ılık ılık kan uğrar
açılan yaradan
damlar toprak üstüne
hemen buğulanır
gözlerin bal sarısı
ışığı senden tadı kendinden
yine de okuyorum
yorgun gençliğini kirpiklerinden
isterdim
bir tutam sevincinde nefesim olsun
ters dönmüş külaha benziyor
ovaların omzunda sıra dağların
varlıkla yokluk atbaşı koşuyor sende
Uğurlu’dan Bademli’ye
şaraba yetmeyen üzümün
değmeseydi yüzüne
sevgilinin nefesi
nah geçirirdi
başının ağrısını
doktorun sunduğu Brezilya kahvesi
hepsi de gençtiler
serin sulara verip göğüslerini
çıplak bedenleriyle
ateş köprülerinden geçtiler
ama nasıl ge(n) çtiler
yoluma yoldaş olmasan da
gönül dünyamın bir duvarına
yazdım seni
yolcuyum
yoktur denen sevgiler için
dallarıma
bahar taşıyan yaprağım
dudağımda salınan
çatal kiraz
çiçeklerden sağılı balım
---- yârim
öptükçe dudaklarını
gülüyor ağzın
güldükçe ağzın
öpesim geliyor
bana vereceğin
ben bu suların martısıyım
inatçı - ısrarlı -telaşlı hep
hep serseri çocuk sahillerde
ilk mavisinde ben varım sevgilerin
şevinçlerin simgesiyim
vedalar kanatlarımda hüzün bulur
Ben emekli Cafer DEMİR, hocam bu gece senden ayrıldıktan sonra sayfanızı bir güzel dolaştım şiirlerin zaman zaman beni uzaklara götürdü bazıları için yorumlarımı yazdım, ama emin olun şiirlerine doyum olmuyor.Gecenin ilerleyen saatlerindeyim ama şiirlerin olan uykumu da aldı götürdü hadi uyuyabilsin ...
hocam iyi günler sizle görüşmem gerek telefononuzu bulamadım adım hasan gençay telefonum 4235808 ararsanız memnun olurum saygılar