Merhaba diyerek birleşen ellerin elveda diyerek ayrılması acıtır yüreği....!
Dilek/çe....!
Merhaba diyerek birleşen ellerin elveda diyerek ayrılması acıtır yüreği....!
Dilek/çe....!
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Dilek Karagüzel Pıtırcık Hakkında Yazılanlar Sayfası Antoloji.com
4 Eylül 2025 Perşembe - 18:28:57
14.07.2025 - 23:12
Her şeye boşver ve aşkı yaşa… İlle de büyük aşk olması gerekmez; yaşanan her aşk büyüktür, yeter ki tadını çıkarmasını bil…
Çok büyük umutlar bağlama, yarını hiç düşünmeden, günü gününe sev, sevginin tadını çıkar… Sevgide geleceği düşünürsen aşkı, bombok edersin. Sakın haaa…
Sonsuz, monsuz diye karşındakinin başını yeme…
Her şeye boşver; öylesine sev ki, sevdiğini bile umursama, salt kendin için sev, bencilce yaşa aşkı, bütün maddesiyle…
Aslolan aşktır yaşamda…
Dolu dolu, dolu dizgin, zilzurna, saniye saniye aşkı yaşayarak sev…İki yıl, üç yıl sürecek diye umutlanıp enayilik etme…İster sürer, ister sürmez… Sen o anı yaşa yeter ki…
Yüce şeyler düşünme severken, sevgiyi berbat edersin; çünkü sevginin kendisinden daha yüce bir şey olamaz.. Sakın kuşkulara kapılma. Karşındakini didikleme, yiyip bitirme… Severken yirmi yıl sonrasını değil, yirmi dakika sonrasını bile düşünme, sevginin içine edersin…
An an yaşa, derin derin hem de…
Afferin sana…
Severken bunları düşünme, lütfen yarınsız sev!
Hadi, sevgiyle öperim.
Yaşa sen!..
.
Yarım Kalmış Öyküler/Aziz Nesin
..
Aziz Nesin ve eşi Meral Çelen
14Temmuz2025
12.07.2025 - 23:51
Ya sesini özlersem o zaman ,özlemi hafifletmeye yetecek mi fotoğrafların...
#sözleringücü
#özlem
#ütopiksöylemler
#anlamlısözler
#kavuşmakyoksaözlemçaresizliktir
#Dilekdemiş
11.07.2025 - 15:57
Kadın şöyle dedi:
“Doktor çağırma…
Sadece huzur içinde uykuya dalmak istiyorum, elin elimdeyken.”
Adam, ona geçmişi anlattı.
İlk karşılaşmalarını, ilk öpücüklerini…
Ağlamadılar.
Gülümsediler.
Hiçbir şeyi pişmanlıkla anmadılar.
Minnettardılar.
Sonra kadın yavaşça fısıldadı:
“Seni daima seveceğim.”
Adam karşılık verdi,
alnına yumuşak bir öpücük kondurdu.
Kadın gözlerini kapattı ve huzurla uykuya daldı,
eli hâlâ onun elindeydi.
Aşk…
Gerçekten de hayattaki tek önemli şeydir.
Çünkü her insan dünyaya yalnızca sevgiyle gelir,
ve bu dünyadan yalnızca sevgiyle gider.
Bir düşün.
Meslek, kariyer, banka hesabı, sahip olduklarımız…
Hepsi sadece birer araç.
Gerçekten önemli olan hiçbirini yanımıza alamayız.
O halde sev…
Seni gerçekten sevenleri sev.
Hayatında ondan daha önemli hiçbir şey yokmuş gibi sev.
Alıntı
10.07.2025 - 12:33
Birine hasret kalmak,
yüreği öyle güzel olgunlaştırıyor ki.
Birini severken büyüyorsun,
onun hasretiyle olgunlaşıyorsun...
Sabahattin Ali
10.07.2025 - 08:32
#olsun
Özlem, yeniden gelecek misin bana sorusuna
Artık yanıt bulamama konumudur.
Ne zaman hiç gitmeyeceksin sorusunun ise daha hiç sorulamadığı konum…”
“Özlem, kendinden dirhem bırakmadan katılmak istemektir bir şeye:
Hep, her şeyiyle; her şey hep, o olsun, istemek…
Özlem hep, her şeyi ister
Bir şeyde her şeyi; birisinde herkesi…”
Oruç Aruoba
09.07.2025 - 18:50
Leyla'ya sormuşlar ;
Mecnun mu seni daha çok sevdi
yoksa sen mi?
-Leyla;
-Elbette ki ben daha çok sevdim..! demiş
Herkes çok şaşırmış bu cevaba..
-Nasıl olur o senin aşkından çöllerde gezdi,
-Aklını kaçırdı ..!
Leyla;
-O aşkını hep dillendirdi, herkese anlattı, içini boşalttı.. Bense hiç kimseye söyleyemedim, yüreğimde bir sır gibi sakladım..
-Şimdi kim daha çok sevdi siz söyleyin?
Bırakalım Mevlana cevap versin bu soruya;
-Sır gibi seversen eğer muradın çabuk gerçekleşir, Tohum toprağa gizlenerek yeşerir.
-Aşkta konuşma, aşktan bahsetme yoktur.
Aşkı yaşamak vardır. Aşkta inlemek, gözyaşı dökmek vardır. Bu gözyaşları sana kafidir..!
-Aşk; susmaktır Ey Sevgili!....
Anladım ki,
derin ve esrarengiz olan her sey susuyor..
Alıntı
09.07.2025 - 15:00
Bir ilişkiyi sürdürmek için sadece aşk yeterli mi?
Hayır. Ve belki de bu, bizim kuşağımızın en büyük yanılgılarından biri.
Aşk bir başlangıç noktasıdır.
Bir alevdir.
Ama odun ya da oksijen olmadan, alev söner.
Bir ilişkiyi sürdüren şey, sadece duyguların yoğunluğu değil;
duygusal olgunluk,
iletişim,
ortak bir vizyon,
ve saygıdır.
Birini derinlemesine sevebilirsin…
…ama yine de bu ilişkide acı çekebilirsin.
Delicesine âşık olabilirsin…
…ama günlük yaşamda uyumsuz olabilirsin.
Aşkın şunlarla desteklenmesi gerekir:
– Ortak değerler
– Birlikte gelişme arzusu
– Yıkıcı olmadan çatışmaları yönetebilme becerisi
– Ve en önemlisi: karşılıklı bağlılık ve inşa etme iradesi
Çünkü evet, aşk gerçek olabilir ama beslenmezse, sürdürülemez.
Ve bazen eksik olan aşk değildir…
…saygıdır, çabadır ya da sabırdır.
Bu yüzden, hayır, aşk tek başına yeterli değildir.
Ama sağlam bir temel varsa, aşk harika bir başlangıçtır.
Alıntı(Sosyal medya-Eda Mutfakta)
09.07.2025 - 01:46
Bitmesi gerekiyorsa biter.Ne uzatma,ne zorlama ne de kabadayılığa da gerek yoktur.Başlamak kadar bitmek,doğmak kadar ölmek olağandır ve bitmeden yenisi başlamaz her bitiş bir başlangıca kapı aralamak içindir.Her ölüm bir doğuma her veda bir hoşgeldine gebedir.Gece hep gece olsaydı,gündüzü bilemezdik gece veda etmeli ki gündüz gelebilsin,yaşatabilsin güzelliklerini.Biterkende severken de ne kadarsa yüreğin o kadardır ederin ,edebin...
Ve sebepsiz değildir;
suskunluklar, vedalar.Vardır bir değil bin nedeni.
Demiş Dilek
""Mutlu olduğun yere geri dönme.
Bu, melankolik bir tuzaktır…
Her şey değişir ve hiçbir şey eskisi gibi kalmaz — sen bile.
Aynı manzaraları ya da aynı insanları arama.
Zaman kirli oynar; bir gün seni mutlu eden her şeyi mutlaka yıkar.
Bir zamanlar mutlu olduğun yere geri dönme.
Orayı hafızanda sakla, olduğu gibi… ama geri dönme.
Hayat devam ediyor.
Keşfedilecek yeni yollar,
Gezilecek yeni yerler var.
Ve başkaları bizi bekliyor." "
— Roberto De Niro
08.07.2025 - 23:01
Ben Sende Yansam
Sana yüreğimi versem ömrün bende kalsa
Onuda diz boyu sevgi yağmurlarıyla sulasam
Ruhumda esen sesin ömrümde kalsa
Onuda diz boyu sevda sağanakları alsa
Bende yansam sende yansan aşk olsak.Bana gözlerini versen görsem sevgini
Dünyayı seyretsem o güzel rüyayı
Sana gönlümden versem yaşasan o güzel dünyayı
Tutsam ellerinden dalga olsam denizlerin sahilinde
Bende yansam sende yansan aşk olsak .
Yavuz Bayram Çalışkan
08.07.2025 - 00:23
"Bazı kadınlar sol göğsünün altında mayın taşır beyler.
Oraya ilk ayak basan adam, ayağını çekip gitmeye kalkışırsa eğer; Mayın patlar,
Kadın dağılır,
Adam ölür kadının sol göğsünde.
Sonra bir daha kim gelip giderse gitsin sol göğsün altındaki kente, asla aynı etki yaşanmaz.
Bir mayın bir defa patlar beyler, bir kadın gerçekten bir defa sever.
'Bir şiir bir kez yazılır.
Bir kitap bir kez okunur.' gibi çürütülebilir bir tez değildir bu.
Bir insan bir kez ölür, türündendir.
Hatta düpedüz eşdeğerdir ikisi.
Ve sevgilim, sana gelince..
Bir gün uğrarsan sol göğsümün altındaki kente, hüzünlü bir sesle; 'Buralar eskiden hep benimdi.' diyeceksin kendine.."
Tuğba Karademir
07.07.2025 - 13:44
Bana İyi Gelen Bir Tek Sen
Gidişinin ardından yazıyorum bu satırları,
Bir deli rüzgar gibi geçtin hayatımdan…
Ne zaman duruldun, ne zaman savurdun beni,
Bilmiyorum.
Sadece yüreğimin orta yerinde bir fırtına var,
Ve içinde hâlâ senin sesin çınlıyor:
“Gitmek zorundayım…”
Oysa ben…
Kalmanı diledim hep.
Çünkü bana iyi gelen bir tek sendin,
Bir tek sen…
Bir mezar taşı kadar sessizleşti içim,
Ne ağlamayı becerebildim ne de unutmayı.
Ruhum acıyor…
Her özlem, her anı,
Kalbime kazınmış bir yara gibi.
“Hayat kısa,” dedin.
Ama sen gittin.
Ve ben kaldım
Yarım bir şiir gibi, yarım bir adam gibi…
Bir gözyaşına sığan
Binlerce sessizlikle…
Biliyor musun,
Aklım sende kalalı çok oldu.
Gece olurken,
Göz kapaklarımın altına sen düşüyorsun
Ve ben her gece seni
Yüreğimde taşıyarak uyuyorum.
Sarılmak…
Ne kadar basit bir kelime değil mi?
Ama sensizliğin içinde
Dünya kadar zor.
Kollarımı açınca boşluğa çarpıyor ellerim,
Senin olmadığın her an biraz daha küçülüyor
Bana ait dünya…
Özlemek,
Bir zehir gibi kanımda dolaşıyor.
Ne kadar içsem de seni hatıralardan,
Ne zaman gözlerimden geçsem
Gözyaşı oluyor adın…
Gitmek kolaydı belki,
Ama kalmak…
Kalmayı seçseydin,
Bambaşka bir ömür yazardık birlikte.
Şimdi sen uzakta bir yabancı şehirde
Belki gülüyorsun bir başkasına.
Ve ben
Mezar taşı gibi içime gömmüşüm her gülüşünü.
Bu mektubu sana gönderemem belki.
Ama bil ki her harfi yüreğimden kopup geldi.
Aşk hala burada.
Ruhu paramparça ama sana ait.
Sadece…
Bir tek sen.
Her şeyde sen varsın.
Ve ben, seni hâlâ çok özlüyorum.
06.07.2025
ZAMAN TÜNELI
07.07.2025 - 07:49
SEN GÜLÜNCE...
Sen gülünce
yorgun şehirlerin taş duvarlarında
birden yankılanır çocuk kahkahaları,
sökülür suskunluğun paslı kilitleri
bir kuş uçar kalbimin avlusundan
güller açar, ellerimin titreyişinde bile
bir bahar başlar
ayrılıklara inat.
Sen gülünce,
yıkılmış bir baharın orta yerinde
filizlenir suskun dallar
sular yeniden yürür köklerin nabzına,
kör tomurcuklar uyanır
ve gövdesi yanmış güller
tek tek, utana sıkıla
yeniden doğar.
Sen gülünce,
zamanın küskün akrep ve yelkovanı
birbirine kavuşur,
bütün saatler kalbimde
aynı anda çalar seni.
Bir kuş sürüsü geçer içimden
adını heceler gibi
rüzgâra savrulan dualarla.
Sen gülünce,
rüzgâr bile durur
bir an gözlerini dinlemek için,
bir an nefesinin sıcaklığında
çocukluğunu bulur dünya.
Kırık aynalardan yansıyan umut
toparlanır,
yeniden insan olur.
Sen gülünce,
kırk yıldır susmuş çeşmeler
bir adımla çözülür
ve ben, bin keredir kuruduğum çöllerde
ilk kez
suya dokunurum.
Gözlerinle sulanır
göçebe ruhum,
köksüz kalbim
bir yere tutunur.
Sen gülünce,
bütün karanlıklarıma af çıkar
çünkü bir gülüşünde
gökyüzünün tamamı gizli,
ve ben
sadece bakmaya cesaret edebilirim
çünkü başka hiçbir kelime
bir gülüşünü anlatmaya yetmez.
Sen gülünce
karanlık pencerelere ışık düşer,
üşüyen geceler ısınır
buz gibi hatıralar çözülür yüreğimde.
Bir dua yükselir,
adını anar,
adını öper
adını dokur rüzgâr.
Sen gülünce
her kelime göçer gözlerine
ve ben susarım;
çünkü bin şiir yetmez
bir gülüşüne.
Sen gülünce,
anılar bile susar,
bir tek sana bakar zaman.
Kırık aynalar onarılır yüzümde,
ve ben,
bir ömrü sana sığdıracak kadar
cömert olurum kendimden,
çünkü bilirim
sen gülünce dünya bile
daha güzel döner.
Sen gülünce,
yüzyıllık yorgun dualarım
süzülür göğe,
gözbebeklerinde bir cennet bulunur
dizlerimin bağı çözülür,
affeder beni ömrüm
ve en günahsız yanımla
yeniden başlarım sana.
Sen gülünce,
küllerimden doğar
bir başka ben,
adını yudum yudum içen,
korkularını avuçlarında unutan.
Gülüşün, kurak ufkumda
bir sabah ezanı gibi
rahmettir,
merhamettir,
beni hep yeniden yeşerten.
Peri Feride ÖZBİLGE
06.07.2025 - 15:59
GÜLÜŞÜN KALIR BENDE...
__En büyük armağan; bir insanın sana gülüşünü emanet etmesidir.__
Bir gülüş bıraktın avuçlarıma,
suskun bir şehrin uyanan sesi gibi
çok şey yarım kalmışken
yalnız senin gülüşün tamamladı içimdeki boşluğu.
Kıyamet gecelerinde bile
o gülüş gelir aklıma,
karanlık duvarlarıma ay ışığı sürer,
ellerimin titreyen çizgilerine
sonsuzluk yazar.
Gözlerin, uykusuz dualarıma konan
bir beyaz kelebekti,
ama ben
en çok gülüşünde sığındım hayata;
çünkü o gülüş,
bir ölüyü bile diriltecek kadar
delicesine güzeldi.
Sesinde kırık bir mevsim vardı,
gülüşünle bahar taşırdın
dallarımın kuruyan yerlerine
ben sana tutunamadım,
bir tek gülüşün kaldı bende,
çünkü bazı mucizeler
yalnız bir tebessümde gizlenir.
Zaman usul usul çekildikçe bedenimden
yaralarımı yokladım,
hangi sözden kanadım,
hangi bakıştan düştüm bilmiyorum
bilirim, senin gülüşün,
içime sürülmüş bir iksir gibi
yıllarca ayakta tuttu beni.
Bir şiir okur gibi
geçtim hatırandan,
kulağımda asılı kalan sesin,
gecenin en dipsiz kuyularında bile
yolumu buldurdu bana.
Ey gülüşüyle kalbimi mühürleyen,
şimdi bin yıl sonra bile
adıma hatırlanacak tek izsin
bir gün adını unutsam,
gözlerini unutsam,
yüzünü bile unutsam
emin ol,
gülüşün kalır bende.
Bir çocuk rüyası kadar masum,
bir annenin duası kadar berrak
bir gülüş, işte o gülüştü bana kalan
ne öfke silebildi izini
ne de zamanın çürütücü eli;
sen gittin ama
gülüşün hâlâ soframda ekmek gibi,
su gibi,
eksilmez bir umut gibi durur.
Bir gün her şey bittiğinde
yorgun kalbim susmayı öğrendiğinde
belki son nefesimde
ruhum senden vazgeçer
hatırla, dudaklarının ucundaki o ışık
hep kalır bende.
__Hatıralar unutulur, ama gülüşler insanın damarında akar__
Peri Feride ÖZBİLGE
05.07.2025 - 01:37
** İlahi Tecelli **
Zamanın Ötesi
Tesadüf değildir
İlahi bir tecellidir belki de
Kaleminle vurularak
Ellerinden ölmek
Tam da doğduğum günde...
03.07.2025 - 17:03
Deliliktir sevmek, hepsi bu
Gözlerinde yandım ilkin
Bir kıvılcımda, belki bir yangında
Bir ismin gölgesinde, bir harfin ucunda
Kendimi unuttum
Dedim: delilikse bu, bırak olsun!Günleri büktüm, suskunluklara sardım
Kahkahaları rüzgâra verdim
Sana yazdım, uykusuzluğa sarılarak
Kalbimi koydum kalbine
Dedim: aşktır, hepsi bu!Bir masala uyandım sevinçle
Çay bardağına gökyüzü koydum
Çatlayan kelimelerden şiir yaptım
Sen güldün, ben dünyayı unuttum
Dedim: deliliğimiz kutsaldır, hepsi bu!Ayakkabılarımı çıkarıp attım
Yalınayak gezdim sokakları
Seninle yürüdüm, adımlarınla susarak
Bir duvara başımızı yasladık
Dedim: aşk sığmaz eve, hepsi bu!Bir gün giderim
Ama kalırım sende, bir harf kadar
Bir nefes kadar
Belki de bir delilik anısı gibi
Dedim: seni sevmek yaşamaksa, yaşamak deliliktir!
Hepsi bu!
Ay Vakti
03.07.2025 - 07:22
Ben Bir Zeytin Ağacıyım...?????
Ben Aydın'da bir zeytin ağacıyım.
Kırında, bayırında kök salmış,
Bu toprakları yurt tutmuşum.
Ayşe-Fatma gibi,
Mustafa gibi,
Kemal gibi vatanım demişim..
Güneşinde yanmış, sıcağında bunalmışım.
Gün olmuş bir yaban el deymiş,
Ateşlerde kavrulmuş, kor olmuş, kül olmuşum.
Al yanaklı kızlar,
Yağız kızanlar sözleşmiş gölgemde..
Nice göz yaşına,
Sevince, sevdaya şahit olmuş, sırdaş olmuşum..
Ben Muğla'da bir zeytin ağacıyım.
Dededen oğula, oğuldan toruna.
Salıncak olmuşum...
Ekmeğe katık, garip sofrasına azık olmuş,
Yoksul doyurmuşum.
Karbeyaz kerpiç evler aydınlansın diye,
Kaç asır yağ olmuş, fenere girmiş ışık olmuşum.
Sabuna bürünmüş, toprak kokulu terli bedenleri,
Nasırlı elleri yıkamışım..
Ben Ayvalık'ta bir zeytin ağacıyım.
Zeybekler konaklamış gölgemde
Sığınak olmuş, efeleri barındırmış,
Kekik çayı sunmuşum...
Deniz kokusu sinmiş dallarıma,
Çiğ tanelerini yudumlamışım seher vakti,
Güneşi avuçlamışım yapraklarımla..
Yeşil olmuşum..
Kara olmuşum,
Köy güzeline göz olmuş,
Genç kızlara çeğiz olmuşum..
Ben Ege'de bir zeytin ağacıyım...
Sofralarda lezzet olmuş,
Dünyaya ün salmaşım.
Dallarım barış sembolü olmuş,
Sevenlere bayrak olmuşum.
İşte bunun için.. yaradana duacıyım...
Ben Ege'yim, Ben Anadolu'yum, ....
Ne olur söküp atmayın...
kıymayın bana,
Sofranızda nimet,
Hanenizde bereket olurum..
Bakın atalardan selam getirdim ya size,
Bırakın torunlara selam götüreyim...?????
Osman KARAARSLAN
30.06.2025 - 23:53
"Bir lütuf değil seni sevmek!
Kalbimin beynime verdiği emirdir...!"
30.06.2025 - 20:40
?si=Iwyz6vKzFzH4EXT-
26.06.2025 - 19:22
Bir damla düşer toprağa bak hâresi güldür ..
Pervâne döner harda fakat, çâresi güldür .. !
Bülbül, sana yâr olmak için nârlara düştü ..
Dâim yakışan hep sana, bir kırmızı güldür ..
Dünyâ ki harâp olsa yeter gûl-i Muhammed (s.a.v) ..
Billûr dudağından dökülen her sözü güldür ..
Kim derse eğer, nerde alâmet bize O’ndan ..?
Baksın hele dünyâya da her gördüğü güldür ..
Hem kan tükürenlerle zaman kardeş olunca ..
Şâhid sana, ardında bu çöl kumları güldür ..
Sensiz bu mekânlar karadır, darmadağındır ..
Dünyâdaki tüm renklerin en kutsalı güldür ..
Aşk sende bulur kendini, yurdun ki gülistân ..
Âlemleri aydınlatacak gözyaşı güldür ..
Ey gül! Yok olur yokluk eğer sen var olunca ..
Cân buldu cihân, âb-ı hayât varlığı güldür ..
Taştan taşa çarpıp su, gülistâna akar hep,
Fermân tanımaz kalplere, aşk âteşi güldür ..
Sen, yağmur olup sîneye şefkat bırakırsın,
Aşk bahçesinin sâhibi sen, sunduğu güldür ..
Çağlar kapanır gitme, kıyâmet kapımızda ..
Ey yâr .. ! Gidişin gurbet olur, vuslatı güldür ..
Ardında hüzünler bırakıp gitme efendim ..
Efsûn mu değil, bizde karanlık sızı güldür ..
Güller küle râm oldu firâkınla, bizi güldür ..
Bu âteş-i aşkın, gece yıldızları güldür ..
Gül yüzlüyü yazmakla biter sancılı günler ..
Sevdâların en kutsalı kalplerdeki güldür ..
Tarife ne hacet gülü, meydanda bütün gün ..
İnsanlığı kurtarmak için sunduğu güldür ..
~ Fuzuli ~
25.06.2025 - 15:15
Ah Müjgan Ah ????
babam haylaz ve bazen biraz kaba denebilecek kadar soğuk bir adamdır.
pek sohbetimiz olmamıştır. dün geceye kadar. 30 yıllık büyüyü bozdu.
hala heyecanlanıyorum söylediklerini düşündükçe.
zeki müren dinliyordu, bir duble de rakı koymuş hafiften demleniyor. oo dedim üstadım bir tek de ben atayım. güldü gel dedi ki hayatta demez, tek içer hep nedense. neyse oturdum karşısına.
naber dedim, iyi dedi düşünüyorum. ne oldu be dedim, anlatayım mı cidden dedi.
anlat dedim, başladı:
annenle tanışmamıştık o dönemler, ben sabahları işe gidiyorum akşamları da üniversiteye gidiyorum. beş kuruş para yok, kiraydı oydu buydu derken çulsuzuz hep. ama gururlu çocuklarız, kimseye eyvallahımız yoktu. sigaramız birinci, muhabbetimiz zamanın gerçek alimleriyle medresede dönerdi, çemberlitaş'ta.
gururluyuz dedim ama bazen o kadar da gururlu değildik aslında, ya da ben değildim.
ismi müjgan'dı. bak tekrar söylüyorum, bir kadına koyulabilecek en güzel isim budur. müjgan.
müjgan'la tanıştıktan sonra babaannene yani anama sordum ismini değiştirmek ister misin senin ismin müjgan olsun dedim. çünkü dünyadaki en güzel varlık anamdır bu nedenle onun da ismi müjgan olmalıdır. kabul etmedi. keşke sen kız olsaydın oğlum. hayatımda kimsenin ismini müjgan koyamadım.
müjgan'ı nasıl anlatsam bilmiyorum, hala dört kadehe kadar başka şeyler düşünebiliyorum ama dört kadehten sonra her şey müjgan oluveriyor.
hanımeli çiçeğini bilir misin? eğer bir sokakta hanımeli çiçeği varsa ta sokağın en başından alırsın kokusunu. içindeki balının kokusu sarar sokağı. yanına gidersin ki bir de güzel bir de narin.
azcık kopartsan evine götürsen ne var korsun bir kavanozun içine, azcık da su koysan belki kök salar ama kök salmasa bile kokusu evi sarar.
kıyamazsın, çünkü bahçedeyken balından arılar nasiplenir, kokusundan konu konu komşu, güzelliğinden de taze çiftler nasiplenir, izledikçe aşkları kabarır.
ben yıllardır müjgan'ı başka türlü tanımlamayı beceremedim. hanımeli çiçeği gibiydi o, ne kopartıp alabildim ne de kokusundan vazgeçebildim.
annen bu söylediklerimi duysa ne der bilmiyorum. 36 yıldır evliyiz dile kolay, ilk defa anlatıyorum bu hikayeyi birine, hiç anlatamam sanırdım. müjgan bizim emirgan'daki komşumuzun kızıydı. babası despot bir adamdı, ülkücü geçinirdi, biz de tatlı su solcusuyuz ama yine de laf söyletmiyoruz. velhasıl görüşmemizi yasakladı.
mektuplaştık az biraz, son mektubunda veda etti bana. tekrar yazarsam babasıyla sorun yaşayacağını ama beni hiç unutmayacağını söyledi. genciz, ateşliyiz dinlemedim müjgan'ı. daha ertesi gün kapısında beklemeye başladım, ama yarappi hatunum salınıyor merdivenlerden, bir de öğlen güneşi vurmuş tam kapısının önüne, cildi bir parlıyor, gözleri hele, gözleri kahverengiydi ama yemin ederim masmavi.
koştum, tuttum elinden. göz göze geldik, tek kelime etmedi. korunun oralarda bir kenara gittik, çöktük yere, dedim ki: hayatta seninle birlikte olmaktan daha fazla dilediğim hiçbir şey yok, seni varlığımın her bir zerresiyle ayrı ayrı seviyorum, ne olur beni seninle olma, seninle yaşlanma saadetinden alıkoyma, yanında olmak dünyada kalan diğer tüm lezzetlerden yeğdir.
ayağa kalktı, nazım'ım olmaz dedi. hakikaten olmaz, elimden gelmez, hiçbir şey daha söyleme. gözümün nuru, hoşçakal dedi. saçımdan öptü.
saçımdan öpmeseydi belki daha iyiydi. çünkü insan sadece gerçek sevdiğini saçından öper, içine çeke çeke öper. nefesini bile unutmadım.
oğlum, ondan sonraki hayatım, hayatımda kalan diğer her şeyi bu yaraya basmakla geçti, özür dilerim.
sen oğlumsun, canımın yarısısın, bunları anlatmak içimde bir hüzün doğuruyor, suçlu hissediyorum kendimi. ama böyle oldu işte. belki şaşıracaksın, neymiş bu nazım'ın kalbi diyeceksin ama hala özlüyorum biliyor musun? koskoca okyanuslarda kaptanlık yaptım, 7 iklim 4 kıta gördüm, o görkemli kocaman denizlerde boğulmuyor da bir kaşık müjgan'da boğuluyor işte insan.
üzülme, gel içelim, bu kadehi de müjgan'ın kirpiklerine içelim, ki o kirpikler asla rastgele dizilmiş olamazlar.
müjgan'a..
**
konuşamadım. öyle babama baktım. gözleri hafif nemli, gülmeye çalıştı ama ağlamaya hazırlanan bir yüzün gülmeye çalışmasının yarattığı o kambur gülümseme ne ona ne de bana yetti. ikimizin de canı ağzımıza geldi.
öptüm saçından odama gittim, hala odamdayım. adam annesinin ismini müjgan koymaya çalışmış. benim hayata dair söyleyeceklerim o an bitti zaten.
saçınızdan öptüm.
İ. Girgin
25.06.2025 - 15:09
Çocukluk gençlik derken
Birde bakmışsın geçmiş yıllar
Saçlarda aklar
Yüzünde geçmişten kalan çizgiler
Kırk yerinden yaralı kırk yamayla kapattığın kalbin
Kapanmışsın içine
İçin ağlar yüzün güler kime ne
Dışardan bakan mutlu sanır
Seni ancak gerçekten anlayan bir kaç dost tanır
Geçer yıllar su gibi
Belin bükülür
Dermânı kalmaz dizlerin
Anlarsın ki geçmeyen hiçbir şey yok şu hayatta
Boşuna bir ömrü değmeyen şeylere etmişsin heba.
23.06.2025 - 10:57
İNCİNSEN DE İNCİTME
“Bu kirlenmiş dünyayı yaşanılır kılan nedir bilir misin?
‘İncinsen de incitme.’
Diyen
Hacı Bektaş Veli,
...
‘Yaradılanı sev, yaradandan ötürü.’
Diyen
Yunus'u,
...
‘Dili, dini, rengi ne olursa olsun iyiler iyidir.’
Diyen
Hacı Bektaş Veli'si,
...
‘Ne mutlu eğri zamanda doğru yerde durabilene’
Diyen
Pir Sultan Abdal'ı,
...
‘Beni hor görme gardaşım, sen altınsın da ben tunç muyum?’
Diyen
Veysel'i,
‘Kötü insanların türküleri yoktur.’
Diyen
Neşet Ertaş'ı,
...
‘Bütün aşklardan yücedir, insanın insanı sevmesi.’
Diyen
Mahsuni'si,
...
‘Sana düşman
Bana düşman,
Düşünen insana düşman,
Vatan ki;
Bu insanların evidir, sevgilim
Onlar vatana düşman.’
Diyen
Nazım'ı,
...
‘Çiçek gibi insanların kalbini kırdınız, bahçeleriniz bahar görmesin.’
Diyen
Ahmed Arif'i,
...
‘Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir Barıştır.’
Diyen
Yaşar Kemal'i
Var...
...
Yani bu kadim topraklarda kin ve nefret yeşermez.
Her şeye rağmen sevgi yeşerecektir...
Kardeşçe,...
Ah..!
Aynen Özdemir Asaf'ın dediği gibi ..
Acaba çok yağsa yağmur temizlenir mi bu kirli dünya...
Vuslat
23.06.2025 - 10:54
?si=dEVbdNmSW2d3Wrqk
23.06.2025 - 10:23
Bana Gelirsin
Yıldızlar görse bendeki güzelliğini
Birer birer düşerler içimdeki denize,
Aydınlanırım, o kadar aydınlanırım ki,
Bana gelirsin...
Bahar anlarsa duyduğum üzüntüyü,
Bütün dallarını uzatır kalbime doğru
Çiçeklenirim, o kadar çiçeklenirim ki,
Bana gelirsin...
Din duysa ettiğim ibadetleri
Bütün mihraplarıyla çevrilir bana
Büyürüm, o kadar büyürüm ki,
Bana gelirsin...
İçimde bir kere görsen güzelliğini
Garkolursun nurdan bir âleme
Bulmak için, kendini bulmak için
Bana gelirsin...
Yıldızlar görse bendeki güzelliğini
Birer birer düşerler içimdeki denize,
Aydınlanırım, o kadar aydınlanırım ki,
Bana gelirsin...
Celal Sılay
Toplam 1402 mesaj bulundu