Annemin ninesinden kalma masallarında
yedi başlı ejderhalara meydan okuyan yiğitler.
dünyayı kurtarmayı unutmuşlar mıydı bu zamanda? ...
Saklısındayız gecenin
Sen günün kendisi.
Ezeli sabrımda kanıyor yokluğun
Harap olmuş yurdumdan hicrete başlıyor
ovadan yaylalara
uzaklara
dağda durak buluyor
dur-durak bilmeyen acı...
Şimdi savaşıyoruz
toprak geçilmiyor kemikten
çarpışıyoruz göğüs göğüse
“teke tek dövüşlerden” ziyade
kalabalık devlerle dışımızda
ve içimizdeki cücelerle.
Tanrıların savaşından artakalan katığım, umutla bezedim
saçlarına taktığım tacı
zamanın hükmü geçmez sarayda...
Sevda mirasım şiirler adıyorum
Asrın konağı evimiz yüreğine
güneş yanığı tenimizde gündoğumu yarınlar
şarkılar duyuyorum ayak sesinden
sloganlara bürüyorum halay sevincimi
ne yer yetiyor
ne gök
ne de meydanlara sığıyorum
Bilendim aşkla ORTAsında DOĞUnun
Seyrine aktım nehir nehir ülkemin
Kuşatılmış denizler yarıyorum
yücelmiş başlangıçların zirvesi milad
O Doğulu Gülüşü keşfe çıkıyorum.
Yıkanıyorum efsanelerin çağımızın
ölçülemeyen zaman hesabında
adı geçmez kaç kahramanın
İsa’dan öncesi kaç asır geçti
sonrası kaç asır oldu bilinmez belki
yeniden bedeninde yıkanıyorum
Kesik başlar topluyorum heybeme
tarihin nal seslerinden artakalan
bize ulaşan söylencelerden
bir de hala duman tüten coğrafyadan...
Kurumamış kızıl damlaları alnıma sürdüm.
Fırat’ın kendini vurduğu kaçak sınır boylarında
hudutların ötesinde Dicle’yle buluştum
Ve koylarına taşındım Marmara’nın.
Masaldan uyandım.
Annemin ninesinden kalma destandan
yedi başlı ejderhalara meydan okuyan
ok geçmez zırhı inanç kuşanmış kahraman
dünyayı kurtarmaya geliyor bu zamanda...
Kayıt Tarihi : 29.3.2004 22:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!