Merhaba diyerek birleşen ellerin elveda diyerek ayrılması acıtır yüreği....!
Dilek/çe....!
Merhaba diyerek birleşen ellerin elveda diyerek ayrılması acıtır yüreği....!
Dilek/çe....!
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Dilek Karagüzel Pıtırcık Hakkında Yazılanlar Sayfası Antoloji.com
20 Temmuz 2025 Pazar - 16:12:15
02.03.2023 - 22:05
Hayat Dediğin; Hayat dediğin geçip gidiyor, Cancağızım...
Yaş dediğin, durmuyor yerinde, Diş dediğin, emanet, Saç dediğin, karlar yağdı.
Başım özler omuzunu... Hayat dediğin bitiyor cancağızım Beklenmiyor her şey tam olsun,
Duraklamaları oynatmıyor, Bitti mi, bitiyor... Ve bir akşam üstü yorulabiliyor insan, Vazgeçiyor ummaktan, Hayatın provası yok cancağızım, Yaşadıysak, yaşadık...
02.03.2023 - 18:29
02.03.2023 - 17:17
02.03.2023 - 17:17
02.03.2023 - 15:01
01.03.2023 - 16:29
Son paylaşımımızı okudum paylaşım yoruma kapalı o yüzden buradan yazma gereğini duydum iki üç yerde dimi sözcüğünü kullanmışsınız lütfen bunu değil mi şeklinde düzeltin güzel paylaşımı basitleştirmiş bu sözcük.
Paylaşım için tebrikler.
01.03.2023 - 16:25
Ne tuhaf içini yakan insanın içini söndürebilen tek kişi oluşu.
Yaman çelişki canını okuyanın en kıymetlin oluşu.
Berbat bir acı
Hem en büyük mutluluğu gözleriyle sana baktığında içinde kendini gördüğünde kalbinin yerinde olmadığjnı hissettirişi,aynı gözlerin seni de kendisini de buz dağına çevirişi.
Varlığı huzur yokluğu delirtiyor dediğinin hergün cehennemide yaşatabilmesi. Biz huzur istiyoruz biz çok benziyoruz biz güzeliz son nefese kadar beraberiz derken kışa dönmesi baharın kan kaybından can çekişmesi sevdanın.
Garip değil mi? Biz ayrılamayız derken hergün ayrılık rüzgarlarıyla ölüp ölüp dirilişin.
Ve ne acı dimi. Ona defalarca yenilmiş , boyun eğmiş,kimseye eyvallah etmezken ona teslim olmuşken hiç göze alamadığın kadar cesur hiç olmadığın kadar cömert olmuşken sevdiğini inandıramayışın hep sorguya çekilişi suça delill sayılışları cümlelerinin.
Çok zor dimi.Canım dediğinin canını yakması öfkeliyken bile sarılabildiğin insanın senin kırıldığını bile görememesi.Aptalca dimi şifamsın dediğinin sen de kapanmaz yaralar açması. Ruhunu biliyorum sen benim ruhumsun dediğin insanın sözcüklerine yabancı oluşun. Tenini bildiğin insana nasılsın diyemeyecek kadar el oluşun. Sana doyamıyorum dediğinden köşebucak kaçışın. Çok sevmenin kuralı gereği bedelidir herhalde. Ama yine de yaşamak istediğin dimi onca zora onca olumsuzluğa rağmen kapıda ayak sesini duysan koşarak gidip sarılacağın.
Ve nefesim dediğin nefessiz bırakıması. Sevdiğim
Tanrım
Dediğinin
her söyleminin, her eyleminin tüh kaka olması ve
Tanrıyı düzeltme çabanın dayanılmaz yorgunluğu .. Tanrı yanlış yapıyorsa yanlışını düzeltme Tanrını değiştir ;daha kolay ,daha az çaba, daha çok mutluluk sıfır yorgunluk.
Yanlış güzelleştirilmez, yanlışsa Tanrı da olsa sevilmez.
Dur kalbim... Dur artık bu kadar yorgunluk çok fazla. Yapma. Artık koşma. Artık sarılma. Yazı sev mesela. Çiçeği böceği şiiri müziği sev. Mutluluğu gör bir çocuğun gözlerinde mutlu eder seni o çocuk gözler. Kitap oku mesela hem kendine hem çevrene faydan olsun aşka bulaşma.
Dilek demiş.
01 Mart 2023
28.02.2023 - 20:05
Başka Birisi Nasıl Sevilir Bilmiyorum
İlhan Berk
Hangi şehre gidilir yalnız başına,
Hangi şarkı dinlenir senle olmayınca.
Kimle çay içilir?
En güzel sözlerin altı kim için çizilir
Kimin kokusu saklanır…
Hangi hayal hediye edilir,
Hangi gözle bakılır o çiçek yaprağı kirpiklerine
Nasıl anlatılır gülüşünün sesi
Adının güzelliğine hangi alfabede rastlanır
Senin bakışın hangi şiire benzer
Kime dokunur, sarılır, uyur bu kalp
Hangi insanda rastlanır sana…
Gel de anlat…
Senden başkası nasıl sevilir?
Bilmiyorum ben
17.02.2023 - 18:12
17.02.2023 - 17:05
17.02.2023 - 17:04
17.02.2023 - 16:34
17.02.2023 - 14:49
17.02.2023 - 00:30
BİLİYORUM
Biliyorum
ayrıldığımız gün unutacaksın
dün olduğu gibi
bugün de aşkı yok sayacak
inanmayacaksın
geçip giden zaman
anımsatmayacak yaşanmış anıları
biliyorum
bir serçe misali çarparken yüreğin
adımı anmayacak dilin
ve zamanla özlemeyecek
unutacaksın beni
biliyorum
kulağının aşina olduğu sevi sözlerini
bakarken
dalıp da gittiğin mavi gözlerimi
bir daha göremeyeceksin
biliyorum
duygu yoksunu bir el uzanırken saçlarına
yaslayarak başını göğsüne
oksamayacak benim gibi
hele ki kırıp dökerek gidersen
hissetmeyecek nasır bağlamış yüreğin
biliyorum
yüzüne söylenecek bir çift güzel söze kanacak
birgün gerçeğe uyanacak
belki da hayata küsecek
içine kapanacaksın
ve ben
tövbeler edip uzanmayıcağım kaleme kağıda
adını düşürmeyeceğim şiirlere
aramayıcağım satır aralarında seni
biliyorum
zamanla yarışırken
buluşmalarımızdaki gibi
geç kalışların hoş karşılanmayacak anılarımızı dair tuttuğun notları
peçetelerden yaptığım
origami gülleri de atacaksın
biliyorum
geceler boyu üstünü örtmeye çalıştığın acılarla uyanacaksın sabaha
ve biliyorum
olmadığın gibi
olmayacaksın hayatımda
zamanla unutulacak adım/n
Efkan ÖTGÜN(17Şubat2022 tarihli)
.
.
. Olmayacaksın Rüyalarımda
Biliyorum boğacak aşkı bir gün
Bu hayat sensizliğinde zamanın
çarparken yüreğim hecelemeyecek adını
unutacağım seni sevmelerin hazzını
özlemleri savuracağım küllerinde sigaramın
Çünkü nasır tutacak, hissetmeyecek yüreğim
Dökülmeyecek dudaklarımdan aşkın
Seni yazmayacak kalem mısralara
Düşmeyeceksin damla damla şiirlerimden
Kıyısında silinip gideceksin dipnotlarımın
Güneşle yarışırken gözlerim gün batımında
Örtecek gece sesizce üstünü acılarımın
Silüetin ırayacak takılıp bulutların ardına
Olmayacaksın artık rüyalarımda...
Biliyorum sensiz sabahlara uyanacağım
Tüm zamanlardan silinecek adın
Kokun kalmayacak tenimde/saçlarımda
satır aralarına sıkışıp kalacak aşk
Sen dolu/sensiz gecenin sabahlarında
Yokluğuna uyanacağım üşümüşlüğümle
Tarayacağım sen dolu zamanları yokluğunda
çaresizliğimde arayacağım umutlarımı
Biliyorum hiç olmayacaksın masalında aşkın
Biliyorum;
Olmayacaksın HİÇ; rüyalarımda...
Ezel Sonan
15.02.2023 - 19:17
Bazen kaçılırmış bazen sevgin bal şifa değil zehir olup öldürebilirmiş.Okudum anladım kimbilir belki de yaşadım yaşadın yaşadınız.
Şair iyi yapmış.
.
.
.
Ben Hep Kaçtım
---Ben hep kaçtım …
Üzmemek için sevdiklerimi
Ardımda kırılmış bir kalp kalmasın diye
Gözlerinin derininde boğulmak isterken
Benden zarar görmesin diye kaçtım …
Ardımda beddualı bir dil olmasın ,
Adımı her anışında yüzünde küçük bir tebessüm açsın diye kaçtımBen hep kaçtım …
Deli gibi sevsem de o mutlu olsun diye
Yüzünde gülüşler kaybolmasın,
Gözünden inciler dökülmesin diye kaçtım
Yüreğim kan ağlarken gözlerine bakmayım diye
Dilim seviyorum diyecekken duymasın diye kaçtımBen hep kaçtım…
Beni unutsunlar ama kötü anmasınlar diye
Mutluluklarımız anılarda kalsın ,
Resimlerdeki gülüşlerle hatırlasın diye…
Öyle kolay sanmayın yürek acısını…
Ama seviyorsanız gerçekten ve imkanınız yoksa mutluluğa
Sevilmekten kaçmalısınız sevdiklerinizde siz gibi mutsuz olmasın diye
Ve işte ben hep kaçtım …
Sevdiklerim mutlu olsun , hep gülsünler diye..!
Barut CAN
08.02.2023 - 20:24
Çok üzgünüm güzel ülkem...
06.02.2023 - 17:38
Beni
Kendini unuttursana..
Alışırsam yokluğuna görmezsem seni duymazsam sesini çok değil birkaç güne...Geçer gider.
06.02.2023 - 17:27
HERKESLE BARIŞIK MUTLU BİR YALAM İÇİN
***Hayatta olduğunuz müddetçe kimseyi değiştir-meye çalışmayın!
*Evet bu iki tarafı da yorar. Çok sevdiğiniz insandan beklentiye girmek, bulunduğu ortamda yanında olmak, de-ğilseniz, onun ne yaptığını bilmek, hatta yanındaysanız bile, gözlerinizi gözlerinden ayrılmamak, kısaca, onunla ilgili olmak sıkabilir.
Ya da ilişkinizi daha bir sorunsuz hale getirme ça-banız adına, sorunlarınızı çözümlemeye yönelik çalışma şekliniz, onunla ilgili; “ben böyle düşünüyor, böyle mutlu oluyorum dayatmaları, sevdiğiniz kişiyi değiştirmeye çalış-mak, ya da özgürlüğünü kısıtlamak olarak algılanabilir! . Yapmayın. Onu değiştirmeden kendinde değişmeden etli ye sütlüye karışmadan sevmeyi bilin.
***Karşınızdaki insanda asla kusur aramayın. Çün-kü sen de kusursuz değilsin!
*Katılmamak mümkün değil. Karşınızdakinde kusur aramak, gözüne gözüne sokmak veya adı ne olursa olsun ilişkiyi bozar, zehirler. Bu her iki taraf için de geçerlidir. Ku-sur dediğinizde; kime ya da neye göre kusur?
Yaşam onun, yaşamını o kurarken geçmişinde yok-tun payın olmadı sorgulamayacaksın. Kusurunu yüzüne vurmak yerine kırmadan göstermeye çalışacaksın, örtmeye çalışacaksın.
Bu da tahammülsüzlük yaratıyorsa ilişki de ya gör-mezden geleceksin devam edeceksin ya da taraflardan bi-rini çok üzüyorsa iki tarafta o zaman kusura bakmayacak önce ilişkimiz değil önce ben değip mesafeni koyacaksın.
***Zihninizin, aşamayacak sur ötesinde düşünme-sine ve hayal kurmasına izin vermeyin!
*Hayal kurmayı bilmeyen biri bunu yapamayabilir onu hayal kurmayı öğretmeyeceksin. Bazen aşklarda ha-yalden ibaret kalmalı çünkü aşk problemi kadar zihni zorla-yan kalbi yoran başka bir durum yoktur. Akan nehir suyu-nu, bir anda ters istikamette çevirip, akışı sağlayabilen güç gibidir aşk! Hiçbir hayal aşka kurulan hayalle başedemez.
***Dünün peşinden koşmayın. Çünkü o gitti asla geri gelemez!
*Evet dün dünde kalmalı. Ama hakkını vererek! Mutluluksa mutluluk, gözyaşıysa gözyaşı, sorun varsa so-run, hakkını vererek dünü yaşayıp bitirebilmek. Lakin dünü de unutmadan yarını yaşayabilmek. Bunu yalnız başınıza başarabilmek kolaydır. Ama hayatınızda biri var iken, ikili ilişkilerde ise zordur!
Aslında daha kolay olmalı dünü de yarını da payla-şarak yaşamak çünkü hayatını kolaylaştıransa yanında du-ran kişi, mutluluğu dibine kadar yaşarsın acıyı hafif sıyrık-larla atlatırsın hasar bırakmasına izin vermeden toparlarsı-nız birbirinizi.
***Her bir insanın en az sizin kadar hata yapma ih-timalini gözardı etmeyin!
Elbette. Lakin yapılan hata kırgınlığa sebebiyet ve-riyorsa, bunun farkında olmak zorundasınız. Kırdığınızı gö-remiyorsanız, karşısında konuşamıyor, konuşarak bile an-laşamıyorsanız demektir. Hata yapmak olağan lakin kırmak da bir nebze farkında olmadansa oluru var. Ama kırıp dök-tüğünü görmemek daha acı hele en sevdiklerindense bu darbe. Bu beni ölüme götürürken arada ağzıma bal sürmek gibi olur.
***Geçmişte yaşadıklarınız olumlu ya da olumsuz şeylerden pişmanlık duymayın!
*Geçmişi değiştiremezsiniz. Yaşanmış, bitmiştir. Siz önünüze bakmalısınız. Sizinle gelmek isteyenler, yanınızda durur ve sizinle omuz omuza yürürler. Gelmek istemeyenle-ri de zorlayamazsınız. Geçmişte son nefesinize kadar, ge-lecek de son nefesinize kadar sizindir. Dünün pişmanlıkla-rından ders çıkarabilirsin. Yarına keşke demeden, pişman olmadan yaşayabilirsin, hata yapmaktan korkmadan yaşa-malısınız ve yanınızdakiler de hata yaptığınızda, sizi yargı-layan, elinizi bırakan değil, elinizden tutmayı bilen insanlar olmalı. Ben geçmişimden pişmanlık duymadım geçmişimi de seviyorum hayatımı da hayatımda olanları da!
***İyi ya da kötü yaşadığınız anılar size özgüdür Bu yüzden anılarınızı saygıyla hatırlayın!
*Geçmişte yaşadığım her anımın arkasındayım. Hepsi, benim özel yaşamımın tanığıdır. Onlar acısıyla tatlı-sıyla, hatasıyla, doğrusuyla, benim yaşanmışlığımdır. Paha biçilmez kıymettedirler Kalp atışım gibi. Kıymet bilmeyenin de benimle olan anılara saygısı olmayanın da hayatımda yeri yoktur! bence siz de yer vermeyin!
***Geçmişiniz size geleceğiniz için öğrenme dene-yimi sunar. Geçmişten ders çıkarmadıysanız bir başkasını asla suçlamayın!
*Birileri ben ne yaşadım ne yaşamadım bilmeden hayatımla ilgili sorgu yargı nasıl yapamazsa; ben de, baş-kasının hayatına burnumu sokamam. Yollarımız kesişti ve bir kişiyi hayatıma aldıysam. Bu durumu onunla yapılan bir hata olarak adlandıramayız. Eğer ortada bir yanlış var ise ve ceza kesilmesi gerekiyorsa, herkes kendi payına düşeni alır. Ne o beni suçlayabilir ne ben onu suçlayabilirim. Her ikisi de yetişkin insandır. Sizin hayatınızı altüst ettiyse, ya da size iyi geldiyse buna fırsat veren de sizsiniz! Hayatınızı keşkelerinizi, pişmanlıklarınızı kabüllenmeyi bileceksiniz! Başkalarını suçlamak, doğal olarak kendi hatanızı kabül-lenmekten çok daha kolaydır. belki de bu yüzden hep ba-haneler üretiliyoruzdur.
***Hiç kimse doğduğunda günahları ile doğmaz bu yüzden sen de günahkâr değilsin!
*Elbette.
Keşke o masumluğu o saflığı koruyabilsek ama günahkâr olmaya bazen gönüllü koşarsın bu da senin ter-cihindir. Kimse bunu sorgulamamalı bedelini ödeyecek olan; çünkü ödülünü de cezasını da çekecek olan sensin. Bunun için ne kendini ne başkasını suçlayamazsın gü-nahkâr diye kimseyi etiketleyemezsiniz.
***Herkes gibi sen de kötü bir insan değilsin. Eğer bir kötülüğe bulaştıysan, seni bu kötülüğe iten sebep var-dır. Doğru yolu mutlaka bulursun. Yeter ki ilkel benliğine yenik düşme. Merak etme. İyilik kıvılcımı canlılığını hep ko-rur.
*Yazar sanırım burada iyi insanları sadece baz al-mış bana göre herkes iyi insan değildir. Herkes iyi, masum günahsız doğabilir. Ama sonrasında, iyi insan kalamayabi-lir.
Lakin evet; iyi insan kötülüğe bulaştıysa, onu mut-laka bu kötülüğe iten bir sebep vardır. Önünde sonunda doğru yolu bulur belki. Ama illaki bedelini de öder. İyi insan diye, hayat maalesef kimseyi affetmiyor. Tam tersi, çok tu-zak kuruyor. Ve iyi insanların o kötülükten sıyrılmaları da, kötü insanlara göre daha bir zor oluyor. Çünkü kötü olmayı isteyerek seçmezler. Keşke iyi insanların öyle bir ayrıcalığı olsa!
***Kendinize odağa koyarak, aynada kendinize ba-kın. Varoluşun gerçek sebebinin sizde gizli olduğunu gö-receksiniz!
*Hayatta herkesin üslendiği bir misyonu vardır ve hayatımıza giren kişilerin de, bizim hayatımızda üstlendikle-ri misyonlar vardır. Öğrendiklerimiz, öğrettiklerimiz vardır. Bu durum ikili ilişkilerde olağan ve güzeldir. Ama birbirimi-ze üslendiğiniz misyonun gereğini yaparken ya da kaza-nımlarınızı isteklerinizi öğretilerinizi paylaşırken, her şeyin en iyisini, en doğrusunu, ben bilirim edasıyla; benim dedi-ğim doğru dayatmasıyla değil, üstlendiğiniz misyonu karşı tarafın alabileceği kadarıyla sunmuş olursa verimli olur.
Ve kesinlikle kendini tanımalısın kendini sevmeli-sin. Mutluluğun yolu kendini keşfetmekte gizlidir. Üslendi-ğin misyonu çöz, kendini sev, hayatını kolaylaştır.
***Hiç kimseden hiçbir şey beklemeyin ve birilerini asla hayal kırıklığına uğratmayın.
*Evet ben böyle öğrenmiştim yaşamayı da sevmeyi de. İzin vermeyin bir gün biri çıkar ezberinizi bozar. Bu bil-diğiniz bir yol değildir kaybolursunuz.
Beklentisiz sevmeyi öğrendiyseniz bu en güzeli en yormayanı en kolayı bildiğinizden şaşmayın. Hayal kurmayı bilmiyorsanız ve hiç hayal kurmamışsanız, bunu da elinize yüzünüze bulaştırırsınız! İşin kötü tarafı hem kendinizi, hem de hayalinize ortak ettiğiniz kişiyi hayal kırıklığına uğ-ratırsınız! Bu noktada en iyisi, herkes kendi bildiği gibi sev-sin. Kendine güvensin! Sadece kendine güvensin, ya da daha doğrusu en çok kendine güvensin. (Bu arada en üzü-lerek yazdığım ikinci kısım çünkü cümle bile üzücü yorucu)
***Dik bir duruşla sadece kendinizden verin ve kar-şılığında hiç kimseden hiçbir şey beklemeyin.
*Evet öyleyim de zaten kendi adıma bundan sonra da öyle olacağım. Bildiğin yol en doğru yolmuş. Okudum, yaşadım, anladım.
Beklentiye girmeden sev, beklentiye girmeden kendinden ver ve sonrasını unut! Zaten mutlu olursun!
***Efkan ÖTGÜN
*Dilek MERTOĞLU
02.02.2023 - 13:25
02.02.2023 - 13:10
02.02.2023 - 00:44
30.01.2023 - 23:35
23.01.2023 - 12:08
23.01.2023 - 12:06
Toplam 1356 mesaj bulundu