Kızılcık kelimeler toplardık dallardan
Suskunluklarımız eteklerimize yapışınca.
Acımsı bitkilerden düdük yapar, çalardık
Güneş ışıltılı çocukluğumuzun bahçelerinde.
Bu ağır sevdalara tutulmadan yıllar önce,
Ne çok saklanacak yerler vardı gönlümüzde.
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik



