Ondan değil mi ki şehvani duyguların esiri oluşumuz? Yine ondan değil mi ki dünya da savaşların son bulmadığı ölümün katliamların kol gezdiği.

    Bakın ne güzel bir kapı aralamış Ebu Said Ebu'l-Hayr hazretleri; "NE OLURSAN OL YİNE GEL" bu söylemiyle o yüce kişi insanlığı sevgiye çağırmış. Öze dönmeye, özü bulmaya çağırmış. Tikelden tümele gidiş gibi. Daire den odağa gidiş gibi. Çünkü orası merkezdir Özdür ve öz de, yaratıcıya yakın olan yerdir. Beşeri âleme baktığımızda bile bunu görmek mümkündür; Özde olan gözde olur. Çünkü göz doldurur. Dilerim onun yarattığı her bir tikel, her bir parça sevgiyle tanışır özü bulur bir olur, Ona yakın olur.

    Aşık olmak mı amacın? Aşık olacaksın!.. İlkel benliğin arzularından arındırılmış bir aşkla, ve rağmenlerle seveceksin. Özümseyeceksin. Onu sen yapmadan, onu o olduğu için seveceksin. Başkalaştırmayacaksın. Ötekileştirmeyeceksin. Çünkü başkalaştırır, ötekileştirirsen, aşk öteki olur. Öteki olan da ötekinin olur.

    Özgür bırakacaksın. Sıkboğaz etmeyeceksin. Varsın bir yanı çocuksu kalsın, bir yanı yarım. Aşkta yarım kalan aşk olur. Yarım değilse bir aşk o aşk; aşk değildir.

    Bütünlük mü diyorsun? Bütünlük kavuşma anıdır vuslattır. Vuslat ise, ölüm demektir. Aşk yaşarken aşk olur o da hep yarım olur. Amacın aşkı öldürmek, vuslatı yaşatmaksa bırak biraz sende yarım biraz onda yarım kalsın. Kalsın ki aşkı aşk gibi yaşayasın, aşk tadında. İncitmeden, şefkatle, sevgiyle yeni doğmuş bir bebeğin tenini okşarcasına.

    Aşk böyledir işte. Çünkü aykırılıklardır aşkı aşk, bizi biz yapan.

    Biz insanlar sâdakati hep karşıdakinden (köpekten) bekleriz. Ve hep sadık olsun isteriz.

    Hep bir başkasına misyon yükleriz sevdalarımızda; Bizim için olsun isteriz. Bizim için üzülsün, bizim için ağlasın ve bizim için kahrolsun diye bekleriz!

    İlkel benliklerimizin öyle bir esiri olmuşuz ki, ne olduğumuzu, kim olduğumuzu dahi unutmuş, sadakat gösterenin tevazusunu bile kendimizin asil oluşuna bağlamışız.

    İnsan olmanın erdemi başkadır!..
    Hani asiliz ya, hani ondandır kendimiz için sadık dostlar isteriz ya!

    Hep merak etmişim; istediğimiz sadık bir dost mu? Yoksa sadık bir köpek mi? Gerçi esiri olduğumuz müddetçe ilkel benliklerimizin, fark etmez nasıl olduğu. Dostumuz ha köpek olmuş, ha insan. Ne fark eder ikisi de bir değil mi boyun eğdikten sonra.

    İlle de kendimizi haklı göreceğiz ya, ilkel benliğimiz öyle hükmetmiş. Önce bir rüya görür sonra yorumlar ve daha sonrasında ise, gerçek olduğuna inanırız.

    Bu da yetmez bazen. Bir de boynunda tasma isteriz. Hemen arayışa geçer ve bir tasmalı dost bulur, rüyamızın gerçek olduğunu ona da dikte etmeye çalışırız. Dost artık istediğin moddadır. Sakın tasmasını elden bırakma. Ama şunu da unutma zor anında hep yanında olan o tasmalı dostun, senin acze düştüğünü ve asıl köpek olanın sen olduğunu çok iyi bilir.

    Nereden mi bilir? Söyleyeyim; Kuyruk sallaman seni ele veriyor oradan biliyor.

    Hep bu yüzdendir; sadık bir köpeği, kişiliksiz olandan daha çok seviyorum... “Kişilikli dostlukları” tenzih ediyor, vermek istediğim mesajın yerine ulaştığını umuyorum.

    Bazı insan vardır; özür dilemek için hata yapar!.

    Bazı insan vardır; yaptığı hatadan dolayı asla özür dilemez!..

    Bazı insan vardır; yaptığı hatanın farkında olur ve özür diler!..

    Bazı insan vardır; yaptığı hatanın hata olduğunu kabul etmediği gibi özür de dilemez!..

    Bazı insan vardır; o, erdemlidir. Haddini bilir, sınırları aşmaz. Hatası olmuşsa farkında bile değildir. Akşam yatağa girmeden öz yargı yapar şayet, istemeyerek bir hata yapmışsa, bunu anlar zaman geçirmeden hata yaptığı kişiden özür diler.

    Erdemli, ahlaklı, dürüst dost ise; hep hata yapar. Çünkü dostluğun doğasında vardır. “Hata yapmamak için gayret sarf ederken hata yapar.” Utancından belki özür dilemez ama kahrolur.

    Dost olduğu kişi de gerçek dost ise, o dostunun hatalarına da sarılır doğrularına da. Çünkü o bilir dostunun bilinçli bir hata yapmayacağını.

    Ne zaman yüreklerimizde olmadı pranga? Ne zaman boğulmadık sevda dehlizlerinde? Bu yüzden göremedik o ince farkı! Bu yüzden göremedik duvar ötesi özgürlüğü! Güvenimiz güvensizliğe, sevdalarımız nefrete dönüştü!

    Gardiyanın sunduğu öpücük servislerinde, aldığımız her yudum tiksinti ve bu yüzden, her sevda batar yüreklerimize! Ve dün can dediğimize, bu gün canın çıksın der olduk!

    Uzun vadeli olmadı planımız. Belki ışığı göremedik yarınlarda. Belki de biz zaten karanlıktık! Bilemedik karanlıklar yetiştirmez nadide çiçekleri! Oysa seven bir yürek, aydınlatır, büyütür rengarenk çiçekleri. O yürekle sever, onunla sayar, onunla güçleniriz.

    İlle de bir vesile olmalı dünü hatırlamaya. Dünden ders alarak bugün planlar kurup, yarına ışıklar tutmaya! Karanlıklar umut vaad etmez. Takılı kalırsın düne!

    Ya bugün? Bugün bir andır. Nasiptir diğer bir adı.

    Uzatmıyorsanız ellerinizi nasibe, bu benim kaderimdir nasıl deriz?

    Öyleyse yarını beklememeliyiz. Yarın bizim değil. Hemen, zaman geçmeden, el uzatmalı, yazgımızı değiştirmeliyiz. Hatta ufuk çizgisiyle bile yetinmemeliyiz. Belki de ufuk çizgisini bile zorlayarak geçmeliyiz! Sil baştan, yeniden yazmalıyız kaderimizi! Ufuk çizgisi ötesini görmekse hayallerimiz, umutlarımıza sıkı sıkıya sarılmalıyız! Tükenmişse umutlarımız, ne dünde yaşamalı, ne anı sorgulamalı, ne de yarınlara dair hayaller kurmalıyız! Aksi halde, buymuş benim kaderim der, anlamsızca kadere boyun eğeriz!

    Eylemlerinde, söylemlerinde, sevginde, ilişkilerinde hata mı yaptın! Dert etme hepsi yaşama dahildir! O hatalardır basamak basamak sana doğruyu öğreten, basamak basamak seni zirveye taşıyan! Unutma ki, aynalar da yanıltır bazen!

    Efkan ÖTGÜN

  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    01.05.2022 - 10:00

    Gündemi ve "insanı" meşgul eden tüm kirliliğe, nefret ve ayrıştırma diline rağmen, "ağız tadıyla" iyi bayramlar dilerim...

    Saygı, sevgi ve muhabbetle...

    Mustafa Bay

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    30.04.2022 - 08:01

    Unuttum

    Sibel Deniz

    Seni unutmayı unuttum
    Unutup anmayacaktım adını
    Ama unuttum
    Ben seni unutmayı unuttumGit demiştim ya yüreğimden
    Sen gittin ama
    Ben seni yüreğimden çıkarmayı unuttumEllerini ellerimden çek demiştim ya
    Sen çektin ama
    Ben senin sıcaklığını ellerimde unuttum
    Sen hala bendesin,ben seni
    benden yollamayı unuttum......

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    30.04.2022 - 07:54

    Saç baş darmadağın o kavşakta,
    Feri sönmüştü gözlerinin beni beklerken
    Buz gibi olmuştu yüreğim kaldırımda
    Sen onun farkında bile değilken.Karnımızı doyurmak için köşedeki dürümcüden yemiştik,
    Yerli yersiz sohbet etmiştik,
    Ben yola bakardım sense bana,
    Gülüşlerimiz eksikti,tatsızdı dürüm farketmiştik,Tat dedim ya eksikti,
    Yolun üstündeki o meşhur dondurmacıya gitmiştik,
    Yattara gelmişti etrafında liseli kızlar
    Uzaktan seyrederken küfürler estirmiştik,
    Ben yanındaki yosmaya,sense kolay yaşama,Sokak herzamankinden serseri ve bir sürü et kokuyordu,
    Benim miğdem bulanıyordu kramplarım olurdu,
    Seninse bitmez esprilerin yağıyordu,
    Ben ilk defa sevmemiştim kaldırıma çarpan güneşi,
    başımı döndürüyordu çünkü,silemiyordum gözümdeki pusu.Ara sokaktaki dükkana balıklarıma akvaryum almaya gitmiştk
    Sen küçük olanı bense rahat ve geniş olanı seçmiştim
    Bi motor alacaktık onlara oksijensiz kalmasınlar diye
    Bizim karbondioksitimiz tüm çiçeklerden uzak kalmıştı farketmiştik..Vazgeçip yürüdük sonra
    Şehire yeni bir film gelmişti bilet almıştık
    filme bir saat vardı alışverişe dalmıştık
    Ben sana şort bakıyordum
    Sende bana tatil için birkaç şey işte
    İkimizde birbirimize bakmıyorduk
    yoksa kapanacaktı son perdeSonra şehrin en işlek caddesinde cafede birer çay içmiştik
    Hiç unutmam ince belli bardakta iki şeker,
    Garson ikimizede sanki kızgındı
    Ben gülemiyordum,hayatımda içtiğim en acı çaydıFilme geçmiştik,seninle gittiğim en son sinemaydı,
    Bilmiyorduk ikimizde böyle olacağını,
    Film bitiminde tekrar caddedeki yerimize geçmiştik
    İşte orada gözümden akan son damlayı beraber seyretmiştikBensiz bir hayata atmıştım seni istemeden
    Yüreğim sığındığın tek limandı,kovmuştum içlenmeden
    Ağlıyordun,gitme der gibi,
    Hakkını helal ederken
    Son kez ellerimi tuttun dudakların titrerken,Bu son vedaydı işte,
    sanki yıllarca büyüttüğüm bir çiçeği
    ellerimle yolar gibi öldürmüş hissettim,
    Seni sevdim demiştim,sense sana aşığım! demiştinKendine dikkat et dedin sonra ikimizde ağlarken,
    Kendine dikkat et,,
    Peki gülüm öyleyse sende kendine dikkat et
    Oracıkta ayrılmıştık..Anlamadığım şeyse şuydu,madem seni sevmeyen bendim
    Neden sevmediğim şey için eve gidene kadar hıçkırıklarla ağlıyordum,
    Bilmiyordum
    Senden neden vazgeçtiğimi,Hoşçakal dememiştik,
    Sen montunu sırtlanmış giderken
    Üşüdüğümü hissettim
    Hoşçakal diyemediğimdenAyrıldık işte kocaman güneşli bir günün sonrasında
    Hava kararmıştı üzerine sis çökmüştü
    Sen sahil kokan pencerenden bense nikotin kokulu hücremden
    Seyrediyoruz hayatı bir şizofrenin hikayesinden..(''Ben sana bir hikaye anlattım ve sen büyüdün..'')




  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    30.04.2022 - 07:41


    Aşk Mezarda
    İrem ASLAN

    Yüreğin gama vurduğunda benden bil
    Kalp ağrılarım can kırıkları gibi düğümlensin boğazındaBir çocuk yetim kaldığında sor baba hasreti nedir diye ona
    İlk akıttığı gözyaşıyla son söylediği cümleyi unutmaBende varlığının ilk anlamı ile son anlamı o iki damlada
    Acı ciğerime işledi artık söküp alamazsınBeni yeniden sev deme aşk mezarda
    İlah değilsin, ölüyü diriltip yaşatamazsın …

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    26.04.2022 - 08:26

    Üslup diyorum ne kadar önemli,
    Zehri bala, balı zehre de dönüştürebiliyor bir anda...

    Kim yazdıysa güzel yazmış sosyal medyadan bir paylaşım.

    Hayranım saygıyı elden bırakmadan
    Sözü incitmeden ses tonunu yükseltmeden
    Kelimelerini seçerek konuşabilen insanlara...

    Hayranım, haddini bilene
    Hadsizlik karşısında bozulmayana...

    Olgunluk kimlikte ki yaşın değil,
    Kişinin kendisini nasıl yetiştirdiği ile alakalı bir şeydir...

    İçinde ki insan sevgisiyle,
    Yada insanlara duyduğu nefret ile ilgisi vardır ...
    Yaş rakam meselesidir,
    Yaşam ise doğum dan ölüme kadar saygıyı gerektirir...!

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    23.04.2022 - 23:59

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    22.04.2022 - 20:36

    “Bu kirlenmiş dünyayı yaşanılır kılan nedir bilir misin?

    ‘İncinsen de incitme.’
    diyen
    Hacı Bektaş Veli,

    ‘Yaradılanı sev, yaradandan ötürü.’
    diyen
    Yunus'u,

    ‘Dili, dini, rengi ne olursa olsun iyiler iyidir.’
    diyen
    Hacı Bektaş Veli'si,

    ‘Ne mutlu eğri zamanda doğru yerde durabilene’
    diyen
    Pir Sultan Abdal'ı,

    ‘Beni hor görme gardaşım, sen altınsın da ben tunç muyum?’
    diyen
    Veysel'i,

    ‘Kötü insanların türküleri yoktur.’
    diyen
    Neşet Ertaş'ı,

    ‘Bütün aşklardan yücedir, insanın insanı sevmesi.’
    diyen
    Mahsuni'si,

    ‘Sana düşman
    bana düşman,
    düşünen insana düşman,
    vatan ki;
    bu insanların evidir, sevgilim
    onlar vatana düşman.’
    diyen
    Nazım'ı,

    ‘Çiçek gibi insanların kalbini kırdınız, bahçeleriniz bahar görmesin.’
    diyen
    Ahmed Arif'i,

    ‘Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir barıştır.’
    diyen
    Yaşar Kemal'i
    var.

    Yani bu kadim topraklarda kin ve nefret yeşermez.
    Her şeye rağmen sevgi yeşerecektir...
    Kardeşçe,
    ....

    Ünlülerin cümlelerinden.

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    15.04.2022 - 11:36

    Keşke sevdiğin kadın değil de kırmaktan incitmekten korktuğun kıyamadığın olsaydım..
    Demiş Kadın (D.K)
    15 nisan 2022

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    14.04.2022 - 22:07

    "Korkuyorum Sana Yarım Kalmaktan...
    /Rüzgârlar okşardı saçımı
    Dokunsa bir el korkardım
    Kulağımı dayayıp rüzgârın sesine
    Nefesim karışırdı nefesime…/

    Zaten korkağın biriydim ben
    Sevilmekten korkardım
    Sarılmaktan
    Alışığım saklı sevmelere
    Uzaktan uzaktan…

    İşte yine nüksetti bu günlerde
    Korkuyorum sana yarım kalmaktan

    Şimdi sen,
    Kirpiklerini kırpıştırma bana bakarken
    Gülmesin gözlerinin kahvesi
    Dudakların titremesin
    Sesin
    Kaçmasın geriye
    Ellerin telaşlanmasın

    Anlatma bana saçlarının isyanını
    Kabarmasın okşanmaya her teli
    Korkağın biriyim ben
    Sevilmeyi hak ettiği şüpheli…

    Seni her düşündüğümde
    Sendeki ben geliyor önüme
    Ne zaman aramaya kalksam
    Bendeki sen arıyor beni
    Mesafe denen şey
    Seninle bana göre değil
    Uzatsam elimi
    Hayaline değeceğim

    /Bir adı olur mu bunun /

    Ama ben;
    Korkuyorum seni kıskanmaktan
    Tamamını
    Bana ait sanmaktan

    Sana desem ki:
    “Ne çok istemişim seni
    Ne çok beklemişim…”
    Biliyorum
    Kuşkulu bir dille
    “Kehanet mi bu” diyeceksin
    Ya da;
    “Güdülemeye çabalıyor/sun beni…”
    Ve ben de;
    “Seni bana vermek değil miydi gelişin”
    Demeyeceğim
    Diyemeyeceğim

    Kaşlarının bastırdığı bakışlarındaki
    Arzuyu düşüneceğim
    O büyüyü
    Ve korkacağım
    Belki de hep susacağım…

    Sen mi?
    Sen de korkuyorsun –eminim-
    Seni, sen olmaktan çıkarmamdan
    Her istediğimde seni
    Bir sigara çıkarıp yakar gibi
    Hep orda
    Elimin altında…

    İşte böyle sevgili
    Korkuyorsun bana ait olmaktan
    Korkuyorum sana yarım kalmaktan…

    23.04.2012
    Mustafa Bay (ANTOLOJİDEN)

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    11.04.2022 - 23:27

    Bazı hikayeler yarıda biter...
    Ne güle güle giden vardır...
    ___Ne de hoşça kalan.

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    11.04.2022 - 23:06

    Attığın yumruk kalbimi deldi kalbimde kalbin vardı.
    .Dilek çe işte.10 nisan 2022

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    11.04.2022 - 22:54

    Kandiller yerine yüreklerimizi yaktık
    Farkında değildik
    Ama
    Senli benli katlederken aşkı
    Fail-i müşterek bir iz bıraktık
    Efkan ÖTGÜN

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    11.04.2022 - 22:54

    O'nun ilk aşkı olmayabilirsin, belki son aşkı da;
    Unutma ki; tıpkı senin gibi, o da mükemmel değil..
    Yine de o, seni olup olmadık yerlerde güldürebiliyorsa,
    Seni iki kez düşündürebiliyorsa,
    Onu seninle tutmaya çalış ve ona verebileceğin herşeyi ver.
    ...
    Seni günün her anında düşünmüyor olabilir;
    Ama sana kırabileceğini bildiği bir parçasını verecektir:
    kalbini..
    Yaralama onu, değiştirmeye çalışma, çözümlemeye kalkma !
    Ve verebileceğinden fazlasını bekleme..

    Seni mutlu ettiğinde gülümse.
    Kızdırdığında fark etmesini sağla,
    Ve birlikte değilken özlendiğini bil..

    Bob Marley...

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    10.04.2022 - 00:34

    Hayatınızda biri varsa ve onu sevdikçe değişmiyorsa, aksine size olan sevgisi artıyorsa, mesela onca işin gücün arasında size yazıyorsa, sabah uyanır uyanmaz sizi hatırlıyor,

    gece uyumadan önce sizi düşünüyorsa,

    Her gün bir defa bile olsa sesinizi duymak istiyorsa, sizi hayatındaki bütün insanlardan ayırıyorsa, en ufak bir tartışmada hemen arıyor ve sen haklı ben haklı tartışmasına girmeden konuyu tatlıya bağlıyorsa, nerede olursa olsun sevginize ve yüreğinize sadık kalıyorsa,

    hayatta maddiyattan ziyade sadece mutlu olmaya inanıyorsa,

    Hayatınıza saygı duyuyor ve sizi emri altına almaya çalışmıyorsa, arada mesafe olmasına rağmen size güveniyorsa,

    başkalarının olumsuz yorumlarına kulak asmıyorsa ve her yerde size sahip çıkıyorsa,

    O insana kalbinizden başka yerde nefes alma hakkı vermeyin...

    pasaklı adam...

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    09.04.2022 - 19:15

    Öylesine Sevmiştim

    Şimdi gidiyorsun, git
    Bütün sabahları üşüdüğüm
    Bütün gördüğüm senli günlerim, onlar da gitsin
    İçimde bir şarkı
    Gözümde bir ışık kalmıştı herşeye inat
    Kapat gözlerimi, sevdiğim anlar da gitsin
    Yıldızları da alsana yanına gökyüzünden
    Sevdiğimiz şarkıları da
    Pencereme konan yusufcukları da
    Bana karanlığı bırak
    Beni bırak, beni böyle bırak
    Böyle ansızın, böyle yakışıksız
    Böyle anlamsız, böyle dağınık
    Öyle kapıda susuşun
    Öyle sarsak, öyle serkeş, öyle çerkes duruşun
    Koy beni sensizliğe
    Ve otursun içime kül gibi kor yangının

    Şimdi gidiyorsun, git
    Hadi git
    Hepsi hepsi bir sevda benimkisi, al da git
    Hadi kanatma
    Hadi yıkma
    Hadi dokunma
    Zaten ben seni öylesine sevmiştim

    Şimdi gidiyorsun, git
    Bütün sabahları üşüdüğüm
    Bütün gördüğüm senli günlerim, onlarda gitsin
    İçimde bir şarkı
    Gözümde bir ışık kalmıştı herşeye inat
    Kapat gözlerimi, sevdiğim anlar da gitsin (

    Antolojiden İbrahim SADRİ şiiri)

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    09.04.2022 - 17:59

    Giden sevgili aşk arkadaş değildi sadece yüreğimdi o yüzdendi.,cümle kuramayışım boğazımın ciğerime kadar düğümlenişi.

    99 nisan 2022 ct.
    Dilek çe işte.

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    09.04.2022 - 00:09

    Öylesine Sevmiştim

    Şimdi gidiyorsun, git
    Bütün sabahları üşüdüğüm
    Bütün gördüğüm senli günlerim, onlar da gitsin
    İçimde bir şarkı
    Gözümde bir ışık kalmıştı herşeye inat
    Kapat gözlerimi, sevdiğim anlar da gitsin
    Yıldızları da alsana yanına gökyüzünden
    Sevdiğimiz şarkıları da
    Pencereme konan yusufcukları da
    Bana karanlığı bırak
    Beni bırak, beni böyle bırak
    Böyle ansızın, böyle yakışıksız
    Böyle anlamsız, böyle dağınık
    Öyle kapıda susuşun
    Öyle sarsak, öyle serkeş, öyle çerkes duruşun
    Koy beni sensizliğe
    Ve otursun içime kül gibi kor yangının

    Şimdi gidiyorsun, git
    Hadi git
    Hepsi hepsi bir sevda benimkisi, al da git
    Hadi kanatma
    Hadi yıkma
    Hadi dokunma
    Zaten ben seni öylesine sevmiştim

    Şimdi gidiyorsun, git
    Bütün sabahları üşüdüğüm
    Bütün gördüğüm senli günlerim, onlarda gitsin
    İçimde bir şarkı
    Gözümde bir ışık kalmıştı herşeye inat
    Kapat gözlerimi, sevdiğim anlar da gitsin (Antolojiden İbrahim SADRİ şiiri)

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    08.04.2022 - 13:35

    Çok fena şiir.
    Çok kötü şair....
    Muhteşem şiir yazyo.

    Daha en güzel şiirimi söylemedim sana
    Sarı toprakların üstüne yeminle
    Kırmızı güller serip yollarına
    Savruk yaprakların kırıntılarından
    Düşler sokağına birlikte yürürken
    Daha en güzel şiirimi söylemedim sana

    Canımın en anlamlı yeri...
    Kanımı tutan o ateşin
    Hıçkırıklara boğulduğu yarım sözlerle
    Bir mezar taşı gibi bekleyip başucunda
    Islıklı ağaçların dökülen tohumlarıyla
    Zamanın süresizliğine inançla
    Ve zeytin yaprağında adı yazılana sığınıp
    Sonsuzluk arzusuyla
    Kenetleyip ellerini
    Eski bir grmafonda
    Aşkça konuşurken nağmeler
    Tüm eski aşkların hatırasında eskimeyen
    Daha en güzel şiirimi söylemedim sana

    Canımın en güzel yeri
    Kollarında can verirken son sözüm sen
    Nefesi kesilene dek
    Gözleri yumulmaz anaların
    Sakladığı gibi yavrularını
    Seni kendimden bile sakınan ben
    En dizgin vurulmaz kelimeleri gemleyip
    Atlayıp altın yeleli küheylanlara
    Aşkça konuşan sözcüklerin şavkında
    Daha en güzel şiirimi söylemedim sana

    Canımın en güzel köşesi
    Umutla karılmış bir merhemi
    Hasretinden çatlamış dudaklarına sürerek
    Kış ortasına bayrağını açmış çiçeklere
    Bulutların ardındaki nazlı güneşe
    Ot yatağının üstünde ve sen göğsümde
    Sevda güvercinleri uçarken başarımız üstünden
    Kışın zarif kederini öperek
    Sıcacık bir dünya vadederek sen ve ben
    Daha en güzel şiirimi söylemedim sana

    Canımın en güzel parçası
    Kuruyan güllerin hıncını alırken baharlar
    Kuşların dar gelen giysileri dökülür
    Tüyleri taşıyan rüzgarlar
    Yaprakları neden koparır zalimce
    Yaşlı ağaçların kambur dalları
    Kırılır zamanla adım adım
    Bir bir düşer ömür tuğlaları üstümüzden
    Gök çatılmış ve yer serilmişken
    Karlar da yağsa yüreklere
    İçimin en sıcak yerinden çıkarak
    Eriterek karamsar bulutları birbir
    Daha en güzel şiirimi söylemedim sana

    Canımın diğer yarısı
    Yüreği zindanlara sığmayan şairler
    Ve zincir vurulmayan söz erleri
    En güzel dillerde söylenen şarkılarla
    Birbirine müebbet yiyen aşıklar
    Aslılar ve Keremler ve bitmeyenler
    Sırrı çözülmeyen tabloları
    Kalbin en zarif kalemi ile çizen ressamlar
    Arzuma pranga vuramaz imkansızlıklar
    Tükenmez kelimelerle dizip
    Tertemiz bir gönül sayfası açarak yürekten
    Daha en güzel şiirimi söylemedim sana

    Canımın en güzel yanı
    Bir kalbi daha olanlara
    Söyleyecek hep bir güzel sözü
    Cebinde yedek bir gül taşıyanlara
    Haber edin
    Mevsim maviliklere sarılı
    Aşktan yana silinmez cümleler kuranlara
    Haber edin
    Pervaneler göze alır yanmayı ateşlerde
    Günlerdir açmasını beklediğim çiçekleri
    Bıkmadan sulayarak damarlarımla
    Daha en güzel şiirimi söylemedim sana
    Canımın en güzel yeri...

    Rüzgar

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    08.04.2022 - 13:35

    Çok fena şiir.
    Çok kötü şair....
    Muhteşem şiir yazyo.

    Daha en güzel şiirimi söylemedim sana
    Sarı toprakların üstüne yeminle
    Kırmızı güller serip yollarına
    Savruk yaprakların kırıntılarından
    Düşler sokağına birlikte yürürken
    Daha en güzel şiirimi söylemedim sana

    Canımın en anlamlı yeri...
    Kanımı tutan o ateşin
    Hıçkırıklara boğulduğu yarım sözlerle
    Bir mezar taşı gibi bekleyip başucunda
    Islıklı ağaçların dökülen tohumlarıyla
    Zamanın süresizliğine inançla
    Ve zeytin yaprağında adı yazılana sığınıp
    Sonsuzluk arzusuyla
    Kenetleyip ellerini
    Eski bir grmafonda
    Aşkça konuşurken nağmeler
    Tüm eski aşkların hatırasında eskimeyen
    Daha en güzel şiirimi söylemedim sana

    Canımın en güzel yeri
    Kollarında can verirken son sözüm sen
    Nefesi kesilene dek
    Gözleri yumulmaz anaların
    Sakladığı gibi yavrularını
    Seni kendimden bile sakınan ben
    En dizgin vurulmaz kelimeleri gemleyip
    Atlayıp altın yeleli küheylanlara
    Aşkça konuşan sözcüklerin şavkında
    Daha en güzel şiirimi söylemedim sana

    Canımın en güzel köşesi
    Umutla karılmış bir merhemi
    Hasretinden çatlamış dudaklarına sürerek
    Kış ortasına bayrağını açmış çiçeklere
    Bulutların ardındaki nazlı güneşe
    Ot yatağının üstünde ve sen göğsümde
    Sevda güvercinleri uçarken başarımız üstünden
    Kışın zarif kederini öperek
    Sıcacık bir dünya vadederek sen ve ben
    Daha en güzel şiirimi söylemedim sana

    Canımın en güzel parçası
    Kuruyan güllerin hıncını alırken baharlar
    Kuşların dar gelen giysileri dökülür
    Tüyleri taşıyan rüzgarlar
    Yaprakları neden koparır zalimce
    Yaşlı ağaçların kambur dalları
    Kırılır zamanla adım adım
    Bir bir düşer ömür tuğlaları üstümüzden
    Gök çatılmış ve yer serilmişken
    Karlar da yağsa yüreklere
    İçimin en sıcak yerinden çıkarak
    Eriterek karamsar bulutları birbir
    Daha en güzel şiirimi söylemedim sana

    Canımın diğer yarısı
    Yüreği zindanlara sığmayan şairler
    Ve zincir vurulmayan söz erleri
    En güzel dillerde söylenen şarkılarla
    Birbirine müebbet yiyen aşıklar
    Aslılar ve Keremler ve bitmeyenler
    Sırrı çözülmeyen tabloları
    Kalbin en zarif kalemi ile çizen ressamlar
    Arzuma pranga vuramaz imkansızlıklar
    Tükenmez kelimelerle dizip
    Tertemiz bir gönül sayfası açarak yürekten
    Daha en güzel şiirimi söylemedim sana

    Canımın en güzel yanı
    Bir kalbi daha olanlara
    Söyleyecek hep bir güzel sözü
    Cebinde yedek bir gül taşıyanlara
    Haber edin
    Mevsim maviliklere sarılı
    Aşktan yana silinmez cümleler kuranlara
    Haber edin
    Pervaneler göze alır yanmayı ateşlerde
    Günlerdir açmasını beklediğim çiçekleri
    Bıkmadan sulayarak damarlarımla
    Daha en güzel şiirimi söylemedim sana
    Canımın en güzel yeri...

    Rüzgar

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    04.04.2022 - 11:11

    Bırak Dağınık Kalsın

    Eğer bir gün
    Kırılmış dağılmışsa kalbim
    Bırak! Dağınık kalsın
    Sevme ondan sonra

    Eğer bir gün
    Sevilerden uzaksa gönlüm
    Gülmüyorsa gözlerim
    Ve de ağlıyorsa durmadan
    Bırak! Öylece kalsın
    Arama andan sonra

    Ve…
    Eğer bir gün
    Ayrılmışsa yollar bir bir
    Bağlanmıyorsa kollar
    Saramıyorsam seni gönlünce
    Bırak!
    Her şey dağınık kalsın
    Salim Çalışkan

  • Dilek Karagüzel Pıtırcık
    Dilek Karagüzel Pıtırcık

    04.04.2022 - 11:03

    Yüreğinin dilini bilmeyen sözlerini anlayamaz.Yorarsın yorulursun.Bırak.

    Bırak Yoluma Gideyim

    Bir sıcak aşk ince bellide demli, şekersiz, tatsız,
    Asaleti yok aşkın, gönlüm olabildiğince rahatsız
    Biz aşık değiliz, aşkı özlemişiz sadece
    Görünce gözlerin kelimelerimdeki tutarsız sevdaları
    Gözlerin aşk diye parladı
    Bilmiyorsun, acılarım yüreğin için fazla fiyakalı
    Bırak yoluma gideyim
    Çoktan ağardı menekşelerin sakalı
    Asaleti yok aşkın, ruhum olabildiğince tutarsız
    Yalnızlık daha vefakâr, bir o kadar hatasız
    Benim bakışlarım senin gözlerin için fazla acıklı
    Bu kadar sır saklarken mintanımın cebinde
    Seni saklamak ağır bir kavga kanlı, bıçaklı
    Dedim ya bırak yoluma gideyim
    Bu sefer giden ben olayım, gelmeyi beceremeden
    Yok sen bilmiyorsun iki gözüm
    Biz aşık değiliz, çocukça bir tutku sadece
    Böylede olmaz hani sen yaz birkaç kelime
    Ben olabildiğince ağrı yükleyeyim kalemime
    Nereye kadar, ne geçer ki bu şekilde elime
    Hadi sen hoşça kal, ben hoş gideyim
    Gitmeden ince bellide demli bir yalnızlık alayım
    Ver heybemi, al tılsımlı sesini, ben varılması gereken durağa varayım
    Sen kal, ben yeni yaralarımı sarayım
    Asaleti yok aşkın, şiirlerim olabildiğince vicdansız
    Biz âşık değiliz, aşkı aşklaştırıyoruz sadece
    Ola ki karışır sesin sesime
    Senin tılsımlı sesin değdi nefesime
    Kulaklarım aşina değildi aşk sözcüklerine
    Bilmiyorsun, vebalim boynuna kolye olmak için fazla ağır
    Aşk bu işte laftan anlamıyor hem kör, hem sağır
    Dedim ya bırak yoluma gideyim
    Yol, üzerinde ben gittiğim için bahtiyar,
    Yüreğim yüreğin için fazla ihtiyar
    Seninki âşık olmak değil, ihtimalsizlik tutkusu
    Bense sadece yüreğinin buğusuna adımı yazdım yanlışlıkla
    Sen hohlarsan silinir nasıl olsa
    O yüzden ben yoluma gideyim
    Çünkü yol bana aşık, ben yola
    Öylesine, yol üstünde,
    Sesinin kulağıma değmesiydi bu
    Garip bir tesadüf
    Gizli saklı, olabildiğince yasaklı,
    Gideyim ben
    Çünkü şiirim sayfan için fazla pasaklı

    Lesdri Leadri(Antolojiden)

Toplam 1407 mesaj bulundu