şimdi bir sigara yakıyorum
tütünü hasret tütecek
ne kadar uzak olursak günler o kadar yakın geçecek
de ki toprak ayrı kokuyor
ateş aynı yakıyor
bulutlar orada nasılsa
burada da öyle
yağmur yağıyor işte
üstümüze doğru esen rüzgar
denize düşen gölgeleri
ayırabilir mi dalgalardan
diyelim ki rüzgar önüne katmış bizi
iki ayrı ağaçtan birer yaprak misali
üstümüz tuzlu su damlası
ne deniz var ortada
ne de kanat gölgesi
diyelim ki
getirip bırakmış sorgusu sualsiz
yalçın kayaların en çıplağına
ve bir kara bulut çökmüş üstümüze
damlalarını düşürmek üzere
saçlarımıza
diyelim ki bir davet aldık ikimiz birden
aşk rengi mürekkeple dolu hokkaya
dalıp çıkarak yazan bir kalemden
diyelim ki gece ve gündüzü olmayan
birer deniz kuşu olduk ikimizde
karşılaştık orta yerinde,
kanatlarımızın altındaki bir denizde
sen çaresizce bakar, kalırsın
öyle bulutlarla kaplanır ki gökyüzün
gece karasından bile soğuk ve karanlık
korkudan ağlamaya başlarsın
sen sarı saçlı, mavi gözlü kadın
bir daha
gecenin ilerlemiş saatlerinde kendini
yeniden anlatsana
bana
uzakta dilek ağacı
altında kuyruklu yıldız
mekan dolunay vakti
önce yağmur damlalarını
sonra yıldızları seyrederken
sırt üstü yattığımız yerden
ve gökyüzündeki pencereden
şömine ateşinden savrulan kıvılcımlar
dansa davet ederken notaları
anlatsana bana
yeniden kendini
sana gül topladım
koklamadın
bir pencerenin açılmasıyla
üşüyen bedenimin acısız çığlıklarına karışarak
yarı kapalı gözlerimin içine bakarak
anlatsana
gerçek bir güneşin doğduğu ilk günden bu yana
hep aynı odanın dört duvarı arasında
nasıl yaşadık
kavgada atılan son yumruk ertesidir
kış uykusu bahar dalı bir rüyadır şimdi
tarlada
korkuluklar kendi halinde
her şey bitmiştir sanki
günden geceye doğru bir yel eser
içi boş bir ıssızlığa kapılırız
birden
önce kemanlara eşlik eder
sonra vurmalı sazlara
yağmur damlaları
alkışsız ve ağzı sıkı tanıklığında duvarların
en sessiz hayallere
ateşler içinde
alevler içinde
yangın yerinde
sabahlara kadar
nasıl dans ettiğimizi
anlatsana bana
sorulara mesken gözlerimiz
dolunay ışığında o incecik çizgiyi izlerken
neden tuttuğun dilekleri anlatmazsın
bir yıldız kayarken gecenin içinden
bir yıldız ki,
bir değil bin dalında bir ağacın
çiçek açar dileklere
cennet bahçesinde
yaşanacak yasaksız mevsimleri de
neden anlatmazsın
redfer
İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 8.9.2025 18:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!