delinen gözlerimden düşenler gitti
ağır hüzünleri yüklenip
ablak yanaklı çocukluğumun
geniş gülümsemeleri
-- çekildi küçücük parentezlere
gazellenmiş ormanlarıma
yükseklerde turna olsan
süzülüp göllere insen
sümbül olup dağı sarsan
baharında eğlenemem
ayrılığı kenar koysan
ince belinde
yok olan kalçalarınla
salına salına
gelişini seviyorum
asi ve utangaç
analar yüreği
acı kaldırmaz
kimse yavrusuna
ölüm kondurmaz
yaralı sözleri
Karabiber’im
mecburdun gittin
ben nasıl ederim
günlerce uzaktasın
gönlümdesin oysa
üreten eli
el konulan emeği
ve ışığını diyalektiğin
serpilip geliştiren kavgada
kavgada neşeyi haykıran şiirlerin
ballanır
denizler akar
İstanbul’un orta yerinden
kuzeyden güneye
güneyden kuzeye
güneş yitirir yönünü
haliç
sevgime zulmetme
yanardağ ağzı gibi yüreğim
aysız gecelerine akıyor
yorgun gecelerini zorluyorum
koklayıp salınamadığın
bir bahçenin ustasıyım
eller yüreğe varmalı
kıyı giden beri gelmeli
gece ağarıp güne dönmeli
kor küle inmeden
varıp yeniden yaratmalı hayatı
verilen bir nefes gibi
uçup gittin buralardan
gözlerimde yaş bıraktın
kapımda zeytin dalı yâr
-- vakit geceye doğru
Ben emekli Cafer DEMİR, hocam bu gece senden ayrıldıktan sonra sayfanızı bir güzel dolaştım şiirlerin zaman zaman beni uzaklara götürdü bazıları için yorumlarımı yazdım, ama emin olun şiirlerine doyum olmuyor.Gecenin ilerleyen saatlerindeyim ama şiirlerin olan uykumu da aldı götürdü hadi uyuyabilsin ...
hocam iyi günler sizle görüşmem gerek telefononuzu bulamadım adım hasan gençay telefonum 4235808 ararsanız memnun olurum saygılar