sözüm size değil efendim
sözüm size değil efendim
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Ahenk Leyan Nedire Yazılan Yorumlar Sayfası
4 Eylül 2025 Perşembe - 07:37:30
hayatın tadı
15.03.2018 - 03:02soğuk
oldukça ıslak
grili bir günde, içine sığındığın otobüsteki
grili
buharlı
sıcak sürecek dakikalar
kederli diyaloglar vakfı
15.03.2018 - 02:11elleriniz cebinizde, yüzünüz yerde, hızlı adımlarla içinize kaçarcasına yürürsünüz.
soğuk havada, sokaklarda.
istekler, ihtiyaçlar sonsuzdur, bilirsiniz.
ama öyle bir rahatlık vardır ki üzerinizde
umarsızlık sarar tüm benliğinizi...
dua bile mırıldanmadan, talep etmeden sadece başınız önünüzde gidersiniz, gidersiniz...
istek ve ihtiyaçları hissettiren elbette bilir.
bilirsiniz.
mavi hüzün
14.03.2018 - 23:58ben hüznün rengini tek mavi görmüyorum.
her renkte olabilir. bence oldukça karanlık bazen boz bulanık rengi, taş rengi daha baskın. nem ve toprak kokuyor.
farzımuhal
14.03.2018 - 23:42kendi karanlığından çıkmayı başarırsın da... ya bir başkasının karanlığına düştüysen nasıl çıkmayı başarırsın?
mülteci
14.03.2018 - 23:40dünyadan kaçar, kalbe sığınırdık.
Mâfilfuad
14.03.2018 - 23:39içimin içi
canımın içi
ben gidiyorum
14.03.2018 - 23:38yerimiz belliydi
tüm girişler aslında kalbe dönüştü.
kesişme noktası mı?
buluşma noktası mı?
herneyse işte orasıydı.
Son Duam
14.03.2018 - 23:35avucuma biriktirdiğim çaresizlikleri gösterir gibi açtım ellerimi.
Gökyüzü Edebiyatı
14.03.2018 - 23:32elma olup gökyüzüne düşsem
kalpte cirit atmak
14.03.2018 - 23:27baktım
bir uçurumdan diğerine kanat olsam, yorulur, uçamam.
semerkand
14.03.2018 - 23:11bir şehir olsaydım. Semerkand olmak isterdim
eksiksiz
14.03.2018 - 23:10aldığım çerezleri kavanozlarına doldurmak için rafa baktığımda boş kavanozları yıkanması için bulaşık makinesine koyduğumu hatırladım.
bulaşık makinesinin çalışmasına daha vardı.
çıkarıp yıkıma girişimindeyken durdum düşündüm
hep tamamlama bir türlü eksik bırakmama çabamı seyrettim. ikna etmeliydim kendimi. neden mi?
ne kadar çaba harcarsam harcıyayım,eksik kalmıyor muydu yaşamım
ve giderken tamamlanmamışları bırakıp gitmeyecek miydim
gidenler hep böyle gidiyorlardı. bak arkalarına, geride kalan yarım kalmışlıkşara...
insan ruhunun derinliklerine dokunmak
14.03.2018 - 22:55rengini tarif edemediği iki kocaman gülün masamda olduğunu fark edince... iki avucumla gülleri kucaklayıp yüzüme bastırdım, kokularını içime doğru çektim, çektim.
kokunun ruhumu okşayışını hissedinceye kadar.
şu an ne dinliyorum
14.03.2018 - 22:51sözlerini anlayamadığım uzaktan gelen müziğin melodisiyle, ruhumun bağlı bulunduğu bedenimden
sökülüşünü
ayrılışını
dinliyor, izliyorum
özlenen
14.03.2018 - 22:26hayatın öznesi olur, birden
hayatın rengi
14.03.2018 - 22:23*parlak turuncu, limion yeşilinin içinde boz bulanık, kurşuni rengi de görebilirsiniz
*simsiyah karanlığın içinde su berraklığını da
hayat dersleri
14.03.2018 - 22:20dünün çukurundan çıkıp yarının dehlizlerinde kaybolmaman gerektiğini bilirsin de...
bilmek yeterli mi?
Dünyayı nasıl görüyorum?
14.03.2018 - 22:18doku uyuşmazlığı gibi
hakikat
14.03.2018 - 22:16nefesler adedince arş-ı kemalat
belki üstümüzden bir kuş geçer
05.03.2018 - 00:57Sonsuzlukta başlangıç
insan vucudu kaç kilo ağırlığı taşır?
kaç derece sıcağa tahammül eder? kaç derece de donar?
sınırları çizilmiş bir bedenimiz var. çıkamadığımız sınırlar... yok edemediğimiz. içine hapsolduğumuz.
ya acı, sevgi, hüzün, mutluluk,taşar mı?
donar mı? sonsuzluk kadar... sınırları olmadan, tahammül edemeyeceğimizi düşünsekte sonsuz bir çizgi de devam eder.
Hercai Masallar
03.03.2018 - 23:30kalp çarpıntısı gibi gümleyerek yanan sobanın başında buz kesen ellerini ısıtırken, sobanın tavana yansıyan alevli ışıltısı da odayı aydınlatıyordu.
buz kesmiş minik ellerini sobaya yaklaştırdı. sobanın sesine karışan cılız sesiyle konuşmaya başladı.
canım çok yanıyor,bitmeyen sonsuz bir acının içinde debeleniyorum sanki...bir türlü çıkamıyorum içinden,diye serzenişli sözler birden döküldü ağzından.
yaşlı kadın,genç kadına dayadı omuzunu
''acının da tadı var'' dedi gülümsemesi çehresine yayılırken
koyu kahverengi gözleri kocaman açıldı genç kadının ne demek istiyorsun dercesine,yeryüzünün dağlarını barındıran yüzüne baktı.
umarsızca gülümsemesi devam etti yaşlı kadının.
''evet evet acının da tadı var... hayat kısa, günler yel gibi esip giderken acının uzattığı o saatlerin onların da tadını çıkarmalısın, denemelisin''
yabancılaşma
01.03.2018 - 12:14yaşadığım duygulara dönüp bakıyorum. ve kim bunlar anlayamıyorum.
aşk
28.02.2018 - 14:34aşk böööğğğğyyyyyhhhkg diye kusabilmektir.
mutlak kader
28.02.2018 - 10:43yaşamım, yaşadığım kaderime hazırlıkmış
Toplam 416 mesaj bulundu