Ali Oğuz İyidiker Adlı Antoloji.com Üyesinin ...

Selçuk Hocam;
galiba bana da yolculuk göründü..
fikir binamda sağlam tuğlalarınız oldu..
hakkınızı helal ediniz..
(tabi bu bir daha hiç görüşmeyeceğiz manasına gelmiyor)

burada görüşüp, fikir ve duygu paylaştığımız bir çok insan oldu..
hepsinden Allah razı olsun...

ey moderatör..
son ola ...

Onur Hocam;
siz kar topu gibi büyüte büyüte gidiyorsunuz mesajı ama
size cevaben yazılanlar üst üste iniyor..
sayıklama halini almasın sonra :)

hocam haklısınız...
biri ek diğeri kökten kafiye yapılır da
burada iki ekle kafiye yapılmış
ama yine de hakkınız var
ekler farklı türde..
çok sık kullanılmayan bir kafiye türü değil mi ama
bilmem katılır mısınız?

hocam;
kafiye kökten çıkar diye hatırlıyorum ama...
ekin türü değil de doğrudan kökte olması gerekmiyor mu?
unutmuş da olabilirim :)

bir de;

'' işitsem sesini şen fıskiyenin '' mısrası yeni bir tekerleme olabilir...

''şemsi paşa pasajı' gibi...
zaten kafiye de yok o iki mısrada;
'' işitsem sesini şen fıskiyenin
Gözümde gözlerin, elimde elin...''

şiiri çok kere okudum dikkatle
sonra yorumlara göz gezdirdim..
Sinyali Hocam' ın yazdıklarıyla paralel olacak benim yazacaklarım da..

hece şiiri..
form olarak da eskiyi çağrıştırıyor...
insanın gözüne gözüne batan duraklar...
yine Sinyali hocamın bir yorumunu hatırladım
'ritimle söylense, s ...

siz de alın öcünüzü..
almayan kalmasın...
zaten öc alan öc alana bugünlerde...

bu şiir sanırım kahramanlık şiiri...
'Sakarya Türküsü' ile ' Çanakkale Şehitlerine' ile ' Bayrak' ile büyümüş bizden, bunu kahramanlık şiiri diye okumamız bekleniyor...

okuduk...

hayatta herşeyin bir kuralı vardır...
herşey ölçülüdür...
ölçüsüzlüğün bile bir ölçüsü..
kuralsızlığın bile bir kuralı vardır...
ve bu olguyu idrak edemez isek
ölçüsüzlüğün en ölçüsüz savunucusu oluruz...

bu arada
başarılı bir deneme olmamış derken..
şairin okuduğum kadarıyla çıtası o kadar yüksek ki...
daha iyilerini de yazabileceğine inancımı belirtiyorum...
yoksa bu başlı başına bir şiirdir...
ama dediğim gibi ...
şair daha özgün ve etkileyici bir ses bulacak yetiye sahip...

şiir yabancı gelmiyor...
nerede okumuştum daha önce hatırlamıyorum...
ama o zaman düşündüğümün aynısını düşünüyorum...
'' hecede durak mefhumunu aşma çabası ''

bu bir gelenek...
Necip Fazıl , Sezai Karakoç.....
bu uğraşa saygı duyuyorum...

duraklar tamlamayı oluşturan kelimelerin arasına ...

aslında bugün olsun bulaşmadan geçeyim diyordum şiire ama olmadı işte...

şöyle bir tahminim var...
bir gün (daha ben hayatta değilken) gizli bir haberci, bu milletin şairlerinin kulağına eğildi ve şöyle bir cümle fısıldadı;

'' imgesiz şiir olmaz''

ama aynı haberci, bu kadarcık bilginin biz ...

mendil satanın ondan farkı
belki sadece daha az riya...
kan kırmızı olmuş beyni
benim keyfimi de boyamayacaktı ya...

şiirde inanılmaz bir emek ve kafa yorgunluğu olduğu çok açık...
ve benim kafamda da onlarca soru var bu şiirin şairine sorulacak...
ama sormuyorum...
niye?
çünkü şair bana birşeyler anlatmak istese bunu şiirinde yapardı...
belli ki anlaşılmamak için çabalamış...
gerekçesini merak etmiyorum...
...

bu şiirin başlığı bence ilk kıtanın başlığı olmalı sadece...
diğer kıtaların herbirine ayrı bir başlık bulmak lazım...

ikinci kıtanın başlığı; ''şiir nedir ve şair ne iş yapar''
üçüncü kıtanın başlığı; ''Anneye ve Nazım Hikmet'e duyulan özlem''
dördüncü kıtanın başlığı; '' anasondan zehirlenen ...

dediğiniz gibi hocam..
Allah rahmet eylesin...

hocam İnşaallah gelir görüşürüz
ben sizi çok takdir ediyorum ama..
anlatacaklarınız bildiğim şeyler..
70 yaşında kumar oynadığı mekanların ismine kadar biliyorum ama..
Türkiye'de gençlerin İslam'dan kopmadan bugünlere gelmiş olmasında en büyük paylardan birine sahiptir..
kendisi dediğini yapma ...

bir de Necip Fazıl için dönüm 1934 deyince adam ondan önce dinsiz imansızdı sonucunu çıkarmamaya dikkat etmek lazım...
bu tespit ettiğim bir yanılgı..

Necip Fazıl' ın huzursuzluk şiirlerinde değil de fikir kitaplarındadır..
bu tartışma uzayacak..
''devşirme islamcılar'' ifadesinden kasıt nedir hocam..
bu çakma koministler gibi mi 68 kuşağı...

''bülbül'' şiirinin hakkını yemeyelim de :)

yok yok Mehmet hocam;
bizde şair kısmısının kafası feci karışıktır..
ne dediğini bilmez...
her konuda ahkam keser..
çok seviyor olmama rağmen bknz Necip Fazıl..
şimdi şu Baykal' ın kasetinden sonra Ataol Behramoğlu da apır sapır konuşmaya başladı sağda solda...
herhalde genel bir durum...

yok yok...
dünün şiirinde Mehmet hocam patlatın şöyle bir ''olvido'' da yer yerinden oynasın demişti seçici kurula ya...
işte patlattılar diyorum..

patlattılar işte...

bu şiir dünün şiiri olmadan önce son söz..
Allah rahmetini onlardan esirgemesin...