Ali Ziya Çamur Adlı Antoloji.com Üyesinin Şa ...

Anlattıklarınız çok güzel; yaşanmışlıkları ve yaşatılmışlıkları yalın ve kıvrakça yansıtıyorsunuz da... sözü çok uzatmak şiiri bayıyor gibi. Son iki dize her şeyi özetlemiyor mu?

Sizin bildiğim o derin ve burkuntulu şiirlerinize göre bu şiir çok sığda ve hafif kalmış.
Ali Ziya Çamur

Bilgisayar dilikullanan 21. yüzyıl Karacaoğlanı. Sanırım, edebiyat tarihine şiire e-maili ilk kullanan şair olarak geçeceksin.

Karadeniz duyarlığının bir aşk şiirinde şekillenmesi. Güzel buluş. Memleket özlemi ile sevgiliye özlem, birbirine karışmış, birbirini özümlemiş.

Müebbete mahkûm olan sensin sen! Yollarına bunca inci tanesi dizeler döktüğüne göre!

Çok güzel. Dolu dolu bir şiir!

Geciken ama bir gün elbet gelecek olan dosta selâm olsun!

Diğer şiirlerinden farklı. Daha yoğun ve derin imgeler var. Ama söz çok uzayınca duyarlıklarımız dağılıyor. İmgelerdeki derinliği seçemiyor gözlerimiz.

Ahhhhhhh! Benim dertlerimi depreştirdin Bekir kardaş. On beş yıldır ayrıyım baba ocağından, anne kucağından, dost bucağından.

'Kafa, göz, gövde, parmak, el, ayak
Boşanır sırtlara vadilere sağnak sağnak
Top tüfekten daha çok gülle yağan mermiler
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdite güler.'
'Vatan-bayrak-özgürlük' birbirini tümleyen, yüreğimizde gümbürdeyen kavramlar. Çok doğru!

'Çıktım erik dalına
Anda yedim üzümü
Bu nedir diyenlere
Bandım verdim özünü' 21. yüzyılda bir Yunus Emre duyarlığı. Kutlarım.

Bu şiire bir itirazım var. 19 Mayıs 1919, icat değil özgürlük ve bağımsızlık bilincinin Türk ulusu tarafından keşfedildiği gündür. Duyarlığına teşekkürler.

'tıpkı senin gibi'lerle duyarlığımıza nakşediyorsunuz sevdiğiniz. Müthiş.

Sevdiğini göz yaşlarında boğabilme ihtimaline karşı ağlamaktan vaz geçmek. Ne derin özveri. Oldukça yalın, naif ama derin.

Bir de şimdi üstünde taşıtların cirit attığı Barabut koyunda olabilsen! Bu ne müthiş duyarlık. Özlem fışkırıyor her dizede.

Ağaç kökünden sökülür,
Uçan kuşlar düşürülür,
susturulur insanlar,
sevdalar unutturulur...

Halk köküne sımsıkı sarılı türküler
ne sökülebilir,
ne susturulur
ne unutulur.
Çıkar bir yüreğin derinliğinden
vurur bizi yüreğimizden.
Alınacak çok ders var türkülerden!
Ali Ziya Çamur

Yüreklerin mağmasını çalkalayan bir şiir. Bu sitede nicedir hasret duyduğumuz duyarlıklar, gür sesinizle yükseliyor umut ormanlarının en yeşil ve en yüce dalına.

Önemli olan yürekteki cevahiri karartmamak.

Şiir çok güzel de yazım hataları şiir içi akışımı engelliyor.'yakaalyamadı '/'sonra topak mı kısırlaştı nedir '/'kayaalrın '.....

Sondan ikinci dizeye dek şiir çok güzel akıyordu. Yukardaki belirttiğiniz duygulanmaları, vurgularınızı 'saçmalama' eylemiyle bağlamanız pek hoşuma gitmedi. Özellikle Yılmaz Güney adına gönderme yaparak oluşturduğunuz duygusallığı saçmalamaya bağlamanız bana çok ters geldi. Belki amacınız bu olmayab ...

'Sensindir rengi gökkuşağının son çizgisinin' Güzel bir dize ama hem dile takılıyor; kakafoni oluşturuyor, hem de anlamsal akışımın yollarını tıkıyor. Halbuki bu dize iki dizeye ayrılabilse sorunlar çözülecek gibi. Yine noktalamasız şiirin, tuzağa düşürüyor bazan:'Yeşil /Yüreğimin kanatlarıdır /Uçur ...

Farklı çağrışımlara kanat açıyor bu şiiriniz. Salvador Dali'nin tablolarını ansıtıyor. Şiirde dikkatimi çeken bir aksama var-Tabii ki bana göre..- 'Hep bu yalnızlıkta ben /Sana açmış çiçeklere su veriyorum /Gözlerin içer nehirleri ' Dizelerinde eylemleri farklı zamanlarda kullanman, anlamı ve şiirin ...

....................!

Merhaba Dost,
Uzun zamandır yeni şiirlerine göz atamamıştım. Çok şeykaçırdığımı anlıyorum. Bütün enlem ve boylamlarıyla bilinçaltı limanlarının haritasını çizmişsiniz. Hem madde olmak, hem de dalga olmak. Yani kendi bütününde yaydığı enerjiyle yaşamsal salınımını aşk doğrusunun her iki ucu arasında ...