© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Bir Gece Vakti Nedire Yazılan Yorumlar Sayfası
10 Mayıs 2025 Cumartesi - 02:06:52
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
09.06.2023 - 01:27Sizi anlıyorum... burası iyi geliyor yazarken rahatlıyorum bazen... ama yazdıklarım çalınıyor bu da komik tarafı...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
09.06.2023 - 01:20özür dilerim espriyi anlamadan yazdım...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
09.06.2023 - 01:14dedeniz de mi şiir yazıyor?
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
08.06.2023 - 16:27Canım canı, burada sözümü rehnediyorum.
Hüma kuşu dilbendimi çözdü, yaralarımı gösterdi.
Düştüm turna katarlarıyla yola. Yitirdim yol arkadaşlarımı.
Anlatılan masalı sayıkladım. Avın avcısı, yolun yolcusu olmanın derdine düştüm.
Testisi kırılan ninemin hışmına uğrarcasına yola düştüm.
Ayıldım bayıldım. Gün güne sararıp soldum.
Yalnızdım, yalnız ve
Üç turunçlara tutuldum.
Bir Gece Vakti.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
08.06.2023 - 15:00Bir turna katarının ardına takılıp gittiğini, önüne çıkan yollardan geçerek bir ağacın duldasında rehnettiğini, susuzluğunu giderdiği kuyuya düşerek kırk kapının kırk gizini aramaya başladığını, dönünce de huri güzelliğindeki kızın saçlarının uzayıp ayak uçlarına erdiğini, ters dönen ayaklarını bunlarla saklamaya çalışırken; sağ elinin solda, sol elinin de sağda olduğunu görmüş ürkmüştü,
Yooo korkmuştu.
O korkuyla uyandığında , bu kentteki ilk sabahın yalnızlığının
Ve düşlerinin
Karabasanıydı da!...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
08.06.2023 - 14:46Benim deli sevincim, benim huna kuşum bu yollarda, bu gökyüzünde saklı demişti içinden. O ses kulaklarında değil içindeydi,
tenin altındaki özlemin rengiydi.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
08.06.2023 - 14:29Unutuşun rengi bu mu acaba? İçinde biriktirdiği sorulardan biriydi yalnızca… hayatı burada kavrayıp, yeryüzüne buradan açıldığını anımsadıkça, dokunduğu yüzleştiği her şey yeni bir anlama bürünüyordu onda…
Arayışın dili saklıydı bu kentte,
Bir de acının
Ve
Yalnızlığın..
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
08.06.2023 - 11:11Rahmetli ninem ''dünya her gün yeniden kurulur Umut'um derdi, asma yüzünü...'' yeniden kurulan dünyada günaydın...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
08.06.2023 - 00:12Kalkıp gitmek istedi bir an. Yönsüzlüğün dili yoktu burada. Her bir im, ses, renk, koku bu yerin adı, yolun yönüydü.
Kimsesizdi,
Bir yere ait değildi,
Yalnızdı,
Yalnızlığı bazen bıçak yarası gibiydi,
Söz ayakların altındaydı. Avuntu ve tükenişle yüzleşti, saflığın ve yitirişin dilini öğrendi burada…
Korkuyordu;
Adım adım yaklaştığı sessiz ölüm müydü?
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
07.06.2023 - 18:46Susmuştum…
Dilim tutulmuştu. Artık ne o sözleri edenlerle, ne de o öykülerle ilgilenmiyordum. Bunları anlatanlarla yolum asla kesişmiyecekti biliyordum. Dilim lâl, sözüm sitemli, bakışlarım suskun… o sözler yaban bana.
Sesimin rengi sırdaşımdı.
Bir de şımarık kara gözlerim.
Ateşlerdeyim.
Gösteremezdim yaramı, içimin sızısını, hiç tükenmeyecek arsız düşüncelerimi. Biliyordum, deneyimliydim kar suyu soğuk, aşk acısı yaman olur… ikisi de zemherinin şafağı gibidir. Biri doğuşu, diğeri batışı anlatır…
Dosta ne anlatmak gerek
Halden bilmeze…
Bir hikaye yaz ( Nesirleriniz)
07.06.2023 - 14:39MİHRİBAN TÜRKÜLERİNİN HİKAYESİ.
''Mihriban’’; 1960 yılında yaşadığı ölümsüz aşkı kelimelerle ebedi kılan Abdurrahim Karakoç’un gerçek adını gizleyip, ‘’Mihriban’’ diye seslendiği o güzel Anadolu kızının hikâyesinin adıdır...
Mihriban’ın hikâyesi.
Abdürrahim Karakoç, Hollanda'da aylık yayınlanan ''Platform'' dergisine vefatından önce verdiği bir röportajda bu şiiri, Mihriban'ı ve hikâyesini şöyle anlatır:
Köyde düğün olacaktır, civardan misafirler gelmeye başlamıştır. Genç Abdurrahim köyünde bir genç kız görür, ailesiyle komşunun düğününe gelen misafir kızdır.
Tanışmak nasip olur, şefkatli, merhametli, muhabbetli, güler yüzlü, yumuşak huylu manasında ki ''Mihriban''dır bu. Misafirlikleri ilerledikçe aşk da ilerler.
Bir sabah Abdurrahim kalkar ve Mihriban adını koyduğu sevdalısını görmeye gider, gider ki misafirler gitmiştir. Abdurrahim’in dünyası değişmiş, hayat manasızlaşmış, aşk acısı yüreğini yakmıştır.
Bu halini gören ailesi kızı bulmak için Maraş’a gider, uzun aramadan sonra kızın ailesini bulur ve kızı isterler. Önce ''kız küçük'' derler, ''henüz erken'' derler, bahane bulurlar, bakarlar ki Abdurrahim’in ailesi ısrarcıdır, gerçeği söylerler: “Kız nişanlıdır.”
Ailesinin halinden olumsuzluğu sezen Abdurrahim kızın nişanlı olduğunu duyunca da: “Bir daha bu evde ismi anılmayacak ve konusu geçmeyecek.” der.
Yedi yıl sonra aşk ateşinin sönmediği anlaşılmıştır. Ve Abdurrahim Karakoç ''Mihriban'' şiirini yazar...
Bu şiir türküye dönüşünce de duymayan kalmaz, tabi Mihriban da. Bir mektup yazar Abdurrahim’e “Unutmak kolay değil” der. Abdurrahim ikinci bir şiir yazar: ''Unutursun Mihriban'ım'' diye...
Mistik bir olgunlukla, ''son bir kez'' diyor Abdurrahim Karakoç, ''son bir kez daha görmek istemezdim. O beni hayalindeki gibi yaşatsın, ben de onu hayalimdeki gibi. O aşk, masum bir aşktı. Güzel bir aşktı. Bırakalım öyle kalsın.”
“Bazen aklıma düşüyor. Ben 'unutursun' diyorum ama insan hiçbir zaman unutamıyor... O bir mektup üzerine yazılmıştır. Benim gönderdiğim bir mektuptan dolayı bir cevap aldım. 'Unutmak kolay mı' başlığı mektubun.''
Ve röportajının sonuna doğru ‘’Mihriban nasıl biriydi?’’ diye sorulduğunda ‘’sıradan insanlara benzerdi’’ diyor Abdurrahim Karakoç.. "Ne çok güzel, ne çok özel..." "Ne adı Mihriban, ne saçları sarı...'' "Belki bu şiirin bu kadar beğenilmesinin sebebi herkesin içinde bir Mihriban’ın olması...’’ ‘’Gerçek yaşanıp, yazıldığı zaman okuyucu kendini bulur...'' ''Bu yüzden diyorum ki, ben herkesin hayatında bir Mihriban var... "
MİHRİBAN
Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamıştın, çözülmüyor Mihriban
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor Mihriban
Yar, deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambada titreyen alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor Mihriban
Önce naz sonra söz ve sonra hile
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor Mihriban
Tabiplerde ilaç yoktur yarama
Aşk değince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var ama
Aşka hudut çizilmiyor Mihriban
Boşa bağlanmış bülbül gülüne
Kar koysan köz olur aşkın külüne
Şaştım kara bahtım tahammülüne
Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban
Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Ancak çeken bilir bu derdi gamı
Bir kördüğüm baştan sona tamamı
Çözemedim çözülmüyor Mihriban
UNUTURSUN MİHRİBANIM
‘’Unutmak kolay mı?” deme,
Unutursun Mihriban’ım.
Oğlun, kızın olsun hele
Unutursun Mihriban’ım.
Zaman erir kelep kelep..
Meyve dalında kalmaz hep.
Unutturur birçok sebep,
Unutursun Mihriban’ım.
Yıllar sinene yaslanır;
Hatıraların paslanır.
Bu deli gönlün uslanır...
Unutursun Mihriban’ım.
Süt emerdin gündüz-gece
Unuttun ya, büyüyünce...
Ha işte tıpkı öylece
Unutursun Mihriban’ım.
Gün geçer, azalır sevgi;
Değişir her şeyin rengi
Bugün değil, yarın belki
Unutursun Mihriban’ım.
Düzen böyle bu gemide;
Eskiler yiter yenide.
Beni değil, sen seni de
Unutursun Mihriban’ım.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
07.06.2023 - 14:18Ne olursa olsun yaşamak çok güzel, güzel olduğu kadar da kısa; ben Aslı Hanımın sözüne katılıyorum ve poiztif düşünce ile yaşama bakıyorum. İnsan en kolay eğitilebilen canlıdır. Bu düşünce sonsuza kadar var olacaktır.
Ya kendi yarattığınız hapishanede yaşarsınız ya da özgür dünya da insana inanır, insanı sever ve olumlu düşünceye güzelliklere evrilirsiniz...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
07.06.2023 - 12:09Mehmet Bey düşüncelerinize saygı duymamla birlikte katılmıyorum. Olumsuzlukları baz alıyorsunuz. Çıkış noktamız farklı " her olumsuz düşüncenin, olumlu zıttı vardır"
Kendi gözlemlerimde de çok olumlu insanlarla karşılaştım... ama bunlar benim toplum bilimcisi olduğum anlamına gelmez...
Neyse benim bu konudaki düşüncelerim farklı saygıyla...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
07.06.2023 - 11:38Böyle bir konuda Kant'ın sözüne alıntı yapmak talihsizlıktir bence. Kant bilimsel ırkçılığı savunarak adına düşüncelerine ve felsefe kuramına koca bir leke bırakmıştır. Kaldı ki insanı eğri bir oduna benzetmesi ise oldukça komiktir.
İnsan eğitilebilen en güzel canlıdır. Yaratandır. var edendir. yaşamı güzelleştirendir. Yeter ki Aslı Hanım sözünü ettiği " her olumsuz düşüncenin, olumlu zıttı vardır'' düşüncesiyle donanabilsin.
Olaylara akıl süzgeciyle, duygu yoğunluğu ile içimizdeki adalet duygusuyla güzel günlere bakabilmemiz temennisiyle....
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
06.06.2023 - 19:24İçimin sızısına bakıyordun.
Yo hayır! Bakmıyordun, o ses, o yüz anlatıyordu bunu sana. Ayrılık yurdundaydınız. Sen göğüne kavuşmuştun, o yoksunluğun gömleğini giymişti.
Yürüyordunuz.
Yıkma kendini öyle
Unutursun bir gün; her yıkıntı, sürükleniş yeni umutlar getirir.
Ey benim sırdaşım, kalemim; bil ki bu ses, bu söz yitmez. Sizin acınız benim de acım, ayrılığınız, yoksunluğunuz, kavuşmanız da bana gam, keder, sevinç. Ama benim rüzgarım bana dil, bana söz, bana iz.
Ey canımın canı, Zühre yıldızım, bil ki; o turna katarının rengine dönüyor ayrılık aramızda.
Dalından kopan bir gül gibi işte soluyor gece, soluyor ışık ;
Tıpkı yüzümün özleminle solduğu gibi…
Bir hikaye yaz ( Nesirleriniz)
06.06.2023 - 19:212010 yılıydı sanırım, araştırma yapmak için gittiğim longoz ormanlarında arabaları bozulmuş çekici bulmaya çalışırken arabalarını çekmiş sonradan Bert’le uzun bir dostluğunu temelini atmıştık. Ekoloji mühendisiydi. Yıllar süren dostluğumuz sonrası memleketi Avustralya’ya onun daveti üzerine gittim. Ulu Önder Atatürk’ü merak ediyordu, pek çok kitap okumuştu ama Çanakkale’yi gezdirme sözü vermiştim. Üç gün Çanakkale’yi gezdik birlikte tabii ki rehberimiz Reyhan Hanım eşliğinde; daha önce Çanakkale’yi gezmiştim ama rehberle gezmek başka oldu.
Bert’i en etkileyen olay ise Ata’mızın tüm dünya uluslarına seslendiği şu sözler olmuştu;
“Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sessizlik içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”
Bert Bana şunları söyledi; biz sizin topraklarınıza saldırıyoruz, otuz bin km.den ülkenize savaşmaya geliyoruz, sizin lideriniz bize kin beslemiyor… derken gözyaşlarını da gördüm. Sessizce ağlıyordu Bert.
Conkbayırı’nda Atamızın saatinin şarapnel parçasıyla vurulduğu yerde Atamıza saygı duruşunda bulunması da beni şaşırttı, sanırım ben de sessizce ağlıyordum…
DİP NOT: Bu sayfalara yazdıklarım yaşanmış gerçek olaylardır.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
06.06.2023 - 17:23Merhaba Aslı Hanım
Forumda açmış olduğunuz ''Bir hikaye yaz ( Nesirleriniz)'' konusunu yalnızca kendiniz yazmak için mi açtınız? Ben yazmış bulundum sormak istedim... Bu arada KARDELEN'İ zevkle takip ediyorum...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
30.05.2023 - 02:17Arayışın dili, özleyişin sureti, acının rengiyle buluştular. Üç yol uğrağında gelip durdular gene.
Birine ayrılık,
ötekine yoksunluk,
diğerine de ölüm…
uzaklaştıkça yakınlaştıklarına baktılar bir bir.
Bense benden kaçan hayali izliyorum.
Anlatandın sen; gören, işiten, hissedendin. Bir gölge gibiydiniz.
Durdu dil, sustu özlem, zamanın hükmü yansıdı aynalara.
Simurgu görmek için yeni bir yolculuğa hazırlanacaklarının ışığı vardı gözlerinde.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
29.05.2023 - 17:31''...Yaprak ağaçtan sıkılmıştı, sonbahar bahaneydi...''
İçinden geldiği gibi yazmalısın
28.05.2023 - 11:16Merve Dizdar Cannes film festivalinde en iyi kadın oyucu ödülünü aldı...
Dizdar, ödül aldıktan sonra yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
*Filmde canlandırdığım Nuray karakteri inandığı şeyler ve varoluşu için mücadele eden ve bu uğurda bedeller ödemek zorunda bırakılmış bir kadın.
*Onu tanımak ve anlamak için uzun uzun çalışmak isterdim. Ama ne yazık ki yaşadığım coğrafyada bir kadın olmak Nuray'ın ve Nurayların duygusunu doğduğum günden beri ezbere bilmeyi gerektiriyor.
*Bu ödülü Nuray ve onun gibi kadınların mücadelesine güç verebilmek için ve bu ödülü kendisine layık görülenlere boyun eğmeyip eyleme geçen, bu uğurda her şeyi göze alan ve ne olursa olsun umut etmekten vazgeçmeyen tüm kız kardeşlerim ve Türkiye'de hak ettiği güzel günleri yaşamayı bekleyen tüm mücadeleci ruhlara armağan ediyorum. dedi.
Bir hikaye yaz ( Nesirleriniz)
28.05.2023 - 11:04KARDEŞ SEVGİSİ
Yıllar, yıllar önceydi, günlerin getirdiği koşturmada yaşarken, onca is güçten kaçmak için öğle arası o sokak arasındaki dönerci Ali usta’ya giderdim. Amacım döner mi yemek yoksa Ali ustanın anlattıklarını mı dinlemek hiç düşünmedim.
Yine günlerden bir gün; her gün Ali ustaya gelen o çocuğun masasına iliştim. Selam verdim kibarca ve tedirgince aldı selamımı o sadece çorba içerdi. Döner yemezdi. Çorbası bitmiş kalkmak üzereyken;
‘’Neden döner yemiyorsun’’ dedim.
Bir şey diyecek oldu diyemedi ben de demesine fırsat vermedim
‘’Ben ısmarlasam döneri’’ dedim gülümsedi ‘’sağ ol abi’’ dedi.
Dönerlerimiz geldi ekmek arasıydı. Çocuk döner ekmeği tam ortadan bıçakla ikiye kesti yarımını yerken diğer yarısını paket yaptı. Alalacel yedi ve ‘’soğumadan yetiştireyim kardeşime’’ dedi. Lokantayı hızlıca terketti.
Hikayesini çok sonradan öğrendim. Babasını kan davasından vurmuşlar annesi iki çocukla köyünden bu koca şehre gelmiş gündelik temizlik işine gidermiş, çocuklardan biri küçük diğeri orta okulda.
Dönerci Ali Ustada ne zaman karşılaşsak ona döner söylerdim ama o döneri hep ikiye keserdi. Kardeşine ayrıca söyleyelim dediğimde olmaz abim yük olur sana derdi. Harçlık vermeye çalışır ama asla almazdı.
Beni etkileyen onun kardeş sevgisiydi…
Sadece
Yüreğinde taşıdığı kardeş sevgisi…
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
28.05.2023 - 00:35Artık ben de yazmıyorum... yada yazdıklarımı ya siliyor, ya da yakıyorum;
onlar çalıyor, sahipleniyor
ben sahipsiz oluyorum.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
28.05.2023 - 00:31– Biliyor musun Olric, benim birçok dostum var.
– Görüyorum efendimiz. Hepsinin sırtınızda izleri var.
O.A.
-En tehlikeli kelime nedir Olriç?
-“Ama”dır efendim bana göre.
-Neden Olriç?
-Önceden söylenen her cümleyi öldürür! Mesela, ‘seni seviyorum ama…” gibi.
O.A.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
28.05.2023 - 00:22- Bazen yok olmak hiç olmaktan iyidir Olric!..
+ Yok mu olalım efendimiz?
- Varmıyız ki Olric ?
O.A
Toplam 220 mesaj bulundu